Paris’ten cezaevi mektupları...
Ataol Behramoğlu
Son Köşe Yazıları

Paris’ten cezaevi mektupları...

27.01.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Başlığın biraz tuhaf kaçtığını biliyorum.
Sanki Paris cezaevlerinden mektup almışım gibi.
Ya da sanki Paris’te bir cezaevinden mektup yazıyorum...
Gerçi Paris’teyim şu anda, fakat cezaevinde değilim çok şükür...
Bu satırları 25 Ocak Perşembe akşamı, birkaç saat önce İstanbul’dan geldiğim Paris’in Montparnasse Sokağı’nda, ressam Renoir’ın adını taşıyan bir küçük otelde yazıyorum...
Seksenli yıllarda, üzerinde “Türkiye dışında bütün ülkelerde geçerli” yazılı bir pasaportla, ülkesinde iki davadan toplam on beş yıla yakın hapis cezasına çarptırılmış bir siyasal sığınmacı olarak yıllarca yaşadığım bu şehirde bugün üstelik yeşil T.C. pasaportuyla bulunuşumun nedeni bambaşka...
Yarın bana (ve sanırım başka ülkelerden birkaç yazara daha) bir törenle, Paris’te 1980’de kurulan “Avrupa Bilim, Sanat ve Edebiyat Akademisi” (Académie Européenne des Sciences, Arts & Lettres/ AESAL) üyeliği verilecek...
UNESCO’yla bağıntılı bu uluslararası kültür kuruluşu hakkında internette geniş bilgi var. Özetlemek gerekirse amaç, Avrupa ülkelerinin çeşitli şehirlerinde düzenlenecek toplantılar, forumlar ve başkaca kültürel etkinlikler yoluyla en geniş anlamda bir Avrupa Kültür ağı oluşturmak... Üyelerinin entelektüel ve ahlaki nitelikleri sayesinde de barışa katkıda bulunmak...
Bütün bunlarla cezaevi mektuplarının ilişkisi ise, buraya gelirken bu haftaki yazım için yanıma aldığım iki mektup...

***

Doğrusunu söylemek gerekirse şu birkaç saat içinde bile Paris izlenimlerinin ağır basmasıyla bir an mektuplardan söz etmeyi bir hafta ertelemeyi düşünmüştüm...
Fakat Paris yerli yerinde duruyor.
Bizim asıl gerçeğimiz ise bu mektuplarda dile getirilen kendi acılı ülkemizdir.

***

İlk mektup, F tipi cezaevleri uygulamasına karşı 2000’de ölüm orucuna başlayan müvekkillerini desteklemek için 5 Nisan 2006’dan 22 Ocak 2007’ye kadar ölüm orucundayken ziyaretine gittiğimde tanıştığımız avukat arkadaşım Behiç Aşçı’dan.
Behiç, bugün de Nuriye ve Semih’in avukatı. 12 Eylül 2017’de gözaltına alınarak tutuklanıp dokuz ayrı hapishaneye dağıtılan 17 avukattan biri.
Tutuklanmalarının tarihi 12 Eylül, fakat bir gizli tanığın buna gerekçe olan ifadesi 13 Eylül tarihini taşıyor. Behiç Aşçı’nın sözleriyle “komplo kurmuşlar, ama bu kadar acemice.”
Behiç Aşçı mektubunda, bir başka itirafçıdan da söz ederek bunların itirafçı değil iftiracı olduklarını söylüyor. Bir hukuk adamının hapishaneden gönderdiği bu mektup, yaşamakta olduğumuz şu yıllarda, kimi güvenlik ve yargı güçlerinin nasıl suç örgütüne dönüştüklerini gözler önüne seriyor...
Avukat arkadaşımın uzun mektubunun bir başka ağırlık noktası, büyük acılara ve karışıklığa yol açacağı çok açık tek tip cezaevi giysileri konusu... Behiç Aşçı, kısaca TTE diye adlandırıyor bu zulüm tuzağını ve canları pahasına da olsa bu kefenleri giymeyeceklerini adeta haykırıyor. Bu hükümet, hukuk, vicdan, insaf dışı bu uygulamadan vazgeçmelidir. Sağduyu bunu emrediyor. Israr ederlerse olabileceklerin ağırlığı altından kalkamayacaklarından kuşku duymuyorum.

***

İkinci mektup bir başka cezaevinden, tutuklandığı 13 Ekim’den bu yana savcının karşısına bile çıkarılmadan tek başına hücre hapsinde tutulan Gülten Matur’dan.
Daha önce de tutuklanan ve serbest bırakılışından 2-5 ay sonra çay bahçesinde otururken yeniden gözaltına alınıp cezaevine konan Gülten Matur’un ilk tutuklanma nedeni ise tam anlamıyla akıl ve mantık dışı. “Biliyor musunuz” diye yazıyor “2015’te Antalya’da yapılacak G-20 zirvesinde eylem yapabilme ihtimalinden kaynaklı Ağustos 2016’da gözaltına alınmıştım”...
Ne dersiniz?..

***

Yarınki törendeki konuşmamda kısaca şöyle demeyi tasarlıyorum: Kararınızdan onur duydum. Fakat ülkemde adaletsizlikler sona ermeden ve dünyaya barış gelmeden mutlu olmamı beklemeyin.

Yazarın Son Yazıları

Yeni bir yıla doğru

İnsanlık iki hafta sonra yeni bir yıla giriyor.

Devamını Oku
17.12.2025
Barbarlar

İzlenebilecek bir film arayışında TV kanallarında gezinirken Güney Afrikalı-Avusturyalı romancı John Maxwell Coetzee’nin aynı adlı romanından sinemaya aktarılmış “Barbarları Beklerken”e rastladım.

Devamını Oku
10.12.2025
Ümmet

Haftada bir kez yazmanın “trajedi”si, sizin yazmayı tasarladığınız güncel bir konunun sizden önce başka yazarlarca yazılması oluyor.

Devamını Oku
03.12.2025
İmralı

Başka ülkelerde de öyle midir bilmem ama bizde siyasal örgütler arasında bir konu tartışılırken sanki irdeleyici-çözümleyici akıldan çok duygular-suçlamalar egemen oluyor.

Devamını Oku
26.11.2025
İddianame

Türkiye’de bugün hukukla ilgili kurumların en az güven duyulan kamusal kurumlar arasında en ön sırada yer aldığını, bu kurumların giderek siyasal erkin hukuk bürolarına dönüşmekte olduğunu iddia ediyorum.

Devamını Oku
19.11.2025
İki şiir

Gazetemiz Cumhuriyet ve Kadıköy Belediyesi’nce 7-9 Kasım günlerinde Kadıköy’de düzenlenen şiir günlerinde...

Devamını Oku
12.11.2025
Seraf Özer’in konuşması

Esenyurt’un tutuklu belediye başkanı Prof. Dr. ve yazar sayın Ahmet Özer’in kızı ve avukatı sayın Seraf Özer’in 31.10.2025 tarihindeki Aile Dayanışma Ağı’ndaki konuşmasında söylediklerini bir ölçüde özetleyerek de olsa okurlarımla paylaşmak istedim...

Devamını Oku
05.11.2025
Zulümle imtihan

Yazımın adı ne olmalı diye pazar gecesinden beri, şu sözcükleri yazmakta olduğum pazartesi öğleye kadar düşündüm.

Devamını Oku
29.10.2025
Hayâsız

İkinci a harfi üzerinde düzeltme (ya da inceltme, şapka vb.) işareti ile hayâ, utanma, utanç duygusu anlamına gelen bir sözcük.

Devamını Oku
22.10.2025
Sosyal demokrat bir lider nasıl olmalıdır?

Genç arkadaşım, değerli dostum ve düşündaşım profesör Okan Toygar’ın benimle yaptığı söyleşiler toplamı bir iki hafta önce bir nehir söyleşi olarak “Hayatımız Güzeldir” başlığı ve “Ataol Behramoğlu’nun Siyasal Kimliği” alt başlığı ile yayımlandı.

Devamını Oku
15.10.2025
Grup Yorum 40 yaşında

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve Yıldız Üniversitesi Şehir Planlama öğrencisi dört arkadaşın (Ayşegül Yordam, Metin Kahraman, Tuncay Akdoğan, Kemal Sahir Gürel) birlikte 1985 yılında kurdukları Grup Yorum, içinde bulunduğumuz 2025 yılında kırk yaşına basmış oluyor...

Devamını Oku
08.10.2025
Kara mizah

Zihnimde beliren kavramın karşılığını ve açıklamasını bulmak için internete baktığımda kara komedi de denen kara mizah kavramının en yakın açıklamasını TDK sitesinde buldum...

Devamını Oku
01.10.2025
Kara Bir Rüzgâr

Kara bir rüzgârdı üstünde bir yurdun...

Devamını Oku
24.09.2025
Erdem ve Erdemsizlik Üzerine

Utanç insana özgü bir duygu sanılır...

Devamını Oku
17.09.2025
Türk Türkçe Türkiye

Türkler Türkiye’yi oluşturan etnik unsurlardan sadece biri mi; yoksa öncü-kurucu etnik grup olarak aynı zamanda ülkeye adını veren topluluk mudur?

Devamını Oku
10.09.2025
30 Ağustos ruhu ve karşıtlığı

30 Ağustos ruhu; akıl, öngörü ve cesaret demektir.

Devamını Oku
03.09.2025
Felsefenin tesellisi

Geçen yaz okumayı tamamlayamadığım başucu kitaplarımdan biri de Roger Scruton adlı yazarın Modern Felsefenin Kısa Tarihi adlı yapıtıydı.

Devamını Oku
27.08.2025
Bir günün sonunda can sıkıntısı

Sonu gelmezce üst üste yığılan sıkıntılara Aydın’daki inanılması güç olay eklendi.

Devamını Oku
20.08.2025
Bir ahlak dersi

Tasarladığım yazının adını “Bir dilbilgisi dersi” olarak duyurmuştum. Sonradan yukarıdaki başlığı daha uygun gördüm.

Devamını Oku
13.08.2025
Etnik aidiyet ve ulus devlet

Prof. Dr. Hikmet Sami Türk’ün 28 Temmuz tarihli Cumhuriyet’te “Devlet yöneticilerinde ırk ve din farkı aramak” başlıklı bir yazısı yayımlandı.

Devamını Oku
06.08.2025
Kuraklık

Ülkemizin (bu demektir ki insanlığın) sorunlarına duyarlı bir arkadaşımdan aldığım mesajda Birleşmiş Milletler’e bağlı bazı kuruluşlarca hazırlanan raporlarda Türkiye’nin 2030 yılında su fakiri ülkeler statüsüne gireceğinin bildirildiğini öğrendim.

Devamını Oku
30.07.2025
Vatan

Yazmayı tasarladığım yazının başlığı olarak günlerdir zihnimde “vatan” sözcüğünü dolaştırıyorum.

Devamını Oku
23.07.2025
Türkiye düşünüyor

“PKK Öcalan’ın çağrısına uymuş. Öcalan da Bahçeli’nin çağrısına uymuş görünüyor. Peki, ya Bahçeli? Ona çağrıyı yaptıran kim? Vahiy mi geldi? Rüyasında mı gördü? Yoksa... Asıl soru budur... Çocuk mu kandırıyorsunuz?”

Devamını Oku
16.07.2025
Denklem çözülürken

Bu kadar kötülük tek bir kişinin ya da bir grup insanın eseri mi, yoksa daha geniş çevrelerce hazırlanan bir planın uygulanması mıdır?

Devamını Oku
09.07.2025
Kalbinde dünyayı taşımak

“O sözler ki bir kere çıkmıştır ağzımızdan... Uğrunda asılırız...

Devamını Oku
02.07.2025
Yeni Türkiye?(2)

Geçen haftaki yazıma “Türkiye eskidi mi ki yenisini konuşuyoruz” sorusuyla başlamış...

Devamını Oku
25.06.2025
Yeni Türkiye?

Epey zamandır iktidar çevreleri bu sözü ağızlarında geveleyip duruyor: Yeni Türkiye! Türkiye eskidi mi ki yenisini konuşuyoruz?

Devamını Oku
18.06.2025
Nekâhet

Birinci a harfinin inceltme işaretiyle yazıldığı bu Arapça sözcük, bir hastalık sonrasında sağlık ve güç kazanıncaya kadar geçen zayıflık dönemi demekmiş.

Devamını Oku
11.06.2025
Modern edebiyatımız konulu kitaplar (3)

Doğu Batı Yayınları’nın üç kitapta yayımlanan “Modern Türk Şiirinin Doğuşu” dizininin ilk kitabı üzerine yazmayı sürdürüyorum.

Devamını Oku
04.06.2025
Modern edebiyatımız konulu kitaplar (2)

İlki 30.10.24’te bu sütunda yayımlanan yazı dizisinin ikincisiyle, Doğu Batı Yayınları ürünü “Modern Türk Şiiri” kitapları üzerine düşünmeyi sürdürüyorum.

Devamını Oku
28.05.2025
Ahtapot

Ahtapot şirin bir varlıktır.

Devamını Oku
21.05.2025
Tersinden bakmak

Az sonra üzerinde duracağım bir olguyla ilgili olarak “tersinden bakmak” kavramı üzerine düşünürken aklıma bu kavramı metafor olarak en iyi anlatabilecek “dürbünün tersinden bakmak” gibi bir söz düştü. Öyle ya, işlevi uzaktaki canlı ya da cansız bir nesneyi yakınlaştırmak olan dürbünle yapılabilecek en ters şey ona (onunla) tersinden bakmaktır.

Devamını Oku
14.05.2025
Başarısız bir saldırının analizi

Başarısız bir saldırının analizi

Devamını Oku
07.05.2025
Ahmet Özer’in mesajı

Ahmet Özer’in mesajı

Devamını Oku
30.04.2025
‘Yapay zekâ’ hakkında

‘Yapay zekâ’ hakkında

Devamını Oku
23.04.2025
Yapay zekâ

Yapay zekâ

Devamını Oku
16.04.2025
Engizisyon

Engizisyon

Devamını Oku
09.04.2025
Yunus Gibi

Yunus Gibi

Devamını Oku
02.04.2025
Halkımız darbeye geçit vermiyor

Halkımız darbeye geçit vermiyor

Devamını Oku
26.03.2025
İnsanın yüceliği üstüne

İnsanın yüceliği üstüne

Devamını Oku
19.03.2025