COP30... 46 yıl sonra hâlâ bir arpa boyu yol
Özlem Yüzak
Son Köşe Yazıları

COP30... 46 yıl sonra hâlâ bir arpa boyu yol

21.11.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Brezilya’nın tropik sıcaklığı altında toplanan COP30, dünya siyasetinin iklim krizine nasıl baktığını -daha doğrusu bakmadığını- tek karede özetleyen bir zirve oldu. Amazon’un ortasında yapılan bu toplantı, tarihin en kritik iklim buluşmalarından biri olabilirdi. Fakat olmadı. Neden mi?

Ülkeler kendi ekonomik ve siyasi çıkmazlarına o kadar gömülmüş durumda ki insanlığın en acil ortak meselesi olan iklim değişikliği masada bir türlü “gerçek” gündem maddesi olamıyor. Bu manzara bana hep aynı benzetmeyi hatırlatıyor:

1979 Cenova’daki ilk iklim konferansının üzerinden tam 46 yıl geçti. Az gittik, uz gittik, dere tepe düz gittik, bir de arkamıza baktık ki.... bir arpa boyu yol almışız. Ve ne yazık ki bu, romantik bir yakınma değil, bilimsel verilerin sert bir özeti.

Bugün 140’tan fazla ülke “net-sıfır” hedefi açıklamış durumda. Kâğıt üstünde her şey harika. Gerçekte ise: 1.5°C hedefinde kalabilmek için 2030’a kadar emisyonların yüzde 40 azaltılması gerekirken 2024’te küresel emisyonlar yüzde 1.1 arttı.

POPÜLİST SİYASETİN İKLİM DÜŞMANLIĞI

ABD, Çin, Hindistan ve Rusya liderleri zirveye katılmadı. Hatta Çin devlet başkanı değil, daha alt düzeyde bir temsilci gönderdi. Bu tablo bile tek başına çok şey anlatıyor. Lider katılımı düşük çünkü ülkeler içe kapanmış durumda: Ekonomik sıkıntılar, savaşlar, seçim baskıları ve popülist söylemler iklim diplomasisinin önüne büyük bir duvar örüyor.

Kısa vadeli oy hesapları, uzun vadeli gezegen gerçeklerini sürekli erteliyor. Oysa sıcak dalgalarının, kuraklığın, gıda krizinin, sigortalanamaz şehirlerin “ülke sınırı” yok.

Bu zihniyet sürdükçe COP zirveleri, fosil lobisinin gölgesinde yapılmış samimiyetsiz bir diplomasi gösterisine dönüşüyor. Küresel liderlik boşluğu, COP30’un aslında niçin sonuç üretemediğini de baştan ilan ediyor.

COP30: LOBİCİLERİN GÖLGESİNDE BİR ZİRVE

Belem’de düzenlenen COP30’da dikkat çeken verilerden biri, katılan her 25 delegeden birinin fosil yakıt lobicisi olması. Yani masaya oturan herkes iklim için değil, bir kısmı tam tersine, süreci yavaşlatmak için orada. COP’un güvenilirliğini zedeleyen en kritik unsur da bu.

Brezilya Devlet Başkanı Lula, iklim dezenformasyonuyla mücadele çağrısı yaptı, evet.

Ama nafile: Masada Exxon’un, Total’in, BP’nin temsilcileri varsa hangi gerçek ilerleyebilir?

COP30’da Belem Deklarasyonu gibi olumlu girişimler de vardı: 35 ülke ve kurumun desteklediği “yeşil sanayileşme” hedefi, temiz teknolojiyi ve sürdürülebilir büyümeyi önceliyor.

BİLİMİN ÇIĞLIĞI: LANCET RAPORU

Birkaç hafta önce Lancet’in açıkladığı rapor, iklim krizinin sağlık üzerindeki etkilerini çarpıcı şekilde ortaya koydu: Isıya bağlı ölümler 1990’lardan bu yana yüzde 25 arttı.

Her yıl 546 bin kişi aşırı sıcak nedeniyle yaşamını yitiriyor. 2024, insanlık tarihinin ilk kez 1.5°C eşiğini aştığı yıl oldu.

Bu sadece çevre meselesi değil:

Halk sağlığı, işçi sağlığı, gıda güvenliği, altyapı, sigorta sistemleri... Hepsi tehlikede.

Lancet’in verileri, iklim krizinin soyut bir “gelecek tehdidi” değil, “şu an yaşanan bir toplumsal çöküş süreci” olduğunu gösteriyor.

TARIMSAL ÜRETİM DARALIYOR, GIDA KRİZİ BÜYÜYOR

Artan sıcaklık, kuraklık ve düzensiz yağışlar tarımsal üretimi daraltıyor.

Üstelik sadece üretim değil, verimlilik, toprak kalitesi, su kaynakları da hızla geriliyor.

Dünyada aşırı hava olayları nedeniyle gıda fiyatlarında dalgalanma, artık norm haline geldi.

Gıda erişimi, özellikle düşük gelirli ülkelerde dramatik biçimde zorlaşıyor.

