Ne diyem, Mahmut Bakanlığı mı diyem!
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Ne diyem, Mahmut Bakanlığı mı diyem!

03.01.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Kuruluş öykülerinde hep çalışmak, birikmek, gelişmek anlatılıyor. Sahi çöküşün bir hikâyesi var mı? Biliyoruz, çürüyen rejimler, en küçük hücresinde bile kurallı ilerlemeyi terk ediyor.

Günlerdir öğretmen adayları isyan ediyor. Sonuç belgelerini paylaşıyor. Milli Eğitim sınavından rekor puan almışlar. Mülakatta dibe vurularak elenmişler.

CHP lideri Kılıçdaroğlu önce randevu istedi. Verilmeyince Bakanlığa gitti. İçeri giremesin diye kapıya vurulmuş zincirli kilitle karşılaştı.

Peki, girebilse onu kimler karşılayacaktı? Seçmeleri, değerlendirmeleri yapanlar; kendilerinin seçilme, değerlendirilme hikâyelerini nasıl anlatacaktı?

Hep “mülakat” denilerek elenenlerin hikâyesine bakıyoruz. Oysa Milli Eğitim’deki düzeni anlamak için “yükseliş öykülerini” görmek gerekiyor. Öyle anlaşılıyor ki halk çocuklarının üstü, birilerinin adamlarına yer açmak için çiziliyor.

MAHMUT ÖZER TAŞIDI

İşin sırrı sadece bir hafta önce çıkan Resmi Gazete’de.

24 Aralık tarihinde Cumhurbaşkanı’nın imzasını taşıyan kararda şu yazıyor:

“Milli Eğitim Bakanlığı’nda açık bulunan Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne Murat İlikhan atandı.”

Milli Eğitim’de ölçme işlerine bakan Murat İlikhan’ın mesleğini merak ettim. Kendi yayımladığı özgeçmişinde yazıyor, doktor. 1994 yılından 2017’ye kadar, yani 23 yıl 1 ay aile hekimliği yapmış. Gelgelelim, 2017’de bir gün hop diye önce ÖSYM’de görevlendirilesi tutmuş. ÖSYM’de, yani Türkiye’deki kritik bütün sınavları hazırlayan Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nde, başkan yardımcısı olmuş.

Nasıl oluyor? Zonguldak’ta bir aile hekimi nasıl bir günde ÖSYM’de sınav işlerini yönetebilir hale geliyor?

Bu sorunun yanıtını yerel gazetelerde buldum. Dediğim gibi, Murat İlikhan, uzun yıllar Zonguldak’ta doktorluk yapmıştı. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ile yolları burada kesişmişti. Özer, 28 Kasım 2010-4 Ekim 2017 arasında, yedi yıl, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nde rektördü. Derken Özer bu görevden ÖSYM Başkanlığı’na atandı. Zonguldak’tan Ankara’ya gelirken yanında Doktor İlikhan’ı da getirdi, onu da ÖSYM’de yardımcısı yaptı.

Bu kadar sanmayın…

Mahmut Özer, 8 Ağustos 2018 tarihinde, ÖSYM’den alındı. Milli Eğitim Bakanı’nın yardımcılığına atandı. Artık Özer, MEB’in ikinci adamıydı.

Ya İlikhan?

Zonguldak’ın yerel gazeteleri Özer’in ÖSYM’den ayrılışıyla birlikte İlikhan’ın Zonguldak’a geri döndüğünü, yeniden aile hekimliğine başladığını yazıyor. Yerel İnanış Gazetesi’nin 11 Eylül 2018 tarihli haberinden İlikhan gibi çok isim olduğunu öğreniyoruz:

“Prof. Özer, Zonguldak’tan yirmiye yakın bürokrat arkadaşını ÖSYM’ye taşımıştı. Prof. Özer’in Milli Eğitim Bakan Yardımcılığı’na atanmasından sonra, ÖSYM’de göreve başlayan Zonguldaklı bürokratlar geri dönmeye başladı. Dr. İlikhan’ın dönüşü bugün valilikçe onaylandı. Dr. İlikhan Sağlık Müdürlüğü bünyesinde doktor olarak göreve başlayacak.”

BAKAN NEREYE İLİKHAN ORAYA

Sadece günler sürdü…

Bakan Yardımcısı Mahmut Özer yine devreye girdi. İlikhan’ı aynı ay içinde Milli Eğitim Bakanlığı’na aldı. İlikhan’ın özgeçmişinde Eylül 2018’de Milli Eğitim Bakanlığı’na geldiği, Sınav Güvenliği ve Sınav Yönetimi Daire Başkanı olduğu yazıyor.

Bir kural gibi: Özer yükseldikçe, İlikhan yükseliyordu.

Geçen ağustosta ise Mahmut Özer, Milli Eğitim Bakanlığı görevine getirildi. Hemen İlikhan’ın özgeçmişini açtım. Aynı tarihte, Mahmut Özer tarafından Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne vekâleten atandığı yazıyor. Başta söylediğim gibi; Cumhurbaşkanı, 24 Aralık’ta, 2021/606 sayılı kararla, İlikhan’ı bu göreve resmen atamış oldu.

Yıllarca sınava çalışıp yüksek puan alan öğretmenlerin keyfi elenmesini konuşuyoruz ya… Milli Eğitim’de Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri’nin başında bulunan Murat İlikhan, Türkiye’de artık sınavların ya da ölçmenin yalan olduğunun kanıtı gibi. Gençler işte bu yüzden “çalışsam da bir şey olmamam” diyerek vatanlarından kopup gidiyor.

MAHMUT BAKANLIĞI GİBİ

Şaşırdınız biliyorum ama bitmedi!

Bakanlığın sitesini açıyorum. Murat İlikhan’ın eşi Sevil Uygun İlikhan’ın adını görüyorum. Kısa bir araştırma ile onun da Zonguldak’ta doktorluktan, Bülent Ecevit Üniversitesi’nde Mahmut Özer’in çalışma arkadaşlığına, nihayetinde MEB’de “Mesleki Eğitimden Sorumlu Bakan Danışmanlığı”na uzanan kariyerini okuyorum.

Bugün Milli Eğitim Bakan Yardımcısı olan Sadri Şensoy’un özgeçmişini inceliyorum. Makine mühendisi Şensoy, Zonguldak’ta üniversitedeyken, 2017’de Mahmut Özer’le birlikte ÖSYM’ye geçmiş. Burada “Ölçme ve Değerlendirme Daire Başkanı” olarak göreve başlamış. Özer, bakan yardımcısı olunca, o da MEB’in “Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürü” olmuş. Özer, bakan olunca o da yardımcısı olmuş.

Liste uzayıp gidiyor…

Mesela MEB’in “Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü” Kemal Varın Numanoğlu’na bakıyorum. Bülent Ecevit Üniversitesi’nde Mahmut Özer’in rektör yardımcısıyken, önce ÖSYM’de sonra Bakanlık’ta Özer’i takip ettiği özgeçmişi okuyorum. Çocuk cerrahisi doktoruyken eğitim teknolojileri ondan sorulur hale gelmiş.

Taşıyıcı annelik gibi… Bakanlık, “taşıyıcı kadroluk” olmuş! Milli Eğitim Bakanlığı gitmiş yerine “Mahmut Özer Bakanlığı” gelmiş. Tarikatların, cemaatlerin, vakıfların parsellediği bakanlıkta onun arkadaşları, onun adamları, onun dostları, onun doktorları… Onlarca kişinin Zonguldak’tan ÖSYM’ye oradan Milli Eğitim’e hikâyesi böyle. Dalga geçer gibi, “sen gel-sen gelme” diyen “ölçme, değerlendirme ve sınav işleri” sürekli onlara verilmiş.

Ray Bradbury’nin satırlarındaki gibi: “Her şeyin bir mevsimi vardı. Evet. Yıkmanın bir zamanı ve yeniden yapmanın bir zamanı.” Bir gün yeniden yaptıklarımız bugün yıkılanların yerinde yükselecek...

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025