Türkiye ve İngiltere nasıl benzeşirler ki!

19 Temmuz 2022 Salı

Evet, “bazı benzerlikler” var: ikisi de ABD’ye sıkı sıkıya bağlılar: iktidar ister istemez Batıcı, özellikle de ABD ile “çok sıkı bağları, yakınlıkları var: İngiltere için ABD stratejik ortaktır.” O zaten “Batılı”, Batıcılık söz konusu değil.

İngiltere için Doğu bir anlamda Avrupa Birliği: çok eski dostum oryantalist ve Türkolog Dr. Andrew Mango bana, “Manisalı, İngiltere’nin AB’de ne işi var, benim çocuklarım bile ABD’ye gitmiştir” derdi. Eski İngiltere başbakanı Edward Heath de 1980’li yıllarda boğazdaki tekne gezimizde bana, “İngiltere’nin AB içinde, Almanya ve Fransa’nın patronajına girmesine ne gerek var” çizgisinde görüşlerini aktarıyordu. (*)

Her ikisi de adeta, “AB üyeliği öncesi” De Gaulle’ün İngiltere’nin AB’ye alınmamasını isteyen tutumuna tanıklık ediyorlardı!. Ve sonunda olan oldu, İngiltere AB’den ayrıldı.

Ve gelelim bizimkilerin “Batıcılığına”: “Batılı”lığa karşı çıkıp “Batıcı” olmak bu coğrafyadaki siyasal İslamcıların kaderidir: Atatürk devrimlerinde toprak reformunu engelleyen odaklar, Türkiye’de sola, sosyal devlete ve katılımcı demokrasiye karşı çıkan çevreler hep “Batıcı” olmuşlar ve o güçlerden destek almışlardır.

AB ile ilişkilerde, Avrupa Konseyi ile ilgili yükümlülüklerde, NATO içindeki “tek yanlılıkta” Batıcılar hep boy gösterdiler.

İngiltere’nin AB’den uzaklaşıp, stratejik ortağı ABD’ye geri dönmesi ile bizimkilerin, hiçbir benzerliği olamaz. İngiltere Batı demokrasisinin ve Aydınlanmasının öncülüğünü yapmış bir Batılıdır. Bizimkiler ise “çakma Batılılığı”, Batıcılık ile örtmeye çalışan demokrasi karşıtı odaklardır. Kimi zaman yeni liberaller, kimi zaman gözü kapalı NATO’cu askerler, kimi zaman darbe peşinde koşan vahşi kapitalist odaklar ve tabii siyasal İslamcılar bu kervanın bir parçası olmuşlar: ve sonuçta da Türkiye’yi bugün içine düştüğü sarmalın içine getirmişlerdir.

AKP üst yönetiminde “beşli yandaşların” güvencesi olarak Londra ve New York’un işaret edilmesi: “Bir şey yapamazsanız, arkasında Batı odakları var” denmesi bile, Batıcılığın çelişkilerinin ayrılmaz bir parçasıdır.

İngiltere’nin AB’den uzaklaşması demokratik bir yolla ve ülkenin küresel ekonomik çıkarları gözetilerek uygulanmış bir gelişmedir.

Bizim “çakma Batıcılık” ise katılımcı demokrasiyi engellemek için yapılagelmiştir. Atatürkçülük bir sentezdir: çağdaş küresel değerler üzerine oturtulmuş bir Doğu-Batı sentezidir. Etibank’lar, Sümerbank’lar, Akdeniz-Karadeniz-Hazar üçgeni içindeki Anadolu uygarlıklarının bir simgesi olmuşlardır.

(*) Erol Manisalı, Yolumun Kesiştiği Ünlüler, Syf 41, Kırmızı Kedi,2017



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları