Arif Kızılyalın

Selçuk Abi ile Maç Yemeği

07 Ağustos 2013 Çarşamba

Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi çeyrek finalinde Lazio önüne çıkıyordu. İlk maçı kazanmıştı Sarı-Lacivertliler.

\n

Tur yakındı, maç günü İtalya’da hava erken ısınmış Roma’nın ünlü İspanyol merdivenleri tıklım tıklım dolmuştu.
Birden karşımıza Türkçe konuşan birileri çıkıverdi.
Selçuk Yula, “Selçuk Ağabeyim” maçla ilgili görüşlerini yüksek sesle paylaşıyordu.
Merhabalaşıp sarıldık birbirimize. Sonra da eski Gençlik Spor Genel Müdürü
Yunus Akgül ve eski Spor Toto Genel Müdürü Bekir Yunus Uçar’la Roma’nın en eski çay-pasta evinde bir şeyler yedik.
Anılarını paylaştı bizlerle.
Masadakilerden biri,
“Ya penaltılara kalırsa” dedi. Selçuk Ağabey’in yanıtı netti: “Kalmaz... Kalsa da turu geçeriz...”
Eh, tarihin en iyi penaltıcısı öyle diyorsa inanmak zorundaydık... Sonra Rhampa adlı bir restorana geçip balık ve makarna yedik büyük bir keyifle.
“Maç yemeği de tamam, sıra tura geldi” diye espri yaptı.
Cem TV’de 2 yıl boyunca beraber yaptığımız spor programını andık. Ekipten
Vedat Okyar rahmetli olmuş, Mutluhan Suner kanaldan ayrılmıştı. “Bugün TV’de Lemi Hoca ve Cüneyt Kaptan’layım. Birbirimizi üzmeden program yapıyoruz şimdi” dedi.
“İzliyorum” yanıtını verdim, “Ama sen programda karşındakini asla kırmazsın, F.Bahçe’yi de asla yıprattırmazsın. Yorumlarında da ne başkanı ne futbolcuyu, ne taraftarı, ne muhalefeti asla üzmezsin. Sen ne iyi bir F.Bahçelisin be ağabey” diye ekledim. Gülümsedi, “Herkes kendisine göre iyi F.Bahçelidir...” dedi.
Ve dün sabah kalbine yenildiği haberini aldım.
Kozyatağı’ndaki hastaneye 2 adım mesafede oturuyordum; gidemedim. Ayağım varmadı.
Çocukluğuma döndüm bir anda. G.Saray’a sempati duyduğum halde, sırf onun uzun fuleli deparlarını ve gollerini izlemek için demir kapılarından tribününe kaçak olarak girdiğim Şükrü Saracoğlu Stadı aklıma geldi.
Bazen de Maraton’daki pidecinin unlarını taşıma bahanesi ile stada sızar, tuvalette maç saatini bekler, kendimi tribüne atardım. Sırf onu izlemek için.
Penaltılardaki enfes stili, uzun kıvır kıvır saçları. Galiba askere gittiğinde saçları kesilmişti ama gollerine devam ediyordu.
Ardından gazetecilik günlerim, onun Berlin macerası, Sarıyer’e dönüş ve kısacık G.Saray günleri...
Ama hiçbir zaman kaybetmediği
“Fenerbahçelilik” üst kimliği...
Erken gittin be Selçuk Ağabey, bu ne acele Bay Gol!
Maçı niye yarıda bıraktın?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Onurlu mücadele 13 Aralık 2024
Hesap tutmadı 12 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları