Adalet bir arpa boyu ilerlemedi

Adalet bir arpa boyu ilerlemedi

02.04.2015 11:06
Güncellenme:
Takip Et:

1993'ün 22 Ekim sabahı Diyarbakır'ın Lice ilçesinde yaşayanlar biraz bildikleri, biraz da hiç bilmedikleri bir güne uyanmıştı. 11 saat ateş kesilmedi, kimi iki yaşını doldurmamış çocuk, 14 sivil hayatını kaybetti. "Çatışma" denemez, karşılık verildiğine dair delil yok. Jandarma, emniyet ve cezaevi istikametinden geliyor bütün ateş.

Iki de rütbeli asker ölmüştü: Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Bahtiyar Aydın ve Jandarma Uzman Çavuş Yüksel Bayar. 23 yılın ardından avukatlar da, mağdur yakınları da sadece iki şüpheli olmasından yakınıyor: Tünay Yanardağ ve emekli albay Eşref Hatipoğlu. Onlar kimden emir alıyordu, kimle çalışıyordu? Lice'de yaşananlar neyin sonucu ya da neyin başlangıcıydı? Tam da bu yüzden mağdur avukatları mahkeme heyetinden, sıradan bir dava görmelerini değil geçmişle yüzleşme komisyonu gibi davranmalarını talep ediyordu. Kontrgerilla yapılanmasının aydınlığa kavuşmasını, hepsinin insanlığa karşı suç olarak değerlendirilmesini istediler.

 

O şarapneller aslında salonda

Kimlerle aynı salondayım? O gün kömürlüğe gizlenmiş öğrencilerden biri içeride, kendisi gibi öğretmen olan kocası yanında vurulup ölüsünü ancak ertesi gün alabilen bir kadın, onun o sırada 16 aylık olan kızıyla geçirdiği o gece bu salonda. Helikopterle ilçe merkezinin tarandığını, eldivenli askerler tarafından avuç avuç beyaz bir toz atılan evlerin nasıl tutuştuğunu görenler burada. Kürt bir askerin "Kaçın, ilçeyi yakacaklar, canınızı kurtarın" dediğini duyanlar, "Ay baba ayağım" diyen çocuğunu dibinde kan kaybından kaybeden babalar, mavi ilkokul önlüğüyle ölenlerin o günden beri en fazla yaşar gibi olan anneleri, korkudan yakınlarının cenazesine dahi gidemeyenler zar zor İzmir'e gelmişler duruşma için.

Zerife Cantürk gibi hâlâ bacağında, belinde o günün şarapnelleriyle yaşayanlar, gözleri en son o gün görenler, onların akrabaları, komşuları burada. Binlerce kilometreden gelemeyen varsa da buradalar.

Evinin içine roket, tank mermisi girenler, duvarlarında soba borusu kadar delikler açılanlar, panzerden taranan yedi koyunu ziyan olmasın diye keserken, tutuşan barakasını söndürmeye çalışırken ateş altında kalıp öleyazanlar, hepsinin o günkü korkusu, öfkesi burada.

Dosyada iddiayı kanıtlayacak delil, tanık bulunmamasına rağmen tüm bunların sorumlusunun PKK olduğunu söyleyen iki sanık peki? Tünay Yanardağ gribal enfeksiyon ve zatürre, Eşref Hatipoğlu da böbrek sorunu nedeniyle salonda değil.

Diyarbakır Baro Başkanı avukat Tahir Elçi, davanın önce Eskişehir'e, sonra İzmir'e nakledilmesinin suç olduğunu söylüyor önce. Elçi gibi mağdur vekili olan Fethi Gümüş de, Yunus Muratakan da olayların aynı zamanda şahidi. O zaman yedi yaşında olan ve helikopterden açılan ateşten şans eseri kurtulan Muratakan o zaman yedi yaşındaymış. Sonra avukat olmayı seçmesinde tüm bunların etkili olabileceğini söylüyor. Kültürel ve tarihsel açıdan simge olan Lice'nin özellikle, planlı biçimde yok edilmek istendiğini düşünüyor.

 

'23 yıldır bu anı bekledim'

Iddianamede adı geçen ya da geçmeyenler hikayelerini anlatarak müdahilik taleplerini dile getiriyor. Ağır ama gerçek. Az evvel koridorda o gün öldürülen üç çocuğundan birinin beyninin duvara nasıl yapıştığını anlatan Zerife Cantürk ağlarak ifade veriyor içeride de. öldürülen bir kardeşi onun adıyla yazıldığı için Mizgin Cantürk yıllarca ölü gözükmüş, onunla uğraşmış mahkemelerde bir de.

O dönem Lice'nin en yüksek binası da olan PTT'de çalışan Yahya Yiğitel, "23 yıldır bu anı bekledim" diyerek heyecanla anlatıyor gördüklerini. Askerlerin tüm ilçenin iletişimini kesmesini istediklerini, Bahtiyar Aydın'ı, aynı gün öldürülen uzman çavuşun vurduğu iddiasını... "Hafifledim" diyerek çıkıyor salondan.

Öldürülenlerin arasında bir generalin varlığı, üstelik Aydın'ın Eşref Bitlis'in ekibinden ılımlı bir general olarak bilinmesi bu dosyayı katmerli hale getiriyor. Lice Katliamı'nı anlamak ve yargılamak hakikaten "eski" denilen Türkiye'yi, eskinin "yeni" kılığında nasıl yaşadığını ortaya çıkarabilir. Böyle bir irade olsa tabii.

