Şafak yakındır...
Ahmet Saltık
Son Köşe Yazıları

Şafak yakındır...

11.09.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Ülkemiz, 3 Kasım 2002’de iktidara getirilen proje parti AKP eliyle çok yönlü ve derin bir karmaşaya adım adım sürüklendi. Siyaset biliminde rastlantılara yer yoktur; bu söz F. Roosevelt’e yüklenirse de gerçekte siyaset felsefesi deneyimlerinden imbiklenmiş bir gerçekliktir. RTE’yi siyasal kariyerinin başındayken fark edip “potansiyelini” (elverişliliğini-kullanılabilirliğini!) ABD yönetimine bildiren kilit adlar, Ankara Büyükelçisi M. Abramowitz ve CIA-RAND Corporation kökenli G.E. Fuller idi. Temel amaçları, Soğuk Savaş’ın sona erdiği ve “yeni dünya düzeninin” (!) kurulduğu o dönemde, Türkiye’nin ABD’nin stratejik çıkarlarına en uygun biçimlenmesini sağlamaktı:

“Kürt sorunu”nun istikrarsızlığı önleyecek biçimde çözümü

“Kemalizmin katı yorumunun aşılması”

“Ilımlı İslam” modelinin yaratılması Yeni muhafazakâr bir müttefik sınıf: Fuller, “Kemalist elitin” yerine, Anadolu sermayesine dayanan, dindar ancak Batı ile iş yapmaya istekli yeni bir muhafazakâr burjuvazinin yükselişini istiyordu.

***

23 yıl bitmek üzere, hiç de azımsanamaz. Cumhuriyetin son çeyreği bu kurgu ekseninde geçti ve çok yol alındı. Hatta rahatlıkla, beklenenin ötesine geçildi denebilir. Ancak ortada artık “istikrarlı-sadık bir NATO müttefiki” yok ABD için! Küresel Ağa’nın istemlerine uygun yontulan Türkiye, olağanüstü kırılgan.

Batı emperyalizmi ile cihad ülkesi olarak tanımladıkları Türkiye’de İslamofaşist bir rejim kurmak için koalisyona giren taşeron parti, ağababasına hizmet ederken, içeride istediğinden çoğunu elde etti.

Demokratik Cumhuriyetin kilit taşı olan laiklik kurumu olabildiğine aşındırıldı.

Ülke kaynakları görülmemiş bir vahşetle talan edilerek iç ve dış yandaşlara peş keş çekildi.

Dış politika ve güvenlikte ağır gedikler açıldı; Irak, Libya ve Suriye’de... vekâlet savaşlarına bile girildi.

Temel sosyal devlet hizmetlerinden çekilen devlet, bu alanları yerli-yabancı sermayeye hediye etti.

Trilyonlarca dolara varan kaynak aktarımı ile “yeni muhafazakâr bir İslami sermaye sınıfı” yaratıldı.

Ülke nüfusunun yarıdan çoğu yoksulluk sınırının altına itilerek politik baskıyla mutlak biata zorlandı.

Ülkeye Irak, Suriye, Afganistan, Pakistan, Filistin, Özbekistan, Fas ve öbür Afrika ülkelerinden 13 milyona yakın düzensiz göçmen bile-isteye alınarak demografik yapı bozuldu ve para-militer güçler oluşturuldu.

Bütün bunları yapabilmek için son 10 yılda, kamu görevlisi sayısı 2.5 milyon artırılarak 5+ milyon oldu.

TSK başkalaştırıldı ve majestelerinin saray ordusuna, “Yeni Türkiye” (!) rejimi koruyucusuna indirgendi.

Kolluk başta olmak üzere bürokrasi, akademi, yazılı-görsel basın, sosyal medya tümüyle ele geçirildi.

Yargı, FETÖ kurgusu gerekçesiyle ve 2017 anayasa değişikliğiyle özerkliğini tümüyle yitiren HSK eliyle yeniden yapılandırılarak bütünüyle yansızlığını-bağımsızlığını yitirdi ve hukuk devleti kökten askıda!

***

Hukuk, tek adam rejimi tarafından açıkça ve mutlak anlamda bir politik silah artık: “Law fare”! Siyaset bilimindeki terim bu. Türkiye hakkında yapılacak siyasal irdelemelerin zemini artık burası; Hukukla savaş!

