Arif Kızılyalın

Siyaset rüzgârları ve Vahdettin

19 Eylül 2022 Pazartesi

Türkiye kritik bir süreçten geçiyor.

Bir türlü rayına oturtulamayan dış politika, uçuruma doğru sürüklenen ekonomi ve “gelmekte olan” seçimin yağdırdığı vaat yağmuru ile iktidarın devirmek için uğraştığı muhalefetin çok bileşenli 6’lı masası...

Bu gelişmelerin tam ortasında da Vahdettin krizi. Daha doğrusu, Milli Mücadele kazanılırken İngiliz zırhlısına binip Malta’ya kaçan son Osmanlı padişahından “kahraman” yaratma telaşı.

Bir grup siyasal İslamcı, geçenlerde “Mustafa Kemal’i vatanı kurtarması için Anadolu’ya Padişah Vahdettin gönderdi” safsatasını ortaya attı. Ardından da “Saray”lı troller İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in 9 Eylül kutlamalarındaki demeçlerinden “vaziyet” çıkarıp meşaleyi yaktılar; bazı tarihçiler (!) de TV’deki açıklamalarıyla ateşe benzin döktü.

Peki Cumhuriyet ne yapacaktı?

Elbette doğruların peşinden giderek 100 yıllık birikimiyle 1919’daki Vahdettin portresini Türkiye’ye bir kez daha anımsatmalıydı. İzmir Temsilcimiz Tuncay Mollaveisoğlu’nun üç günlük, “Belgeleriyle Vahdettin Yalanları” dizisi, son padişahla ilgili tüm gerçekleri su yüzüne çıkardı. İstanbul Hükümeti’nin Arapça harflerle kaleme aldırdığı ve Mustafa Kemal’in orduyla ilişiğinin kesildiğini belgeleyen yazısı, aslında Vahdettin’in Milli Mücadele’ye destek değil, “köstek” olduğunun en net kanıtıydı. Yine Cumhuriyet Vakfı Başkanı ve gazetemizin imtiyaz sahibi Dr. Alev Coşkun’un “Samsun’dan Önce Bilinmeyen 6 Ay” ve “Tarihi Unutmamak” (Cumhuriyet Kitapları) adlı eserlerindeki bölümler Vahdettin’in gerçek kimliğini sergiliyordu: “Hainden kahraman yaratamazsınız...”

***

Eylül ayıyla beraber özel sayfalar ve yeni yazı dizileriyle okurlarının huzuruna çıkan Cumhuriyet, geçen pazar, “Yakın Tarihten Yansımalar” köşesini başlattı. Gazetemizin imtiyaz sahibi ve Cumhuriyet Vakfı Başkanı Dr. Alev Coşkun, artık her hafta farklı bir konuyu irdeleyip yakın tarihimize ışık tutacak. İlk hafta, “Atatürk Vahdettin’e ilk kez ne zaman ‘hain’ dedi?” başlıklı yazısıyla Birinci Meclis’in 25 Eylül tarihli gizli oturumunu gündeme taşıdı. Gelecek hafta ve sonrasında ise Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda rol oynayan önemli satır başlarını “Yakın Tarihten Yansımalar” köşesinde okuyabilirsiniz...

***

Cumhuriyet’in yedi günlük seyrine gelirsek, geçen haftaya Sena Yaşar’ın “Yüksek hızlı trendeki ‘ballı’ ihale” haberiyle giriş yaptık. Yaşar, ihaleyi alan firmanın izlediği usulsüz “hattı” tek tek ortaya koydu. İşin kötü tarafı, dövizdeki parite farkı yüzünden neredeyse 3 milyar Avro’yu bulan Ankara-İzmir YHT projesinin, davet mektubu ile ihale edilmesi, hatta Cumhurbaşkanlığı kredi yönetmeliğinin bile göz ardı edilmesiydi. Aslında bu dosya incelense işin ucu, iktidar partisinin genel başkan yardımcılarından birine kadar dayanır ama konunun üzerine gidecek müfettişlerin yüreği bu ihaleyi araştırmaya yeter mi bilemem!

***

“Türkiye Cumhuriyeti Tarihinin En Büyük Sosyal Konut Projesi” diye adlandırılan meseleye değinirsek; salı günü Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan duyurusunu yaptı. Açıklamaya göre İstanbul, Ankara, İzmir dahil 81 ilde 2+1 evler 608, 3+1 evler 850 bin liraya satılacaktı. Bu açıklamanın ardından 24 saat geçmeden TOKİ ve bakanlık, Erdoğan’ın duyurduğu fiyatlara zam yaptı. Üstelik 240 ayı bulacak taksitlerdeki enflasyon farkı hesaplandığında kuradan çıkacak şanslı dar gelirli kardeşlerimiz 608 bin liralık ev için 20. yıl sonunda neredeyse 8.5 milyon ödeyebilir. Umarız ömrümüz el verir de bu kampanyanın sonunu görürüz!

Ve siyaset...

Geçen haftanın Ankara gündemi 6’lı masanın seyriydi. Selda Güneysu ile Sarp Sağkal’ın haber ve kulis yazıları başkentteki siyaset satrancının ayrıntılarını ortaya koydu. Olayların Ardındaki Gerçek ise Millet İttifakı’nın nasıl bir yıpratma politikasıyla karşı karşıya olduğunu kamuoyunun dikkatine sundu. Özellikle Cumhuriyet’in dikkat çektiği şu paragraf sanırım önümüzdeki günlerde siyasetin de yol haritası olacak: 

“AKP siyasal iktidarına karşı yaratılan en önemli ve somut oluşum kuşkusuz 6’lı masadır. Bu masanın kuruluşunu ve devamını sağlayan da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’dur. İYİ Parti lideri Meral Akşener de 6’lı masanın devamı için içtenlikli gayret göstermektedir.

6’lı masa, hiç kuşku yok ki en çok Erdoğan’ı ve AKP siyasal iktidarını rahatsız ediyor. Masanın dağılması ya da 6’lı masada çelişkiler yaratılması, AKP’nin en önemli seçim stratejilerinden birisidir.”

Cumhuriyet’in Şangay İşbirliği Örgütü konusundaki başyazısı da ‘ulusal çıkarlar’ için diplomaside ne denli dikkatli adımlar atılması gerektiğini bir kez daha gösterdi.

***

Sırada bir okur mektubu var; izin almadığım için adını yazmayacağım ama aynen şöyle diyor Cumhuriyetçi dostumuz:

“Gazeteyi erken okurum. Salı sabah kalktım, borsada AKP eli haberini okudum, özellikle bankaların aşırı değerlenmesindeki uzman görüşleri kafamı karıştırdı, yatırımıma ona göre yön verdim zarardan kurtuldum...”

Evet, Jale Özgentürk yönetimindeki ekonomi servisi, borsadaki “garip” rüzgârın ilk farkına varan birim oldu. “Birilerinin” nasıl parayı götürdüğünü tarif etti ekonomi servisimiz. Hem Özgentürk hem de borsa haberini kaleme alan Ali Can Polat’ı kutluyoruz. Bir kutlama da 1700. şeref sayısına ulaşan Kitap ekine. Gamze Akdemir yönetiminde 1700. sayısıyla okurların karşısına çıktılar. Özdemir İnce söyleşisi, Orhan Kemal dosyası ile İstanbul hükümetleri ve Milli Mücadele yazısı defalarca okunmaya değer yazılar.

Yeniden görüşmek dileğiyle.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 Nisan! 24 Nisan 2024
Yeni TFF Başkanı! 20 Nisan 2024
Ekmek yoksa ıstakoz ye! 17 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları