Demokrasiler neden çöküyor (2)
Özlem Yüzak
Son Köşe Yazıları

Demokrasiler neden çöküyor (2)

05.09.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Erdoğan AKP’si; karşısındaki tek önemli muhalefeti yani CHP’yi işlevsizleştirmek için elindeki tüm yetki ve yargı güçlerini kullanıyor. Operasyonlar dalga dalga yayılıyor. Her yeni güne “Bugün sırada ne var?” diye uyanmanın umutsuzluğu ve çaresizliği toplumun bir kesimini derinden etkiliyor.

Geçen hafta “Demokrasiler neden çöküyor” başlıkla yazıda “Demokrasiden uzaklaşan hemen her ülkede kurgu aynı. Seçim yoluyla iktidara gelen liderler ve siyasi partileri demokrasileri baltalıyor ve bunu yaparken bile önemli halk desteğine sahip oluyorlar. Üstelik onlar devlet kaynaklarını kötüye kullanırken; rakipleri üzerinde büyük baskı kurarken ve türlü manipülasyonla ülkelerini yönetirken bile oluyor bu. Peki ama nasıl? Farkına varmıyorlar mı? Yoksa demokrasi pek de umurlarında değil mi?” diye sormuştuk. Sürdürelim.

DEMOKRASİ KAÇ PARAYA SATILIR?

Önümde önemli bilimsel bir rapor duruyor. Anja Neundorf (Glasgow Üniversitesi), Sirianne Dahlum (Oslo), Kristian V. Skaaning Frederiksen (Aarhus) ve Aykut Öztürk (Glasgow) tarafından yürütülen çalışma, bu sorulara yanıt aramış. 2022-2023 yılları arasında 32 ülkede 35 binden fazla kişiyle yapılan kapsamlı bir deneysel anketten oluşan geniş kapsamlı bir çalışma bu. Hem demokrasi hem otokrasi örnekleri var; Türkiye, ABD, İngiltere, Avustralya, Brezilya, Venezüella vb. Amaç demokrasinin hangi unsurlarının “Vazgeçilmez”, hangilerinin “Takas edilebilir” olduğunu anlamak. Katılımcıların önüne demokrasinin farklı özellikleri konmuş: Özgür seçimler olup olmaması, kuvvetler ayrılığı ve yürütme üzerindeki denetimler, ifade özgürlüğü, ekonomik refah ve eşitsizlik, suç düzeyi, toplumsal cinsiyet eşitliği: Kültürel çeşitlilik...

Ve katılımcılardan bu profiller arasında seçim yapmaları istenmiş. Sonuç çok net olarak ortaya çıkmış: Özgür ve adil seçimler, halkın en güçlü kırmızı çizgisi. İnsanlar seçimlerden ancak çok büyük ekonomik refah artışı karşılığında vazgeçmeye razı olmuş. Buna karşın, yürütme üzerindeki denetimler (örneğin bağımsız yargı, parlamento denetimi) veya ifade özgürlüğü, çok daha kolay “refah uğruna” gözden çıkarılabilmiş.

Araştırmaya göre 31 ülkenin tamamında, Avustralya hariç, katılımcıların çoğunluğu, ekonomik kazanç karşılığında yürütme denetimlerinden vazgeçebileceğini söylemiş. Genel örneklemde insanların yüzde 39’u, demokrasinin üç temel unsurunu birden (seçimler, ifade özgürlüğü, denetimler) refah için feda etmeye razı olmuş. Ülkeler arasında fark çıkmış haliyle: Avustralya’da bu oran yüzde 23’te kalırken Guatemala’da yüzde 48’e kadar çıkmış. Anlayacağınız vatandaşların önemli bir bölümü için ekonomi+seçimler yeterli bir meşruiyet formülü. Ancak yargı bağımsızlığı, güçler ayrılığı ve ifade özgürlüğü gibi liberal demokrasi unsurları, refah karşısında kolayca göz ardı edilebiliyor. Bu, demokrasilerin neden kırılgan olduğuna dair güçlü bir ampirik açıklama sunuyor.

YA TÜRKİYE?

Çalışmanın Türkiye ile ilgili bulguları da oldukça dikkat çekici. Belgede yer alan tabloya göre, Türkiye’deki katılımcıların demokrasi-refah takası konusundaki tercihleri şöyle özetleniyor:

Özgür seçimler: Katılımcıların yaklaşık yüzde 49’u, ekonomik refah uğruna seçim ilkesinden vazgeçebileceğini belirtmiş.

İfade özgürlüğü: Yaklaşık yüzde 51’i, ekonomik kazanç için bundan ödün vermeye razı.

Yürütme üzerindeki denetimler: Yaklaşık yüzde 50’si denetimlerin kaldırılmasını kabul edebilir.