Siyasal tarihte benzeri olmayan “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” tam bir politik anomali ve Batı kurgusu. CIA istasyon şeflerinin Türkiye’de güçler ayrılığından yakınmaları bu yüzdendi. TBMM, yargı, basın, TSK... ayrı ayrı Cumhuriyete sahip çıkıyordu. O yüzden, FETÖ kurgusunun ardından OHAL ve OHAL altında halkoylaması ile 2017 anayasa değişikliği açık ve muazzam bir hile ile kotarıldı. 2.5 milyona yakın mühürsüz oy, YSK kararı ile geçerli sayıldı ve bu sayede kıl payı, RTE/ABD’nin dayattığı rejim kuruldu. Kırılma noktası 16 Nisan 2017’dir, gerçekte hukuk dünyasına doğmamış, yok hükmünde (keenlemyekün) gayri meşru bir düzene geçilmiştir. Gerçekte o günden bu yana olan her şey ama her şey gayri meşrudur!

Türkiye, o gün teslim alınmıştır. Kılıçdaroğlu yönetiminde ana muhalefet CHP adeta felç edilmiştir o gün.

***

Varılan yerde, AKP=RTE, iktidarı bırakmayacağını açıkça ilan etti. Ana muhalefet CHP’ye her tür Bizans entrikası, dış destekle uygulanmakta. Zorbalaşan iktidar, apaçık İslamofaşist rejim dayatıyor. Kurtuluş; kurucu parti CHP’nin, 4 Eylül 1919’a dayalı milletin azim ve kararından güç alan devrimci bilinçle yelkenlerini doldurması ve yeniden Kuvayı Milliye rotasına topyekûn yönel(t)mesidir. Ulus, CHP önderliğinde birleşerek geleceğine el koyacak; bu lanetli parantez kapatılacaktır! Atatürk Türkiye’si teslim alınamaz!

Yazarın Son Yazıları

Kovite benzer yeni salgın tehlikesi var mı?

2020-23 Kovit-19 pandemisinden bu yana yeni salgınlara hazır mıyız?

Devamını Oku
04.12.2025
Gıda güvenliği ve acil önlemler

Artan gıda zehirlenmesi ölümleriyle yüz yüzeyiz.

Devamını Oku
20.11.2025
Türkiye siyasetinde yeni paradigma: “Terörsüz Türkiye” mavi boncuğu ve MHP’nin kökten dönüşüm kumarı

Türkiye bir yıldır, milliyetçi cephenin Kürt sorunu-terörle mücadele söyleminde kökten değişimle sarsılıyor

Devamını Oku
06.11.2025
Sofradaki çifte kriz: Gıda güvencesi ve gıda güvenliği tehdidi

Türkiye, tarımsal özgücü (potansiyeli) yüksek bir ülke olmasına karşın, gıda-toplum beslenmesi alanında giderek derinleşen, yaygınlaşan ve sürdürülemez kerteye ulaşan çift yönlü bunalımla karşı karşıya.

Devamını Oku
23.10.2025
Fener Rum Patrikhanesi neden ekümenik olamaz?!

İstanbul Fener’de yüzlerce yıldır varolan Fener Rum Patrikhanesi (FRP), ülkemizin kültürel-tarihsel varsıllığının önemli bir öğesi.

Devamını Oku
09.10.2025
Türkiye’de sağlık hizmetlerinin temel sorunları

2003’te başlatılan kökü dışarıda Sağlıkta Dönüşüm Programı, günümüzde yurttaşlar ve sağlık çalışanları için ciddi ve derinleşen sorunlar doğurdu.

Devamını Oku
25.09.2025
Şafak yakındır...

Ülkemiz, 3 Kasım 2002’de iktidara getirilen proje parti AKP eliyle çok yönlü ve derin bir karmaşaya adım adım sürüklendi.

Devamını Oku
11.09.2025
Susuzluğun eşiğinde: Türkiye ve dünyada su kıtlığı

Konya’da bir çiftçinin 80 yıllık kuyusunda su bitti!

Devamını Oku
28.08.2025
‘Komisyon’ meşru mu?!

TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu (kısaca komisyon), anayasal-siyasal açıdan derinlikli değerlendirme gerektiriyor.

Devamını Oku
14.08.2025
AKP-MHP-DEM taşeron ittifakı ve uçurumun kıyısındaki Cumhuriyet

Ülke afetten afete sürükleniyor; bir karabasan gibi hatta ta kendisi yaşadıklarımız.

Devamını Oku
31.07.2025
AKP-MHP-DEM ortaklığı: Türkiye’den siyasal tarihe dersler...

“Terörsüz Türkiye süreci bir pazarlık süreci değil. İmralı’dan yapılan çağrıda da böyle bir pazarlığın olmadığı açıkça belli” diyen Bakan Tunç...

Devamını Oku
17.07.2025
Türkiye; 3 Temmuz 2025: Tarihin günlüğüne notlar...

“Bu toplumun yetiştirdiği 35 pırıl pırıl insan, saatler boyu süren bir süreç içinde devletin gözleri önünde, ilan ede ede yakılıyor.”

Devamını Oku
03.07.2025
İran’a emperyal saldırı: Sıra Türkiye’de!

1978’de İran’da şiddet gösterileri başladı...

Devamını Oku
19.06.2025
Laiklik... Neden vazgeçil(e)mez? Nasıl yitirdik, nasıl geri kazanmalı?

M. Luther’in Katolik Kilisesi kapısına 95 maddelik ültimatomunu çakmasıyla Protestanlık doğdu.

Devamını Oku
05.06.2025
Lozan Antlaşması’nın iptali için dava açılabilir mi?

Lozan Antlaşması (LA), 24 Temmuz 1923’te bağıtlanmış, Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası toplumda siyasal ve hukuksal meşruluğunu belgeleyen, sınırlarını, egemenliğini tanımlayan kurucu antlaşmadır.

Devamını Oku
22.05.2025
AKP, şiddetin iktidarı: Toplumsal baskı ve sessiz yıkım

AKP, şiddetin iktidarı: Toplumsal baskı ve sessiz yıkım

Devamını Oku
08.05.2025
Ulusal egemenliğin gasbı: 105. yıl ‘Türkiye Cemahiriyesi!?’

Ulusal egemenliğin gasbı: 105. yıl ‘Türkiye Cemahiriyesi!?’

Devamını Oku
24.04.2025
Tutuklu ve hükümlülerin sağlık hakkı

Tutuklu ve hükümlülerin sağlık hakkı

Devamını Oku
10.04.2025
Çürüyen AKP rejimi ve meşru direniş

Çürüyen akp rejimi ve meşru direniş

Devamını Oku
27.03.2025
14 Mart’ın 198. yılı: Çökertilen sağlık sistemi

14 Mart’ın 198. yılı: Çökertilen sağlık sistemi

Devamını Oku
13.03.2025
Artan aşı reddi ve devletin ivedi yükümü

Artan aşı reddi ve devletin ivedi yükümü

Devamını Oku
27.02.2025
2024 nüfus verileri ve demografi politikamız

2024 nüfus verileri ve demografi politikamız

Devamını Oku
13.02.2025
32. Adalet ve Demokrasi Haftası kapanırken...

32. Adalet ve Demokrasi Haftası kapanırken...

Devamını Oku
30.01.2025
Beştepe’de bir mitralyöz

Beştepe’de bir mitralyöz

Devamını Oku
16.01.2025
AKP=RTE’nin 22 bin 104 TL planı ve sakladıkları

AKP=RTE’nin 22 bin 104 TL planı ve sakladıkları

Devamını Oku
02.01.2025
Sağlık bakanının öfke patlaması!

Sağlık bakanının öfke patlaması!

Devamını Oku
19.12.2024
Aile hekimleri ne istiyor?

Aile hekimleri ne istiyor?

Devamını Oku
05.12.2024
Efendiler, çalınanlar Hazine’ye geri konacak!

Efendiler, çalınanlar Hazine’ye geri konacak!

Devamını Oku
21.11.2024
‘Erdoğan’ın çaresizliği’ tehdidi

‘Erdoğan’ın çaresizliği’ tehdidi

Devamını Oku
07.11.2024
Yenidoğan Çetesi'nin anlamı

Yenidoğan çetesinin anlamı

Devamını Oku
24.10.2024
Genel Sağlık Sigortası (GSS)

Genel Sağlık Sigortası (GSS)

Devamını Oku
10.10.2024
Toplumun akıl sağlığı alarm veriyor!

Toplumun akıl sağlığı alarm veriyor!

Devamını Oku
26.09.2024
Çürüme, çöküş ve Erdoğan’a çağrı

Çürüme, çöküş ve Erdoğan’a çağrı

Devamını Oku
12.09.2024
Cumhuriyetin yargıcı mı, molla kadı mı?!

Cumhuriyetin yargıcı mı, molla kadı mı?!

Devamını Oku
29.08.2024
Ahmet Saltık yazdı...

23 yıllık AKP darbeciliği ve yıkımı

Devamını Oku
15.08.2024
Heybeliada konferansımız: Lozan Barış Antlaşması’na tehditler

Heybeliada konferansımız: Lozan Barış Antlaşması’na tehditler

Devamını Oku
01.08.2024
Yeni sağlık bakanımız Dr. Memişoğlu’na..

Yeni sağlık bakanımız Dr. Memişoğlu’na..

Devamını Oku
18.07.2024
TTB-Türk Tabipleri Birliği’nde yeni dönem

TTB-Türk Tabipleri Birliği’nde yeni dönem

Devamını Oku
04.07.2024
‘Kurban’(!?) Bayramı çağrışımları...

‘Kurban’(!?) Bayramı çağrışımları...

Devamını Oku
20.06.2024
Nüfus artışı sorunu!?

Nüfus artışı sorunu!?

Devamını Oku
06.06.2024