Erdal Sağlam

Yüzde 36’yı aşan enflasyonda yön yüzde 50

04 Ocak 2022 Salı

Siyasi iktidarın ekonomideki vahim yanlışları nedeniyle, yıllık enflasyon yüzde 36.08’e çıktı. Elektrik, doğalgaz, akaryakıt zamları, otomatik artan vergiler ve enflasyona bağlı yeni zamlarla birlikte, yıllık enflasyonun önümüzdeki aylarda yüzde 45-50 seviyelerine çıkması artık sürpriz olmayacak.

Türkiye, düşük faiz-yüksek enflasyon sarmalına geçen eylül ayında tekrar girdi. Bunun nedeni Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ağustosta yeniden başlattığı “Faiz sebep, enflasyon neticedir” şeklinde özetlenen, ekonominin yasalarına karşı çıkan düşüncesi. Son aylarda buna “Nas ne diyorsa ona uyacağız” diyerek İslami ve ideolojik kılıf da eklendi ve olanlar oldu. Tüm dünyada artan enflasyon nedeniyle faiz artışları başlamışken içeride enflasyon zaten artış sürecine girmişken dört ayda toplam 5 puanlık faiz indirimi yapıldı. Sonunda kurlar ve enflasyon patladı, belki de ilk kez yaşanacak hiperenflasyon dönemine girdik.

Cumhurbaşkanı’nın “mandacı” diye suçladığı iktisatçıların çoğu, erken faiz indirimi yapmak yerine faizler yüzde 19 seviyesinde kalsaydı, bugün kurların 10 TL’nin altında, enflasyonun da yüzde 15 civarında olacağını söylüyor.

Tüketici enflasyonunda gelinen yüzde 36 seviyesinin önümüzdeki aylarda yükselmesi de kaçınılmaz. Toplam 415 maddelik sepetten 364’ünde fiyat artışı görülmesini, Merkez Bankası’nın birkaç ay önce “Faizde buna bakacağız” dediği çekirdek enflasyonun bile yüzde 32’ye ulaştığını göz önüne alırsak, zaten artışın devam edeceği açıkça gözüküyor.

Yıllık enflasyon oranlarının yüzde 50’ye kadar çıkması ihtimalini düşündüren daha birçok sinyal var. TÜİK üretici fiyatlarındaki artışın aralıkta yüzde 19.08, yıllık olarak da yüzde 79.89’a çıktığını açıkladı. Aradaki makas anormal olarak büyümeye devam etti, bu da tüketici fiyatlarına yansımasının kaçınılmaz olduğunun göstergesi. Yüzde 50’lik asgari ücret zammı, enflasyon oranında yapılacak memur, işçi ve memur emeklisi zamları da hesaba katıldığında, önümüzdeki birkaç ay içinde talebin canlı seyretmesi, dolayısıyla üreteci fiyatlarından tüketici fiyatlarına geçişin artacağını söyleyebiliriz.

Enflasyondaki artış trendinin süreceği yolundaki beklenti, talebin öne çekilmesine, bu da tüketici fiyatlarında daha yüksek oranlı artışlara neden de olabilir.

Bu da yetmedi; 31 Aralık akşamı elektriğe, doğalgaza, akaryakıt ürünlerine ve otomatik gelen vergi ile harçlarda yüksek oranlı artışları yaşadık. Tüm bunlar önümüzdeki aylardaki enflasyon oranlarına yansımaya devam edecek.

Geçen yılın ilk beş ayında baz etkisinin düşük kaldığını göz önüne alırsak, bu gidişle enflasyonun yüzde 50’ye doğru gidişini de normal karşılamak gerek. 

FAİZ ARTIŞI YAPAR MI?

Tüketici fiyat endeksinde önemli payı olan sigara ve içki fiyatlarına gelecek zamları da saymak gerek. Otomatik olarak, önceki altı ayın enflasyon oranı yansıtılırsa sigara fiyatları yüzde 47 zamlanacak. Uygulanan saçma nispi vergileme nedeniyle, pakette 5 TL artış bekleniyor. 1 TL’lik artış enflasyona 0.25 oranında etki yaptığına göre, 5 TL’lik sigara zammından bile tek başına yüzde 1.25’lik enflasyon artışı gelecek. Alkollü içki zammı da cabası.

İktidar böyle bir savunmaya geçse bile enflasyonda gelinen noktayı “geçici” olarak görmek mümkün değil. Aksine, bu trendin hızlanacağını, özellikle yılın ilk beş ayında artışın devam edeceğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Peki, bu süreçten geri dönüş nasıl olacak? Bu konuda tek çözüm, 2018’de yaptıkları gibi, yüksek oranlı faiz artışları yapıp kurların ve enflasyon trendinin geriye gelmesini beklemek. Düşünün; Merkez Bankası politika faizi yüzde 14’e indi, yıllık enflasyon yüzde 36’yı aştı ve daha da yukarı gidecek. Buradaki negatif reel faiz yüzde 20’leri aşmışken, yapılması gereken faiz artışının en az bu düzeyde olması gerekir. Sizce Cumhurbaşkanı Erdoğan buna izin verir mi?

Cumhurbaşkanı’nın “Faiz sebeptir, enflasyon sonuçtur” tezinin son dört ayda tam tersinin çıktığını somut rakamlarla görüp yüklü faiz artışı yapması doğal olandır. Halbuki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni yılda da faiz indirimlerinin devam etmesini istediğini bilirken, yüklü faiz artışları yapmasını beklemek biraz garip olur herhalde.

“Kahramanlık” olarak sunulan kurlardaki düşüşün yerini artışa yeniden bırakması beklenebilir. “Çalışanı ezdirmem” diyerek lanse edilen yüzde 50’lik asgari ücret zammı da bu enflasyonla, birkaç ay içinde sıfırlanmış olacak. 

Özetle: tek kişinin söz sahibi olduğu ülkede yapılan yanlış, ülkeyi ve tüm halkı uçuruma sürüklüyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları