Şahsıma mektuplar (2) Emekliyi ‘yıl’dırdım!

20 Ocak 2024 Cumartesi

Yine zaferlerle dolu bir haftayı geride bıraktım. Hangisinden başlasam? Öncelikle yerel seçimlerle ilgili hazırlıklar şahsımı son derece memnun etti. Tarihimizi, dinimizi, güvenliğimizi, her şeyimizi seçime sokacağız. 

Milletimi birinden olmazsa ötekinden yakalarım. 

Fatih Sultan Mehmet’in seçime katılması iyi oldu. Mart ayında TRT’de başlatacağımız “Mehmed: Fetihler Sultanı” dizisi milletimi öyle bir havaya sokacak ki hemen devamında sesleneceğiz:

-Fatih de AK Parti diyor!

Benim aziz milletimde Fatih’in hocasının Akşemsettin olmasını da AK Parti’ye bağlayacak feraset vardır!

Diriliş dizileri de hayli faydalı oldu. Cumhuriyetin 100. yılını unutturmaya yetmese de milletimizin hayli gerilere bakmasını sağladı.

***

Emeklilere önce düşük zam verip sonra “şahsım payı” olarak yüzde 5 vermek iyi bir meşguliyet tedavisi oldu. Herkes yılın başında yapılan zammın üstüne yüzde 5’in ne kadar yeni zam getireceğini hesaplıyor. Böylece bir ayda iki kez hesaba oturdular. Muazzam oldu!

Kök maaş icadı kafa karıştırma gücü bakımından bir süre daha iş görecek. Dünya kök hücreymiş, bilmem neymiş bir sürü mikroskobik işle uğraşıyor. Biz kök maaş icat ettik, yaptığımız zammı mikroskopla bile göremiyorlar! 

Dünya ekonomi zirvelerinde patentini isterlerse vermeyeceğim, ödesinler telif hakkını, o zaman tamam!

Eskiden çalışanlar emekli olunca ne kadar ikramiye alacağını hesaplar, sonrasında maaşının ne olacağına bakarmış. Maaş bağlama oranı, skala gibi bir sürü gereksiz kırtasiye varmış. Biz geldik, hepsini dümdüz ettik. Devrim yaptık. Şimdi ne kadar maaş alacağı şahsımın kararına bağlı. Birlik beraberlik duygusu içinde herkes vereceğim son kararı bekliyor. Bazen iki defa karar veriyorum. İlk karardan memnun olmayan fazlaysa kızıyorum, “Kim aldı ulan bu kararı” diyorum. Herkes şahsımın yeni bir devrim yapacağını fark ediyor. Beklenti başlıyor. 

Emeklilere bir dizi zam listesinin üstüne bir de “yıl” verdik. Kimilerine yine de yaranamadık. Ulan size gününüzü gösterdik beğenmiyorsunuz. Alın işte yılınızı gösteriyoruz; hakkınız yıldır diyoruz. Şahsıma söz verdim; sizi yıldırmazsam namerdim!

Son zaferimiz uzay yolculuğu. Ne gerek var, onca bilime, eğitime para yatırmaya, bastır parayı al bileti, git uzaya! 

Giden arkadaş dünya yüzeyinden çıkıp atmosfere girince kendini özgür hissedip “İstikbal göklerdedir” dedi ama olsun ben de buna inanıyorum. Şimdiden uzayda tarla-arsa bir şeyler bakmak lazım. 

***

Ülkemin adıyla milletim de ilgileniyor. Çok hoşuma gitti. El Cumhuriyetüş Şahsımiye demiştim ama doğrudan Şahsımistan demenin daha uygun olacağını önerdiler.

Bunun üzerine ben de şahsımla durumu muhakeme ettim. Uygun olacağını düşündüm. 

Etrafımdaki öz şahsımcılarla ezeli şahsımcılar insanlığa armağan ettiğim yönetim modellerini ve toplumu şahsım etrafında bir arada tutma yöntemlerini içeren bir “Şahsımname” yazılmasını şiddetle arzu ediyorlar. 

Bir örnek getirim dedim, fena değil:

Şahsıma dar gelmeyecek uzayı kimler keşfetsin,

Her kurum iyidir, yeter ki yetkisini bana devretsin!

Memleketi ilelebet yönetirim, istemem bir şey,

Tek arzum, milletim her şeyini şahsıma vakfetsin!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD gezisi iptal gibi! 25 Nisan 2024
ABD ile Hamas gerilimi! 24 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları