Paris katliamını IŞİD’in, yani cihatçı radikal İslamcıların yaptığı ortaya çıktı. Peki IŞİD’i kim yarattı? Taa El Kaide’den beri, “yeşil kuşak”la birlikte süregelen kara ve karanlık tehlike o kadar güçlendi ki Batı’da da büyük terörist tehlike oluşturdu.
Ne demişler; “Hiçbir silah sahibine sadık kalamaz”. Olup biteni az bilenler, iyi bilenler, çok daha fazla bilenler ve örgütleyenler iç içe geçmiş durumda.
Küresel ve bölgesel çıkar ve güç kaynakları, “her türlü araç bizim için uygun olabilir, yeter ki çıkarlarımıza hizmet etsin” mantığı ile işe koyulanlar, yarattıkları bataklığın altında kendileri de ezilmeye başlarlar.
İran’da Musaddık’ı, Mısır’da Nasır’ı devirenler.
Türkiye’de Atatürk’ü (ve Atatürkçülüğü) zayıflatmaya çalışanlar, Lozan’ı hedef alanlar.
S. Arabistan, Katar gibileri maşa olarak kullananlar.
Batı’da olduğu gibi uygar toplumsal örgütlenmelere karşı çıkıp, “dinci örgütlenmeleri” kullanmaya kalkanlar sonuçta bunun bedelini kendileri de öderler,.
“Benim teröristim iyidir” diyerek terörist örgütlerde çifte standart uygulayanlar, bizi bu sonuca götürürler.

IŞİD, El Nusra ve PKK farklı mı?
Daha üç gün önce Viyana’da alınan karara bakın; “Bizim için IŞİD ve El Nusra, bölgedeki (Irak ve Suriye) terörist örgütlerdir”. Yani PKK, terör örgütü değilmiş. Siz gelişmişler (!) olarak bu tür uygulamalara girdiğiniz zaman ileride, “iyi teröristleriniz de size zarar verebilir”.
Ama, ne olur canım, şimdi benim işime gelen bu, ileride zarar görürsem durumu değiştiririm diyorsanız, bu her zaman geçerli olmaz.
Aynen El Kaide (ve Yeşil Kuşak) örneğinde olduğu gibi. Buna IŞİD’i de eklemek yanlış olmaz.

Atatürk meğerse ne kadar büyükmüşsün
Atatürk devrimlerinin bastıra bastıra getirdiği laiklik, akıl ve bilimin öne çıkarılması, dil ve kültürde öze dönüş, Araplaşma ve Ortadoğululuktan kurtularak Avrupa uygarlığına yaklaşma çabaları ne kadar da önemliymiş.
İşte o çabalar, Türkiye’de “IŞİD”lerin oluşmaması, dinin siyasete alet edilmemesi, küresel güçlerin Türkiye’de dini siyasete alet etme çabalarını ortadan kaldırması için yapılıyordu.
Türkiye’yi Atatürkçülük ve onun devrimlerinden uzaklaştırmaya çalışmak ülkede yeni IŞİD’lerin doğmasına yol açar.
O büyük insan 90 yıl öncesinde büyük tehlikeyi görmüştü.
Ortadoğu’da dini siyasete alet edenler ya içerde monarşik bir düzen yürütmek isteyenler ya da küresel güçlerin bölgedeki çıkarları doğrultusunda hareket edenlerdir.
Dinci teröristlerin ve radikallerin yaptıkları çılgınlıkları yaşadıkça, dinin siyaset dışı kalmasının önemini daha iyi anlıyoruz.