Yüzde 3.5 kuralı: Değişim kaç kişiyle başlar?
Özlem Yüzak
Son Köşe Yazıları

Yüzde 3.5 kuralı: Değişim kaç kişiyle başlar?

18.04.2025 04:01
Güncellenme:
Takip Et:

Ok yaydan çıktı bir kere. Artık mesele yalnızca bir belediye başkanının, cumhurbaşkanı adayının tutuklanması ya da bir diplomanın iptali değil. Mesele artık halkın -özellikle de gençlerin- geleceklerine sahip çıkmak için ses yükseltmesi. Hukuksuzluğa, adaletsizliğe, yoksullaştıran politikalara karşı biriken öfkenin yayılması. Ve nihayet eylemsizlik halinin sona ermesi. İşin ilginci ezberler de bozuluyor.

Proje okullarından biri... Bahçede öğretmenlerinin atanmasına karşı çıkıp eylem yapan öğrencilerin yanına yaklaşan yönetici öfkeyle bağırıyor: “Bu düzeni siz mi değiştireceksiniz?”

Öğrenci, tereddütsüz karşılık veriyor: “Evet, biz değiştireceğiz.”

Bu cümle, bir isyanın sloganı değil sadece. Gençlerin sessizliğini yırtarak geleceğe “bizim” deme anı.

Türkiye’de bir şey değişiyor. Değişimin merkezinde ise gençler var. Uzun zamandır “umursamaz”, “bireysel”, “tepkisiz” denen Z kuşağı, bugün sadece öfkeyle konuşuyor:

“Biz değiştireceğiz bu düzeni!”

Liselerde başlayan direniş, sadece yalnızca müfredat ya da öğretmen atamalarıyla sınırlı değil, adaletsizliğe, liyakatsizliğe, gençlerin geleceğini ipotek altına alan her türlü karanlığa karşı bir uyanışın işareti olur mu? Göreceğiz.

Eylemsizlik hali sona erdiğinde karşı çıkışlar da bir başka oluyor. Önceki gün TBMM’deki sürpriz (hadi korsan! diyelim) çıkış örneğin. Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, Gezi davası kapsamında tutuklanan Can Atalay’la ilgili Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararını Meclis kürsüsünde okuttu. Bunun üzerine iktidar partisi vekilleri Genel Kurul’u terk etti. Şaşırttı, AKP’lileri öfkelendirdi. Oysa sadece anayasanın gereğini yaptı. Ama ezber bozdu ya...

PROTESTOLARIN GÜCÜNÜ ASLA KÜÇÜMSEMEYİN

Aslına bakacak olursak dünyanın birçok yerinde öfkeler sokağa taşıyor, öyle bir dönemden geçiyoruz. Çoğu da öğrencilerin, gençlerin başrolde olduğu eylemler. Sırbistan’da tren garı kazası ile başlayan ve Başbakan Milos Vucevic’in istifa etmesiyle şimdilik hafiflemiş gibi görünen öğrenci hareketleri, Yunanistan’da benzer nedenlerle patlak veren son yılların en kitlesel gençlik gösterileri. Ardından Endonezya’da siyah giyinen öğrenciler ve muhaliflerin Indonesia Gelap (Karanlık Endonezya) adını verdikleri bir hareketin bayrağı altında toplanarak henüz iktidara gelmesinin üzerinden 100 gün bile geçmeden hükümete öfkelerini haykırması... ABD’de Trump karşıtı gösteriler...

Geçen yıl Almanya’da, Fransa’da, Belçika’da, Hindistan’da ve diğer ülkelerde çiftçilerin yeni kurallara karşı ayaklanması...

Belli ki insanlar halk hareketlerinin gücünü yeniden keşfetmişe benziyor. Bu keşfi, demokrasiden uzaklaşan siyasi rejimlere, adaletsizliklere, gelir eşitsizliklerine, yeteneksiz yöneticilere ve iklim değişikliğine borçluyuz.

Peki, bu protestolar sadece sokakları mı hareketlendiriyor, yoksa kalıcı değişimlerin de önünü açıyor mu? Şimdi bilim insanları hangi protesto türünün daha güçlü bir mesaj ilettiğini ve istenen değişikliği yaratıp yaratmadığını sorguluyor. Bu haftaki Herkese Bilim Teknoloji dergisi konuyu kapağa taşıdı. Ayrıntılı öğrenmek istiyorsanız bakabilirsiniz. Ancak şunu söyleyelim:

YÜZDE 3.5 KURALI

Amerikalı siyaset bilimci Erica Chenoweth ve Maria Stephen birlikte yürüttükleri bir çalışmada 1900 ve 2006 yılları arasında kaydedilen 300 sosyal hareket ile ilgili topladıkları verileri analiz etti. Bu verilere dayanarak bir ülke nüfusunun en az yüzde 3.5’ini harekete geçiren bir gösterinin başarılı sayılması gerektiğini ortaya koydular. Bu çalışma yüzde 3.5 kuralı olarak bilinen bir bulguyu bilime kazandırdı. Başka bir deyişle bir protesto, değişiklik yaratabilmek için bu düzeyde bir katılıma ihtiyaç duyuyor.

Protestoların ve diğer sosyal hareketlerin daha fazla ses getirmesini sağlayan unsurlar ise kısaca şöyle:

-Büyük gösteriler küçüklere oranlar daha fazla ses getirir.

-Şiddet içermeyen protestolar şiddet içerenlerden daha güçlü bir mesaj iletir.

-Birleştirilmiş hedefler dağınık taleplerden daha fazla dikkat çeker.

-Protestoların polis tarafından aşırı şiddet kullanılarak bastırılmaya çalışılması, protestocuların medyadan ve dolayısıyla halktan daha fazla sempati toplamasına ve destek sağlamasına yol açar.

Son söz: “Gençler artık yalnızca izlemiyor; soruyor, sorguluyor, direniyor. Türkiye’deki ve dünyadaki örnekler bize şunu gösteriyor: Ezber bozulduğunda, değişim başlıyor. Sessiz çoğunluk ses vermeye başladığında ise o değişim durdurulamaz hale geliyor.”

Yazarın Son Yazıları

Bir bilim insanının uzun yolculuğu: Ufuk Akçiğit

Koç Üniversitesi’nin onuncu kez verdiği Rahmi M. Koç Bilim Madalyası bu yıl Prof. Dr. Ufuk Akçiğit’e verildi.

Devamını Oku
28.11.2025
COP30... 46 yıl sonra hâlâ bir arpa boyu yol

Brezilya’nın tropik sıcaklığı altında toplanan COP30, dünya siyasetinin iklim krizine nasıl baktığını -daha doğrusu bakmadığını- tek karede özetleyen bir zirve oldu.

Devamını Oku
21.11.2025
Distopik dönemler...

“Az sayıda insanın yaşadığı küçücük bir ada...

Devamını Oku
14.11.2025
Mamdani, İmamoğlu... Küresel solun yeni sınavı

New York’un yeni belediye başkanı Zohran Mamdani, yalnızca Amerika’daki Demokratlar için değil, tüm dünya için bir mesaj verdi: “Değişim hâlâ mümkün.”

Devamını Oku
07.11.2025
103. yıl...

Buruk, öfkeli ama öte yandan coşkulu..

Devamını Oku
31.10.2025
Savaş uçakları yetmez: Türkiye’nin teknoloji egemenliği sınavı

Türkiye ara çözümlere sıkışırken dünya “neoprime” savunma çağına giriyor.

Devamını Oku
24.10.2025
Dünyanın yeni satranç tahtası: Nadir elementler

Nadir elementler konusu Türkiye’de kamuoyunun gündemine CHP tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trump görüşmesinden hemen önce “Pazarlık konusu yapılacak” diye getirildi.

Devamını Oku
17.10.2025
Gazze... Küresel vicdanların da savaş

“Eğer ateşkes kalıcı bir barışa evrilemezse, bu savaş yalnızca Gazze’yi değil, Batı ittifakının meşruiyetini ve küresel düzeni de sarsmaya devam edecek...”

Devamını Oku
10.10.2025
Çare: Alışmamayı öğrenmek…

Şu son bir yıl içinde yaşadıklarımızı diyelim beş yıl önce yaşasaydık herhalde “Olağanüstü günlerden geçiyoruz” derdik.

Devamını Oku
03.10.2025
Kullanışlı piyon mu olacağız? Stratejik ortak mı? Beylikova...

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump’ın New York’ta yaptığı görüşme, sadece ikili ilişkiler bağlamında değil, küresel dengeler açısından da kritik.

Devamını Oku
26.09.2025
Sıfır noktası...

Bir süredir gözüm Nepal’deki gelişmelerde...

Devamını Oku
19.09.2025
Kaç Türkiye? Kimin gündemi?

Moda Caddesi’nden Kadıköy Rıhtım’a doğru yürüyorum.

Devamını Oku
12.09.2025
Demokrasiler neden çöküyor (2)

Erdoğan AKP’si; karşısındaki tek önemli muhalefeti yani CHP’yi işlevsizleştirmek için elindeki tüm yetki ve yargı güçlerini kullanıyor.

