Güvenilir olmanın sırrı
Ayşe Emel Mesci
Son Köşe Yazıları

Güvenilir olmanın sırrı

24.06.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

“Reuters Enstitüsü tarafından yayımlanan Dijital Haber Raporu 2024’te Cumhuriyet gazetesi bir kez daha Türkiye’nin en güvenilir gazetesi seçildi. Cumhuriyet, 2023 yılında da aynı unvanı elde etmişti.”

Bu haberi okuyunca, bir yandan büyük bir sevinç ve onur duydum, diğer yandan da basın tarihimiz içinde Cumhuriyet gazetesinin yeri ve bu “güven”i sağlayan uzun, kahırlı yol, o yolun kahramanları geçti aklımdan.

Türkiye’de gazetecilik, halkın haber alma hakkını savunmak, gerçekleri ortaya çıkarmak, gericiliğe, yozlaşmaya, karanlığa karşı Aydınlanmayı, kamusal çıkarları, aydınlığı savunmak, kimsesizlerin kimsesi olmak adına yapıldığında her zaman çileli, hatta tehlikeli bir meslek oldu. İktidarların ve güç odaklarının karşısına dikilen yürekli, namuslu gazeteciler hep bedel ödemeyi göze alarak çalışmak zorunda kaldılar. Çünkü bu ülkede fikir ve ifade özgürlüğünün de içinde yer aldığı temel insan hakları bir türlü içselleştirilemedi, iktidardakilerin iki dudağının arasından bir türlü tam kurtulamadı.

MÜCADELE GELENEĞİ

Cumhuriyet gazetesi böyle bir ülkede, Atatürk’ün Yunus Nadi’ye, “Babıâli’nin göbeğinde cumhuriyet düşmanlarına ve hilafet yanlılarına karşı mücadele verecek bir gazete çıkaralım, adını da Cumhuriyet koyalım” demesiyle kuruldu. Yıl 1924’tü. Cumhuriyet bir yıl önce ilan edilmişti ama Türkiye’nin çehresini değiştirecek toplumsal ve kültürel devrimlerin, en başta da laikliğin ve kadın haklarının hayata geçirilebilmesi için büyük bir mücadele verilmesi gerekiyordu. Cumhuriyet gazetesinin kuruluş harcında işte böyle bir mücadele geleneği vardı.

Yunus Nadi ve Nadir Nadi’nin ardından bu çizginin günümüze kadar, aradaki çeşitli iniş çıkışlara, savrulmalara karşın süregelmesinde belirleyici olan İlhan Selçuk, bir yanıyla yukarıda bahsettiğim mücadele geleneğinin ödünsüz savunucusu, temsilcisiydi. Ama bir yandan da sadece güncel siyaset ölçütleriyle düşünmekten hoşlanmayan, dünyayı felsefeyle, mizahla, müzikle, şiirle, edebiyatla anlamayı tercih eden bir düşünür, bir entelektüeldi. Bu düşünce çabası içindeki öncelikli konularından biri de zamandı. Bir gün insan ilişkileri ve fotoğraflar üzerine sohbet ederken şöyle demişti: “Dördüncü boyutu, zamanı unutmadan bakmak gerek yaşama. İnsanlar için de öyle. Onun için araya giren zamanın niteliği senin onu nasıl yaşadığına, aslında kendini nasıl yaşadığına bağlıdır, görecelidir.”

CUMHURİYET’İ CUMHURİYET YAPANLAR

Bu düşünceyi, Cumhuriyet gazetesi gibi 100. yaşını devirmiş bir kuruma da uygulamak mümkün. Bugün Türkiye’nin en güvenilir gazetesi seçilmesi, “araya giren zamanı, aslında kendini nasıl yaşadığıyla ilgili” çünkü.

O “zaman”da, o “yol”da karşımıza çıkan, her biri kendi alanlarında yeri doldurulmaz değerler olmuş ve savundukları uğruna bedel ödemeyi göze alarak, ödeyerek Cumhuriyet’i Cumhuriyet yapan isimlerle ilgili.

Bir türlü aydınlatılmayan alçakça cinayetlerle yitirdiğimiz Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Onat Kutlar; 12 Eylül karanlığına karşı ödünsüz direnen, hapisler yatan, doyumsuz yazılarını unutamadığımız Oktay Akbal, Ali Sirmen; eksikliğini hep hissettiğim Prof. Dr. Türkel Minibaş, Deniz Som, Refik Durbaş, Deniz Kavukçuoğlu; en taze kaybımız, devrimci demokrat kişiliğiyle 12 Eylül de dahil her karanlığa direnmiş, Türk Tabipler Birliği’nin unutulmaz başkanı Dr. Erdal Atabek ve daha nice isim...

Turhan ve İlhan Selçuk kardeşleri de peş peşe Hacı Bektaş’a uğurlayalı tam 14 yıl oldu. Dünyaya kendine özgü bir pencereden bakıp unutulmaz karikatürleri ve çizgi roman kahramanlarıyla, mizah ve sanat tarihinde silinmez bir iz bırakan Turhan Selçuk 11 Mart 2010, “Bir söz bir kez söylendi mi dünya değişir; artık hiçbir şey eskisi gibi olamaz” diyen İlhan Selçuk 21 Haziran 2010’da aramızdan ayrılıp Hacı Bektaş toprağına karıştılar.

Cumhuriyet’e duyulan güven hepsinin ve bugün bu çizgiyi kararlılıkla sürdüren sonraki kuşakların eseridir, harcında gerçekler, halkın çıkarları ve Cumhuriyetin kazanımları uğruna mücadele vardır.

Yazarın Son Yazıları

İnsan idrak ettiği ruha benzer

Aleksandr Puşkin, “dramatik büyünün titreştirdiği düş gücümüzün üç telinden” söz eder. Bunlar; gülme, acıma ve dehşettir. Vsevolod Meyerhold ise Charlie Chaplin ve Sergey Ayzenştayn’ı karşılaştırırken, her iki sinemacıda bu “üç tel”in ne denli ustalıkla kullanıldığına değindikten sonra, bir ayrım yapar: “Chaplin’de gülmece ve acımanın ön planda olduğunu, dehşetin gölgede kaldığını söyleyebiliriz oysa Ayzenştayn’da gülmece geri plana kayarken acıma ve dehşet öne çıkar.”

Devamını Oku
24.11.2025
Goethe: İkilem ve Deha

Büyük yazarın kendi yaşam sürecinin de derinlemesine nüfuz ettiği “Faust”un ilk bölümü ise, kendisinden önce Christopher Marlowe’un 16. yüzyıl sonunda oyunlaştırdığı (“Dr. Faustus”) ruhunu şeytana satan Faust efsanesinden yola çıkmakta ama bu bölümde Faust’un Mefistofeles ile macerası kadar, “ayarttığı” Gretchen’in trajedisi de göze çarpmaktadır. Goethe dahi sanatçı duyarlılığıyla içinde yaşadığı toplumun “mahalle baskısı”nı, ikiyüzlü ahlak kurallarını kendi siyasi ve toplumsal kimliğinin çok ilerisinde bir noktadan eleştirir. Viktor Glass’ın “Goethe’nin İnfazı” romanında (çev. Regaip Minareci, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları) anlattığı olayda, evlilik dışı hamile kaldığı çocuğu öldürmekle suçlanan genç kadın hakkındaki idam cezasını siyasi kimliğiyle onaylayan Goethe, “Faust”ta konuya bambaşka bir duyarlılıkla yaklaşır. Büyük sanatçı ve düşünürün, “Almanların en büyüğü”nün tüm hayatına yayılan ve “Faust”a da yansıyan bu ikilemi aslında çağının, yükselen modernitenin etkisi günümüz

Devamını Oku
10.11.2025
Mucize 102 yaşında

Böyle zamanlarda geçmişe dönüp bugünkünden çok daha ağır koşullar içinden düze çıkmayı bilmiş, hem memleketin ufkunu kaplayan sisi hem ileriye doğru koşmak isteyenleri engelleyen karanlığı yarıp geçmiş kurucu kuşağın mücadelesini, Kocatepe’den Afyon Ovası’na doğru bakarken sadece biraz sonra cereyan edecek o büyük muharebeyi değil, oradan geleceğe açılan yolu da gören çelik iradeli bir çift mavi gözü, o mucizeyi hatırlamak iyi geliyor insana.

Devamını Oku
27.10.2025
Bir ödül töreninin ardından

Cumhuriyetin kurucu felsefesinin kültür alanındaki en önemli adımlarından biri tiyatro, opera, bale ve müzik alanlarında modern, kalıcı sanat kurumları yaratarak sanat sevgisini tüm yurt sathına yaymaktı.

Devamını Oku
13.10.2025
Işık, biraz daha ışık

O yıl Doğan Hoca’dan bir gün önce, 21 Eylül 2021’de tiyatro alanından çok değerli bir hocamızı, sevgili Prof. Dr. Hülya Nutku’yu hem de çok vakitsiz yitirmiştik.

Devamını Oku
22.09.2025
Hayatımdaki iki Güney

Gerçekçilik, içtenlik, hayatın sihrini, gizini yakalayıp onu kendi kişisel büyüsünü katarak yeniden yaratmak... Yılmaz Güney’in sinemasının da edebiyatının da en önemli özellikleridir bunlar.

Devamını Oku
08.09.2025
Eğitim ve sanat

Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetin üzerinde yükselmesi gereken dört sütunu, “mektep, iktisat, sanat, imar” diye sıralamıştı. Bu dört sütundan ikisini oluşturan “mektep” ve “sanat” maddelerine yakın tarih içinde bir arada bakıldığında, yani sanatta eğitim ve eğitimde sanat alanlarında nereden nereye geldiğimize bakıldığında umut verici bir tabloyla karşı karşıya olduğumuz söylenemez.

Devamını Oku
18.08.2025
Altmış yıl önce altmış yıl sonra

İzmir’de tam anlamıyla “ağır, koyu bir sıcak” vardı. “Kerbela” oyunu 2 Ağustos tarihinde bir zamanların fuar alanı, günümüzün Kültürpark’ı içindeki açık hava tiyatrosunda oynanacağı için İzmir’deydim.

Devamını Oku
04.08.2025
Hatırlamak bir eylemdir

Ergin Yıldızoğlu, 7 Temmuz tarihli Cumhuriyet gazetesinde “Faşizm ve kültür” başlıklı önemli bir yazı kaleme aldı.

Devamını Oku
21.07.2025
‘Umutsuz çağın sesi’

'Medea-Material' Romanya'da köklü Sibiu Tiyatro festivalindeydi...

Devamını Oku
30.06.2025
Vahşi bir dünya

Vazgeçilmez dört elementten biri olan havayı yine paramparça ediyor bombalar, füzeler... Doğal yerinden koparılıp insanın elinde oyuncak olmuş ateş, gecenin karanlığını kızıla boyuyor.

Devamını Oku
16.06.2025
Beyaz gecelerde Medea-Material

23-27 Mayıs tarihleri arasında, Dostoyevski’nin unutulmaz novellasının fonunu oluşturan St. Petersburg “beyaz geceler”indeydik.

Devamını Oku
02.06.2025
İyimserlik önyargısı

İyimserlik önyargısı

Devamını Oku
12.05.2025
Bir kez daha Kerbela

Bir kez daha Kerbela

Devamını Oku
28.04.2025
Bursa ve tiyatro Bursa...

Bursa ve tiyatro Bursa...

Devamını Oku
14.04.2025
Dünyayı sevgi kurtaracak

Dünyayı sevgi kurtaracak

Devamını Oku
31.03.2025
Sonrası gündüz

Sonrası gündüz

Devamını Oku
17.03.2025
Tiyatroantropolojisi ve Metin And

Tiyatroantropolojisi ve Metin And

Devamını Oku
03.03.2025
Tiyatroda eğitimin önemi

Tiyatroda eğitimin önemi

Devamını Oku
10.02.2025
Toplumsal çürüme ve sanat

Toplumsal çürüme ve sanat

Devamını Oku
27.01.2025
Ben bir veri bankasıyım!

Ben bir veri bankasıyım!

Devamını Oku
13.01.2025
Umarım gelen gideni aratmaz

Umarım gelen gideni aratmaz

Devamını Oku
23.12.2024
Bir ödülün düşündürdükleri

Bir ödülün düşündürdükleri

Devamını Oku
09.12.2024
Heiner Müller ile bir kez daha

Heiner Müller ile bir kez daha

Devamını Oku
25.11.2024
Buzdağının altı

Buzdağının altı

Devamını Oku
04.11.2024
Toplumsal çürüme

Toplumsal çürüme

Devamını Oku
21.10.2024
Ali Cem Köroğlu’nu yaşatmak

Ali Cem Köroğlu’nu yaşatmak

Devamını Oku
30.09.2024
'Keşke bir parti olsaydı...'

Yılmaz Güney’in bakışı

Devamını Oku
16.09.2024
Franz Kafka: Yüzyılın kâhini

Franz Kafka: Yüzyılın kâhini

Devamını Oku
02.09.2024
Issızlaşıyoruz

Issızlaşıyoruz

Devamını Oku
12.08.2024
Ahmet Cemal’i hatırlamak...

Ahmet Cemal’i hatırlamak...

Devamını Oku
29.07.2024
Belediyeler ve kültür-sanat politikası

Belediyeler ve kültür-sanat politikası

Devamını Oku
15.07.2024
Güvenilir olmanın sırrı

Güvenilir olmanın sırrı

Devamını Oku
24.06.2024
Bir döngü daha tamamlandı

Bir döngü daha tamamlandı

Devamını Oku
10.06.2024
Taşın ve tarihin büyüsü

Taşın ve tarihin büyüsü

Devamını Oku
27.05.2024
Cumhuriyet 100 yaşında

Cumhuriyet 100 yaşında

Devamını Oku
13.05.2024
‘Devlet Ana’ Macaristan’daydı

‘Devlet Ana’ Macaristan’daydı

Devamını Oku
29.04.2024
Tahsin İncirci: Bu toprağın kokusu

Tahsin İncirci: Bu toprağın kokusu

Devamını Oku
15.04.2024
Dünya bir sahnedir

Dünya bir sahnedir

Devamını Oku
01.04.2024
On yıl sonra...

On yıl sonra...

Devamını Oku
18.03.2024