Bir yıl önce aldığım şehit uyarısı
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Bir yıl önce aldığım şehit uyarısı

25.12.2023 03:00
Güncellenme:
Takip Et:

12 vatan evladı daha sonsuzluğa gitti. Acı ama gerçek, yıllardır olduğu gibi kahrolsunlu kınıyorumlu nutuklar atılacak, birkaç gün sonra herkes hayatına dönecek. Biz normalimizi yaşarken sıvasız evlerin çocukları eli tetikte beklemeye devam edecek. Şimdi “Neyi yanlış yapıyoruz, bir şehit daha olmasın diye ne yapmalıyız” diye sormanın tam da zamanı değil mi?

Emekli Albay Orkun Özeller televizyonda konuşuyor. Hem üzgün hem öfkeli Pençe Kilit Operasyonu’nu anlatıyor:

“Stratejik olarak da taktik olarak da yanlış. Kendime çok kızıyorum. Bir yıldır, ‘TSK’yi yıpratmak maksatlı açıklamalar yapıyor’ denir diye hep yuttum. Dolayısıyla kendimi bu şehitlerden sorumlu tutuyorum. Çıkıp bunları konuşmadığım, anlatmadığım için. Kendim de vicdani olarak sorumlu hissediyorum.”

Bu köşeyi takip edenler Özeller’i hatırlıyor. Birkaç kez yazdığı kitaptan bahsetmiştim. Üstelik anlattıklarının bir kısmı şehitlere neden olan hatalar üzerineydi. İncirlik Üssü’nde de komutanlık da yapan Özeller pek çok sınır ötesi operasyonda görev almıştı.

Konuşmayı dinleyince hatırladım. Gerçekten de tam bir yıl önce, 14 Aralık 2022’de Özeller, Pençe Kilit Operasyonu üzerine bir değerlendirme kaleme almış, benimle de paylaşmıştı. Ancak “geliyorum diyen felaket”i anlatan yazısındaki görüşlerinin “TSK yıpranır” endişesiyle yayımlanmasına izin vermemişti.

‘IRAK’TA TUZAĞA ÇEKİLİYORUZ’

Konuşmayı dinleyince hemen yazıyı açtım. Şehit haberlerini nasıl bitirebilirdik? PKK terörüne karşı yapılan Pençe Kilit Operasyonu’nun ilk safhasının sonlandığı o günlerde Özeller de kendi kendine bu soruyu soruyordu:

“Peki amaç nedir? Sınıra kilit vurmak bu şekilde olur mu? Amacımız Irak bölgesindeki tüm teröristleri bulup etkisiz hale getirmek mi? Bu mümkün mü ya da böyle bir hareket tarzı doğru mu? Önümüzdeki yıl Gara’yı temizleyip sonraki yıllarda hedef Musul mu? Böyle bir hedefi de hayrımıza görmem mümkün değil. Üstelik askeri açıdan da çok büyük zorluklar ve hukuki engeller olacaktır.”

Güneye indikçe operasyonun zorluklarını irdeleyen Özeller, bugüne ışık tutacak şu değerlendirmeyi yapıyordu:

“Düşününce bugün icra edilen operasyonun anlaşılamayan yerini bir tuzağa çekiliyoruz olarak görüyorum. Sınıra kilit vurmak istiyorsak Irak topraklarında derinlere inmek yerine daha yakın bölgede emniyet tesis etmek her açıdan daha etkili ve faydalı olmaz mı? Hem daha az birlik kullanılacaktır hem ikmal sorunu olmayacaktır hem hukuki sorun olmayacaktır. Hem birliklerimizin bazılarının dinlenmesi imkânlı olacaktır. Hem de Yunanistan’a yönelik tedbir almak mümkün olacaktır. Ayrıca sınırlarda teknoloji destek ile daimi kalıcı tedbirler geliştirilebilecektir. Dolayısıyla Irak sınırından içeri girip derinlere ilerlemek askeri açıdan hiç akıllıca gelmiyor.”

PKK NEDEN HAREKETE GEÇTİ?

Operasyon bölgesini yakından tanıdığını anlatan Özeller, tuhaf bulduğu bir durumu daha anlatıyordu:

“Bölge KDP kontrolüne girmiş PKK etkinliğini kaybetmişken ne oldu da birden bölgeye PKK yığınaklanma yapmaya başlıyor? Bu değişim bana garip geldiği gibi, Türk askerinin bu kadar derine inmesine KDP’nin ses çıkarmaması daha çok garibime gidiyor. 94 yılından beri mevcut olan birlik ve birimlerimizin bölgeyi terk etmesini isteyen KDP yönetimi operasyonlarımıza ses çıkarmıyor. Bizi Amerika’ya şikayet etmiyor. Çok ama çok garip değil mi?”

Özeller, sorusuna yanıt ararken, Türkiye’nin çok daha kritik askeri tehlikelerle karşı karşıya olduğunu söylüyor, bunları sıralıyordu. Ardından tezini aktarıyordu:

“Özel birlikler, komando birlikleri, Pençe Kilit operasyonu nedeniyle Irak’ın kuzeyinde çok öncelikli olmayan bir göreve angaje edilmiş halde. Sanki kuşa bak kuşa deniyor gibi.”

Özeller’e göre stratejiyi ABD kurmuştu. Türkiye’yi Ege ve Suriye’den uzak tutmak için Irak’ta sıkıştırmaya çalışıyordu:  

“(ABD) Türkiye oyalansın diye bir plan düşündü. Buna göre önce PKK’yi Irak’ın kuzeyine sevk etti, oralarda tahkimat yaptırdı, KDP’ye de ‘Sen seyret bir şeye karışma’ dedi, sonra da TSK’ye ‘hadi burada operasyon yapın, oyalanın’ dedi.”

Bir yıl önceki ifadeler, Türkiye’nin aslında hiç beklemediği yerden, Irak’tan PKK terörüyle vurulma ihtimalini açıkça söylüyordu. Ona göre TSK, Irak’ta tuzağa çekilmişti.

DERİNLİK ARTTIKÇA RİSK ARTIYOR

Yazıyı okuduktan sonra emekli Albay Güray Belhan’ı aradım. Onu da bu köşeden hatırlıyorsunuz. 2019-2021 aralığındaki dört sınır ötesi operasyona da katılan tek albaydı. TSK içinde tarikatçılarla karşı karşıya gelmiş ve tasfiye edilmişti. O da bölgeyi çok yakından biliyordu. Ona da neyi eksik yaptığımızı sordum, yanıt verdi:

“Irak’ın kuzeyine icra edilen harekâtlar süre ve derinlik açısından irdelenmelidir. Bu da iki konuyu ortaya çıkarır. Birinci konu; uzun yıllardır harekât alanlarında görev alan aynı birliklerin ve personelinin yıpranması, ikinci konu; harekâtın derinliğinin artması ve yayılması sonucu birliklere yeterli desteğin (lojistik, ateş desteği vb.) sağlanmasındaki ortaya çıkan zorluklar.”

İlk sorunu şöyle detaylandırıyordu: “Kahraman komando birliklerinin, uygun planlamalar yapılarak değiştirilmesi, birliklerin yeniden teşkilatlanması ve düzenlenmesi açısından hayatidir. Birlikler böylelikle hem eğitim ve atışlarını tazeleyebilecekler hem de daha zinde bir şekilde müteakip görevlere hazır halde bulundurulabilecektir.”

İkinci mesele ise harekâtın gittikçe genişlemesinden çıkıyordu:

“Askeri ve siyasi hedefler açısından istenen nihai noktanın belirlenmiş olması çok önemlidir. Harekâtın derinliğinin artması sonucu, meskûn mahallere çok yakın yerlerde işgal edilen üs bölgelerinde çok dikkatli olunmalıdır. Teröristler üs bölgelerine yakın yerlerdeki köylerde rahat bir şekilde barınırken, komandolarımız bu kış şartlarında her an ve sürekli tetikte beklemektedir. Bu durum zaman içerisinde teröristlerin istismar edebileceği durumlar yaratabilmektedir.”

Üçüncü mesele ise liyakatti. Belhan, “TSK her türlü düşman ve terörist eylemi bertaraf etme imkân ve kabiliyetine sahiptir, yeter ki strateji iyi belirlensin” diyordu.

Silah siyaset, siyaset de silahtır. Siyasi hedefi olmayan her türlü askeri operasyon Mehmetçiğe zafiyet yaratır. Türkiye son yıllarda çözmesi gereken her sorunu askere havale etmeye başladı. Öyle ki kimi Gazze’ye kimi Katar’a Mehmetçiğe görev yazanlar oldu. Oysa Mehmetçiğin selameti için bile Türkiye güvenliğini önce siyasetle sağlamalı. Sınırın ötesinde istikrar sağlayacak, sınırı Türkiye için tehdit unsuru olmaktan çıkaracak imkânları önce siyaset yaratabilir. Bunun için ise Meclis’te bildiri yayımlamaktan daha fazlasını yapmak gerekiyor. Bölgeyi tanıyan iki askerin anlattığı gibi, TSK’nin kontrol etmek zorunda kaldığı alan büyüdükçe risk de büyüyor.

En acılı anlarda bile kaybetmememiz gereken tek şey akıl. Çünkü savaş da barış da ancak akılla kazanılıyor.

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025