Daha temmuzun ortasına bile ulaşamadık. Ama günlerdir kamuoyunu İzmir, Muğla, Antalya, Hatay, Aydın, Manisa, Sakarya’da çıkan orman yangınları işgal ediyor. Korkarım ki bunlar eylül ortasına kadar bir orada bir burada karşımıza çıkmaya devam edecek. Çünkü diğer etkenler aynen devam ederken bu yıl bir de Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün süreceğini bildirdiği aşırı sıcaklar yangın riskini daha da çoğaltacak. Açık konuşmak gerekirse bizim ormanlarımız AKP iktidarı döneminde neredeyse tamamen sahipsiz kalmış durumdadır.
Sadece ormanlar mı?
AKP iktidarı genel olarak “yeşilliğe” düşmandır. Bunun ilk kanıtı, 2002’de iktidara geldikten kısa bir süre sonra, şu veya bu nedenle ormandan açılmış alanlara yapılan binaları meşrulaştıran 2/B yasasıdır. Oysa 1961 Anayasası ormanlara ve ülkenin yeşilliğine sahip çıkmak için, TBMM’nin orman suçlarını affetmek için yasa çıkaramayacağını açık hükme bağlamıştı.
Sonraki yıllarda “Dostlar alışverişte görsün” kabilinden yapılan “millet parkları” ise halkın ihtiyacından çok müteahhitlerin cebine para koymaya yaradı.
Orman yangınlarının seyri hakkında birkaç rakam vereyim:
2023 yılında çıkan 2 bin 250 orman yangınında 15 bin 520 hektar ormanımız kül oldu. Geçen yıl yani 2024’te yangın sayısı 3 bin 800’ü, yanan ormanların genişliği ise 27 bin hektarı buldu.
Tüm bunlar gösteriyor ki şu andaki iktidarın izlediği politikalar dahil örneğin Orman Genel Müdürlüğü’nün geçenlerde yaptığı bir açıklamada çizdiği pembe tablo, çare oluşturmuyor. Nitekim Orman Genel Müdürlüğü “Türkiye’nin orman yangınlarıyla mücadelede, Avrupa ve dünyada önemli bir yere sahip olduğunu” iddia etmiş ve artık genel müdürlüğün 2 dakikada yangını tespit edip 11 dakikada yangına müdahale edecek güce ulaştığını bildirmişti. Genel müdürlük:
“Önlem alıyor, ekipman sayımızı artırıyoruz. Denetim ve gözetim faaliyetlerini aralıksız olarak sürdürüyoruz. Yangını 200 km uzaklıktan tespit eden kamera sistemleriyle donatılmış İHA’larımız, akıllı gözetleme kulelerimizle ormanlarımızı sürekli gözetim altında tutuyoruz” diyordu.
Oysa orman yüksek mühendisi olan Doç. Dr. Cihan Erdönmez, yangınların artışını iktidarın izlediği yanlış politikalara bağlayarak şunları söylüyor:
“Önleyici tedbirler sayesinde yangınların en az yarısı, hiç başlamadan önlenebilir. Asıl problem, sadece iklim krizi değil, yanlış politikalar, denetimsizlik ve insan kaynaklı ihmal. Burada mesele yangının çıkmasını önlemek. Yetki verilse çıkan her 10 yangından 5’ini engellerim. Çıkan her 100 yangından 90’ı insan kaynaklı. Orman içindeki insan hareketliliği yangını artıran başlıca etken. Son 10-15 yılda enerji hatları, maden işletmeleri, üniversiteler, hastaneler, hayvan bakım, rehabilitasyon merkezleri, enerji tesisleri yangınların en büyük nedeni haline geldi. Orman içinden üç ayrı enerji hattı aynı yerden geçiyor. Bu hatlar ya sınırlandırılmalı yahut da bakımları çok sık gerçekleştirilmeli. Denetimler doğru yapılmalı. Orman Genel Müdürlüğü’nün ciddi personel eksiği var. 80 bin kişinin çalışması gereken teşkilat 40 bin kişi. Motivasyon düşük” dedi.
Daha ne desin?