PKK’nin palavraları

PKK’nin palavraları

17.05.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Ne tuhaf günlerden geçiyoruz farkında mısınız?

40 senedir devletine haksız yere silah sıkmış terör örgütü, “artık işlevini kaybettiği, o nedenle kendini feshetmesi gerektiği” bizzat kurucusu tarafından açıkça ilan edildikten sonra bir kongre toplayıp, sanki gerisinde kocaman bir zafer varmış gibi üst perdeden iddialar ortaya atıyor. Bu iddialardan bir kısmına yanıt verilmedi veya ben göremedim:

- “PKK mücadelesinin (Kürtler) üzerindeki inkâr ve imha siyasetini parçaladığını” söylüyor. Ayrıca:

- “Kürt-Türk ilişkilerinin sorunsallaştığı Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasası öncesini referans alarak, ortak vatan ve Kürt-Türk halklarının kurucu öğe olduğu demokratik Türkiye Cumhuriyeti perspektifini ve demokratik ulus anlayışını Kürt sorununun çözüm çerçevesi olarak benimsedi” diyor.

- “1000 yıllık tarihi Kürt-Türk ilişki diyalektiği ve 52 yıllık önderlik mücadelesi Kürt sorununun ancak ortak vatan ve eşit yurttaşlık temelinde çözümlenmesinin kazandıracağını göstermiştir” iddiasını dile getiriyor.

Şimdi durup, önce bunlara Türkiye Cumhuriyeti adına yanıt verecek hiçbir görevli yok mu diye soralım. Sonra da biz ele alalım:

Ne deniyordu?

Kürtlere karşı inkâr ve imha siyaseti uygulanıyormuş da bu mücadele o yüzden başlamışmış.

Türkiye’de ulus-devletin kurulduğu dönemden başlayarak Dil Devrimi döneminde “Türkçe” konuşmanın çok önemsendiği doğrudur. O yüzden başka dil konuşanlara “Vatandaş Türkçe konuş” uyarısı yapmak yaygındı. O sırada Kürtçenin de baskı altında kalmış olması kabul edilebilir. Ama bu sadece Kürtçe için değil, tüm farklı diller için de uygulanan politikaydı. O da 1960’lardan itibaren resmen bitmiş, 1970 sonlarında da tamamen unutulmuştu. Sadece bu gerçeğe bakıp Kürtler asimile edilmek istendi demek sadece Türkiye’de hiç yaşamamış olanı inandırır. Ayrıca bu iddia Türk vatandaşı olan diğer etnik kesimlere de haksızlıktır.

Türklerle Kürtler arasındaki ilişkiler Lozan’da neden sorunsallaşmış?

Lozan’da bu konular tartışılırken kimler bu vatanın asli evlatları, kimler azınlık olsun sorusuna cevaben ayrım “din” bazında yapılmış. Sadece Müslüman olmayanlara “azınlık” denmiş. Kalanlar yani Kürt, Çerkez, Laz, Alevi kim varsa hepsi aynen Türk kökenli olanlar gibi bu vatanın asli, eşit yurttaşları olarak tescil edilmiş.

Bunda Kürtleri ayıran ne var ki Lozan onlar için sorun kaynağı olmuş? Bir ayrımcılığa uğrasalar, uzun yıllardır kökeni Kürt mü değil mi diye bakılmadan Kürt kökenli birçok vatandaşımız Türkiye’nin en önemli makamlarını işgal eder miydi? Ki bugün de durum aynıdır.

Aleviler, Çerkezler, Lazlar, Abhazlar ve ötekilerin şikâyet etmediği bu ortamda tek şikâyetçi PKK’liler ise sorun onlarda mı aranmalı, tüm ötekilerde mi?

Nitekim 1919’dan beri 27 Kürt isyanı olmuş. Hiçbirinde PKK’nin ileri sürdüğü iddialardan söz edilmemiş. Sadece şeriat istenmiş.

