Saadet’in CHP’yi kızdıran çıkışı
Barış Pehlivan
Son Köşe Yazıları

Saadet’in CHP’yi kızdıran çıkışı

22.12.2023 03:00
Güncellenme:
Takip Et:

Biliyorsunuz, Saadet Partisi’nin sandalye sayısı, Kocaeli milletvekili Hasan Bitmez’in vefatıyla 19’a düşmüştü. Böylece Meclis’te grup kurmak için gerekli olan en az 20 milletvekiline sahip olma kriterini sağlayamaz hale geldi. CHP lideri Özgür Özel de siyasi dayanışma gösterdi ve partisinin milletvekili Ali Fazıl Kasap’ın o partiye geçişini sağladı. Nihayetinde, Saadet Partisi TBMM Genel Kurulu’nda gerçekleşen bütçe görüşmelerinde söz alabildi.

Bilmediğiniz ya da gözden kaçan nokta ise şu:

Transfer sonrası Genel Kurul’a hitaben konuşan Saadet Partili milletvekillerinden biri Mehmet Karaman’dı. Öğrendim ki Karaman’ın konuşmasındaki bir bölüm CHP içinde rahatsızlık yarattı.

Zira...

Saadetli Karaman 12 yıllık zorunlu eğitimin gençleri hapsettiğini iddia etti. Şunları söyledi:

“Allah aşkına, nedir bu 12 yıllık zorunlu eğitim? Gençler yalnızca temel eğitimler almak zorunda mı? Bir genç, mesleki anlamda kendini geliştirmek isteyemez mi? Bu sayede topluma katkı sağlayamaz mı? Neyi dayatıyorsunuz ve genç dimağları hapsediyorsunuz?

Ülkemizin ikinci kademe eleman ihtiyacı ortadayken, öyleyse mesleki eğitim niçin güçlendirilmiyor? Erken yaşta meslek sahibi olmak isteyen gençlerin önü açılmalı ve zorunlu eğitim süresi azaltılmalıdır. Bu durum, sosyolojik, psikolojik, ekonomik ve birçok alanda ülkemizi kalkındıracak bir adım olacaktır. Sanayilerimizde bu kadar istihdam açığı olduğu bilinmekteyken neden hedef oran düşük tutulmakta ve neden artırılması için bir çalışma öngörülmemektedir?”

Saadetli Karaman’a göre on iki yıl zorunlu eğitim bir vakit kaybıydı:

“Artık ‘Üniversite okumaya mecbursun’ algısı ortadan kaldırılmalıdır. Çünkü bir kesim gencimiz, üniversite sınavından ve üniversite diplomasından beklediğini alamadığı için maalesef hayattan kopmaktadır. Üniversite sınavına girene kadar 12 yıl zorunlu eğitimle vakit kaybetmeleri yetmiyormuş gibi, birçok yetenekli ve topluma katkı sağlayacak gençler, üniversite eğitimini tamamlasa dahi hayata sıfır noktasından başlamaktadır. Sonucunda ise 1 milyon 79 bin üniversite mezunu işsizler ordusuna katılmaktadır. O halde, bu kabullenme ve inattan vazgeçip erken yaşta mesleki beceri kazanmaları için gençlerin önleri açılmalı, zorunlu eğitim süresi düşürülmeli ve yetenek, kurs, sertifika, meslek eğitimi esaslı kazanımlar sağlanmalıdır.”

‘Çocuk işçi mi, çocuk gelin mi olsun’

Öğrendim ki...

Saadet Partisi adına yapılan konuşmadaki bu sözler, zorunlu eğitim konusunda hassasiyetleri yüksek olan bazı CHP’li milletvekillerini çok rahatsız etti. Öyle ya Saadet Partisi’nin çocuklar için kurduğu “okuma, çalış” vaadini Meclis kürsüsünden anlatmasına CHP vesile olmuştu. Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay’ı da aradım. Bir muhalefet milletvekilinin bu çıkışını bir eğitim sendikası olarak nasıl yorumladıklarını sordum. Bakın neler söyledi:

“4+4+4 yasası AKP iktidarı tarafından kamuoyuna meslek lisesi mezunlarının mağduriyetleri ön plana çıkarılarak sunulmuştu. Şimdi aslına rücu eden aynı zihniyetin 12 yıllık zorunlu eğitime, ‘gençlerin mesleki gelişimini engellediği ve üniversite sınavına kadar vakit kaybettirdiği’ gerekçesiyle karşı çıktığını görüyoruz. Anlaşılan o ki zorunlu eğitimin kesintiye uğratılması da bu zihniyeti tatmin etmemiş.”

Şöyle devam etti, kendisi de bir matematik öğretmeni olan Özbay:

“12 yıl zorunlu olmasın, ne olsun peki? Çocuk işçi mi, çocuk gelin mi? Tarikat ve cemaatlere mürit mi? Eğitime bakışları sorunlu. Herkesin kendi rol model anlayışına, kendi ideolojilerine göre insan yetiştirme anlayışı, herkesin kendi kimlik inşası kabul edilemez.

18 yaşın altındaki her birey uluslararası anlamda da çocuk olarak kabul edilir ve zorunlu eğitim aynı zamanda çocuğu korumaktır. Ancak bu anlayışa göre çocuklar bir an önce çalışsın, iş edinsin, evlensin aile kursun! Çocuğa ve çocuğun çocukluğuna da düşmanlar.

Çocuk kabul edilen bireyler için ‘Bir an önce mesleğini seçsin, çalışsın’ demek nasıl bir zihniyettir? Eğitimden, pedagojiden, çocuk haklarından bihaber kişilerin bu şekilde konuşmaları, bilgisizlik liyakatsizlik olduğu kadar da hadsizliktir.”

 

Yazarın Son Yazıları

Sen misin halıya boya bulaştıran!

“Kimsesizlerin kimsesiydi Cumhuriyet...

Devamını Oku
05.12.2025
Furkan ne yapacak?

Bu satırları İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nin önündeki bankta oturarak yazıyorum.

Devamını Oku
03.12.2025
Bakın, kimler tahliye edildi

Eski Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın kızı Fatıma Zehra Kınık, 17 yaşındaki Batın Barlasçeki’nin ölümüne ve bir kişinin de yaralanmasına neden olmakla suçlandığı davada 4 yıl 2 ay hapis cezası aldı.

Devamını Oku
28.11.2025
Bursa Nutku için karar anı

24 Kasım gecesi “Onlar” yayınından çıktıktan sonra bir mesaj aldım.

Devamını Oku
26.11.2025
Telefondaki notlar gerçek mi, ekleme mi yapıldı?

Kimliği belirsiz kişilerin, kimin kullandığı bilinmeyen hesabın bulunan sahibinin “itirafçı olduğuna” dair iddiaları yalanlanırken o hesabı kullanan kişi telefonundan çıkan “İtirafçı olmak istiyorum” sözünü de hatırlamadığını ileri sürdü.

Devamını Oku
21.11.2025
Sizin hiç kızınız öldü mü?

Diyelim ki beş gün boyunca uyuyorsunuz.

Devamını Oku
19.11.2025
Nedir bu ‘örgüt’ dedikleri?

Kökü “örmek” filine dayanıyor.

Devamını Oku
14.11.2025
İddianamenin rakamları

Manşetlerde rakamlar vardı: 3 bin 900 sayfa, 402 şüpheli, 143 eylem, 2 bin 352 yıl hapis.

Devamını Oku
12.11.2025
Müjde kuşu

“Maya’nın annesi ve babası...

Devamını Oku
07.11.2025
Yeni Şafak’ın dokunulmazlığı

Furkan Karabay...

Devamını Oku
05.11.2025
Üç soruda ‘casusluk’ dosyası

Yalanın gürültüsü, gerçeğin sakinliğini bastırıyor.

Devamını Oku
29.10.2025
O avukatın ölmesi mi gerekiyordu?

Görkemli cenaze törenleri düzenlemekte, hüzünlü ağıtlar yakmakta ve “Unutmayacağız” sözleri vermekte üstümüze yok.

Devamını Oku
24.10.2025
Kimler tutuklanacak?

Bugün yaşam mücadelesi veren Fatih Ürek tutuklanabilir.

Devamını Oku
17.10.2025
ABD’nin Türkiye senaryoları

Gazetelere bakıyorum...

Devamını Oku
15.10.2025
10 yılın özeti

10 Ekim 2015 sabahı, ülkenin dört bir yanından barış mitingi için gelen binlerce insan, Ankara Garı önünde toplanmış ve kortejlerini oluşturmaya başlamışlardı.

Devamını Oku
10.10.2025
Adım adım cinayet nasıl geldi?

Tarih: 17 Mayıs. Yani bundan yaklaşık 5 ay önce...

Devamını Oku
08.10.2025
'Tarihe düşülen notlar da unutuldu...'

Herkes gibi ben de o fotoğrafa uzun uzun baktım. Churchill’in şu sözü aklıma düştü.

Devamını Oku
03.10.2025
Ankara bu dosya için neyi bekliyor?

Anadolu Ajansı’nın haberini okuyorum:

Devamını Oku
01.10.2025
Emniyet’in tepesinden kritik tespitler

“Kimsenin olmadığı bir yere geçerek telefonu açık tutmanız gerekiyor.”

Devamını Oku
26.09.2025
Furkan’ın öyküsü

Griyi kendinden utandırıp öfkelendirecek kadar gri Silivri’nin kasveti, eylül ayında kendini mıh gibi hatırlatıyordu.

Devamını Oku
24.09.2025
Devletin verileri nasıl ele geçirildi?

Önce 79 kelimeden oluşan şu cümleyi okuyalım...

Devamını Oku
19.09.2025
Bu yazı da yasaklanır mı?

Sadece siyaset konuşmaktan büyük emek verilen bir raporu köşeye taşıma fırsatım olmadı.

Devamını Oku
17.09.2025
Konuşmadığımız 9 konu

Haklı olarak CHP’yi tartışıyoruz.

Devamını Oku
10.09.2025
Yok mu başka Kuzu’lar?

Gururla hep aynı hatırlatmayı yaptılar: “Türkiye, kozmik marangozu Sabah gazetesinden öğrendi.”

Devamını Oku
05.09.2025
MHP’li başkanın oğlu kaza yapınca...

“Bize çarpan araca baktım. Ancak içinde kimse yoktu. Çevrede toplananlara sorduğumda, araç sürücüsünün olay yerinden kaçtığını söylediler.”

Devamını Oku
03.09.2025
3 soruda Kapki-Birinci olayı

Özgür Özel’in dünkü açıklamalarının özeti ne?

Devamını Oku
15.08.2025
Kim bu President?

“Devletin önemli bir kademesinde iş alımlarına etki edebilecek bir pozisyonda çalışıyorum. Pek çok üst düzey bürokratlarla ilişkilerim bulunuyor.”...

Devamını Oku
13.08.2025
Tartışılan şirketin sicilindeki leke

Açıkçası unutmuştum. Bir bilişimci dostum anımsattı:

Devamını Oku
08.08.2025
E-imza skandalının perde arkası

Önce iddianamedeki şu uzun cümleyi dikkatlice okuyalım...

Devamını Oku
06.08.2025
Türkiye’den siyasetçi kaçırma planının arkasında kim var?

Sabahın erken saatleri... Otel odasındayken telefonu çaldı. Numara tanıdıktı, bir polisti, uyarısı vardı...

Devamını Oku
01.08.2025
Allah’tan değil, kameradan korkanlar

Videoyu izledik: Diyanet İşleri Başkanlığı Mekke sorumlusu Ahmet Daştanbek elindeki paraları sayıyordu.

Devamını Oku
30.07.2025
Ört ki ölem!

Gazetelere bakıyorum; “Yeşil vatan uğruna şehit oldular” yazıyor.

Devamını Oku
25.07.2025
Sahi, kimler imam hatipli?

Yeni Şafak gazetesinin manşetine bakıyorum. Haber şöyle...

Devamını Oku
23.07.2025
PKK’nin şikâyet ettiği komutan

PKK’nin yayın organındaki bir haberi okurken Aldous Huxley’nin o bilinen sözü düştü aklıma...

Devamını Oku
18.07.2025
6 soruda af meselesi

Kitabın ortasından sorayım: PKK ile yürütülen süreç sonunda Türkiye’de genel af çıkar mı ve dahası bu aftan kim faydalanmaz?

Devamını Oku
16.07.2025
Altun’un yeni koltuğunun sicili

Haberi biliyorsunuz: İletişim Başkanı Fahrettin Altun görevden alındı ve Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanlığı’na atandı.

Devamını Oku
11.07.2025
CHP’nin ‘çözüm’ süreci

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın duyurdu...

Devamını Oku
09.07.2025
Erdoğan’ı savunan hocanın ‘İmamoğlu’ arzusu

“İmamoğlu’na hukuki mütalaa için tabii ki varım. Türk demokrasisini kurtarmak için varım.” Bu sözler Prof. Dr. Doğan Soyaslan’a ait.

Devamını Oku
04.07.2025
Masadaki 17 sayfa

Günlerdir düşünüyorum: Fatih Altaylı o gün yayın yapmasaydı, yapsaydı da Emre o soruyu sormasaydı yahut sorsaydı da tarihsel gerçekleri hatırlatan yanıtlar verilmeseydi ne olurdu?

Devamını Oku
02.07.2025
Fatih Altaylı neden tutuklandı?

Lynn Hasher, David Goldstein ve Thomas Toppino...

Devamını Oku
25.06.2025