Şimdi sıra bu coşkuyu iktidara taşımaya geldi!

Şimdi sıra bu coşkuyu iktidara taşımaya geldi!

20.06.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

İçimiz umut dolu... Demokrasi­nin, seçme-seçilme hakkımı­zın uğradığı saldırı ve Ekrem İmamoğlu’nun yaşadığı haksızlığa karşı, bu sefer tartışılamaz bir farkla sandıktan çıkmak için haftalardır süren çalışmanın semeresini al­mamıza 4-5 gün kaldı... CHP ve İYİ Parti’nin öncülük ettiği, diğer partilerin de destek verdiği Ekrem İmamoğlu, var gücüyle İstanbul hal­kıyla buluşmaya devam ediyor. Mi­tinglerde, halk unuttuğu hayallerini, coşkusunu, Cumhuriyetçi kökenle­rini buluyor tekrar.
Refah Partisi’nin kazandığı 1994 seçimlerinde, solun büyük partisi SHP, oylara sahip çıkma konusun­da o kadar yokları oynamıştı ki... Akıl almaz ve mantıksız bir özgü­venle, kimsenin sandığa sahip çık­madığı korkunç bir seçimdi. Merkez sağ ve merkez solun “sözde devlet adamı”, ihtiras dolu liderlerinin hiç­bir ikazı dinlemeden birbirlerini ka­yıkçı kavgasıyla denize dökmeleri, o tarihte Tayyip Erdoğan efsanesini böylece birden siyaset sahnesine sürmüştü. O tarihten beri bu gaflet, ülkeye nelere mal oldu tabii ki hepi­niz biliyorsunuz. Ama artık demok­rasimiz o kadar ağır yaralar aldı ki, halkımızın en apolitik kesimleri bile uyandı! Genç iş insanları, TÜSİAD, futbol seyircileri, demokratik kitle örgütleri, her biri “taraf olmayan bertaraf olur” sözünü biraz zorla da olsa anlamış durumda.
Bu nedenle İmamoğlu ısrarla “Ar­tık herkes konuşacak, iş insanları da konuşacak sanatçılar da konuşacak herkes konuşacak” diyor!
2002’den beri, yani CHP, SHP, DYP ve ANAP’ın RTE dönemini beraberce ve sorumsuzca üret­tiklerinden beri, liderler arası canlı yayında tartışma izleyemedi sevgili ülkemiz. Erdoğan-Baykal kapış­masının üzerinden 17 yıl geçtikten sonra nihayet ilk defa lütfettiler de, Türkiye futbol maçlarından daha çok ilgi çeken bir tartışma yaşaya­bildi!
Yıldırım ve İmamoğlu arasında 2 değil, 3 saat süren açık tartışma, milyonları ekranlara kilitledi. Bence, AKP bu açıkoturumunu niye kabul etti biliyor musunuz? Çünkü zaten İmamoğlu’nun kazanmakta oldu­ğunu gördükleri için “karşı karşıya gelsinler bakalım belki bir gaf yapar oylar kayar, zaten kaybediyoruz daha kötü ne olabilir ki?” dediler! Bu arada ellerindeki tek sözde koz olan “Ordu Valisi’ne hakaret” iddiasını neresinden şişireceklerini bilemediler. Söz konusu kasette net bir hakaret olsa, herhalde troller sosyal medyada hepimize bunu ez­berletirlerdi.
Son dört günde bu “münazara” ile ilgili sayısız yorum dinledik. Val­lahi Binali Bey’in söylediği şeylerin neredeyse hiçbirini anlayamadım! “Dört pusula varken nasıl yalnız biri nasıl yanlış olur?” cümlesi hakkında da hiçbir gerekçe gös­termeden orta yere anlaşılmaz yorumlar bıraktı. Her şey elinizde iken İBB’de yapmadığınız indi­rimleri İmamoğlu yaşamımıza soktuktan sonra mı programını­za aldınız” sorusu da aynen ha­vada kaldı. “Gönül belediyeciliği kazandı” afişleri hakkında Yıldırım yine ikna edici olamadı, çünkü o afişlerde kazanan ilçe başkanla­rının değil, kendi fotoğrafı yer alı­yordu! Binali Bey “İBB’de kişisel verilerin neden kopyalandığı” sorusunu İmamoğlu’na sordu. Halbuki bu verilerin tamamı kamuyu ilgilendiren halka açık verilerdi. Kim neden gocunuyor bu kop­yalamalar nedeniyle ben anlayamadım. İBB’nin ihale ve diğer ticari faaliyetleri, “devlet sırrı” veya “ticari sır” olabilir mi? Neyse geçti artık, sayfayı çevirelim, o gün sarf edilen sözler ara­sında, şaşırtıcı, anlamsız, yersiz bulduğum başka yorumlar da vardı ama artık pazara odaklanalım.

Cumhurbaşkanı yine şaşırtmayı başardı!
Tartışmasız en ilginç demeci ve­ren yine Cumhurbaşkanı oldu! Bu sefer de evvelsi gün, kendisinden şunu öğrendik: İmamoğlu şayet Ordu Valisi’nden özür dilemezse, yine mazbata alamazmış. Bunu da her an kılık değiştirebilen yasalarımız, çehresi değiştirilen demokrasimiz açısından bir hayli ilginç buldum. Bizi yöneten ya­salar ve teamülleri hiç kimse çok iyi bildiğini iddia edemez çünkü bunlar dışavurumcu bir ressamın içten gelen spontan hamleleri gibi her an her saniye yeniden yazılabiliyor! Artık “ne kadar günlük değişken şartlara adapte olabilen esnek ve ileri bir bakış açısıyla yönetiliyoruz, ne mutlu bize!” mi di­yeceksiniz, yoksa “Fesuphanallah” diyerek gözlerinizi dik dik duvara mı çevireceksiniz, o sizin bileceğiniz bir şey!
Bildiğim tek şey var: Bu keyfi ve yaratıcı (!) uygulamalara tepkili olan her gerçek demokrat vatandaş, bu hafta sonu için organize oldu, akın akın İstanbul’a geliyorlar. Artık geleceklerine sahip çıkmak için ellerinden gelen her şeyi kararlılıkla ortaya koyacaklar. Üstelik artık bunun mümkün olduğunu gördüler, yaşadılar, kendi kaderlerinin sıkı sıkı ellerinde tuttukları bu dayanışma inancına ve zincirine bağlı olduğunu gördüler.

19 Mayıs, 100. yıl sergisi
Dün, Taksim’deki Piramid Sanat’ta ebedi önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a ayak basışının, yani 19 Mayıs’ın 100. yılı hakkında düzenlediğimiz sergi, 12 sanatçının yapıtları ve 7 yazarımızın yorumları ile açıldı.
Bundan 100 yıl evvel, 16 Mayıs’ta Samsun’a doğru yola çıkarken, genç Mustafa Kemal’in yaşadığı heyecanları, hedeflerini gözünde canlandırırken sorum­luluklarının ağırlığını nasıl omuz­larında hissettiğini anlamak için gözlerimizi kapayıp kendimizi onun yerine koymayı denememiz lazım.
O çelikten kararlılığıyla, tered­dütlerini, başka insanları dehşete düşürebilecek korkuları nasıl elinin tersiyle ittiğini görmemiz lazım. Bir koca ulusun geleceğinin o dahi genç beynin içinde nasıl şekillen­diğini, yüce amaçlarına ulaşmak için hangi stratejileri hazırladığının farkına vararak...
Lütfen bu sergiyi gezin, ço­cuklarınıza, ailenize gezdirin. 30 Ağustos’a kadar açık kalacak olan bu büyük buluşmaya benim da­vet ettiğim şu sanatçılar katılıyor: Ertuğrul Akyüz, Bedri Baykam, Bahri Genç, Deniz Gökduman, Genco Gülan, Murat Havan, Ek­rem Kahraman, Fazilet Kendirci, Hülya Küpçüoğlu, Seydi Murat Koç, Denizhan Özer, Yusuf Tak­tak.
Katkıda bulunan yazarlar ise şu değerli isimler: Alev Coşkun, Uğur Dündar, Ataol Behramoğlu, Orhan Aydın, Emin Çetin Girgin, Ekrem Kahraman, Mahmut Nüvit Doksatlı. 19 günümüz aydının gö­zünden, 1919’un 100. yılı buluşma­sını kaçırmayın. Piramid Sanat her gün açık ve sizleri bekliyor...
 

Yazarın Son Yazıları

Hangi hatalar zinciri bu uçurumu hazırladı?

İnsanlarımız şaşkın.

Devamını Oku
11.12.2025
CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025