Isınan bir dünyada açlık, kapıda bekleyen bir misafir değil, çoktan sofraya oturdu.

Son araştırmalar, sıcaklık artışının küresel ekonomi üzerinde yaratacağı yıkımı net biçimde ortaya koyuyor: 2050’ye kadar her yıl 38 trilyon dolar ekonomik zarar bekleniyor.

Küresel gelirde yüzde 19 kayıp olacağı hesaplanıyor. Her 1°C artış, dünya GSYH’sini yaklaşık yüzde 12 düşürüyor. Son 10 yılda aşırı hava olayları dünya ekonomisine 2 trilyon dolar kaybettirdi.

ZİRVENİN SÜRPRİZİ: COP31 TÜRKİYE’DE 

COP30’un sonunda en çok konuşulan kararlardan biri Türkiye’nin COP31’e ev sahipliği yapacak olması oldu. Antalya’da düzenlenecek zirve, Türkiye’ye büyük diplomatik yük ve aynı zamanda büyük bir sorumluluk getiriyor. Bir yandan fosil bağımlılığından çıkamayan, enerji politikası tartışmalı, tarımsal üretimi iklim krizinden derinden etkilenen bir ülkeyiz. 2050’ye kadar Türkiye ekonomisinde yüzde 2.26, 2100’e kadar yüzde 7.98 GSYH kaybı öngörülüyor.

Son yıllarda iklim kaynaklı kayıplar hızla arttı, yalnızca 2020’de kayıp 356 milyon Avro olarak hesaplandı. Türkiye, Avrupa’da aşırı hava olaylarına karşı en kırılgan ülkelerden biri.

Altyapı, şehirler ve kıyı bölgeleri iklim şoklarına karşı savunmasız.

Öte yandan, bu zirve Türkiye’nin iklim politikasını yeniden düşünmesi için tarihi bir fırsat olabilir.

Kısacası mesele geleceğin değil, bugünün meselesi. Ve iklim krizinin kendisi kadar tehlikeli olan, ülkelerin krizi hâlâ “gelecek sorunu” sanması.

Yazarın Son Yazıları

Demokrasinin 12 kırmızı alarmı... ABD... Türkiye...

ABD’nin saygın gazetelerinden New York Times’ın editör kurulu önceki gün ülkelerinin otokratik bir rejime savrulduğunu söyleyerek “demokratik erozyonun 12 kırmızı alarmını” yayımladı.

Devamını Oku
12.12.2025
Bir bilim insanının uzun yolculuğu: Ufuk Akçiğit

Koç Üniversitesi’nin onuncu kez verdiği Rahmi M. Koç Bilim Madalyası bu yıl Prof. Dr. Ufuk Akçiğit’e verildi.

Devamını Oku
28.11.2025
COP30... 46 yıl sonra hâlâ bir arpa boyu yol

Brezilya’nın tropik sıcaklığı altında toplanan COP30, dünya siyasetinin iklim krizine nasıl baktığını -daha doğrusu bakmadığını- tek karede özetleyen bir zirve oldu.

Devamını Oku
21.11.2025
Distopik dönemler...

“Az sayıda insanın yaşadığı küçücük bir ada...

Devamını Oku
14.11.2025
Mamdani, İmamoğlu... Küresel solun yeni sınavı

New York’un yeni belediye başkanı Zohran Mamdani, yalnızca Amerika’daki Demokratlar için değil, tüm dünya için bir mesaj verdi: “Değişim hâlâ mümkün.”

Devamını Oku
07.11.2025
103. yıl...

Buruk, öfkeli ama öte yandan coşkulu..

Devamını Oku
31.10.2025
Savaş uçakları yetmez: Türkiye’nin teknoloji egemenliği sınavı

Türkiye ara çözümlere sıkışırken dünya “neoprime” savunma çağına giriyor.

Devamını Oku
24.10.2025
Dünyanın yeni satranç tahtası: Nadir elementler

Nadir elementler konusu Türkiye’de kamuoyunun gündemine CHP tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trump görüşmesinden hemen önce “Pazarlık konusu yapılacak” diye getirildi.

Devamını Oku
17.10.2025
Gazze... Küresel vicdanların da savaş

“Eğer ateşkes kalıcı bir barışa evrilemezse, bu savaş yalnızca Gazze’yi değil, Batı ittifakının meşruiyetini ve küresel düzeni de sarsmaya devam edecek...”

Devamını Oku
10.10.2025
Çare: Alışmamayı öğrenmek…

Şu son bir yıl içinde yaşadıklarımızı diyelim beş yıl önce yaşasaydık herhalde “Olağanüstü günlerden geçiyoruz” derdik.

Devamını Oku
03.10.2025
Kullanışlı piyon mu olacağız? Stratejik ortak mı? Beylikova...

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump’ın New York’ta yaptığı görüşme, sadece ikili ilişkiler bağlamında değil, küresel dengeler açısından da kritik.

Devamını Oku
26.09.2025
Sıfır noktası...

Bir süredir gözüm Nepal’deki gelişmelerde...

