Evin İlyasoğlu
Evin İlyasoğlu evini@boun.edu.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

İş Sanat, İDSO, CRR konserleri

14 Şubat 2024 Çarşamba

Geçen hafta İş Sanat’ta Viyana Senfoni Orkestrası müzisyenleri tarafından kurulan, İngiliz oda orkestrası Wiener Concert-Verein’i dinledik. Baştan sona Mozart’tan oluşan üstün nitelikte bir yorumdu. Topluluğu birinci kemandan yöneten Franz Michael Fischer ve solist Kanadalı kemancı Timothy Chooi, orkestra üyeleriyle karşılıklı güzel bir ton bulmuştu. Chooi’nin yorumu sıcak, tutkulu ve son derece bilgeydi. Hannover’deki Joachim uluslararası keman yarışmasında birincilik ve Queen Elisabeth yarışmasında ikincilik elde etmiş. Carnegie Hall, Berlin Filarmoni, Amsterdam Concertgebouw ve Londra Royal Albert Hall’de başarılı konserler vermiş. Geçen yıl Anne-Sophie Mutter’in projesindeki konseri Deutsche Grammophon kayıtları arasında yer almış. Chooi aynı zamanda Ottawa Üniversitesi’nde keman profesörü. Mozart’ın 5. (Türk) piyano konçertosundan sonra Dvorak’ın keman ve yaylılar için Romans’ını çaldı. Kabına sığamıyordu ama incelikleri de hiç göz ardı etmiyordu.

İDSO VE CEMAL REŞİT REY SALONU

İDSO’nun AKM’deki haftalık konserini hem yorumcular hem de dinleyiciler adına kutlamak isterim. Konser başlamadan önce Türkçe ve İngilizce olarak cep telefonlarının kapatılması, fotoğraf ve kayıt alınmaması üstüne nazik bir uyarı yapılıyor. Konser öncesinde (eski usul) özenle hazırlanmış program kitapçığı bulabiliyorsunuz. Tanıdığım nice konser meraklısı o notları yıllardır biriktirmiştir. Şef Naci Özgüç yönetimindeki konserde iki solist vardı: İDSO’nun değerli obuacısı Sezai Kocabıyık solist olarak da obua için bestelenmiş nice yapıtın ülkemizdeki ilk çalınışını gerçekleştirmiş. Konserde Mozart çağından Lebrun adlı bir bestecinin obua konçertosunu ustalıkla çaldı. Ukraynalı arpist Veronika Lemishenko da Ginastera’nın arp konçertosundaki ince işlemeleri sundu. Değerli şefimiz Naci Özgüç, Haydn’ın Veda Senfonisi’nde orkestra üyelerini dikkatle sahneye veda ettirdi. Yapıtı tanımayanlar için doğal ki bu dramatik ve sessizleşen vedalar şaşırtıcı bir keşif oldu.

Cemal Reşit Rey Salonu’nda ise çok değerli bir kuvartetin kentete dönüştüğü bir oda müziği dinletisi vardı: Quartetto de Cremona’yı ikinci yarıda klarinetçi Pablo Barragani’nin katılımıyla kentet olarak dinledik. İlk yarıda Malipiero ve Ravel’in kuvartetlerini, sonra da Brahms’ın klarinetli kentetini çaldılar. Ne yazık ki o gece salonda hiç alışmadığımız, sahipsiz bir düzen vardı: Girip çıkanlar, yapıtların her bölümünde ateşli alkışlar, telefon ile bol bol kayıt yapanlar, hatta konser sırasında telefonu çalanlar, birbirinin resmini çekenler, sanatçılar sahneye çıktığında hâlâ salon kapılarının açık olması, alışmadığımız görüntülerdi. En sonunda önümde oturan ve sürekli telefonlarıyla birbirinin resmini çeken ve çok eğlenen bir grubu uyardım; çok şaşırdılar! Program notunun basılmaması da doğal ki önemli bir etken. Keşke İDSO’daki gibi diğer salonlarımızda da konser başlamadan önce benzer bir anons yapılsa. Hazırladığı programlarla, getirttiği sanatçılarla, orkestralı konserlerinin öncesinde fuayede yapılan toplantılarla çok övündüğümüz CRR Salonu’nda o akşamki sahipsizlik, benim gibi hemen her konseri izleyen diğer dinleyicileri de şaşırttı. Ayrıca sahnedeki o çok değerli yabancı sanatçılara karşı da bizleri utandırdı. Talihsiz bir akşamdı.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları