Ne geç ne de erken

Ne geç ne de erken

01.02.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Önce uzun süre muhalefetin cumhurbaşkanı adayını belirlenmekte çok geç kalındığından şikâyet edenlerin sesini duyuyorduk. Oysa altılı masa döneminde yaşadığımız bu durumun makul gerekçeleri vardı:

Bir araya gelmeleri -getirilmeleri- çok zor olan liderleri başarıyla bir araya getiren Kemal Kılıçdaroğlu, ülkenin öncelikli sorunlarını öteki liderlerle belirleme, ardından o sorunlara müşterek çözüm üretme, en sonunda da cumhurbaşkanı adayını belirleme konusunda diğer liderle uzlaşma zorundaydı. Eğer en başta “Hadi önce cumhurbaşkanı adayımızı belirleyelim” deseydi o masanın ömrü hemen bitmez miydi? Herkes tahmin eder ki her şey en baştan batağa saplanırdı.

O yüzden liderler aday belirleme işini çalışmaların sonuna bıraktılar. Bence çok da doğru yaptılar.

Sonra geri dönmesi ise maalesef işe yaramadı ve cumhurbaşkanı seçimi muhalefet tarafından kaybedildi.

Şimdi bakıyorum, CHP lideri Özgür Özel’in, partiyi çatlatabilecek kadar önemli olan bu sorunu en makul şekilde çözebilmek için “adayın tüm CHP üyelerinin katılacağı önseçimle belirleneceğini” 28 Ocak günü ilan etmesi, bazı yazar ve düşünürleri rahatsız etti. Şimdi de “Daha ortada fol yok yumurta yok. CHP kendi adayını ilan etmeye kalkıyor. Bu çok erken bir harekettir. Çünkü erken açıklanan aday karşı partiler ve adaylar tarafından yıpratılır” görüşünü savunuyorlar.

Oysa geçenlerde biri anımsattı: ABD’de yeni bir başkan seçildikten en geç iki yıl sonra, (yani görev süresinin daha yarısındayken) rakip partinin adayı kim olacak sorusu tartışılmaya başlar. Önseçimler yapılır ve aday seçimden beş altı ay önce belirlenmiş olur.

CHP tüzüğü bu nedenle değiştirildi ve 54’üncü maddeye konan bir hükümle, cumhurbaşkanı adayı olmak isteyenlere önseçim yolu açıldı.

Geçmişi temiz olan, liyakati genellikle kabul ve teslim edilen adayın “Aday erken belirlenirse adım yıpratılır” demesi için makul bir gerekçe bulunabilir mi?

Gerçeği açıkça konuşalım:

CHP tüzüğünü değiştirmek için toplanan 20. olağanüstü kurultay öncesi, yeni tüzük için “taslak metin” hazırlamakla görevli komisyon taslağında cumhurbaşkanı adayını belirleme sürecinde “önseçim” önerisi yoktu. Kurultayı bizzat izleyemediğim için bu öneriyi kimin yaptığını bilemiyorum ama her kim yaptıysa çok isabetli davranmış. Çünkü aksi halde CHP yeni bir Ekmeleddin İhsanoğlu örneğiyle seçime girmek zorunda kalabilirdi.

Açıkça ifade etmekte hiç sakınca görmüyorum:

Nasıl Türkiye, demokratik rejimi benimseme ve uygulama cesaretini öteki İslam ülkelerinin tamamından önce gösterdiyse CHP de “serbest ve dürüst seçimlerle iktidarın belirlenmesi” konusunda öteki partilere önderlik yapan partidir.

Dahası serbest seçim sonucu iktidarı kaybetmeyi göze alacak kadar geçmişini -ve elini- temiz tutan parti de CHP oldu. Şimdi kendi cumhurbaşkanı adayını 1 milyon 600 bin üyesinin oylarıyla belirleme o nedenle CHP’ye yakışan bir tutumdur.

Yazarın Son Yazıları

Nereye?

Taraflara bakarsanız “terörsüz Türkiye” amacına ulaşmak konusunda herkes mutabık.

Devamını Oku
06.12.2025
Kadın cinayetleri...

Nedir bu kadınlarımızın 21’inci asırda değil de çağımızdan 21 bin yıl öncenin mağara adamları kafasıyla yaşayan erkeklerden çektiği?

Devamını Oku
29.11.2025
Eğitimdeki felaket...

Yusuf Tekin, biliyorsunuz Türkiye’yi çağdaş uygarlığın önüne geçirmeyi ta 3 Mart 1924’te...

Devamını Oku
22.11.2025
Bu gidişle...

İyimserlerimiz ne kadar olumlu değerlendirmeler yaparlarsa yapsınlar, gerçek artık görmek istemeyenlerin de gözüne batıyor:

Devamını Oku
15.11.2025
Yargımız...

Baştan söyleyeyim: Bugün yaşadıklarımız hiç kimseyi mazur göstermez.

Devamını Oku
08.11.2025
İkiyüzlü müyüz, yüzsüz mü?

Tamam, hepimiz biliyoruz ki bireyler daha tez canlıdır.

Devamını Oku
01.11.2025
Anlayana...

Çok değil, geride kalan pazartesi günü ülkemizde güvenilir bir adalet sistemine kavuşmayı isteyenlerin özlediği bir toplantı Diyarbakır’da yapıldı.

Devamını Oku
25.10.2025
Reformdan korkmak

Öteden beri bir adalet bakanı “yargıda reform” amaçlı bir çalışma başlattıklarını müjdelese (!) benim içimde birtakım endişeler kıpırdamaya başlar.

Devamını Oku
18.10.2025
CHP’nin siyasi adresi...

Henüz üzerinden çok vakit geçmedi. Ama bir açıklama da çıkmadı.

Devamını Oku
11.10.2025
Bir o kalmıştı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD gezisi bu defa geçmişte yaptığı gezilere kıyasen çok daha büyük gürültüye yol açtı.

Devamını Oku
04.10.2025
Küstahlık...

Mesleki bir alışkanlık mıdır, yanlış bir göreneğin bir türlü terk edilememesi midir, bilmiyorum.

Devamını Oku
27.09.2025
Nihayet gitti...

O koltukta sekiz yıl oturdu ve gitti.

Devamını Oku
20.09.2025
Karışık kafalar

Çoğumuz gibi önceki gün benim de kafam karıştı.

Devamını Oku
13.09.2025
Bir CHP hikâyesi

Büyük Atatürk’e ve CHP’ye gönül vermiş hiç kimse önümüzdeki gibi bir karanlığı yaşayacağımızı düşünmemiştir.

Devamını Oku
06.09.2025
Cumhuriyetin iki düşmanı...

Bakanlığının yanılmıyorsam ilk ayı idi.

Devamını Oku
30.08.2025
Turp savaşı

Son mart ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından başlatılan “turp savaşı”, en azından benim anımsayabildiğim 80 yıllık siyasi geçmişimiz boyunca hiç görmediğim boyutlara ulaştı.

Devamını Oku
16.08.2025
Yoğun bakımdayız...

Bir an, hafızanızdaki makarayı geri sarın.

Devamını Oku
09.08.2025
Diplomasi bu mu?

Kendisini güçlü hisseden devletlerin sesi hemen her zaman üst perdeden çıkar.

Devamını Oku
02.08.2025
Bir dosta vefa borcu...

Duygular bayatlamaz. Vefa duygusu da öyledir: Altan’ı kaybedeli bugün bir hafta doluyor.

Devamını Oku
26.07.2025
Neyimiz doğru ki!?

Adalet ve Kalkınma Partisi, kan kardeşinden daha yakın müttefiki olan Milliyetçi Hareket Partisi’nin desteğiyle, uzun süredir TBMM’den geçirmek için verdiği öneriyi kabul edip yasalaştırdı.

Devamını Oku
19.07.2025
Ormanlar yanarken

Daha temmuzun ortasına bile ulaşamadık. Ama günlerdir kamuoyunu İzmir, Muğla, Antalya, Hatay, Aydın, Manisa, Sakarya’da çıkan orman yangınları işgal ediyor.

Devamını Oku
12.07.2025
Hem bağımlı hem taraflı...

Ebubekir Şahin Bey’in başında bulunduğu “RTÜK mezbahası” önceki gün yine giyotinini eline aldı ve kurbanlık koyun diye baktığı üç televizyon kanalına “Bu son! Bir kere daha canımızı sıkarsanız bu giyotin kellenize inecek” uyarısını yaptı.

Devamını Oku
28.06.2025
Biz kobay değiliz!

Gerçi hiçbir günün sabahı o günün akşamına uymayan bir dünyada yaşıyoruz.

Devamını Oku
21.06.2025
Gözümüz aydın (!)

Artık sadece iç politikalarda değil, dış politikada da -biz değil, gelişmiş dünya- şeffaflık aşamasına gelmiş görünüyor.

Devamını Oku
14.06.2025
Bunlar yalan mı?

Bir kısmını sevdiğim, takdir ettiğim, bazılarından hazzetmediğim 19 aydın birkaç gün önce ortak imzalarıyla kamuoyuna bir bildirge yayımladılar.

Devamını Oku
07.06.2025
Keşke sırf alay etseler...

Bağımsız bir anlayışla yayın yapan televizyon kanalları (onlar da üçü geçmiyor), akla mantığa yatmayan bir durumla karşılaşınca, siyasi iktidarı göstererek “Aklımızla alay ediyorlar” diyorlar ya..

Devamını Oku
31.05.2025
Anayasa demişken

Macaristan dönüşü Tayyip Erdoğan, uçakta gazetecilere, müjde mi vermek istedi, yoksa onların hep birlikte ayağa kalkıp “Hayır sayın cumhurbaşkanım! Bizi bırakıp da gidemezsiniz!” diye feryat etmelerine mi tanık olmak istedi, bilemiyoruz.

Devamını Oku
23.05.2025
PKK’nin palavraları

Ne tuhaf günlerden geçiyoruz farkında mısınız?

Devamını Oku
17.05.2025
Özgürlük engellenemez

Özgürlük engellenemez

Devamını Oku
10.05.2025
Nereden nereye?

Nereden nereye?

Devamını Oku
03.05.2025
İdrak olmayınca...

İdrak olmayınca...

Devamını Oku
26.04.2025
Böyle başa böyle tıraş

Böyle başa böyle tıraş

Devamını Oku
19.04.2025
İyi ki yanılmışım

İyi ki yanılmışım

Devamını Oku
12.04.2025
RTÜK’ün mubassırlığı

RTÜK’ün mubassırlığı

Devamını Oku
05.04.2025
Nasıl biter?

Nasıl biter?

Devamını Oku
29.03.2025
Bir dost uyarısı...

Bir dost uyarısı...

Devamını Oku
22.03.2025
Kafam karışık

Kafam karışık

Devamını Oku
15.03.2025
Neden o kadar çok?

Neden o kadar çok?

Devamını Oku
08.03.2025
Açıklama geldi

Açıklama geldi

Devamını Oku
01.03.2025
Bir ‘yeni Türkiye’ hikâyesi...

Bir ‘yeni Türkiye’ hikâyesi...

Devamını Oku
22.02.2025