Sanat uzun, ömür kısa
Ayşe Emel Mesci
Son Köşe Yazıları

Sanat uzun, ömür kısa

29.12.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Cumhuriyet’te 8 Aralık’ta çıkan “Uzun Bir Macera: Faust” başlıklı son yazımda şöyle demiştim: “Alman ve dünya edebiyatının doruklarından Goethe’nin altmış yıl boyunca üzerinde çalıştığı ve ‘Faust II’ diye bilinen ikinci kısmı ancak yazarın ölümünden sonra yayımlanabilen bu dev eserini sonunda, hem de tiyatro yaşamımın altmışıncı yılında Ankara Devlet Tiyatrosu’nda sahneye koyma olanağını buldum. ‘Faust’ 9 Aralık’ta Küçük Tiyatro’da prömiyer yapacak.”

Ne yazık ki prova sürecinde yaşanan sayısız talihsizliğe bir yenisi eklendi ve Mefisto’yu oynayan Sükûn Işıtan sakatlanınca, oyun ancak 18 Aralık’ta prömiyer yapabildi. Ama çok başarılı bir şekilde yaptı.

Benim de hayatımda bir döngü daha tamamlanmış oldu: “Faust” ve tiyatroda altmışıncı yılım...

Böyle dönüm noktalarında insan kendi kişisel tarihine bakma gereksinimi duyuyor.

‘UZAKTAN BAKAR GİBİYİM’

Sahneye koyduğum “Faust”, Goethe’nin eserin başında yer verdiği “İthaf” bölümünün dizeleriyle başlıyor: “Yaklaşıyorsunuz yine, muğlak suretler,/ Vaktiyle göründüğünüzde henüz pusluydu bu gözler,/ Dener miyim acaba sıkıca tutmayı sizi bu sefer?” Beraberlerinde hatıraları da getiren o “sevgili gölgeler”e bakıyorum ben de birer birer. Çünkü “Neyim varsa hepsine uzaktan bakar gibiyim,/ Ki kaybolup gidenler artık benim hakikatlerim.”

Altmış yıllık tarihim boyunca sıralanıp bana bakan yüzler, gözler geçiyor önümden.

El aldığım hocalarım: Ferih Egemen, Muhsin Ertuğrul, Vasfi Rıza Zobu, konservatuvardan Yıldız Kenter, Haldun Dormen, Melih Cevdet Anday, Sabahattin Kudret Aksal, Seyyit Mısırlı.

Sonra sahneyi bir okul gibi yaşadığım ustalarım: Gülriz Sururi, Engin Cezzar, Aliye Rona, Göksel Kortay, Cahit Irgat, Altan Erbulak, Bedia Muvahhit, Nedret Güvenç, Toron Karacaoğlu…

Sahne, yazı ve sanat hayatıma unutulmaz dokunuşlar yapmış isimler: Metin And, İlhan Selçuk, Hayati Asılyazıcı, Yılmaz Güney.

Yurtdışında tanıma, birlikte çalışma olanağı bulduğum, destekleriyle onur duyduklarım: Peter Stein, Peter Brook, Dario Fo, Franca Rame, Eugenio Barba, Jean-Marie Pradier, Philippe Tancelin, Carlo Barsotti, Claude Santelli, Manfred Wekwerth, Mine Kırıkkanat... Ve tabii ki sevgili Tuncel Kurtiz, Mehmet Ulusoy...

Dar günlerimde, döndüğüm memleketimde sürgünü yaşarken yanımda duran, bana yol açan dostlarım: Onat Kutlar, Müjdat Gezen, Jason Hale, Erhan Yazıcıoğlu, Mustafa Balbay.

DEVLET TİYATROLARI

12 Mart hapishanelerinden afla çıktıktan sonra, Muhsin Ertuğrul’un kadromu koruması sayesinde, İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları’na (İBŞT) dönebilmiştim. Ne yazık ki 12 Eylül’ün ardından sürgünden döndüğümde aynı şekilde karşılanmadım İBŞT’de.

Neyse ki desteklerini hiç unutmayacağım bazı isimler Devlet Tiyatroları’nın kapısını açtılar, altmış yıl biraz da onların sayesinde tamamına erdi: Rahmi Dilligil, Refik Erduran, Mine Acar, Lemi Bilgin.

İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda 2014’te Heiner Müller’in “Hamlet Makinesi”ni sahneye koyduktan ve 2015’te emekli olduktan sonra ise tam on yıl bana Devlet Tiyatroları’nda oyun koydurmadılar. Tiyatrodan başka bir uğraşı olmayan, sanat yaşamının en olgun ve verimli dönemindeki bir sahne insanı olarak o on yılda ne çektiğimi gayet iyi bildiğimden, herkesin susup seyrettiği bu engellemenin acısını çıkarırcasına iki senede dört önemli oyunla; “Devlet Ana”, “Medea-Material”, “Kerbela” ve “Faust” ile Devlet Tiyatroları’na dönüşümü sağlayan Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı’nın da önemli bir yeri var bu altmış yıllık serüvenin son bölümünde.

Bu nedenle, “Faust”un prömiyerinde tiyatroda altmışıncı yılımı kutlayan heykeli onun elinden almak ayrı bir değer ifade ediyor benim için.

Faust’un asistanı Wagner şöyle diyor üstadına: “Sanat uzun, ömrümüz kısa. Ve daha gelmeden yarı yola, zavallı insan veda ediyor hayata.”

Şu kısa ömürde bırakın sanatçılar sanatlarını yapsın, altmış yıllarının içinden on yıllarını çalmayın!

İlgili Konular: #Tiyatro

Yazarın Son Yazıları

Sanat uzun, ömür kısa

Ne yazık ki prova sürecinde yaşanan sayısız talihsizliğe bir yenisi eklendi ve Mefisto’yu oynayan Sükûn Işıtan sakatlanınca, oyun ancak 18 Aralık’ta prömiyer yapabildi. Ama çok başarılı bir şekilde yaptı.

Devamını Oku
29.12.2025
Uzun bir macera: ‘Faust’

Sevgili İlhan Selçuk 2004’te bir dergi kataloğu armağan etmişti. Değerli ressamımız Bilge Alkor’un kargalarıyla böyle tanıştım. Daha sonra tanışıklık, “Meleklerin ve Şeytanların Aynası” (2011) ile derinleşti. Uzunca bir süredir başucumda duran, dönüp dönüp baktığım, sonra “Belki bir gün” diyerek tekrar kenara koyduğum “Faust”, Alkor’un imge dünyasıyla farklı bir boyuta taşınmıştı.

Devamını Oku
08.12.2025
İnsan idrak ettiği ruha benzer

Aleksandr Puşkin, “dramatik büyünün titreştirdiği düş gücümüzün üç telinden” söz eder. Bunlar; gülme, acıma ve dehşettir. Vsevolod Meyerhold ise Charlie Chaplin ve Sergey Ayzenştayn’ı karşılaştırırken, her iki sinemacıda bu “üç tel”in ne denli ustalıkla kullanıldığına değindikten sonra, bir ayrım yapar: “Chaplin’de gülmece ve acımanın ön planda olduğunu, dehşetin gölgede kaldığını söyleyebiliriz oysa Ayzenştayn’da gülmece geri plana kayarken acıma ve dehşet öne çıkar.”

Devamını Oku
24.11.2025
Goethe: İkilem ve Deha

Büyük yazarın kendi yaşam sürecinin de derinlemesine nüfuz ettiği “Faust”un ilk bölümü ise, kendisinden önce Christopher Marlowe’un 16. yüzyıl sonunda oyunlaştırdığı (“Dr. Faustus”) ruhunu şeytana satan Faust efsanesinden yola çıkmakta ama bu bölümde Faust’un Mefistofeles ile macerası kadar, “ayarttığı” Gretchen’in trajedisi de göze çarpmaktadır. Goethe dahi sanatçı duyarlılığıyla içinde yaşadığı toplumun “mahalle baskısı”nı, ikiyüzlü ahlak kurallarını kendi siyasi ve toplumsal kimliğinin çok ilerisinde bir noktadan eleştirir. Viktor Glass’ın “Goethe’nin İnfazı” romanında (çev. Regaip Minareci, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları) anlattığı olayda, evlilik dışı hamile kaldığı çocuğu öldürmekle suçlanan genç kadın hakkındaki idam cezasını siyasi kimliğiyle onaylayan Goethe, “Faust”ta konuya bambaşka bir duyarlılıkla yaklaşır. Büyük sanatçı ve düşünürün, “Almanların en büyüğü”nün tüm hayatına yayılan ve “Faust”a da yansıyan bu ikilemi aslında çağının, yükselen modernitenin etkisi günümüz

Devamını Oku
10.11.2025
Mucize 102 yaşında

Böyle zamanlarda geçmişe dönüp bugünkünden çok daha ağır koşullar içinden düze çıkmayı bilmiş, hem memleketin ufkunu kaplayan sisi hem ileriye doğru koşmak isteyenleri engelleyen karanlığı yarıp geçmiş kurucu kuşağın mücadelesini, Kocatepe’den Afyon Ovası’na doğru bakarken sadece biraz sonra cereyan edecek o büyük muharebeyi değil, oradan geleceğe açılan yolu da gören çelik iradeli bir çift mavi gözü, o mucizeyi hatırlamak iyi geliyor insana.

Devamını Oku
27.10.2025
Bir ödül töreninin ardından

Cumhuriyetin kurucu felsefesinin kültür alanındaki en önemli adımlarından biri tiyatro, opera, bale ve müzik alanlarında modern, kalıcı sanat kurumları yaratarak sanat sevgisini tüm yurt sathına yaymaktı.

Devamını Oku
13.10.2025
Işık, biraz daha ışık

O yıl Doğan Hoca’dan bir gün önce, 21 Eylül 2021’de tiyatro alanından çok değerli bir hocamızı, sevgili Prof. Dr. Hülya Nutku’yu hem de çok vakitsiz yitirmiştik.

Devamını Oku
22.09.2025
Hayatımdaki iki Güney

Gerçekçilik, içtenlik, hayatın sihrini, gizini yakalayıp onu kendi kişisel büyüsünü katarak yeniden yaratmak... Yılmaz Güney’in sinemasının da edebiyatının da en önemli özellikleridir bunlar.

