Ankaragücü-Rizespor maçı sonrası yaşananları gördükten sonra futboldan soğudum. Hislerim bugünle ilgili değil tabii ki. Geçmişte de benzerleri var. Halil Umut Meler’e atılan yumruktan yarın hangi hakem nasibini alacak acaba? Faruk Koca’nın savunması şaka gibi. Tükürmeye gitmiş, tokat atmış. İyi ki görüntüler var. Görüntüler olmasa bu savunmasıyla belki serbestti. Dünyaya rezil olduk. Eskiden maçlar biter bitmez hakemlerin yanına hemen polisler gelir öyle soyunma odasına giderlerdi. Son 10 yıldır böyle bir şey görmüyoruz. En büyük güvenceleriydi güvenlik güçleri. Şimdi tribünlerden atlayan, hakemlerin yanına rahatça gidiyor. Hakemler yalnız. Bugün iş işten geçtikten sonra savunucuları ortaya çıktı. TFF, hakemleri kampa alacakmış. Alsanız ne olur? Bu düzen değişmez. Meler yaşadığı travmayı kolay atabilecek mi sanıyorsunuz? FIFA kokartlı hakemimizin 2-3 gün içinde Avrupa’da maçı olsa ne olacaktı? 2032’de Avrupa Futbol Şampiyonası’na ev sahipliği yapacak iki ülkeden biriyiz. UEFA çıkıp, “Benim hakemime sahip çıkamadınız, güvenimizi sarstınız, şampiyonayı sizden alıyorum” dese ne olacak? Buraya gelen yabancı hakemleri dahi bu olay tedirgin edecek. 

Maçın önünde böyle bir yorumda bulundum mazur görün. F.Bahçe, Trnava’yı deplasmanda 2-1 yenmişti. Dün gece yine kazandı. İki takım arasında belirgin bir fark vardı. Sakatlar döndü F.Bahçe kimliğini buldu.

Ancak şunu söylemeliyim; Sarı-Lacivertliler sezona başladığı oyundan hâlâ uzakta. 19 maçlık galibiyet serisindeki performansları bugün yok. Tadic yıldızlaştı.Umut Nayır kardeşime başsağlığı diliyorum. 16 aylık bebeğini kaybetmiş. Ferdi’nin golüne şapka çıkartılır. Seyirci yine 10 numaraydı. Şimdiden herkes gibi ben de büyük heyecanla Kadıköy’de 24 Aralık günü oynanacak Fenerbahçe-Galatasaray derbisini beklemeye koyuldum.