Devamını Oku
05.09.2025
Demokrasiler nasıl çökertiliyor (1)

Önce şunu görmeliyiz...

Devamını Oku
29.08.2025
CHP’nin yükü, hepimizin yükü

"CHP’nin üzerindeki yük öyle ağır ki özgür; laik, demokratik bir ülke olma mücadelesini tek başına omuzladı."

Devamını Oku
22.08.2025
24 yıl...

Neredeyse çeyrek asır...

Devamını Oku
15.08.2025
Çürüme... Çözülme... Sahteliğin anatomisi

Sahte diplomalar, sahte ehliyetler, sahte sağlık raporları...

Devamını Oku
08.08.2025
Gazze... Açlık, sessizlik ve ahlaki felç

Seyrediyoruz. Kimi insanlığın geldiği noktadan utanarak, kimi umarsızca sanki bir film seyreder gibi...

Devamını Oku
01.08.2025
Yangın... Kuraklık... Rant: Türkiye’nin iklimle sınavı

Tam bitti derken yeniden başlıyor. Rüzgârın hızına göre şiddetleniyor; ortalığı yakıp kavuruyor.

Devamını Oku
25.07.2025
Şu zeytin ile derdiniz ne?

Şaşırdık mı? Hayır...

Devamını Oku
18.07.2025
TRT’den CHP duruşmaları mı?

CHP’li belediyelere yapılan operasyonların sonu gelmiyor. Belli ki yaz böyle geçecek.

Devamını Oku
11.07.2025
Toplumu germek, muhalefeti susturmak: AKP’nin elindeki yegâne kozu

Çünkü çözüm üretemiyor. Çünkü halkın sorunlarına yanıt veremiyor.

Devamını Oku
04.07.2025
Zeytin... Bir talanın jeopolitiği

“At izinin it izine karıştığı” günlerden geçiyoruz yine.

Devamını Oku
27.06.2025
İran’a saldırı hazırlığı mı? Neden?

Daha sular durulmadan Ortadoğu yeniden karıştırılmaya çalışılıyor...

Devamını Oku
13.06.2025
Bu bayram...

“Bizim bayram görecek halimiz yok arkadaşlar” dedi ve ekledi CHP lideri Özgür Özel...

Devamını Oku
06.06.2025
Nasıl bir eğitim?

Sadece anayasal hakkı olan barışçıl protesto hakkını kullandıkları için hapiste tutulan üniversite öğrencileri olan bir ülke...

Devamını Oku
30.05.2025
Sosyalist Enternasyonal İstanbul’da... Dünya solu ne yapmalı?

O kadar fazla sistematik saldırı altındayız ki... Kimi zaman büyük resmi görebilmek için yaşananları alt alta sıralamak önemli...

Devamını Oku
23.05.2025
‘Çözüm süreci’ ve sonrası

Barışı uzak bir hayal olmaktan çıkarmak hiç kolay değildir, en azından bizim coğrafyada.

Devamını Oku
16.05.2025
Karartma... Otokratik rejimde sıradan bir gün

Karartma... Otokratik rejimde sıradan bir gün

Devamını Oku
09.05.2025
Siz gidene kadar...

Siz gidene kadar...

Devamını Oku
02.05.2025
Deprem ensemizde: 40 milyar dolarlık sessizlik

Deprem ensemizde: 40 milyar A dolarlık sessizlik

Devamını Oku
25.04.2025
Yüzde 3.5 kuralı: Değişim kaç kişiyle başlar?

Yüzde 3.5 kuralı: Değişim kaç kişiyle başlar?

Devamını Oku
18.04.2025
Tarife savaşının şifreleri

Tarife savaşının şifreleri

Devamını Oku
11.04.2025
Uyanış...

Uyanış...

Devamını Oku
04.04.2025
Yeni bir siyaset... Ama nasıl?

Yeni bir siyaset... Ama nasıl?

Devamını Oku
28.03.2025
AKP’nin elinde 2 torba: Biri Gezi, diğeri ‘terör’

AKP’nin elinde 2 torba: Biri Gezi, diğeri ‘terör’

Devamını Oku
21.03.2025
Tehdit... Atlantik’in öte yakası

Tehdit... Atlantik’in öte yakası

Devamını Oku
14.03.2025
Kadın sorunu yok, erkek sorunu var

Kadın sorunu yok, erkek sorunu var

Devamını Oku
07.03.2025
Eskisi çöpe... ‘Yeni’ dünya düzeni

Eskisi çöpe... ‘Yeni’ dünya düzeni

Devamını Oku
28.02.2025
‘Yeni Türkiye’de haddini bileceksin’

‘Yeni Türkiye’de haddini bileceksin’

Devamını Oku
21.02.2025