Yazarın Son Yazıları

Hukuk ve Adalete Davet

Hukuk ve Adalete Davet

Devamını Oku
20.03.2025
Cumhuriyet gazetesi yeniden uyarıyor

15 Temmuz 2016’da dünyada bir örneği olmayan gerici bir casusluk darbe girişimi oldu. Bu hain kalkışma, Türkiye Cumhuriyeti devletinin en önemli kurumlarına kadar sızmıştı.

Devamını Oku
15.07.2024
Başyazı

Asırlık çınar Cumhuriyet gazetesi

Devamını Oku
07.05.2024
Son Kale Cumhuriyet

Son Kale Cumhuriyet

Devamını Oku
24.01.2024
Gazetemizin başyazısı

Sonsuza dek

Devamını Oku
10.11.2023
Halk Cumhuriyete sahip çıktı

Halk Cumhuriyete sahip çıktı

Devamını Oku
31.10.2023
Cumhuriyetin 100. yıldönümü

Cumhuriyetin 100. yıldönümü

Devamını Oku
29.10.2023
Cumhuriyet'in başyazısı...

30 Ağustos Zaferi Cumhuriyetin Yolunu Açtı

Devamını Oku
30.08.2023
Cumhuriyet’in Akbelen için tavrı nettir

Cumhuriyet’in Akbelen için tavrı nettir

Devamını Oku
31.07.2023
7. yıldönümünde FETÖ hareketi

7. yıldönümünde FETÖ hareketi

Devamını Oku
15.07.2023
Cumhuriyet, bir Kuvayı Milliye kurumudur; işgal edilemez

Cumhuriyet, bir Kuvayı Milliye kurumudur; işgal edilemez

Devamını Oku
11.06.2023
Seçim En Büyük Şölendir

Seçim En Büyük Şölendir

Devamını Oku
14.05.2023
Seçimler ve iktidarın devri konusu

Seçimler ve iktidarın devri konusu

Devamını Oku
11.05.2023
Halk En Büyük Güçtür

Halk En Büyük Güçtür

Devamını Oku
08.03.2023
Şimdi ne olacak?

Şimdi ne olacak?

Devamını Oku
04.03.2023
Cumhuriyet’in tavrı

Cumhuriyet’in tavrı

Devamını Oku
05.02.2023
6’lı masa dağılamaz bu seçim muhakkak kazanılmalı

6’lı masa dağılamaz bu seçim muhakkak kazanılmalı

Devamını Oku
03.02.2023
Tarikatlar ve siyasal sorumluluk

Tarikatlar ve siyasal sorumluluk

Devamını Oku
12.12.2022
Cumhuriyetin 99. yıldönümü

Devamını Oku
29.10.2022
Laiklik ve Medeni Kanun

Laiklik ve Medeni Kanun

Devamını Oku
05.10.2022
Basın Özgürlüğüne Darbe

Basın Özgürlüğüne Darbe

Devamını Oku
11.01.2022
CUMHURİYET YAŞAYACAKTIR

.

Devamını Oku
05.12.2021
Her gün daha da büyüyen Atatürk

Her gün daha da büyüyen Atatürk

Devamını Oku
10.11.2021
Cumhuriyet ve Gerçekler

Cumhuriyet ve Gerçekler

Devamını Oku
29.10.2021
Cumhuriyet Gazetesi Susmaz

Cumhuriyet gazetesi susmaz. Cumhuriyet gazetesi susturulamaz. Cumhuriyet gazetesi susmayacaktır.

Devamını Oku
30.09.2021
Kamuoyuna: Cumhuriyet Bir Bütündür

Kamuoyuna: Cumhuriyet Bir Bütündür

Devamını Oku
09.08.2021
Cumhuriyet Yoluna Devam Eder

Cumhuriyet Yoluna Devam Eder

Devamını Oku
08.07.2021
AÇIKLAMA (21.05.2021)

Açıklama

Devamını Oku
21.05.2021
AÇIKLAMA (12.05.2021)

AÇIKLAMA

Devamını Oku
12.05.2021
UYARI

UYARI

Devamını Oku
10.05.2021
Mağduriyet ve otoriterleşme

Mağduriyet ve otoriterleşme

Devamını Oku
06.04.2021
Bu Telaş Neden?

Emekli 104 amiral bir bildiri yayımladı. Montrö Sözleşmesi’nin milli çıkarlarımız açısından önemi belirtiliyor. Ayrıca, Deniz Kuvvetleri İkmal Komutanı Tuğamiral’in takke ve cüppe giyerek tarikata gitmesi üzerinde duruluyor.

Devamını Oku
05.04.2021
TBMM Başkanı Şentop'a yanıt

Başyazı

Devamını Oku
30.03.2021
Önce Samimiyet...

Önce Samimiyet...

Devamını Oku
16.11.2020
10 Kasım’ın Düşündürdükleri

10 Kasım’ın Düşündürdükleri

Devamını Oku
10.11.2020
Cumhuriyet Susmayacak

Cumhuriyet gazetesi doğru haberi yansız olarak okuyucusuna duyurur. Bu, bizim temel görevimizdir.

Devamını Oku
02.11.2020
Anayasa Mahkemesi ve demokrasi

Anayasa Mahkemesi ve demokrasi

Devamını Oku
15.10.2020
Atatürk’ü Anlamak ve Özümsemek

Atatürk’ü Anlamak ve Özümsemek

Devamını Oku
24.09.2020
Ekonomi Nereye Gidiyor?

Ekonomi Nereye Gidiyor?

Devamını Oku
10.08.2020
Siyasette Arayışlar ve Cumhuriyet’in Tavrı

Siyasette Arayışlar ve Cumhuriyet’in Tavrı

Devamını Oku
09.08.2020