Sahte Sayıştay denetçisi!
Murat Ağırel
Son Köşe Yazıları

Sahte Sayıştay denetçisi!

23.09.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Kendilerini sahte kamu görevlisi gibi tanıtıp dolandırıcılık yapanların haberlerini hemen hemen her gün görebiliyoruz.

Tüm uyarılara, kamu spotlarına rağmen kendini savcı, jandarma, Emniyet görevlisi olarak tanıtıp dolandırıcılık faaliyetlerinde bulunanlar yurttaşların canını yakmaya devam ediyor.

Sadece bu kamu kurumlarında değil tabii ki... Yargılamadaki caydırıcılık söz konusu olmadığı ve cezasız kalacaklarını, aldıkları cezanın çok az olacağını veya eninde sonunda bir af çıkacağını bilen bu kişiler faaliyetlerine yenilerini ekliyorlar.

Ben de sık sık yazıyorum ki vatandaşlarımız bunlara karşı uyanık olsun.

Eski haberleri hatırlayalım: İstanbul’da kendilerini SGK çalışanı olarak tanıtan Necati A. (48) ve Veli Y. (48), çok sayıda işyerini dolandırdı. Üzerlerinde SGK amblemi bulunan sahte kimlik ve evraklarla işyerlerine giden dolandırıcılar, işyeri sahiplerine “kaçak işçi çalıştırdıkları” yönünde ihbar aldıklarını ve ceza keseceklerini söyleyerek işyeri sahiplerini ikna etti. Ellerinde bulunan sahte SGK işyeri denetim formlarını dolduran iki dolandırıcı bu yöntemle çok sayıda işletme sahibini kandırdı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, son zamanlarda Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı’na intikal eden şikâyet ve ihbarlarda dolandırıcıların kullandıkları yöntemlere ilişkin şu açıklamayı yaptı:

İş müfettişlerinin ad ve soyadlarını kullanmak suretiyle ücret karşılığı kitap/dergi satışı yapanlar, bakanlıkta görevli iş müfettişleri için yardım adı altında para toplayanlar, yine iş müfettişlerinin ad ve soyadlarını taklit ederek sahte teftiş yapmak suretiyle eksik dokümanları kendisi veya danışman firmalar aracılığıyla iş takibi yapmak isteyenler, kitap ve dergi paketlerinden birini almaları halinde bakanlıktaki işlerinin takip edileceği ve sorun yaşamamalarını sağlayacaklarını vadeden kişiler...

Bakanlık tüm bu yöntemlere karşı işverenleri uyarmıştı. Benim size anlatacağım durum ise bambaşka.

Yeni Asır gazetesi bir haber yaptı:

“Çanakkale’de kendisini Sayıştay denetçisi olarak tanıtan Tunçkan Turhan Akman’ın, üniversite hastanesini üç gün boyunca izinsiz denetlediği ortaya çıktı. Hastane yönetimine bir arkadaşını da yardımcısı olarak tanıtan Akman’a deniz manzaralı özel oda tahsis edildiği, hastanenin sistemine erişim talebinde bulunduğu ancak bir doktorun dikkati sayesinde girişinin engellendiği öğrenildi. Tuvaletleri beğenmeyip temizlik personeline fırça atan Akman’ın ailesiyle birlikte üniversitenin uygulama otelinde konakladığı, olayın ortaya çıkmasının ardından şehirden ayrıldığı belirtildi. Akman hakkında daha önce de unvan gaspı ve dolandırıcılıkla ilgili suç duyurularının bulunduğu kaydedildi.”

Haber böyle. Kimdir bu kişi diye araştırdığınızda ise muhteşem bir katalog ve fotoğraflarla karşılaşıyorsunuz. Bu kişi gerçekten Sayıştay amblemi bulunan bir araçla gelmiş.

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Rektörü Cüneyt Erenoğlu da “Bir hocamızın referansı ile arkadaşımızın hastanemizin eksikliklerini tespit etmesini istemiştik. Herhangi bir resmi görevi yoktu. O da işi abartmış, personele sert davranmış. Bugün itibari ile hastanemizden gönderdik” diye Sabah gazetesine açıklama yapmış.

Bakın değerli dostlar, fıkra anlatmıyorum!

Gelin ayrıntılarını aktarayım...

Rektör Cüneyt Erenoğlu’nun Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ne yaptığı bir ziyaretle başlıyor bu hikâye. Bir meslektaşına üniversite hastanesindeki sorunları dile getiren Erenoğlu, meslektaşının referansı aracılığıyla daha önce hakkında dolandırıcılık suçlamasıyla soruşturma açılan Tunçkan Turhan Akman ile tanışıyor. Rektör, kendisini Meclis’te danışman olarak tanıtan Akman’dan Çanakkale’ye gelerek üniversite hastanesini kontrol etmesini istiyor. Akman, rektörün bilgisi dahilinde hastaneyi denetleyeceğini belirterek başhekimlikten özel oda istiyor. Kendisine özel oda tahsis ediliyor. Bir hafta boyunca başhekim, başhemşire ve güvenlik amiriyle hastaneyi denetliyor, bazı personelleri de sorguya çekiyor.

Hastanede kaldığı süre boyunca iddiaya göre diğer fakülteleri de ziyaret ediyor, kendisini rektör danışmanı olarak tanıtıyor. Fen edebiyat fakültesinin yıkılacağını öğrenince yıkım işlemleri için üniversitenin satın alma müdürüyle süreci başlatıyor.

Bu kişinin ismi ilk defa gündeme gelmiyor. Daha önce de eski AKP Zonguldak Milletvekili Hüseyin Özbakır’ın danışmanı olarak tanıtmış kendini. Vekil ile birlikte fotoğrafları mevcut ama Özbakır, bu kişinin yalan söylediğini ve hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu belirtmiş.

Hatta bu kişinin kendi el yazısı ile hazırladığı, hâkim-savcı atamalarına ilişkin torpil referans belgeleri de kayıtlara girmiş. Hüseyin Özbakır haberleri yalanlamış ancak bu kişi ile toplantı esnasında, bir gezi veya tatil esnasında çekilmiş fotoğraflar, hatta adına hazırlanmış TBMM araç giriş kartı bile mevcut.

Sadece bu mu? Hayır. Bu kişi Kızılay yetkilisi de olmuş. Sırtına Kızılay ceketini geçirip çalışmaları denetlemiş ve fotoğraf çektirmiş. Yine Sayıştay amblemli arabası ile Ömer Halisdemir Kız İmam Hatip Lisesi ve Ortaokulu’na gitmiş.

Dahası var Kastamonu valisini bile ziyaret etmiş.

Bakanlarla fotoğraflar çektirmiş, ziyaretlerinde yanında bulunmuş. Değerli okurlar, bütün bu olayları okurken belki gülümsüyorsunuz, “Yok artık” diyorsunuz. Ama işin aslı hiç de komik değil. Çünkü bir kişinin bu kadar farklı kimliklere bürünebilmesi, bu kadar rahat kurumlara girebilmesi, sadece onun kurnazlığıyla değil, sistemin zafiyetleriyle de açıklanabilir.

Şu andaki mevcut sistem artık “hallederiz” formatına dönmüş durumda. İktidar partisinden birinin yanında durup elde ettiği imtiyazlarla kurumlarda iş bitiricilik yapan çantacı tiplerden binlerce var.

Hepsi kurumların koridorlarında geziyor ve “iş bitiriyorlar”. En kötüsü de bu..

Yazarın Son Yazıları

Kamu bağlantıları bir türlü soruşturulmuyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama dikkatimi çekti. Yasadışı bahisle kararlı şekilde mücadele edileceğini ve gençlerin bu karanlık yapılara teslim edilmeyeceğini söyledi.