PKK bildirisini okuyan sanır ki Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Türkiye’de refah yüksekti ama Kürtler eziliyordu. Oysa her taraf yoksuldu. O kadar ki adam başına gelir bir yılda 100 dolardan azdı. Sadece Kürtler değil, istisnasız tüm kırsal kesim yokluk içindeydi. Bu gerçekleri PKK ve Öcalan bilmez mi, bilir ama içiniz kötü olursa bilmeniz işe yaramaz.

Yazarın Son Yazıları

Kadın cinayetleri...

Nedir bu kadınlarımızın 21’inci asırda değil de çağımızdan 21 bin yıl öncenin mağara adamları kafasıyla yaşayan erkeklerden çektiği?

Devamını Oku
29.11.2025
Eğitimdeki felaket...

Yusuf Tekin, biliyorsunuz Türkiye’yi çağdaş uygarlığın önüne geçirmeyi ta 3 Mart 1924’te...

Devamını Oku
22.11.2025
Bu gidişle...

İyimserlerimiz ne kadar olumlu değerlendirmeler yaparlarsa yapsınlar, gerçek artık görmek istemeyenlerin de gözüne batıyor:

Devamını Oku
15.11.2025
Yargımız...

Baştan söyleyeyim: Bugün yaşadıklarımız hiç kimseyi mazur göstermez.

Devamını Oku
08.11.2025
İkiyüzlü müyüz, yüzsüz mü?

Tamam, hepimiz biliyoruz ki bireyler daha tez canlıdır.

Devamını Oku
01.11.2025
Anlayana...

Çok değil, geride kalan pazartesi günü ülkemizde güvenilir bir adalet sistemine kavuşmayı isteyenlerin özlediği bir toplantı Diyarbakır’da yapıldı.

Devamını Oku
25.10.2025
Reformdan korkmak

Öteden beri bir adalet bakanı “yargıda reform” amaçlı bir çalışma başlattıklarını müjdelese (!) benim içimde birtakım endişeler kıpırdamaya başlar.

Devamını Oku
18.10.2025
CHP’nin siyasi adresi...

Henüz üzerinden çok vakit geçmedi. Ama bir açıklama da çıkmadı.

Devamını Oku
11.10.2025
Bir o kalmıştı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD gezisi bu defa geçmişte yaptığı gezilere kıyasen çok daha büyük gürültüye yol açtı.

Devamını Oku
04.10.2025
Küstahlık...

Mesleki bir alışkanlık mıdır, yanlış bir göreneğin bir türlü terk edilememesi midir, bilmiyorum.

Devamını Oku
27.09.2025
Nihayet gitti...

O koltukta sekiz yıl oturdu ve gitti.

Devamını Oku
20.09.2025
Karışık kafalar

Çoğumuz gibi önceki gün benim de kafam karıştı.

Devamını Oku
13.09.2025
Bir CHP hikâyesi

Büyük Atatürk’e ve CHP’ye gönül vermiş hiç kimse önümüzdeki gibi bir karanlığı yaşayacağımızı düşünmemiştir.

Devamını Oku
06.09.2025
Cumhuriyetin iki düşmanı...

Bakanlığının yanılmıyorsam ilk ayı idi.

Devamını Oku
30.08.2025
Turp savaşı

Son mart ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından başlatılan “turp savaşı”, en azından benim anımsayabildiğim 80 yıllık siyasi geçmişimiz boyunca hiç görmediğim boyutlara ulaştı.

Devamını Oku
16.08.2025
Yoğun bakımdayız...

Bir an, hafızanızdaki makarayı geri sarın.

Devamını Oku
09.08.2025
Diplomasi bu mu?

Kendisini güçlü hisseden devletlerin sesi hemen her zaman üst perdeden çıkar.

Devamını Oku
02.08.2025
Bir dosta vefa borcu...

Duygular bayatlamaz. Vefa duygusu da öyledir: Altan’ı kaybedeli bugün bir hafta doluyor.

