Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!
Işıl Özgentürk
Son Köşe Yazıları

Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

13.04.2025 04:01
Güncellenme:
Takip Et:

Sevgili okurlarım hemen başlığımın nedenlerini açıklamalıyım. Yunanistan’da hayat pahalılığını protesto etmek için tüm sendikalar, her meslekten tüm çalışanlar genel greve gitmiş. Ah nasıl kıskanmam, tamam ülkemizde de şu günlerde öğrenciler, küçük burjuvalar ve yoksul halk sokaklarda ama işçi sendikaları yok! Ah nasıl özlemezsin, binlerce işçinin genel grev yaptığı davullu zurnalı fabrika önlerini, maden işçilerinin Zonguldakİstanbul yürüyüşünü, gene binlerce işçinin İstanbul’un ünlü caddesi Bağdat Caddesi’nde sert adımlarla yürüdüğü ve ardından hemen sıkıyönetim ilan edildiği 68’li, 78’li yılları. Sonra ne oldu darbelerden sonra başa gelen iktidarlar, önce fabrikaları kent dışına taşıdılar böylece işçilerle kent ahalisi arasındaki iletişimi zayıflattılar; ayrıca pek çok fabrikayı ya sattılar ya da özelleştirdiler, ses çıkarmadık, hatta ses çıkaranlar suçlandı, sendikalar kanunu sermeye grupları lehine sürekli değiştirildi. Cumhuriyet zamanlarında fabrikalarda işçilerin iş sonrası toplandığı mahfeller vardı, özel kutlama günlerinde bu mahfellerde küçük bir orkestra çalar ve mühendis-işçi aileleri hem kutlama yapar hem eğlenirlerdi. Pek çok kişinin eski albümlerinde anne babalarının bu mahfellerde dans ederken fotoğrafları vardır. Neyse dalıp gittim.

Yine de derim ki gençler CHP’yi sokağa çıkmaya zorladılar iyi de yaptılar. Şimdi sıra genel grevde! Büyük sermaye en çok bundan korkar. Haftada bir gün ya da iki gün ya da sürekli yaptığımız boykot onları pek sarsmaz! Ama yine de iyidir, günlük dolaylı vergilerimiz devlet bütçesini zayıflatır!

Şimdi biraz eğlenelim:

* “Yaramazlık yapanları tahtaya değil, aklıma yazdım” diye öğretmen beni azarladı. Ben de aklıma “Sen anlamazsın öğretmenim” yazdım.

* Bir köpek, minik bir kediyi kovalıyordu. Atıldım ve minik kediyi kucağıma alıp kurtardım. Köpek benim sütsüme atıldı, çenesine bir tekme attım. Köpeğin çenesi kırıldı. 

* En sevdiğim arkadaşımın babası camcı. Bazen arkadaşıma iyilik olsun diye evimizin camlarını kırıyorum. 

* Öğretmenler gününde öğretmenime çiçek aldım. İçinde hapşırık tozu olduğunu kimse bilmiyordu. Öğretmen hapşırmaya başladığında önceden hazırladığım kâğıt mendilleri öğretmenime verdim, takdir kazandım. 

* Babaannemin kulakları işine geldiğinde duyuyordu, ben de onu işyerine kilitledim, her zaman duysun diye.

* Sabah uyanır uzanmaz kedinin kuyruğunu çekmiyorum, bu işi öğleden sonraya bırakıyorum.

* Hiç sırt üstü yatan kaplumbağa görmediğim için gördüğüm ilk kaplumbağayı ters çevirip iyilik yaptım.

Bunları okuyunca benim ufaktan kafayı sıyırdığımı düşünüyorsunuz. Delirmek o kadar kolay mı? Arkadaşlar bu muhteşem sözler Maltepe İlçe Öğrenci Meclisi’nin açtığı bir okuma yazma yarışmasında kullanılması için İstanbul Valiliği’nin “Ben Okuyorum İstanbul Okuyor” projesi kapsamında ilkokullar için önerdiği Mevlâna İdris adlı yazarın “İyilik Dükkânı” kitabında yazıyor. Veliler tepkili; üstelik kitabın 250 lira olan fiyatı yarışma takviminin belirlenmesinden sonra 500 lira olmuş.