Sonuçta: Katılımcıların yaklaşık yüzde 40’ı, özgür seçimler, ifade özgürlüğü ve yürütme denetimlerinin üçünden birden vazgeçebileceğini belirtmiş. Yani toplumun önemli bir kesimi, ekonomik güvenlik veya refah uğruna liberal demokrasinin temel taşlarını göz ardı etmeye hazır. Guatemala’da: Bu oran yüzde 48 ile çok daha yüksek. Yani neredeyse toplumun yarısı, demokrasiye karşı “ekonomik otoriter sözleşme”ye razı olabiliyor. Bu, otoriter popülizme toplumsal taban oluşturmanın daha kolay olduğu anlamına geliyor. Avustralya’da: Oran yalnızca yüzde 23. Bu, toplumun dörtte üçünün demokratik kurumları hiçbir şekilde feda etmeye yanaşmadığını, dolayısıyla demokratik istikrarın çok daha güçlü olduğunu gösteriyor.

Bulgular, Türkiye’de halkın özgür seçimlere güçlü sembolik önem atfettiğini ama aynı zamanda yürütme denetimleri ve ifade özgürlüğü gibi liberal demokrasi unsurlarının, refah karşılığında göz ardı edilebileceğini ortaya koyuyor. Bu da Erdoğan döneminde görülen medya baskısı, yargı bağımsızlığının zayıflatılması ve seçimlerin meşruiyet söylemiyle korunması gibi adımlara toplumsal rıza üretilebilmesini açıklıyor.

Yani işimiz çok zor: Ana muhalefet partisi ülke tarihinde bugüne kadar hiç görülmemiş biçimde bir sivil darbe ile susturulmak isteniyor. “İstediğin kadar seçim yapalım ben kayyum ile yargı ile istediğimi yaparım”ı açıkça gösteriyor. Sendikaların, üniversitelerin; sivil toplumun yıllar içinde zaten sesi kıstırılmış. Peki o zaman? Ne yapacağız?

Yazarın Son Yazıları

Bir bilim insanının uzun yolculuğu: Ufuk Akçiğit

Koç Üniversitesi’nin onuncu kez verdiği Rahmi M. Koç Bilim Madalyası bu yıl Prof. Dr. Ufuk Akçiğit’e verildi.

Devamını Oku
28.11.2025
COP30... 46 yıl sonra hâlâ bir arpa boyu yol

Brezilya’nın tropik sıcaklığı altında toplanan COP30, dünya siyasetinin iklim krizine nasıl baktığını -daha doğrusu bakmadığını- tek karede özetleyen bir zirve oldu.

Devamını Oku
21.11.2025
Distopik dönemler...

“Az sayıda insanın yaşadığı küçücük bir ada...

Devamını Oku
14.11.2025
Mamdani, İmamoğlu... Küresel solun yeni sınavı

New York’un yeni belediye başkanı Zohran Mamdani, yalnızca Amerika’daki Demokratlar için değil, tüm dünya için bir mesaj verdi: “Değişim hâlâ mümkün.”

Devamını Oku
07.11.2025
103. yıl...

Buruk, öfkeli ama öte yandan coşkulu..

Devamını Oku
31.10.2025
Savaş uçakları yetmez: Türkiye’nin teknoloji egemenliği sınavı

Türkiye ara çözümlere sıkışırken dünya “neoprime” savunma çağına giriyor.

Devamını Oku
24.10.2025
Dünyanın yeni satranç tahtası: Nadir elementler

Nadir elementler konusu Türkiye’de kamuoyunun gündemine CHP tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trump görüşmesinden hemen önce “Pazarlık konusu yapılacak” diye getirildi.

Devamını Oku
17.10.2025
Gazze... Küresel vicdanların da savaş

“Eğer ateşkes kalıcı bir barışa evrilemezse, bu savaş yalnızca Gazze’yi değil, Batı ittifakının meşruiyetini ve küresel düzeni de sarsmaya devam edecek...”

Devamını Oku
10.10.2025
Çare: Alışmamayı öğrenmek…

Şu son bir yıl içinde yaşadıklarımızı diyelim beş yıl önce yaşasaydık herhalde “Olağanüstü günlerden geçiyoruz” derdik.

Devamını Oku
03.10.2025
Kullanışlı piyon mu olacağız? Stratejik ortak mı? Beylikova...

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump’ın New York’ta yaptığı görüşme, sadece ikili ilişkiler bağlamında değil, küresel dengeler açısından da kritik.

Devamını Oku
26.09.2025
Sıfır noktası...

Bir süredir gözüm Nepal’deki gelişmelerde...

Devamını Oku
19.09.2025
Kaç Türkiye? Kimin gündemi?

Moda Caddesi’nden Kadıköy Rıhtım’a doğru yürüyorum.

Devamını Oku
12.09.2025
Demokrasiler neden çöküyor (2)

Erdoğan AKP’si; karşısındaki tek önemli muhalefeti yani CHP’yi işlevsizleştirmek için elindeki tüm yetki ve yargı güçlerini kullanıyor.