Devamını Oku
26.07.2025
Neyimiz doğru ki!?

Adalet ve Kalkınma Partisi, kan kardeşinden daha yakın müttefiki olan Milliyetçi Hareket Partisi’nin desteğiyle, uzun süredir TBMM’den geçirmek için verdiği öneriyi kabul edip yasalaştırdı.

Devamını Oku
19.07.2025
Ormanlar yanarken

Daha temmuzun ortasına bile ulaşamadık. Ama günlerdir kamuoyunu İzmir, Muğla, Antalya, Hatay, Aydın, Manisa, Sakarya’da çıkan orman yangınları işgal ediyor.

Devamını Oku
12.07.2025
Hem bağımlı hem taraflı...

Ebubekir Şahin Bey’in başında bulunduğu “RTÜK mezbahası” önceki gün yine giyotinini eline aldı ve kurbanlık koyun diye baktığı üç televizyon kanalına “Bu son! Bir kere daha canımızı sıkarsanız bu giyotin kellenize inecek” uyarısını yaptı.

Devamını Oku
28.06.2025
Biz kobay değiliz!

Gerçi hiçbir günün sabahı o günün akşamına uymayan bir dünyada yaşıyoruz.

Devamını Oku
21.06.2025
Gözümüz aydın (!)

Artık sadece iç politikalarda değil, dış politikada da -biz değil, gelişmiş dünya- şeffaflık aşamasına gelmiş görünüyor.

Devamını Oku
14.06.2025
Bunlar yalan mı?

Bir kısmını sevdiğim, takdir ettiğim, bazılarından hazzetmediğim 19 aydın birkaç gün önce ortak imzalarıyla kamuoyuna bir bildirge yayımladılar.

Devamını Oku
07.06.2025
Keşke sırf alay etseler...

Bağımsız bir anlayışla yayın yapan televizyon kanalları (onlar da üçü geçmiyor), akla mantığa yatmayan bir durumla karşılaşınca, siyasi iktidarı göstererek “Aklımızla alay ediyorlar” diyorlar ya..

Devamını Oku
31.05.2025
Anayasa demişken

Macaristan dönüşü Tayyip Erdoğan, uçakta gazetecilere, müjde mi vermek istedi, yoksa onların hep birlikte ayağa kalkıp “Hayır sayın cumhurbaşkanım! Bizi bırakıp da gidemezsiniz!” diye feryat etmelerine mi tanık olmak istedi, bilemiyoruz.

Devamını Oku
23.05.2025
PKK’nin palavraları

Ne tuhaf günlerden geçiyoruz farkında mısınız?

Devamını Oku
17.05.2025
Özgürlük engellenemez

Özgürlük engellenemez

Devamını Oku
10.05.2025
Nereden nereye?

Nereden nereye?

Devamını Oku
03.05.2025
İdrak olmayınca...

İdrak olmayınca...

Devamını Oku
26.04.2025
Böyle başa böyle tıraş

Böyle başa böyle tıraş

Devamını Oku
19.04.2025
İyi ki yanılmışım

İyi ki yanılmışım

Devamını Oku
12.04.2025
RTÜK’ün mubassırlığı

RTÜK’ün mubassırlığı

Devamını Oku
05.04.2025
Nasıl biter?

Nasıl biter?

Devamını Oku
29.03.2025
Bir dost uyarısı...

Bir dost uyarısı...

Devamını Oku
22.03.2025
Kafam karışık

Kafam karışık

Devamını Oku
15.03.2025
Neden o kadar çok?

Neden o kadar çok?

Devamını Oku
08.03.2025
Açıklama geldi

Açıklama geldi

Devamını Oku
01.03.2025
Bir ‘yeni Türkiye’ hikâyesi...

Bir ‘yeni Türkiye’ hikâyesi...

Devamını Oku
22.02.2025
Y. Tunç nerede yaşıyor?

Y. Tunç nerede yaşıyor?

Devamını Oku
15.02.2025