Cumhurbaşkanlığı ifadeye çağrılabilir
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Cumhurbaşkanlığı ifadeye çağrılabilir

20.09.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Saat gece yarısını geçti. Yalnız gözümüz değil, kulağımız da onda. Sabah okusan geri kalıyorsun. Saray’da ödüller verildi ama o unutuldu. “Yaptım oldu” ile yönetilen Türkiye’de en merak edilen gazete, Resmi Gazete.

10 günde üç genel müdürün değiştiği TCDD’de olan biten için “Kim çıkarıyor bu Resmi Gazete’yi” demiştim. Zira memlekette olan bitenin bütün sorumlusu o gazeteyi çıkaranlardı. Ben ironi yaparken Resmi Gazete mahkemelik oldu.

Kafanız mı karıştı? Şöyle anlatayım…

Geçen yıl 8 Haziran’da, gazeteci Müyesser Yıldız’ın evi basıldı. Ardından tutuklandı. Evden alınırken dört sütuna “casusluk” yazmışlardı. Kendileri bile inanmayınca, “Gizli belgeleri ele geçirdi” dediler. Tutuklarken ondan da vazgeçtiler. “Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin ve açıklama”da karar kıldılar. Aylarca hapiste tuttukları Yıldız’a bu nedenle ceza da verdiler. Yıldız’ın dosyası temyizde, kesinleşmeyi bekliyor.

LİBYA KOMUTANINI AÇIKLAMAK SUÇ

İyi de neydi bu “devletin güvenliğine ilişkin açıklanan bilgiler”?

Müyesser Yıldız’ın üç yazısı ile başlayan soruşturma, kararda bir yazıya düştü. O yazıya da ceza verildi. O “olağanüstü bilgi”yi, Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesi, 8 Mart 2021 tarihli gerekçeli kararında şöyle açıkladı:

...Mahkememizce tape kayıtları ve köşe yazıları içerikleri birlikte incelendiğinde, yalnızca 13 Ocak 2020 tarihli konuşmada sanık Erdal’ın sanık Müyesser’e Libya’ya giden birliğin komutanının Metin Gürak olduğunu söylediği, bu bilginin sanık Müyesser’in 20 Ocak 2020 tarih ve “Libya’ya hangi komutan gitti... Yerine kim geldikonu başlıklı yazısında açıkça paylaşıldığı, diğer yazılarda ise çoğunlukla siyasetçilerin beyanlarına yer verildiği, tape kayıtlarında geçen ve suç teşkil eden bilgilerin yer almadığı anlaşıldığından, yalnızca 20 Ocak 2020 tarihli yazıda Libya’ya giden komutanın kimliğinin paylaşılması nedeniyle açıklama eyleminin bulunduğu, paylaşılan bu bilginin özünde devlet sırrı olup doğrudan devletin milli güvenliğini tehlikeye düşürecek nitelikte veya milli güvenliğe ciddi zararlar verebilecek nitelikte bilgi olmadığı, ancak özünde devlet sırları kadar olmasa da devlet menfaatları için önemli görülen bilgi olarak kabul edilmesi gerektiği kabul edilerek, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nin 336 maddesindeki suç kapsamında olduğu değerlendirilmiştir.”

Mahkeme kararları soğuktur. Ama burada yeterince açık. Mahkemeye göre, “Libya’da görevlendirilen komutanın ismi” devlet sırrı olmasa da açıklamak suç!

Gelelim bugünkü konuya…

RESMİ GAZETE SUÇ MU İŞLEDİ?

24 Ağustos 2021 tarihli Resmi Gazete’de bu meseleyi ilgilendiren bir karar vardı. Cumhurbaşkanlığı’nın 2021/427 sayılı atama kararı, bir değil tam sekiz “gizli bilgi”yi birden faş ediyordu. Azerbaycan, Libya, Afganistan ve Almanya’da görevlendirilmiş yedi general ve yeni görevleri, açık isimleriyle birlikte yazıldı. Bu kadar da değil. Resmi Gazete, MİT’te görevlendirilen bir generali de MİT’ten giden bir generali de açık adıyla yazdı.

İşte bu olay Müyesser Yıldız’ı harekete geçirdi. Yıldız, “Madem suç” diyerek geçen hafta “Resmi Gazete Sorumluları”ndan şikâyetçi oldu. Hem de kendisi hakkında soruşturma yapan, iddianame yazan, ceza isteyen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na. Yıldız’ın avukatları Erhan Tokatlı ve Naci Uğur imzasını taşıyan şikâyet dilekçesinde, hepimizin aklına gelen en basit cümle de yazıyor:

(…) Bir bilgi eğer bu suçu oluşturmuş ise ülkedeki tüm yayın organlarından daha fazla okunan ve özellikle yabancı misyon ve istihbarat kuruluşlarının sürekli okuduğu Resmi Gazete’de bu bilgilerin açıklanması, bu suçu haydi haydi oluşturur.

RESMİ GAZETE İÇİN BİR İLK

Diğer gazeteleri biliyoruz da Resmi Gazete’nin sorumlusu kim? Aslında tarihi, modernleşme tarihimizle başa baş. II. Mahmut devrinin Takvim-i Vekayi’sine kadar uzanıyor. Yeni Türkiye’de ise Ceride-i Resmiye adıyla ilk kez 7 Şubat 1921 günü yayımlandı. 100 yaşındaki gazeteyi, Birinci Meclis’ten başlayarak devlet çıkarıyor. Yeni sistemde, 2018 yılında çıkan kararnameyle, bu yetki, Cumhurbaşkanlığı adına, Cumhurbaşkanlığı Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürlüğü’ne verildi. Kısacası Resmi Gazete’nin sorumlusu, her şey gibi Cumhurbaşkanlığı.

Ankara Cumhuriyet Savcılığı için oldukça zor bir karar…

Zira bu durumda savcılık, eğri ya da doğru hukuktan anladığını, herkese eşit uyguladığını göstererek Cumhurbaşkanlığı yetkililerini ifadeye çağıracak. Hatta Müyesser Yıldız’a yaptığı gibi tutuklamaya sevk edecek. Ya da “Biz de emir kuluyuz” diyerek bağımsız bir yargı olmadığını kabul edip “Bu bilgileri açıklamak suç değil” diyecek. Bu kez de Müyesser Yıldız, “Demek suç değil” diyerek verilecek kararı temyiz mahkemesine taşıyacak.

Siz olsanız hangisini yapardınız bilmem. Ancak bugünkü yargının ne karar vereceğini tahmin etmek zor değil. Yine de her durumda Resmi Gazete’nin tarihinde bir ilk yaşanacak.

Bütün yetkileri krala vermişlerdi. Bütün yetkiler krala verilince, herkes yetkisiz kaldı. Kral, kral olduğu için suçlanamayınca, gazetesi suçlandı. Oysa o gariban bir gazete. Bu da geçer Resmi Gazete, bu da geçer...

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025