Devamını Oku
05.09.2025
Demokrasiler nasıl çökertiliyor (1)

Önce şunu görmeliyiz...

Devamını Oku
29.08.2025
CHP’nin yükü, hepimizin yükü

"CHP’nin üzerindeki yük öyle ağır ki özgür; laik, demokratik bir ülke olma mücadelesini tek başına omuzladı."

Devamını Oku
22.08.2025
24 yıl...

Neredeyse çeyrek asır...

Devamını Oku
15.08.2025
Çürüme... Çözülme... Sahteliğin anatomisi

Sahte diplomalar, sahte ehliyetler, sahte sağlık raporları...

Devamını Oku
08.08.2025
Gazze... Açlık, sessizlik ve ahlaki felç

Seyrediyoruz. Kimi insanlığın geldiği noktadan utanarak, kimi umarsızca sanki bir film seyreder gibi...

Devamını Oku
01.08.2025
Yangın... Kuraklık... Rant: Türkiye’nin iklimle sınavı

Tam bitti derken yeniden başlıyor. Rüzgârın hızına göre şiddetleniyor; ortalığı yakıp kavuruyor.

Devamını Oku
25.07.2025
Şu zeytin ile derdiniz ne?

Şaşırdık mı? Hayır...

Devamını Oku
18.07.2025
TRT’den CHP duruşmaları mı?

CHP’li belediyelere yapılan operasyonların sonu gelmiyor. Belli ki yaz böyle geçecek.

Devamını Oku
11.07.2025
Toplumu germek, muhalefeti susturmak: AKP’nin elindeki yegâne kozu

Çünkü çözüm üretemiyor. Çünkü halkın sorunlarına yanıt veremiyor.

Devamını Oku
04.07.2025
Zeytin... Bir talanın jeopolitiği

“At izinin it izine karıştığı” günlerden geçiyoruz yine.

Devamını Oku
27.06.2025
İran’a saldırı hazırlığı mı? Neden?

Daha sular durulmadan Ortadoğu yeniden karıştırılmaya çalışılıyor...

Devamını Oku
13.06.2025
Bu bayram...

“Bizim bayram görecek halimiz yok arkadaşlar” dedi ve ekledi CHP lideri Özgür Özel...

Devamını Oku
06.06.2025
Nasıl bir eğitim?

Sadece anayasal hakkı olan barışçıl protesto hakkını kullandıkları için hapiste tutulan üniversite öğrencileri olan bir ülke...

Devamını Oku
30.05.2025
Sosyalist Enternasyonal İstanbul’da... Dünya solu ne yapmalı?

O kadar fazla sistematik saldırı altındayız ki... Kimi zaman büyük resmi görebilmek için yaşananları alt alta sıralamak önemli...

Devamını Oku
23.05.2025
‘Çözüm süreci’ ve sonrası

Barışı uzak bir hayal olmaktan çıkarmak hiç kolay değildir, en azından bizim coğrafyada.

Devamını Oku
16.05.2025
Karartma... Otokratik rejimde sıradan bir gün

Karartma... Otokratik rejimde sıradan bir gün

Devamını Oku
09.05.2025
Siz gidene kadar...

Siz gidene kadar...

Devamını Oku
02.05.2025
Deprem ensemizde: 40 milyar dolarlık sessizlik

Deprem ensemizde: 40 milyar A dolarlık sessizlik

Devamını Oku
25.04.2025
Yüzde 3.5 kuralı: Değişim kaç kişiyle başlar?

Yüzde 3.5 kuralı: Değişim kaç kişiyle başlar?

Devamını Oku
18.04.2025
Tarife savaşının şifreleri

Tarife savaşının şifreleri

Devamını Oku
11.04.2025
Uyanış...

Uyanış...

Devamını Oku
04.04.2025
Yeni bir siyaset... Ama nasıl?

Yeni bir siyaset... Ama nasıl?

Devamını Oku
28.03.2025
AKP’nin elinde 2 torba: Biri Gezi, diğeri ‘terör’

AKP’nin elinde 2 torba: Biri Gezi, diğeri ‘terör’

Devamını Oku
21.03.2025
Tehdit... Atlantik’in öte yakası

Tehdit... Atlantik’in öte yakası

Devamını Oku
14.03.2025
Kadın sorunu yok, erkek sorunu var

Kadın sorunu yok, erkek sorunu var

Devamını Oku
07.03.2025
Eskisi çöpe... ‘Yeni’ dünya düzeni

Eskisi çöpe... ‘Yeni’ dünya düzeni

Devamını Oku
28.02.2025
‘Yeni Türkiye’de haddini bileceksin’

‘Yeni Türkiye’de haddini bileceksin’

Devamını Oku
21.02.2025