Devamını Oku
19.09.2025
Kaç Türkiye? Kimin gündemi?

Moda Caddesi’nden Kadıköy Rıhtım’a doğru yürüyorum.

Devamını Oku
12.09.2025
Demokrasiler neden çöküyor (2)

Erdoğan AKP’si; karşısındaki tek önemli muhalefeti yani CHP’yi işlevsizleştirmek için elindeki tüm yetki ve yargı güçlerini kullanıyor.

Devamını Oku
05.09.2025
Demokrasiler nasıl çökertiliyor (1)

Önce şunu görmeliyiz...

Devamını Oku
29.08.2025
CHP’nin yükü, hepimizin yükü

"CHP’nin üzerindeki yük öyle ağır ki özgür; laik, demokratik bir ülke olma mücadelesini tek başına omuzladı."

Devamını Oku
22.08.2025
24 yıl...

Neredeyse çeyrek asır...

Devamını Oku
15.08.2025
Çürüme... Çözülme... Sahteliğin anatomisi

Sahte diplomalar, sahte ehliyetler, sahte sağlık raporları...

Devamını Oku
08.08.2025
Gazze... Açlık, sessizlik ve ahlaki felç

Seyrediyoruz. Kimi insanlığın geldiği noktadan utanarak, kimi umarsızca sanki bir film seyreder gibi...

Devamını Oku
01.08.2025
Yangın... Kuraklık... Rant: Türkiye’nin iklimle sınavı

Tam bitti derken yeniden başlıyor. Rüzgârın hızına göre şiddetleniyor; ortalığı yakıp kavuruyor.

Devamını Oku
25.07.2025
Şu zeytin ile derdiniz ne?

Şaşırdık mı? Hayır...

Devamını Oku
18.07.2025
TRT’den CHP duruşmaları mı?

CHP’li belediyelere yapılan operasyonların sonu gelmiyor. Belli ki yaz böyle geçecek.

Devamını Oku
11.07.2025
Toplumu germek, muhalefeti susturmak: AKP’nin elindeki yegâne kozu

Çünkü çözüm üretemiyor. Çünkü halkın sorunlarına yanıt veremiyor.

Devamını Oku
04.07.2025
Zeytin... Bir talanın jeopolitiği

“At izinin it izine karıştığı” günlerden geçiyoruz yine.

Devamını Oku
27.06.2025
İran’a saldırı hazırlığı mı? Neden?

Daha sular durulmadan Ortadoğu yeniden karıştırılmaya çalışılıyor...

Devamını Oku
13.06.2025
Bu bayram...

“Bizim bayram görecek halimiz yok arkadaşlar” dedi ve ekledi CHP lideri Özgür Özel...

Devamını Oku
06.06.2025
Nasıl bir eğitim?

Sadece anayasal hakkı olan barışçıl protesto hakkını kullandıkları için hapiste tutulan üniversite öğrencileri olan bir ülke...

Devamını Oku
30.05.2025
Sosyalist Enternasyonal İstanbul’da... Dünya solu ne yapmalı?

O kadar fazla sistematik saldırı altındayız ki... Kimi zaman büyük resmi görebilmek için yaşananları alt alta sıralamak önemli...

Devamını Oku
23.05.2025
‘Çözüm süreci’ ve sonrası

Barışı uzak bir hayal olmaktan çıkarmak hiç kolay değildir, en azından bizim coğrafyada.

Devamını Oku
16.05.2025
Karartma... Otokratik rejimde sıradan bir gün

Karartma... Otokratik rejimde sıradan bir gün

Devamını Oku
09.05.2025
Siz gidene kadar...

Siz gidene kadar...

Devamını Oku
02.05.2025
Deprem ensemizde: 40 milyar dolarlık sessizlik

Deprem ensemizde: 40 milyar A dolarlık sessizlik

Devamını Oku
25.04.2025
Yüzde 3.5 kuralı: Değişim kaç kişiyle başlar?

Yüzde 3.5 kuralı: Değişim kaç kişiyle başlar?

Devamını Oku
18.04.2025
Tarife savaşının şifreleri

Tarife savaşının şifreleri

Devamını Oku
11.04.2025
Uyanış...

Uyanış...

Devamını Oku
04.04.2025
Yeni bir siyaset... Ama nasıl?

Yeni bir siyaset... Ama nasıl?

Devamını Oku
28.03.2025
AKP’nin elinde 2 torba: Biri Gezi, diğeri ‘terör’

AKP’nin elinde 2 torba: Biri Gezi, diğeri ‘terör’

Devamını Oku
21.03.2025
Tehdit... Atlantik’in öte yakası

Tehdit... Atlantik’in öte yakası

Devamını Oku
14.03.2025
Kadın sorunu yok, erkek sorunu var

Kadın sorunu yok, erkek sorunu var

Devamını Oku
07.03.2025
Eskisi çöpe... ‘Yeni’ dünya düzeni

Eskisi çöpe... ‘Yeni’ dünya düzeni

Devamını Oku
28.02.2025