Faruk Eczacıbaşı: Daha Yeni Başlıyor...

16 Şubat 2018 Cuma

Faruk Eczacıbaşı yalnızca bir işadamı değil. Türkiye’nin dijital ekonomiye geçişi için en fazla çaba gösteren isimlerden biri. Türkiye Bilişim Vakfı’nın kurucusu. Türkiye’nin bu alanda yaşadığı dönüşümleri ve dünyadaki son gelişmeleri kendi kişisel deneyimlerinden de yola çıkarak aktarma fikrinin olduğunu biliyordum. Hayli konuşmuştuk. Bu fikirler sonunda bir kitaba dönüştü. Çok da iyi oldu. Eczacıbaşı bugünün ve yakın geleceğin dünyasında “iyisiyle kötüsüyle” bizleri nelerin beklediğini “Daha Yeni Başlıyor” diyerek kendine has üslubu ile anlatıyor. Sağlıktan ulaşıma, giydiğimiz tekstil ürünlerinden mesleklere, hızlı bir dönüşümün yaşandığı, içinde bulunduğumuz dönemde Faruk Eczacıbaşı’nın kitabı önemli bir rehber kitap niteliğinde aynı zamanda. Paradigma değişikliği, kuşaklar arasındaki ilişkiler, insan sermayesinin önemi, hukukta, eğitimde, kent olgusundaki dönüşümler, ağlar, işin karanlık yönleri, kolektif beyin, derin öğrenme, “gerçek sonrası toplumlar”... Eczacıbaşı “Değişim, iyisiyle kötüsüyle bilinmezliktir. Bilinmezlik ise hem hızlanarak hem de kendine alıştırarak geliyor” diyor, “umudum kitabı okuyanların bu yeni dünyada, aslında sahip oldukları güçlerin farkına varmaları ve tahmin edebileceklerinin çok ötesine uzanan etki alanlarını cesaretle hayata geçirebilmeleri” diye ekliyor.

TÜBİSAD: Türkiye’nin riski artıyor
TÜBİSAD’ın (Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği) önceki gün açıkladığı rapor, bir anlamda Türkiye’nin dijital ekonomi karnesi gibi. Özetleyelim önce: Bilgi ve iletişim teknolojilerini (BİT) kullanıyoruz ama üretmiyoruz. İthalatçı konumdayız. BİT ürünlerinde 10 milyar dolarlık ithalat yapmışız geçen yıl, ihracatımız ise sadece 3 milyar dolar. Toplam bütçe açığının 7 milyar doları buradan geliyor. Dünyada BİT ticaretindeki payımız 2002’den beri azalıyor. BİT için yapılan ar-ge yine diğer ülkelerle kıyaslandığında hayli düşük. Dijital devrimin yarattığı başlıca tehditlerden biri gerek ülkeler arasında gerekse toplumda eşitsizliğin artması. Ve Türkiye en fazla risk altındaki ülkelerden biri.
TÜBİSAD raporu açıklanırken Bilim ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü de orada ve dinliyor... TÜBİSAD uzmanları anlatmaya devam ediyor:
- Nitelikli işgücü temini zorlaşıyor.
- Siyasi irade eksikliği sürüyor.
- KOBİ’lerin Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) kullanım kapasitesi yetersiz.
- Girişim ekosistemi hâlâ çok zayıf.
- Vergi yükü yüksek.
- Oluşturulmuş bir vizyon yok.
Ne diyelim? Kimse sormuyor: 16 yıldır tek başına iktidarsınız.. Eğitim sistemini yap-boz tahtasına dönüştürdünüz; 3 çocuk ısrarını sürdürüyor, hiçbir şey bilmeden mezun olan kitleler yaratıyorsunuz; yıllar boyu ekonomik büyümeyi inşaata ve ranta dayalı sürdürdünüz.
Katma değerli üretim son yıllarda aklınıza geldi. “Dijital dönüşüm yol haritamızı” yıllardır “çok yakında açıklayacağız” oyalamasına dönüştürdünüz. Bugün gelinen noktada iktidar olarak “payınız” nedir? Yoksa orada da mı kandırıldınız?
Daha birkaç ay önce “Yerlileştirme Programı”nı başlattınız. Evet çok da iyi yaptınız. Alkış... Ama neden bu kadar geciktiniz? Yıllardır neyi beklediniz? Güney Kore, Çin, hatta Slovenya çoktan nerelere geldiler...
Bu sorular bile sorulamıyor artık. Çünkü baskı, korku her şeyin üzerinde...
Bu gecikmenin hesabı sorulup bundan sonrası için ortak akıl oluşturulmadıkça olduğumuz yerde otlamayı sürdürürüz...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Biz modern insanlar... 12 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları