Nedir bu Emevi Camisi takıntısı?
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Nedir bu Emevi Camisi takıntısı?

26.12.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bin bir güçlükle diktiğin, suladığın, budadığın ağaç ilk meyvesini verdi. Yine de komşunun elması daha tatlı.

“Dün Ayasofya, bugün Emevi, yarın Aksa” yazan, “Bir güneş doğuyor” sloganlı afişlerin önünden geçiyorum. Emin miyiz, sahiden bir güneş mi doğuyor?

Cami, cem diyoruz. “Toplanma” anlamına geliyor. İnananlar toplanıp ibadet ediyor. Gelgelelim, din vicdandan çıkıp siyasetin ve ticaretin merkezine oturdukça biçim, özün yerine geçiyor. İnanç, cinnete dönüşüyor.

Kuran’da “cami” kelimesi geçmiyor. “Secde edilen yer” anlamında “mescit” deniliyor. İlk mabet Kâbe’den (Mescidi Haram) sonra sırasıyla Kuba, Nebevi, Kufe ve Basra mescitleri inşa edildi. Sıra Emevi Camisi’ne geldiğinde işin rengi değişti.

Zira peygamberin ölümünün ardından, 29 yıllık halifeler döneminden sonra, “ilk İslam hanedan devleti” Emeviler eliyle kuruldu. Sınıfsal bir yanı da var. Peygamberin de mensubu olduğu Haşimiler ne kadar manevi ise rakipleri Emeviler İslamın maddi nüfuzunu temsil ediyordu. Uzun yıllar İslama direnmiş, hatta peygambere karşı saldırıları yönetmiş bir kabilenin mensuplarıydı. Mekke’nin fethedildiği gün Müslüman oldular. Yönetme becerileri vardı. Daha önce İslam karşıtlığını yönetirken bu kez İslamı yönettiler. Aynı aileden oldukları Hz. Osman’ın ölümünden sonra Hz. Ali’ye başkaldırdılar. Hz. Ali’nin katlinden sonra, 661’de Muaviye liderliğinde devlet oldular.

İstişareyle belirlenen hilafeti, kılıçla aldılar. Babadan oğula geçen düzen kurdular. Diyanet Ansiklopedisi’nden aktarayım: “Halkın yönetiminde kitap ve sünnetin uygulanmasını sağlayan, Hz. Peygamber’in vekili sıfatıyla iş gören ve devletin menfaatleriyle şahsi ve ailevi menfaatlerini birbirinden ayıran ideal raşid halifelerin yerini dini ikinci plana atan, kuvvete dayanarak devleti hilafet-saltanat karışımı mutlak-teokratik-irsi bir monarşi ile idare eden halifeler aldı.”

ALGI DEĞİŞTİREN EMEVİ CAMİSİ

İşte Emevi Camisi’nin Bizans’tan ustalar getirilerek 12 bin işçinin emeğiyle yaptırılan inşaatına da bu dönüşüm renk verdi. Mescitlerdeki basitlik yerini ihtişama, mütevazılık lükse, sadelik servete, tutumluluk israfa dönüştü.

O ana kadar peygamberin bir hadisi öne çıkıyordu: “Üç cami dışında başka bir cami için yolculuğa çıkılmaz. Bu camiler Mescidi Haram, benim şu mescidim ve Mescidi Aksa.” O andan sonra, her biri hükümdarların gücünü simgeleyen “yolculuğa çıkılası” camiler birer birer inşa edildi.

Roma mabedi Jupiter’in yerine başlayan inşaat, Hz. Yahya Kilisesi’ni de dahil ederek genişledi. Emevi Camisi, ilk defa mihrab, hünkar mahfili, müezzinlik, abdestlik hatta umumi hela bulunan cami oldu. Kıymetli madenler, pahalı mermerler, gösterişli süslemelerle inşaatı için 400 sandık altın harcandı. Eskinin “secdedekini hurma dallarının gölgesiyle koruyan sade yapı” algısı kökten değişti. Bundan sonra hünkarların her camisi onu model aldı.

MESİH EMEVİ CAMİSİ'NE İNECEK

Sadece inşaat değil.

Emevi Camisi etrafında bir de inanç inşa edildi. İşte asıl mesele de o. Kıyametten sonra Emevi Camisi’nin kırk yıl daha ayakta kalacağından, Emevi Camisi’nde kılınan namazın 30 bin kat sevap olduğuna, Hz. Hızır’ın namazlarını burada kıldığına kadar çeşit çeşit rivayet var. Ama özellikle bir tanesi bizi ilgilendiriyor.

Rivayet edilen bir hadis şöyle: “Allah Meryem oğlu Mesih’i, gökten, iki boyalı elbise içinde Şam’ın doğusundaki Beyaz Minare’ye, elini iki meleğin kanatlarına koymuş bir halde indirecek.”

İkincisi de şöyle: “Mehdi zuhur ettiğinde Meryem oğlu İsa da nazil olacaktır. Saçlarından sular damlarken Mehdi ona diyecek ki: ‘Öne geç ve halka namaz kıldır.’ İsa ise diyecek ki: ‘Namaz senin için ikame olunmuştur.’ Böylece benim evlatlarımdan birinin arkasında namaz kılacak.” 

Sarihliği tartışmalı hadislere atfedilen Mehdi-Mesih inancına göre İsa Mesih’in gökten yere ineceği, adı Muhammed olan Mehdi’ye "Namazı sen kıldır" diyeceği, sonra ordusuyla Kudüs’e yürüyerek Deccal’i yeneceği yer Emevi Camisi. Bu hikâyenin tamamlanması için, Şam’ın fethi sonrası, Emevi Camisi inşa edilirken, yapıya "beyaz minare" eklendi. Mesih’in inişi için yıllarca Cuma günleri Emevi Camisi’nde beyaz bir at bekletildi.

CENNET DEĞİL CİNNET SAVAŞLARI

Şimdi...

HTŞ’nin neden “Şam’ın fethi”, Ahmet eş Şara’nın neden Muhammed olduğunu, bizimkilerin neden “Emevi Camisi’nde namaz kılacağız” diye ısrar ettiğini anladınız mı?

Üstelik...

Pagan Jüpiter tapınağı, Hz. Yahya Kilisesi, Emevi Camisi... Mabetler yıkılıp yükselirken, inançlar birbirine hem karıştı hem yarıştı. Vaftizci Yahya’nın kafatasının burada bulunduğu rivayetinden kimi azizlerin mezarlarına kadar, Hıristiyanlık için Emevi Camisi’nin konumu kutsal sayıldı. İşte bu yüzden 2001’de II. Jean Paul gelerek Emevi Camisi’ne tarihi bir ziyaret yaptı. Siyonist Moşiyah’ın buraya ineceğine inanan kimi Musevilere göre “vaat edilmiş topraklar”ın tam merkezi de Emevi Camisi’nin olduğu bölge.

Said Nursi’nin “13. asrın minaresinin başında durmuşum” lafzında Nurcular mehdiyet imasını tartıştılar. Adnan Oktar gibi mehdi olduğuna inananlarsa Emevi Camisi’nde “o gün”ün çalışmasını yaptırdılar. Kimi vücudunda işaret aradı, kimi kendine Muhammed adı taktı. Hakkını teslim edeyim, Emevi Camisi hikâyelerine inanmadığını açıkça söyleyenlerden biri Kadir Mısıroğlu’ydu.

Sonuç olarak...

Toplanmanın yerine inşaatın, secdenin yerine şatafatın, inancın yerine iktidarın, imanın yerine hurafelerin, dinin siyasallaşması-ticarileşmesi sayesinde aldığı bu hikâyeyi anlatmamın bir nedeni var. IŞİD’den HTŞ’ye, Gazze’den Kudüs’e, bizim dincilerden Netanyahu’ya, Amerikan evanjelizminden Ortadoğu selefizmine kadar herkesin sahneye çıktığı bir din savaşları cinnetine sürükleniyoruz. Sırtımızdaki eller bizi komşu bahçelerin yeşil elmalarına ittirirken Misakı Milli’nin kendi emeğimizle büyümüş kızıl elmalarını tehlikeye atıyoruz. Dün Mustafa Kemal sayesinde hepimizin olan Ayasofya’yı Erdoğan fethetmiş gibi yaparken yüzyıllardır kesintisiz namaz kılınan Emevi Camisi’nden Kudüs’e yeni savaşların perdesini açıyoruz.

Ekşi, kızıl, sert... Emeğinle yarattığın elmadan varoluşunla daha barışık olanı var mı?

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025