Kabataş gelini neden boşandı?
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Kabataş gelini neden boşandı?

04.12.2023 03:00
Güncellenme:
Takip Et:

Ne garip, bir gerçeği anlatmak, çoğu zaman bir yalanı yaymaktan daha zor.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın bir çalışması var. Adı da “Dezenformasyonla Mücadele Merkezi”. Kimi bilgilere kendince düzeltme yapıyor. Son dönemde bakıyorum, mesaisinin çoğunu Hamas-İsrail savaşına ayırıyor. Okurken içimden geçiriyorum: Keşke önce “yerli ve milli yalanlarımız”ı düzeltsek!

Neyi mi kastediyorum?

Bana sorarsanız, yakın tarihimizin en büyük dezenformasyonu, Kabataş vakasıdır. Hatırlayın, Gezi’nin en kritik günlerinde ortaya atılmıştı. Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu’nun oğlu Ziya ile evli olan gelini Zehra Develioğlu, bir iddiada bulunmuştu. Anlattığına göre Adalar’dan Kabataş iskelesine döndüğü sırada, başörtülü olduğu gerekçesiyle saldırıya uğramıştı. Altı deri pantolonlu ve üstü çıplak, deri eldivenli, kafaları bandanalı 80-100 kişilik grup Develioğlu’na saldırmışlardı. Bebeğini yerlerde sürüklemiş, yardıma gelen bir adama da saldırmıştı. Bütün bunlar da 52 saniye içinde olup bitmişti.

Cumhurbaşkanı olayı yıllarca meydanlarda anlattı. “Benim başörtülü bacıma” diye başlayan nutuklar attı. Hem AKP hem FETÖ medyası hikâyeyi günlerce anlattı. Elbette savcılık da soruşturma açtı.

SONUNDA UYDURMA ÇIKTI

Zehra Develioğlu, avukatı Abdurrahman Kayapınar’la birlikte savcılığa ifade verdi. Basında yer almayan detaylardan da bahsetti: “Ani bir şekilde başörtümü tutarak yukarı kaldırdı”“Tam bu esnada bir kadın başörtüsüne işeyin, şeklinde bağırıyordu”, “3-4 kişi benim üzerime idrarlarını yaptılar”, “Bir şahıs benim başıma doğru erkeklik organıyla sürtünmeye başladı”, “İki şahsın bira şişesini tokuşturarak kahkahalar atarak güldüklerini gördüm”... 

Sonucu biliyorsunuz. Savcılık soruşturmasında delil bulunamadı. Polisin incelediği 2 bin 560 saatlik kamera kayıtlarından bir şey çıkmadı. Kabataş’ta eşkâle uyan deri pantolonlu, deri eldivenli, üstü çıplak, kafası bandanalı bir kitle de yoktu.

Zaman geçtikçe itiraflar geldi. Yandaş medyadan pek çok isim Kabataş hikâyesinin uydurma olduğunu kabul etti. Buna rağmen Erdoğan zaman zaman “benim başörtülü bacıma” diyerek Kabataş gelinini hatırlatmaya devam etti.

Gelelim asıl meseleye...

UYDURMALARI YUVAYI DA YIKMIŞ

Aslında bir magazin haberi. Ama ne yandaş medya ne eleştirel medya yazmış. Twitter’da dolaşırken fark ettim. Osman Develioğlu’nun oğlu Ziya Develioğlu, 19 Haziran 2022’de Bediha Hanım’la evlenmişti. Nikâh şahitliğini de “gözlerindeki ışıltı”yla Nureddin Nebati yapmıştı.

Ben de sizin gibi “Demek Ziya Bey ile Zehra gelin boşanmış, nasıl da fark etmemişiz” dedim. Özel hayatları bir yana, boşanma nedenini merak ettim. Avukatı Abdurrahman Kayapınar’ı aradım. “Artık avukatı değilim, size bilgi vermeyeceğim” dedi. İlginç, Kayapınar artık kritik kamu şirketlerinin yönetiminde görev almaya başlamıştı.

Aileye yakın olduğunu bildiğim bir isimle konuşunca, kilit çözüldü. Meğer, Zehra Develioğlu’nun uydurmaları Kabataş’la sınırlı kalmamıştı. Kabataş’tan sonra da zaman zaman yaşanmamış olayları yaşamış gibi anlatmıştı. Üstelik Kabataş’tan önce de yargıya kadar taşınan uydurmaları olmuştu. Çiftin arasında Zehra gelinin gündüz düşleri sorun yaratmış, Ziya Bey eşiyle yollarını ayırmaya karar vermişti.

Eski kayınpeder Osman Develioğlu’nu aradım. Osman Bey, oğlunun boşandığını söyledi. Ancak Zehra gelinin hikâyeleri hakkındaki soruma yanıt veremeyeceğini söyledi. Zehra Develioğlu da bu konuda konuşmuyordu.

YILLARCA SAKLANDI

Ancak bir ilginç bilgiye daha ulaştım. Malum, Kabataş yalanı, Zehra gelinin bazı gazetecilere verdiği röportajlarla yayılmıştı. O gazetecilerden bazılarına röportajın hikâyesini sordum. Anlattıklarına göre, bir isim, gazetecilerle Zehra Develioğlu’nu, tek tek buluşturmuştu. Röportajı yapan gazeteciler, bir daha Zehra gelini görmemişlerdi. Merak edip herkesi Zehra gelinle buluşturan isme baktım. İlginç, o da bugün güvenlik bürokrasisinde çok kritik bir koltukta oturuyordu!

Tanıklar yalanladı. Görüntüler yalanladı. Yayanlar yalanladı. 

Madem dezenformasyonla mücadele ediliyor. Öyleyse İletişim Başkanlığı’nın Türk tarihinin en büyük dezenformasyonu için de bir bülten yayımlamasının tam zamanı değil mi? Elbette bir özür de gerekir. Gerçeğin inatçı kıvılcımı, ne kadar büyük olursa olsun yalanın ormanlarını yakıp bitirmeye yetiyor.

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025