Devamını Oku
02.12.2025
Bu bedelin hesabını kim verecek?

Türkiye’de öyle davalar görülüyor ki bir mahkeme salonunun duvarları yalnızca hukukun değil, bütün bir ülkenin vicdanının yankısını taşıyor.

Devamını Oku
29.11.2025
Zehirlenmelerde ‘skimpflasyon’ etkisi

Türkiye bir süredir tuhaf bir ekonomik iklimin içinde yaşıyor.

Devamını Oku
22.11.2025
İBB iddianamesinde olmayanlar!

İBB soruşturmasında da aynı süreç yaşandı. İddianameyi satır satır okumaya devam ediyorum, notlar alıyorum. Özellikle soruşturma aşamasında iddianamede yer alan bilgiler açık açık yazıldı, sosyal medya hesaplarından gündem yapıldı. Şimdi bu iddiaların bir kısmını arıyorum iddianamede, ama yok! Mesela İmamoğlu’nun otellerde yapmış olduğu toplantılarda kamera bantlanması ve yanındaki ekibin taşıdığı valiz çok konuşuldu. Valizlerin para dolu olduğu günlerce yazıldı. Herkes linç edildi. Oysa valizlerde para değil, rahmetli Kadir Topbaş döneminde alınan jammer (sinyal kesici) cihazları vardı ama ne önemi vardı ki?

Devamını Oku
18.11.2025
İmamoğlu iddianamesinde göze çarpanlar

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) soruşturması kapsamında hazırlanan iddianame yaklaşık 237 gün sonra tamamlandı.

Devamını Oku
15.11.2025
Özlem Çerçioğlu ve itirafçının ifadesi

Aziz İhsan Aktaş ve Baki Nugay... Bu iki ismin verdiği ifadeler neticesinde seçilmiş belediye başkanları ve bürokratlar tutuklandı. Operasyon üstüne operasyon yapıldı.

Devamını Oku
11.11.2025
Sayıştay raporları çıktı: Yargılanmayan ‘hatalar’

Sayıştay’ın 2024 yılı mahalli idareler denetim raporları yayımlandı.

Devamını Oku
08.11.2025
Eda Saraç’ın adalet çağrısı

Günlerden pazar... Harbiye’desiniz. “Bugün ne yapayım?” diye düşünürken tiyatroya gitmek istiyorsunuz. Hazırlanıp yola koyuluyorsunuz. Koştur koştur, geç kalmadan tiyatronun yolunu tutuyorsunuz. E malum, İstanbul trafiği! 10 dakikalık yola 1 saatte gidiyorsunuz. Ama bir sorun var. Her yerde polisler, bariyerler, siren sesleri...

Devamını Oku
04.11.2025
Yasadışı bahise operasyonlar art arda

Türkiye’de gündem öyle hızlı değişiyor ki takip edebilmek mümkün değil.

Devamını Oku
01.11.2025
Bahis skandalı: TFF ile konuştum

Düşünün: maçı yöneten hakemler bahis oynamışlar! Ki bir de bu, tespit edilen yasal sitelere girip üye olup oynayan kişiler. Bir de bunun yasadışı bahis ayağı var. Ki son 5 yılda tespit edilebilen rakamlar bunlar. Bu hakemler içinde Süper Lig hakemleri var. Hakem yardımcıları var. Mutlaka uluslararası bakımdan da incelenecektir.

Devamını Oku
28.10.2025
Tele1 soruşturması ve Ekrem İmamoğlu

Türkiye bir kez daha sabaha bir operasyon haberiyle uyandı.

Devamını Oku
25.10.2025
Emniyet’in uyuşturucu raporu (2)

Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı 2025 Uyuşturucu Raporu, Türkiye’deki uyuşturucu gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu hususta çok yazı yazdım, son rapor ile ilgili de yazdım. Rapordaki belirtilen rakamlar çok korkutucu. Çevirip çevirip tekrar okuyorum. Israrla üzerinde durmamız gereken bir durum.