Devamını Oku
08.09.2025
Eğitim ve sanat

Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetin üzerinde yükselmesi gereken dört sütunu, “mektep, iktisat, sanat, imar” diye sıralamıştı. Bu dört sütundan ikisini oluşturan “mektep” ve “sanat” maddelerine yakın tarih içinde bir arada bakıldığında, yani sanatta eğitim ve eğitimde sanat alanlarında nereden nereye geldiğimize bakıldığında umut verici bir tabloyla karşı karşıya olduğumuz söylenemez.

Devamını Oku
18.08.2025
Altmış yıl önce altmış yıl sonra

İzmir’de tam anlamıyla “ağır, koyu bir sıcak” vardı. “Kerbela” oyunu 2 Ağustos tarihinde bir zamanların fuar alanı, günümüzün Kültürpark’ı içindeki açık hava tiyatrosunda oynanacağı için İzmir’deydim.

Devamını Oku
04.08.2025
Hatırlamak bir eylemdir

Ergin Yıldızoğlu, 7 Temmuz tarihli Cumhuriyet gazetesinde “Faşizm ve kültür” başlıklı önemli bir yazı kaleme aldı.

Devamını Oku
21.07.2025
‘Umutsuz çağın sesi’

'Medea-Material' Romanya'da köklü Sibiu Tiyatro festivalindeydi...

Devamını Oku
30.06.2025
Vahşi bir dünya

Vazgeçilmez dört elementten biri olan havayı yine paramparça ediyor bombalar, füzeler... Doğal yerinden koparılıp insanın elinde oyuncak olmuş ateş, gecenin karanlığını kızıla boyuyor.

Devamını Oku
16.06.2025
Beyaz gecelerde Medea-Material

23-27 Mayıs tarihleri arasında, Dostoyevski’nin unutulmaz novellasının fonunu oluşturan St. Petersburg “beyaz geceler”indeydik.

Devamını Oku
02.06.2025
İyimserlik önyargısı

İyimserlik önyargısı

Devamını Oku
12.05.2025
Bir kez daha Kerbela

Bir kez daha Kerbela

Devamını Oku
28.04.2025
Bursa ve tiyatro Bursa...

Bursa ve tiyatro Bursa...

Devamını Oku
14.04.2025
Dünyayı sevgi kurtaracak

Dünyayı sevgi kurtaracak

Devamını Oku
31.03.2025
Sonrası gündüz

Sonrası gündüz

Devamını Oku
17.03.2025
Tiyatroantropolojisi ve Metin And

Tiyatroantropolojisi ve Metin And

Devamını Oku
03.03.2025
Tiyatroda eğitimin önemi

Tiyatroda eğitimin önemi

Devamını Oku
10.02.2025
Toplumsal çürüme ve sanat

Toplumsal çürüme ve sanat

Devamını Oku
27.01.2025
Ben bir veri bankasıyım!

Ben bir veri bankasıyım!

Devamını Oku
13.01.2025
Umarım gelen gideni aratmaz

Umarım gelen gideni aratmaz

Devamını Oku
23.12.2024
Bir ödülün düşündürdükleri

Bir ödülün düşündürdükleri

Devamını Oku
09.12.2024
Heiner Müller ile bir kez daha

Heiner Müller ile bir kez daha

Devamını Oku
25.11.2024
Buzdağının altı

Buzdağının altı

Devamını Oku
04.11.2024
Toplumsal çürüme

Toplumsal çürüme

Devamını Oku
21.10.2024
Ali Cem Köroğlu’nu yaşatmak

Ali Cem Köroğlu’nu yaşatmak

Devamını Oku
30.09.2024
'Keşke bir parti olsaydı...'

Yılmaz Güney’in bakışı

Devamını Oku
16.09.2024
Franz Kafka: Yüzyılın kâhini

Franz Kafka: Yüzyılın kâhini

Devamını Oku
02.09.2024
Issızlaşıyoruz

Issızlaşıyoruz

Devamını Oku
12.08.2024
Ahmet Cemal’i hatırlamak...

Ahmet Cemal’i hatırlamak...

Devamını Oku
29.07.2024
Belediyeler ve kültür-sanat politikası

Belediyeler ve kültür-sanat politikası

Devamını Oku
15.07.2024
Güvenilir olmanın sırrı

Güvenilir olmanın sırrı

Devamını Oku
24.06.2024
Bir döngü daha tamamlandı

Bir döngü daha tamamlandı

Devamını Oku
10.06.2024
Taşın ve tarihin büyüsü

Taşın ve tarihin büyüsü

Devamını Oku
27.05.2024
Cumhuriyet 100 yaşında

Cumhuriyet 100 yaşında

Devamını Oku
13.05.2024
‘Devlet Ana’ Macaristan’daydı

‘Devlet Ana’ Macaristan’daydı

Devamını Oku
29.04.2024
Tahsin İncirci: Bu toprağın kokusu

Tahsin İncirci: Bu toprağın kokusu

Devamını Oku
15.04.2024