Bu arada savcılık apar topar Uğur Mumcu’nun yolundan yürüyen gazeteciler BirGün gazetesi yazarı Timur Soykan ve bizim gazetenin yazarı Murat Ağırel’e “Gelin buraya!” dedi ve baktı olmayacak, bıraktı. Tam da apar topar merkeze götürdükleri gün Timur Soykan’ın sanırım çok önemli bir haberi BirGün gazetesinde yayımlandı. “Radyoaktif Skandalı” başlıklı manşetten verilen haber tüyler ürperticiydi. Zaten şu anda YouTube’dan yayın yapan “Kayda Geçsin” ekibinin yaptığı her haber inanılmaz gerçekleri gün ışığına çıkarıyor. Timur’un haberini de özetlersek şöyle: Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde doktorlar tiroid sintigrafisi çeken teknisyenlerin hastalara yüksek dozda radyoaktif madde verdiklerini tespit ediyorlar. Doktorlarla teknisyenler bir araya gelip bunu konuşuyorlar, teknisyenler daha önce çalışan teknisyenlerin de bunu yaptıklarını ve onlara da “Siz de böyle yapın ama verdiğiniz dozu usule uygun gösterin” dediklerini doktorlara anlatıyorlar. Bir de neymiş efendim işten erken çıkmak için yapıyorlarmış. Bu beş yıldır sürüyormuş, doktorlar şikâyet etmişler, müfettişler durumu tespit etmişler yargıya taşınmış ama nedense yargı yavaş işlemiş ve teknisyenleri insanlara kanser yapıcı yüksek doz radyasyon veren bölümün sorumlusu MNT Sağlık Hizmetleri ve Ticaret AŞ işine devam etmiş. 2024 yılı gelmiş Nükleer Tıp Merkezi yeni bir ihale açmış aynı şirket bu ihaleyi 120 milyon TL’ye yeniden almış. İddia böyle. Ben sadece yurttaşlık görevimi yapıp bu hastanede sintigrafi çekimi yaptıran tüm hastaları uyarıyorum.

Yazarın Son Yazıları

Canım şaka yapmışlardır

Sevgili okurlarım, yıllar önce İspanya’nın Endülüs bölgesinde dolanırken nereden aklıma düştüyse yolda gördüğüm Çağlar Boyu İşkence Aletleri Müzesi’ne girivermiştim.

Devamını Oku
30.11.2025
Denize düşen yılana sarılır

Sevgili okurlarım gerçekten bıktım, neden mi?

Devamını Oku
23.11.2025
Müjde! Ölüm kokan parfümlerim var!

Sevgili okurlarım bir an kendimi bir reklam şirketinde çalışırken buldum.

Devamını Oku
16.11.2025
Dünya unuttuğu bir sözcüğü yeniden anımsadı: Sosyalizm!

Geçtiğimiz hafta, uzun zamandır siyasal ve ekonomik belirsizlik, biri biterken öteki başlayan savaşlar ve giderek şiddetini artıran emek sömürüsü karşısında umutsuzluğa kapılan dünya halkları, uzun zamandır egemen güçler tarafından özellikle unutturulan bir sözcüğü yeniden anımsadı: “Sosyalizm!”

Devamını Oku
09.11.2025
Kraldan çok kralcılar

Sevgili okurlarım tarih bize, ülkelerin çökmesine en çok yardım edenlerin kraldan çok kralcılar olduğunu gösterir.

Devamını Oku
02.11.2025
İmecenin muhteşem gücü

Sevgili okurlarım ülkemin içinde bulunduğu belirsizlik durumu, giderek çoğalan çocuk çetelerinden söz etmek, öldürülen yoldaşların ardından ağıt yakmak, her gün bir kadın cinayetiyle yüz yüze gelmek beni hiç olmadığım kadar umutsuzluğa sürükledi.

Devamını Oku
26.10.2025
Hakan Tosun sen gittin gideli

Sevgili okurlarım bu hafta bir vatanseveri, bir doğa koruyucusunu, işi sadece gerçekleri belgelemek olan bir güzel insanı Hakan Tosun’u toprağa verdik.

Devamını Oku
19.10.2025
Düzenin yeni kurbanları: Katil çocuklar!

Bir avukat İstanbul’da kalabalık bir caddede, ofisi önünde maskeli kişiler tarafından Kalaşnikoflarla taranarak öldürülüyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Ah bu ne sevgi bu ne ıstırap!

Sevgili okurlarım insanın tüylerini ürperten. “Bu kadar da olmaz” dedirten bir fotoğrafa bakıp duruyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Adana’nın yolları taştan sen çıkardın beni baştan!

Sevgili okurlarım hepiniz benim Adana sevgimi bilirsiniz.

Devamını Oku
28.09.2025
Kırmızı elbiseli küçük kız

Onun hiçbir şeyden haberi yoktu.

Devamını Oku
21.09.2025
Vahşetin korkunç sularında

Sevgili okurlarım şimdi gelin İtalya’nın Roma kentinde vahşet resimlerinin sergilendiği bir müzeye girelim.

Devamını Oku
14.09.2025
Bir kitap: ‘Sırlarım İpte Asılı Kaldı Balım’

Sevgili okurlarım bugüne kadar hiçbir kitap beni böylesine acıtmamıştı.

Devamını Oku
07.09.2025
Devlet bir sivil itaatsizlik örgütü müdür?

Sevgili okurlarım, sivil itaatsizlik özellikle yasalardan, yönetimden hoşnut olmayanların başvurduğu bir eylemdir.

Devamını Oku
31.08.2025
Bize kim düşe?

Sevgili okurlarım bugün yazıma Leonard Cohen’in “Herkes biliyor geminin su aldığını./ Herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini./ Ve herkes biliyor zarların hileli olduğunu” şiiriyle başlayayım dedim, herkes biliyor da ben neden böyle doktorun az önce biyopsi yaptığı bir hasta gibi endişeyle bekliyorum.

Devamını Oku
24.08.2025
Ah ah beni belediye başkanı yapmadılar!

Sevgili okurlarım iyice kafa sersemi olduk.

Devamını Oku
17.08.2025
Parayı veren düdüğü çalar!

Sevgili okurlarım bu yaz kendimi büyük bir açık hava tiyatrosunda oyun izliyor gibi hissediyorum.

Devamını Oku
10.08.2025
Şu nitelikli ol ne demek? Biri bana anlatsın!

Sevgili okurlarım bir hafta önce ülkemizde her yer yanıyordu.

Devamını Oku
03.08.2025
‘Kolay ölümler ülkesi’

Sevgili okurlarım başlık benim değil, sosyal medyada gördüm, sahibini aradım, bulamadım ama bu başlığa vuruldum.

Devamını Oku
27.07.2025
Asılacak kadınlar ülkesi

Sevgili okurlarım bu hafta yazar Pınar Kür’ü sonsuza uğurladık.

Devamını Oku
20.07.2025
Kavşaktayız yeni sorular sorma zamanı!

Sevgili okurlarım ne yazık ki kavşağa geldik arabayı ya uçurumdan aşağı süreceğiz ya da hepimiz yepyeni sorular sormaya, çözümler bulmaya çalışacağız.

Devamını Oku
13.07.2025
Topyekûn savaştayız!

Başlığım kimseyi şaşırtmadı değil mi? Evet, bu canım ülkede yepyeni bir savaş deneniyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Zeytine ağıt

Sevgili okurlarım şimdilik füzelerle, insansız uçaklarla yapılan savaş bitmiş görünüyor, doğrusu ben bittiğine hiç inanmıyorum. Bir yerlerde gene füzeler uçacak, çocuklar ölecek, ölüyor da. Şimdi gelelim bizdeki asıl savaşa. Evet dostlarım ülkemizin zeytinliklerimizi bitirme savaşı bu.

Devamını Oku
29.06.2025
Dünyanın hali gibi halimiz

Sevgili okurlarım meğer bizim bu kadim ülkemizde ne kadar çok savaş uzmanı varmış.

Devamını Oku
22.06.2025
Yeniden Türkiş Dekameron

Sevgili okurlarım, epey bir zamandır yaklaşık 20 yıldır bu köşede neredeyse aynı sorunları yazmaktan bıktım.

Devamını Oku
15.06.2025
‘Bana denizi göster’

Sevgili okurlarım gene bir bayram günü, üstelik pazar. Açık konuşmayı severim bilirsiniz öyleyse açık konuşayım ben bu bayramı hiç sevmem.

Devamını Oku
08.06.2025
Unutma biz Anadolu’yuz!

Sevgili okurlarım bir kentten başka bir kente taşınmak ne kadar zormuş.

Devamını Oku
01.06.2025
Biraz mevzu değiştirelim

Sevgili okurlarım 50 yıldır yaşadığım İstanbul’u bırakıp Kocaeli’nin Değirmendere Mahallesi’ne taşınıyorum.

Devamını Oku
25.05.2025
Cebinde şiirlerle dolaşan bir film yönetmenini uğurlarken

Sevgili okurlarım 25 yıllık hayat ve iş arkadaşım, kızım Dünya’nın babası cebinde şiirlerle dolaşan tüm hayatı boyunca devrime inanan film yönetmeni Ali Özgentürk’ü sonsuzluğa uğurladık.

Devamını Oku
18.05.2025
Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Devamını Oku
11.05.2025
24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali’nde toplu anılar

24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festival

Devamını Oku
04.05.2025
Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Devamını Oku
27.04.2025
Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Devamını Oku
20.04.2025
Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Devamını Oku
13.04.2025
Boykotun sessiz çığlığı

Boykotun sessiz çığlığı

Devamını Oku
06.04.2025
Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Devamını Oku
30.03.2025
Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Devamını Oku
23.03.2025
Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Devamını Oku
16.03.2025
Ah ne çok öldük!

Ah ne çok öldük!

Devamını Oku
09.03.2025
Ne oldu barış mı gelecek?

Ne oldu barış mı gelecek?

Devamını Oku
02.03.2025