Devamını Oku
21.10.2025
Emniyet’in uyuşturucu raporunda inanılmaz rakamlar

Bir ülkenin karanlığını anlamak istiyorsan rakamlara değil, o rakamların sessizliğine bakacaksın.

Devamını Oku
18.10.2025
'Sahte diploma' skandalında yeni perde!

Bu satırları apar topar aldığım bir haber nedeniyle hızlıca yazıyorum. Haber her şeyden önce gelir diyerek o yüzden ifadelerimi de kısa tutacağım.

Devamını Oku
15.10.2025
Milyarlarca liralık Papara iddianamesi çıktı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta yaptığı açıklamada “Yasadışı bahis bataklığının üzerine kararlılıkla gideceğiz” mesajını paylaştı.

Devamını Oku
14.10.2025
'Adaletin değil, rövanşın hikâyesi...'

Türkiye’de hukuk metinleri bazen adaletin pusulasıdır bazen de siyasetin kılıfı.

Devamını Oku
11.10.2025
Gazetecilik değil gerçeği saklamak suçtur

Saat 05.45. Kapıya vurulan tok sesle uyandım. Polisler evdeydi. Gözaltı kararı vardı. Suçum: Gazetecilik. Ama belgede şantaj yazıyordu.

Devamını Oku
07.10.2025
Yargının başka işleri var

En son yazımda Sayıştay raporlarından hükümet bütçesinin nasıl bir batakta olduğunu anlatmıştım.

Devamını Oku
04.10.2025
Norveç mi Türkiye mi?

Türkiye Varlık Fonu ise 360 milyar dolar büyüklüğünde. Fakat her bir Türk vatandaşına sadece 3 bin 644 dolar düşüyor. Peki, bir Norveç vatandaşıyla bir Türkün yatırım varlığı arasındaki 318 milyar dolarlık fark nerede?

Devamını Oku
30.09.2025
Unutmayın, unutturmayın

Melih Gökçek’in Ankara Büyükşehir Belediye başkanlığı dönemi, kentin tarihine tartışmalı ihaleler ve usulsüzlük iddialarıyla geçti.

Devamını Oku
27.09.2025
Sahte Sayıştay denetçisi!

Haber böyle. Kimdir bu kişi diye araştırdığınızda ise muhteşem bir katalog ve fotoğraflarla karşılaşıyorsunuz. Bu kişi gerçekten Sayıştay amblemi bulunan bir araçla gelmiş.

Devamını Oku
23.09.2025
Futbola da soruşturma başlatıldı

Bugün sizlere iki durumdan bahsedeceğim...

Devamını Oku
20.09.2025
Bu kadar öğrenci ve öğretmen ne olacak

“Bu firma sigara ihracatı yapıyor gibi gözüküyordu. Dolayısıyla ürettiği sigarayı ihraç ediyordu ancak sigaralar ya tekrar getiriliyor ya da ihraç edilmiş gibi gösterilip iç piyasaya dağıtılıyordu. Yasal olarak elde ettikleri KDV iadesini de mahsup ediyorlardı. Mahsubu ise Awox isimli teknoloji şirketinin ithalat işlemlerinde ödenecek vergi tutarına kullanılıyordu.”

Devamını Oku
16.09.2025
Cevabını herkesin bildiği soru

Paraya ihtiyacınız oldu ve bankadan kredi almaya gittiniz.

Devamını Oku
13.09.2025
Çürümenin fotoğrafı

Türkiye son yıllarda büyük bir yıkım sürecinden geçiyor.

Devamını Oku
06.09.2025
Savcıları bile kandırmaya kalkıştılar

Dolandırıcılık dediğimiz şey genelde sıradan vatandaşın bir telefonla tuzağa düşmesiyle sınırlı kalır. Ama bu kez tablo bambaşka.

Devamını Oku
02.09.2025
Sahte kanser ilacı ürettiler: İstenen ceza şaşırttı!

Depo baskınında 2 milyar TL değerinde ilaç bulunurken sanıklar hakkında sadece bir yıldan beş yıla kadar hapis istenmesi şaşkınlık yarattı.

Devamını Oku
31.08.2025
'Berlin büyükelçiliği' dolandırıcılığı

İnsanlığın bir toplum olarak var olduğu dönemlerden bu yana aradığı iki şey var...

Devamını Oku
30.08.2025
Milyarlık yarım adaya 20 bin lira bedel

Daha önce yine bu köşeden, Hazine arazilerinin sahte evraklar ile işbirlikçi avukatlar aracılığıyla ele geçirildiğini yazmıştım. Bu dosyaları takip ediyorum ve çok ilginç gelişmeler var, yakında yazacağım.

Devamını Oku
26.08.2025
E-imza skandalı ve uyuşturucu ticareti

Bir önceki yazımda, devlet hastanesi ve özel hastanelerdeki doktorların çalınan e-imza tokenleri ile ilgili düzenlenen iddianameden bahsetmiştim.

Devamını Oku
23.08.2025
Ölü doktorla sahte reçete

Bakın bir çete, depremde ölmüş olan doktorların hesaplarıyla reçete düzenleyip uyuşturucu etkisi olan ilaçları satmış. Çetenin içerisinde eczacılar da var doktorlar da... Bakın 1301 reçete ve 585 bin kapsül yeşil reçeteli haptan bahsediyoruz. İddianamesine ulaştım.

Devamını Oku
19.08.2025
Bu açıklamalar AKP’deki hizipleşmeler içindi

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, eski AKP MKYK Üyesi avukat Mücahit Birinci’ye yönelik açıklamaları gündeme damga vurdu.

Devamını Oku
16.08.2025
Türk öğrenciler yasal olmayan yollarla düzenlenmiş belgelerle fakültelere girdi: Sahte pasaport skandalı

Kasım 2024’te CİMER’e ulaşan ihbara göre yüzlerce Türk öğrenci sahte yabancı pasaportlarla üniversitelere özellikle de tıp ve hukuk fakültelerine kayıt yaptırdı.

Devamını Oku
11.08.2025
Diploma skandalında yeni perde

Türkiye, bir haftadır sahte diploma, sahte ehliyet ve sahte belgelerin ortaya çıkmasıyla sarsılıyor.

Devamını Oku
09.08.2025
Sahte diploma sistemi

Bu köşeyi takip eden okurlarım hatırlarlarsa sahte diplomalar, sertifikalar ve ehliyet çeteleri ile ilgili onlarca yazı yazdım. En son 28.09.2024 tarihinde Yıldız Teknik Üniversitesi’nde gerçekleşen diploma skandalını yazmıştım.

Devamını Oku
05.08.2025
Neslim Güngen’i hatırlar mısınız

Dilan Polat’ı malum sektöre sokmasıyla bilinen fenomen Neslim Güngen’i hatırlayanlar vardır.

Devamını Oku
02.08.2025
Ormanlar yanarken uçaklar satılıyor

“Orman yangınları mevsiminde” her yıl yüreğimiz yanarken gökyüzüne umutla baktığımız yangın söndürme uçaklarının akıbeti, ne yazık ki ticari ve hukuki bir çıkmaza saplanmış durumda.

Devamını Oku
29.07.2025
Ölüm serbest, sorumluluk yasak

Bu ülkede insanlar ölüyor. Her gün, her ay, her yıl. Ve ölümlerin çoğu kader değil, ihmal.

Devamını Oku
26.07.2025
‘Zabıt kâtibi’ soruşturmaları kapattı

Bir adliye düşünün...

Devamını Oku
22.07.2025
Zeydan Karalar ve dosyadaki çelişkiler

Zeydan Karalar, güneşin yüz bin parçaya bölündüğü topraklarda doğmuş bir adamdır.

Devamını Oku
19.07.2025