2030 vizyonu

05 Ağustos 2017 Cumartesi

Evrimin “out”, cihatın “in” olduğu Türkiye’de, “müftü nikâhı”, sigara içen kadınların “edepsizliği” ve adı konmamış şeriat uygulamaları gündem yaratırken, Suudi Arabistan’da çiçeği burnunda yeni veliahtın “2030 vizyonu” konuşuluyor.
Dünyanın en kapalı ve koyu şeriat ülkesi olarak tanıdığımız Suudi Arabistan’da, adının kısaltılmış harfleriyle anılan “MBS” -Muhammed bin Selman- “seküler” olarak tanımlanabilecek plan ve projelerle gündeme geliyor.
Bunlardan en sonuncusu, “Suudi Arabistan’dan dev Kızıldeniz turizm atılımı” başlığıyla bütün dünyada haber oldu. Kısaca kimilerinin “bikini açılımı” olarak da tanımladığı bu yeni proje uyarınca, Suudi Arabistan’ın kuzeybatı Kızıldeniz kıyısı önümüzdeki yıllarda “turizme” açılacak.
Mercan kayalıkları, uyuyan volkanlar ve UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan antik harabelerin bulunduğu bölgeye 5 yıldızlı oteller dikilecek. Bu “kurtarılmış bölgede” haremlik- selamlık, kadın-erkek, giyim-kuşam ve yeme-içme kısıtlamaları olmayacak.
Suudi Arabistan’a halen kimsenin turist olarak elini kolunu sallaya sallaya girip çıkamadığı düşünülecek olursa, ekonomiye yılda 4 milyar dolar katkı yapması umulan bu devrimci “açılımın” ne anlam taşıdığı anlaşılır.
“Bikini açılımı” hayata geçirildiğinde, turistler Suudi Arabistan’a hiç vize almaksızın seyahat edebilecekler.

MBS etkisi
Bunlar hep haziranda bir saray darbesiyle sabık veliaht Muhammed bin Nayif’i alaşağı eden MBS’nin başının altından çıkan şeyler...
Ancak “2030 vizyonu” salt turizm planlarıyla sınırlı değil. Büyük ve yeni ihtirasları olan veliahtın gözetimiyle -misal- “eğlenceden sorumlu bir yetkili kurul” da kurulmuş. Suudi Arabistan’daki her eğlence faaliyetinden sorumlu olan bu kurul, 2017 başından bu yana düzenlediği klasik müzik, rock konserleri; araba yarışlarıyla öne çıkıyor. “Sinema”nın “haram” sayılarak yasaklandığı ülkede kurul, ayrıca sinema salonları açmayı tartışıyor.
Kültür ve sanat alanındaki gelişmeler, sadece “sinema hayalleriyle” bitmiyor. Riyad ve Cidde de “resim” ve evet yanlış anlamadınız “heykel” sergileyen pek çok modern sanat galerisi açılmış durumda.
Haziran da Repubblica gazetesinde yer alan Riyad’da bir resim sergisi açılışında konuşan bir Arap ressam örneğin “Yalnız bir yıl önce asla böyle bir şey düşünülemezdi” diyerek şöyle devam ediyordu:
“Böyle bir açılışta kadınlı-erkekli bulunmamız olanaksızdı. İçeriye her an dalabilecek olan din polisi ‘muttava’, herkesi dağıtırdı. Artık pek ortada görünmüyorlar ve biz normal şekilde yaşayabiliyoruz.”
Suudi Arabistan’da bir şeylerin değiştiği, on gün önce sosyal medyada mini eteğiyle olay yaratan bir kadının hiçbir ceza almamasıyla fark edilmişti.
Saçları açık, mendil gibi bir etekle yolda yürürken YouTube’a poz veren kadın klasik refleksle önce “müstehcenlik”ten gözaltına alınmış, ama jet hızıyla ceza verilmeksizin serbest bırakılmıştı.
Bu şaşırtıcı gelişme de gene “MBS etkisi” ile açıklanmıştı...

Biz U-dönüş yaparken
Gelmiş geçmiş en genç taht vârisi olan 31 yaşındaki MBS, gelecek 13 yılda ülkeyi baştan kodlamak istiyor.
Genç kral adayının “eğlence” olayına bunca sardırmasının nedeni, laf ola değil. Dünyanın en sıkıcı ve boğucu ülkesi Suudi Arabistan’da eğlence olanağı bulamayan “teba”, bu amaçla dışarıya her yıl 22 milyar dolar akıtıyor. Veliaht Prens bu parayı kısmen de olsa ülkeye geri çekmek istiyor.
“2030 vizyonu”nu harekete geçiren en temel dürtü ekonomik.
Petrol gelirlerinin düşmesi nedeniyle, çok büyük bir ekonomik krizle karşı karşıya olan “rejim”, gereğinde her şeyi yeniden düşünmek zorunda.
Ekonomik saikler yanında “kadın” ve “gençlik” de değişimin lokomotifi.
Suudi Arabistan nüfusunun yüzde 60’ını 30 yaş altı gençler oluşturuyor...
Daha iyi eğitim olanaklarına kavuşan gençler ve kadınlar; sosyal medyada -en son “mini etekli kız” örneğinde gördüğümüz gibi- şaşırtan ve çok ilgi çeken kampanyalarla gündeme geliyorlar.
“Direksiyon kampanyaları” ile konuşulan kadınlar, en son olarak sosyal medyada başlarındaki erkek velilere bayrak açan “Kendi velim benim!/I am my own guardian” inisiyatifi ile mücadelelerini sürdürüyorlar.
“2030 vizyonu”nun arkasında böyle ilginç dip dalgalar var.
Bizler yüz yıllık kazanımlarımızı sıfırlayan U-dönüşlerle geri savruladuralım; Suudi Arabistan gibi bir ülke dahi yobazlığın ve bağnazlığın örtüsünü, utangaçça da olsa, aralamaya çalışıyor.
Boşa dememişler: Herkes gider Mersin’e, biz gideriz tersine.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sevgiliye Mektuplar 24 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları