1 Mayıs’ı hapiste kutlamak

30 Nisan 2017 Pazar

İkinci Silivri Trajedisi’ni yaşadığımız şu günlerde kutlayacağımız 1 Mayıs sırasında, pek çok yazar, çizer, gazeteci, medya yöneticisi hapiste.
Bunların bir bölümü, Birinci Silivri Trajedisi’ni yaratmakta büyük sorumluluk taşıyanlar. Bir bölümü ise bu trajediye ya açıktan ya da suskun kalarak destek verenler. Elbette o trajediye karşı çıkan ve “Adalet” diye, “Demokrasi” diye, “Hukuk” diye direnenler de var aralarında.

***

Ben Birinci Silivri Trajedisi zamanında yapılan haksızlıklar, hukuksuzluklar, adaletsizlikler karşısında, “Yapmayın etmeyin, Hukuk ve Adalet bir gün size de gerekir” diye çok söyledim ama kimseye dinletemedim.
Ne zaman ki iktidar ortakları, Gülen Cemaati ile AKP, birbirlerine düştüler ve kavgaya giriştiler, işte o zaman Birinci Silivri Trajedisi’nin hesabı da sorulmaya başladı:
Ama bu hesaplaşma da Hukuk Devleti ve Adalet ilkeleri çerçevesinde olmayınca “İkinci Silivri Trajedisi” ortaya çıktı.

***

Ben, iktidar mücadelesi yapan gruplardan bağımsız olarak, Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti’nden yanayım:
Onun için de sürekli bir biçimde, her zaman, HERKES İÇİN Demokrasi’yi, İnsan Hakları’nı, Hukuk Devleti’ni ve Adalet’i savunuyorum.
Halkın, milletin, seçmenin, adına ne derseniz deyin, iktidarı belirleyen ve farklı parçalardan oluşan büyük kitlenin, Adalet’i ve Barış’ı, ancak İnsan Hakları’na dayalı bir Hukuk Devleti içinde bulabileceğine inandığımdan, HERKESE “Demokrasi için Dİ- REN” diyorum.
Bu nedenle de DİSK, KESK, TTB ve TMMOB ortak eylemi olan bu yılki 1 Mayıs kutlamaları için yayımlanan bildiriyi destekliyorum.
Bu bildiride yer alan ilkelerin demokrasiyi güçlendireceğine ve böylece, hapisteki yazar, çizer, gazeteci, medya yöneticisi olan bütün insanların uğradıkları haksızlık ve hukuksuzlukların önlenmesine de yardımcı olacağına inanıyorum...
Ve diliyorum ki onlar da, ister içeride isterse dışarıda olsunlar, her zaman, HERKES İÇİN bu ilkeleri desteklesinler.

***

“Devletin tüm olanaklarının kullanılmasına, teksesli medyaya, hayır diyenlerin engellenmesine rağmen yurttaşların en az yarısı (Halkoylamasında) Hayır dedi.” “Böyle bir anayasa değişikliği ile ülke huzur, barış ve istikrar bulamayacaktır.”
“Türkiye’nin acil ve yaşamsal ihtiyacı eşitlikçi, özgürlükçü, laik ve sosyal bir Anayasadır.”
“Halkın en az yarısının Hayır dediği bir rejim değişikliğini, cebren ve hile ile meşrulaştırma girişimlerine karşı 2017 1 Mayıs’ı çok daha anlamlı ve önemli hale gelmiştir.”
“2017 1 Mayıs’ı, milyonların ‘hayır’lı buluşmaları olarak örgütlenecektir.”
“Yüz binin üzerinde kamu emekçisini ve işçiyi, haklarında hiçbir yargı kararı bulunmadan işinden eden Kanun Hükmünde Kararnamelere, OHAL fermanlarına ‘Hayır’ demek için 1 Mayıs’ta alanlarda olacağız.”
“Halkın seçtiği vekillerinin yaptığı Seçim Yasası’nı yok saymayı marifet bilen YSK örneğinde olduğu gibi, adaletin çivisinin çıktığı, Meclis’in tamamen yok sayıldığı tek adam rejimine 1 Mayıs meydanlarında tüm gücümüzle ‘Hayır’ diyeceğiz.”

***

1 Mayıs 2017’de, başta Cumhuriyet gazetesi mensupları olmak üzere, hapistekileri asla unutmuyorum...
Haksızlığa ve hukuksuzluğa uğrayan herkesin sorununun ancak Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devletiilkelerinin ödünsüz uygulanmasıyla çözülebileceğine inanıyorum...
Bu duygularla, içerideki ve dışarıdaki herkesin 1 Mayıs Bayramı’nı “Demokrasi için DİREN” diyerek kutluyorum.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yeni anayasa tuzağı 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları