Kadir Topbaş’ın suskun cenazesi
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Kadir Topbaş’ın suskun cenazesi

18.02.2021 06:10
Güncellenme:
Takip Et:

Güzel Salome dansını yaptı. Doğum günü kutlanan Kral Herodes, kızına hayranlıkla bakıp “dile benden ne dilersen” dedi. Salome, annesi Herodias’la fısıldaştı. Yanıtı kısa oldu: Vaftizci Yahya’nın başı! Bu nefretin bir sebebi vardı. Yahya, kralın kardeşinin karısıyla, yani yengesiyle evliliğini makbul bulmamış, lanetlemişti. İstek yerine getirildi. Yahya’nın kesilen başı altın tepsiye konuldu.

Ressam Caravaggio’nun o anı anlatan resmi, “kelle alan” siyasi komploların doğasını da bize anlatıyor gibi. Kaderine razı olarak gözlerini çoktan kapatmış Yahya, öldükten sonra kendisini savunanlar sayesinde “aziz” sayılmış, figürleri kilise duvarlarını süslemişti. Öldükten sonra göğe yükseltilenlere, keşke yaşamın hikâyesini sorabilsek!

ERDOĞAN’DAN DAMADA BAŞSAĞLIĞI

Kadir Topbaş’ın pazar günkü cenazesini merakla izledim. Namazda en önde, iktidarın en tepesindekiler saf tutmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca bir konuşma yapmış, “Yol arkadaşlığımız hemen şuracıkta, Çarşamba’da, İstanbul İmam Hatip Okulu’nda başladı” demişti. “Daha sonra davada da beraber sürdü” diye devam ediyordu. Sessiz sedasız dünyaya veda eden Topbaş’ın, son günlerini “dava”nın dışında geçirmeye zorlanmasındansa hiç bahsetmedi. Herkesin bildiği, kimsenin konuşmadığıdır... Eminim, “nasıl bilirdiniz” denildiğinde içinden “çok şey” geçiren olmuştur.

Cumhurbaşkanı, Topbaş’ın ailesine teker teker taziye diledi. “Başınız sağ olsun” dediği kişiler arasında, bir zamanlar manşetlerden düşmeyen “damat” da vardı.

Cenazenin ardından o günün haberlerine, başta Caner Taşpınar’ın “Damat” kitabı olmak üzere yazılmış kitaplara, hatta mektuplara baktım.

Hatırlayın, FETÖ’nün, TUSKON isimli, yüzlerce üyesi olan, işadamları örgütü vardı. TUSKON davasında 55 kişi sanık oldu. Son duruşmaya gelindiğinde, tek tutuklu, Topbaş’ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı kalmıştı.

Kavurmacı, cezaevindeyken gazetecilere bir mektup yazmıştı. Şu satırlar şimdi daha ilginç görünüyordu: “Kayınpederimin Kadir Topbaş olması nedeniyle günah keçisi ilan edildim. Başka siyasilerin damatları ile karşılaştırıldım. Adeta kategorize edildim.”

Elbette Kavurmacı; Erdoğan’ın, İsmail Kahraman’ın ya da Bülent Arınç’ın tartışılan damatlarına göndermede bulunuyordu. Ona göre, kayınpederi ile birlikte, dönemin bütün günahlarının kefareti onlara ödetilmişti.

ERDOĞAN: BURADA OLMALIYDIN

Kadir Topbaş; 1977’de MSP’den, 1987’de Refah Partisi’nden Artvin milletvekili adayı oldu. Erdoğan, partide il başkanı iken o da yönetim kurulundaydı. Erdoğan, İstanbul’a belediye başkanı olunca, Topbaş’ı da danışmanı yaptı. Topbaş, AKP kurulurken, İstanbul’u örgütleyen 5 kişiden biriydi. Nitekim Erdoğan, bu yol arkadaşlığının mükâfatı olarak, 3 dönem İstanbul’u Topbaş’a emanet etti.

Gelgelelim...

FETÖ operasyonlarının ardından AKP’de de bir değişim yaşandı. Parti içindeki bir ekip, bazı önde gelen isimleri, FETÖ bağlantılarıyla suçluyordu. Topbaş da hedefe konanların başındaydı.

Damadı” kadar sözü edilen, 15 Temmuz gecesi İBB önünde 17 kişi şehit olup 50 kişi yaralanırken, Kadir Topbaş’ın İstanbul’da değil, ABD’de olmasıydı.

O da hakkındaki dedikoduların farkındaydı. TBMM’de “15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu”na şöyle konuştu:

3 Temmuz 2016 tarihinde ECOSOC Başkanlığı ve BM Ekonomik ve Sosyal İşler Dairesi UNDESA adına BM Genel Merkezi’nde yapılacak toplantıya ana konuşmacı olarak katılmak üzere davet edildim. Bu toplantı ve sonrasında foruma katılan iştirakçilerle ikili görüşme ve toplantılara katılmak için 12.7.2016 ile 20.7.2016 tarihleri arasında görevli olarak yurtdışında bulunacağımı İstanbul Valiliği’ne resmi yazı ile bildirdim. Komisyonda dile getirilen ‘dönüş tarihinin 15 Temmuz 2016 Cuma gününden önce olduğu ancak bu tarihte dönmediğim iddiası’ gerçeği yansıtmamaktadır.”

Gelmesinin gecikmesine Cumhurbaşkanı’nın sitem ettiğini Posta gazetesine şöyle anlattı:

“(Erdoğan) ‘Gözler seni aradı, burada olmalıydın’ dedi. Ama biliyorsunuz tüm seferler iptal edilmişti, hava sahası kapalıydı.”

‘GÖREVİNİ BIRAKSIN, ÇEKİLSİN’

Darbe girişiminden 11 gün sonra, mallarına el konulan işadamları arasında Topbaş’ın damadı Kavurmacı da vardı. Nitekim 8 Eylül 2016’da tutuklandı.

Topbaş’la damadını ilişkilendirenlerin sayısı artınca, Topbaş konuşmaya mecbur kaldı:

17/25 Aralık’tan sonra damadım bu ihanet şebekesi ile yollarını ayırdığını beyan etti. Eğer damadım beyanının aksine davranmışsa hak ettiği cezayı çekecektir.

AKP içinde “Topbaş’ın damadı” mevzusu bitmeyince, 19 Haziran 2017’de bir kez daha konuştu:

Esasında bu, FETÖ hareketinin bir başka hamleleridir. İleride tarih bunları yazacak. Burada olan gizli akıl bütün argümanlarını devreye sokuyor. Arzuları, beni hedefe koydular, ‘Sayın başkan görevini bıraksın, çekilsin, gitsin artık diye.’ Arkasından ne olacaktı? Onlar şöyle ince ince hesaplansın ve düşünülsün.

Dikkat çeken, Kadir Topbaş’ın çocuklarının da Ömer Faruk Kavurmacı’ya sahip çıkmasıydı. Çocuklar üzerinden iktidar içinde yürüyen diplomasiye girmiyorum... Fakat, babasının yukarıdaki konuşmasını “Müptezeller iftiralarında ve yüzsüzlüklerinde ısrar edince...” mesajıyla paylaşan oğul Mustafa Ömer Topbaş, kimleri hedef aldığını daha sonra şöyle anlattı:

“Sözde dindarım diye geçinen gazetecilerin kamuoyu algısına sırtını yaslayıp alenen iftira atmaları yeni moda.. Yazık!!”

SUSUNCA YENİDEN ‘KADİR ABİ’ OLDU

Muhalefet eleştiriyordu da... Ancak Topbaş, iktidar içindeki bir grup tarafından çok sıkıştırıldı. Açıkça istifaya zorlandı. Öyle ki bazı vekillerinin artık Topbaş’la aynı belgelere imza atmadığı, Topbaş ile belediye meclisindeki AKP grubunun karşı karşıya geldiği, bazı imar dosyalarını veto eden Topbaş’ın karşı hamleler ve yeni görevlendirmeler yaptığı bilgileri ortalığa saçıldı.

Son olarak, 20 Ağustos 2017’de, Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajı çok açık verdi:

İstanbul’un büyüklüğünü anlamayan hiç kimse, İstanbul’a ve AK Parti’ye hizmet edemez. (...) Bir yerde eksiğimiz var. Eğer metal yorgunluğu diyorsak bunları oturup düşünmemiz lazım. Kimse buna üzülmeyecek.”

Beklenen bir ay sonra, 22 Eylül 2017’de oldu. Kadir Topbaş istifa etti. Açıklamasında, “Hata ile ihanetin birbirine karıştırılmaması gerekir, ihanet edenler asla affedilemez” diyen Topbaş şöyle devam etti:

40 yılı aşkın siyasette olan birisi olarak sakin, tepkisi çok az olan, iyi düşünen bir yapım var, herkesin kendine göre özellikleri vardır. Benim de özelliğim bu. Yalnız şunu söyleyeyim: Bugünkü Türkiye’nin gördüğümüz şekliyle siyaseti, geleceğini karartır.”

O günden sonra çeşitli dönemeçlerde gözler Topbaş’a çevrildi. Veda ederken partisinden ayrılmadığının altını çizen Topbaş, başka oluşumlardan gelen tekliflere de kapısını kapattı. 13 yıl süre ile İstanbul’un en uzun belediye başkanı o değilmiş gibi, bir daha siyaset koridorlarında görünmedi. Belki de “başka bir yol” aramaması sayesinde tabutu AKP’liler tarafından “Kadir Abi” diyerek omuzlandı. Cenazesi belediye mezarlığına değil, hükümet kararıyla Fatih Camii Haziresi’ne defnedildi.

Caravaggio mu? Papalıkla ters düşen, “kellesi istenen” ressam, Roma’ya özür dilemeye giderken, yolda hâlâ bilemediğimiz bir nedenle öldü. Papa’ya özür için hazırladığı hediye, genç Caravaggio’nun orta yaşlı Caravaggio’nun kellesini alışını resmeden, “Davut ve Golyat” tablosuydu. Kendi kellesini kendisinin aldığı kılıcın üstünde yazan, hikâyenin özetiydi: “Alçakgönüllülük gururdan üstündür.

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025