İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kendisi ile ilgili yayımlanan yazı ve haberleri dayanak göstererek Cumhuriyet gazetesine karşı 1 milyon TL’lik tazminat davası açmış bulunuyor. Soylu, 52 günde yayımlanan 313 haberi gerekçe göstermektedir. 

Bu yazılar ve haberler hiçbir neden yokken yazılmadı. Suç örgütü lideri Peker, iki aydır iddialarda bulunuyor. İddiaların hedefinde Süleyman Soylu var. Soylu, bu iddialara doğrudan yanıt vermiyor, veremiyor; tersine konuyu dolandırıyor. 

Bu durumda gazetemiz konuyu okuyucunun bilgisine sunuyor. Dünyanın her yerinde içişleri bakanı ile ilgili böylesi iddialar haber değeri taşır. 313 haberi bir yana koyalım, dünkü haberi ele alalım. Soylu’nun ailesinin Akmerkez’deki şirketine dair bir yazı gazetemizde yayımlandı. Bu şirketin, Sağlık Bakanlığı’ndan ihale aldığı belirtildi.

Bu habere yanıt verileceğine, dün jet hızıyla habere erişim engeli getirildi. Bu durumlar önemlidir. Cumhuriyet gazetesi bu haberleri okuyucuya duyurur.

Soylu’nun açtığı dava nedeniyle muhalefet partileri Soylu’ya karşı çıktılar. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Basın Konseyi ve Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, açılan bu astronomik rakamlı dava nedeniyle Soylu’yu eleştirdi. 

İşin özeti şudur: Cumhuriyet gazetesine yargı kanadıyla gözdağı verilmek isteniyor. Cumhuriyet gazetesi, ekonomik yönden baskı altına alınmak isteniyor. 

Soylu’nun iddialara yanıt vermek yerine, 1 milyon TL’lik dava açması, aslında AKP siyasal iktidarının düşünce yöntemini ve modelini göstermektedir: Yanıt vermek yerine dava açmak, korkutmak, yıldırmak, baskı yapmak. 

Ancak, 97 yıllık köklü çınar Cumhuriyet gazetesini korkutamazsınız. Halka daima doğru haberi sunan Cumhuriyet gazetesini susturamazsınız. Cumhuriyet gazetesi, haberleriyle, yorum ve yazılarıyla gerçeğin peşinde koşmayı sürdürecektir. 

Korkutamayacaksınız. 

Baskı altına alamayacaksınız.

Yıldıramayacaksınız.