Erdal Sağlam

Olmayan programı pazarlama telaşı

23 Aralık 2021 Perşembe

“Yeni ekonomik program”dan söz edilirken bunun yerini TL’yi özendirmek için açıklanan kararlar aldı. Siyasi iktidar, program açıklayamayınca patlayan döviz fiyatlarını durdurmak için geçici ve maliyeti yüksek kararlar aldı, şimdi bu kararları “ekonominin kurtuluşu” gibi pazarlamaya çalışıyor.

Siyasi iktidarın iletişim araçları ve aktörlerinin tümünü devreye soktuğunu, açıklanan kararların Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın büyük başarısı, Türkiye ekonomisinin kurtuluşu gibi lanse ettirmeye çalıştığını gözlüyoruz. Öylesine büyük bir propagandaya girildi ki Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu neredeyse açıklanan tedbirlere gelebilecek eleştirileri bile bertaraf edecek uyarılar yaptı. Bakan Nebati eleştiri yapan TÜSİAD’a, aynen Cumhurbaşkanı gibi, üstü örtülü “uslu durun” mesajları vermeye başladı.

Tüm yandaş yazarlar, engin ekonomi bilgileriyle, alınan kararları yorumluyor, ne kadar büyük kararlar olduğunu, bu sayede dövize olan talebin önlenip Türkiye’nin uçuşa geçeceğini, tarih yazacağını belirten methiyeler düzüyorlar. 

Bu kesimin mesnetsiz, sadece propagandaya dayalı konuşmalarını zaten biliyorduk. Bu kez geçmiş kampanyalardan farklı olarak bankacıların devreye sokulduğuna, hatta bazı özel sektör banka genel müdürlerine propaganda yaptırıldığına şahit oluyoruz.

Yeni Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’nin geçtiğimiz hafta sonu banka genel müdürleriyle yaptığı toplantıda, “banka genel müdürlerinin kamuoyuna çıkıp açıklama yapmaları” konusunda ricacı olduğunu öğrendik. Ricacı diyoruz çünkü Bakan, “İlle de açıklama yapın demiyoruz ama açıklanacak önlemlerin eğer yararlı taraflarını görürseniz bunları kamuoyu önünde açıklamanızı isterim” demiş. Ardından da “Zaten kamu bankaları genel müdürleri çıkıp konuşacaklar. Ama inandırıcılık açısından sizlerin açıklamaları daha etkili olur” diye eklemiş.

Bir açıdan baktığınızda kamu yöneticilerine karşı artık piyasada güvenirliğin kalmadığını itiraf eden bir açıklama. O nedenle Bakan Nebati’ye, gerçekleri gördüğü konusunda hak vermemiz gerekir.

Zaten kamu bankaları genel müdürleri, planlı olduğunu belli edecek biçimde, Cumhurbaşkanı’nın bu paketi açıkladığı akşamdan itibaren TV’lere çıkıp açıklamalar yapmaya başladılar. Bir özel banka yöneticisi ise her zamanki gibi kişisel tanıtımı için, açıklanacak kararlardan bir TV kanalında söz edip fazlaca yandaş gözükmeden açıklamalar yaptı. Bazı özel sektör banka genel müdürleri, kararların kamu yükünü artıracağını da vurgulayarak tedbirlerin döviz hesaplarına gelen artı talebi önleyeceğini ama mevcut döviz hesaplarının çözülmesinin zaman alacağını, objektif görünümle anlattılar.

BANKACILIK MESLEĞİ İÇİN AYIP 

Ancak bir büyük özel banka yöneticisi var ki göreve geldiğinden bu yana bizi şaşırtmaya devam ediyor. Üç ay önce “ihracatı artırarak kurları ve enflasyonu düşürme planı” gibi sözlerle, iktidarla olan yakın ilişkisini zaten belli etmişti. Son günlerde tekrar TV’lere çıkıp “faizlerle ilgili önlem alınamayacağını görünce girilen yeni yolun başarısı için çalıştığını” söyledi. Kararların kesin başarılı olacağını, zaten geçici olacağı için kamu yükünün az olacağını, hatta “açıklanan bu tedbirlerle yeni ekonomik programın başarısının önünün açıldığını” bile söyledi.

Bunca yıldır bankacıları izlerim; böylesine bir olaya yeni rastlıyorum. Altında çalışan çok iyi iktisatçılar, analistler, finans uzmanları ve bankacılar var, bunlar genel müdürlerinin açıklamalarına ne diyorlar, çok merak ediyorum...

“İktidar sürekli uğraştığı özel bankanın başına istediği kişiyi atayıp, yasal sıkıntı çıkarmayı bırakacağını taahhüt etti” gibi söylentiler vardı, bu söylentilerin doğru olduğunu düşündüren günleri yaşıyoruz. Gerçekten çok saygın, kapasiteli bir bankayı bu duruma düşürmenin kimseye yaramayacağının bir an önce görülmesi gerekiyor. Bankacılık mesleğine, etik kurallarına ise hiç yakışmıyor.

İktidarın propagandasına katılan bankacılar, uluslararası reyting kuruluşu Fitch’in 2022 sektör görünümüne ilişkin raporunda yer alan “zorlu faaliyet koşulları ve yerli yatırımcının güveninin azalmasının oluşturduğu risklerin Tük bankaları için olumsuz bir durum oluşturduğu” saptamasını okudular mı acaba?

Fitch, son üç ayda toplam 500 baz puanlık faiz indirimine gidilerek aralık ortasına kadar dolar karşısında TL’nin yüzde 50 değer kaybettiğini hatırlatıp son kararlar “sürdürülebildiği takdirde”, TL’deki toparlanmanın ve dövize çevrilebilir mevduat sisteminin bankalar için olumlu olmasını bekliyor: Ancak programın kapsamı ve etkilerinin belirsizliğini koruduğunun da altını çiziyor.

“Mutlaka başarılı olacak” diyen bankacıların, bankalarının geleceği açısından, asıl çözümün “faiz takıntısının sona ermesiyle” geleceğini, enflasyonun bu tedbirleri geçersiz kılacağını, bu tür kararların ekonomik program diye adlandırılamayacağını söylemeleri de gerekmez mi?

Politikacıları bir yana bırakın, ekonomideki tüm aktörler büyük bir sınavdan daha geçiyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları