Artırılmış tüketici ve tekno güzellik...

12 Ocak 2024 Cuma

Önce son derece ilginç bulduğum verileri paylaşayım. Konu güzellik. Ta antik çağlardan bugüne insanlığın idealize ettiği güzellik anlayışları günümüzde teknoloji ile şekilleniyor, dönüşüyor, büyük hız ile kişiselleşiyor. Devasa bir alan. Ekonomik krizlerin hatta COVID19 pandemisinin bile geriletmek bir yana daha da büyüttüğü bir pazar. Daha ulaşılabilir...

Önceki gün L’Oréal Türkiye Genel Müdürü Sinem Sandıkçı Gökçen’in tekno güzellik vizyonlarını anlattığı ve L’Oréal Türkiye’nin bu alandaki son uygulamalarının deneyimlendiği ilginç bir etkinliğe katıldım. Verileri de buradan aldım:

  • 2050’de her 10 kişiden 7’sinin şehirlerde yaşayacağı öngörülüyor. Güzel olma çabasını ve bu konuda harcama yapanların ağırlıklı olarak kentlerde yaşayan kadın ve erkekler olduğunu biliyoruz. Ayrıca ne yazık ki cilt kanseri vakaları da hızla artıyor. Bu da cildi korumayı daha önemli hale getiriyor.

  • 2030’da dünya nüfusunun yüzde 40’ı kıvırcık saça, 2040’ta nüfusun üçte ikisi melanin zengini (yani daha koyu) bir cilde sahip olacak. Güzellik pazarının coğrafyası değişecek. Ve güzellik algısını da bu pazar belirleyecek.

  • Ultra kişiselleştirilmiş güzellik dönemine geçildi. “Artırılmış tüketici” diye tanımlayabiliriz. Talepkâr ve hızla gerçekleşmesini istiyor. Kişiye özgü güzellik çözümleri ve hizmetleri, uzun ömür için koruyucu bakım, hep genç görünme arzusu...

  • Teknoloji, yapay zekâ ve teknolojik çözümler burada devreye giriyor: Örneğin bundan 10 yıl sonra cildinizin nasıl görüneceğini önceden görebilir ve bakım şekillerinizi buna göre değiştirebilirsiniz. Ya da 4 bin ruj rengi arasında bize en uygunu hangisi? Mikro dövme ve 3D baskı tekniği ile her gün yeni bir pro-kaş tasarımı yapabilirsiniz ya da sanal dünyada kendi avatarınızı istediğiniz gibi yaratır süslersiniz, 400 bin farklı cilt bakım rutini arasında size en uygunu hangisi bulabilirsiniz... Yeni görsel güzellik kodları nedir ve siz ona nasıl uyumlu hale gelebilirsiniz? Bunu deneyimleyebilirsiniz.

EN FAZLA SATAN META GÜZELLİK

Kabul edelim etmeyelim güzellik en fazla satan meta. Sadece Türkiye’de 2023’te güzellik pazarı 85 milyon TL olarak gerçekleşti. Bu değer 2025 yılında 2 kat artacak ve 160 milyar TL olacak. Genç nüfus, hızlı dijitalleşme, güzelliğe olan ilginin artması bunun başlıca nedenleri... 

2025 Avrupa güzellik pazarına en fazla büyümeyi getirecek olan ülke, yüzde 16 pazar payı ile Türkiye olacak.

Peki dünyanın en büyük tüketici elektroniği fuarının açılış konuşmasının bir güzellik şirketi (L’Oréal) tarafından yapılıyor olması ilginç değil mi? Zaten kendilerini de “tek işi güzellik olan teknoloji şirketi” olarak tanımlıyorlar. Dünya genelinde 6 bine yakın teknoloji ve veri uzmanı, 4 bin araştırmacı, 562 patent...  

İSTANBUL DA AÇIK İNOVASYON MERKEZİ 

Sinem Sandıkçı Gökçen İstanbul’un bugün New York, Londra, Paris, Şangay gibi L’Oréal Grup’un dünyadaki yedi açık inovasyon merkezi arasında yer aldığı bilgisini verdi. L’Oreal Türkiye’nin startup ekosistemini büyüttüğünü belirterek şunları söyledi: Açık inovasyonun gücüne inanıyoruz. Bugüne kadar 400’e yakın startup ile tanıştık, 170’ten fazlası ile bir araya geldik. L’Oréal’in Kurumsal Girişim Sermaye Fonu, BOLD (Business Opportunities for L’Oréal Development) girişimcilik alanında cinsiyet eşitliğinin sağlanması için kadın girişimcileri de destekliyor. 25 milyon Avroluk bu fondan Türkiye’den bir startup’ın da en yakın zamanda yararlanması bekleniyor.

YEREL YÖNETİMLERDE KADIN ADAYLAR

Yerel yönetimlerde, sosyal belediyecilikte kadın liderler önemli. Çünkü toplumsal sorunlara daha duyarlı kadınlar, daha çözüm üreticiler. CHP başkan adaylarını belirlerken neden buna dikkat etmiyor?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Biz modern insanlar... 12 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları