Yine teğmenler...

Yine teğmenler...

08.02.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Haftalardır kamuoyunu meşgul eden “teğmenler” olayı Milli Savunma Bakanlığı Disiplin Kurulu’nun “ihraç” kararıyla bitti ama bu karara “evet” oyu verenlerle onları böyle bir karar almaya teşvik edenler dışında çok az kişi tarafından isabetli bulundu.

İtirazlar hâlâ devam ettiği ve uzun yıllar devam edeceği ihtimali Milli Savunma Bakanlığı’nın da dikkatini çekmiş olmalı ki bakanlığın yeni bir açıklaması da dün yayımlandı.

Açıklamada ifade edildiğine göre teğmenler hep bir ağızdan “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye haykırdıkları için ordudan atılmamışlar. Bakanlık diyor ki onlar “önceden planlı, toplu ve organize bir disiplinsizlik” yaptıkları için haklarında bu karar verilmiş.

Açıklamanın diğer taraflarını ele almadan önce söyleyeyim:

Silahlı kuvvetlerimizde buna benzer olaylar daha önce de yaşanmıştır. Nitekim 23/24 Mayıs 1963 akşamı Harp Okulu öğrencileri silahlı halde Ankara’nın caddelerini işgal ettiler ve devlet radyosundan hükümeti istifaya çağırdılar.

Başbakan İsmet İnönü hiç telaşlanmadan duruma egemen oldu ve isyancıları kısa sürede yendi. Harp Okulu öğrencilerine gelince hepsinin okulla bağını kesti ama onlara ayrı bir ceza vermedi. Hepsine üniversitelere girip yeni bir meslek edinme imkânını verdi.

İkinci olayı çocukluğumdan anımsarım:

Yıl 1942 veya 1943 olacak. İkinci Dünya Savaşı dönemi. Türk hükümeti halkı savaşa hazırlamak için tüm liselerin son sınıf öğrencilerine yaz tatilinde bir ay süreyle askeri birlikler bünyesinde açılan askeri kamplara gitme ve askeri eğitim alma zorunluğu getirmiş.

O tarihte Cumhurbaşkanı İnönü’nün oğulları da Ankara Gazi Lisesi’nde öğrenciler. Son sınıftaki Ömer kampa gidenler arasında. En büyük ağabeyim de onunla aynı sınıfta ve kampa gidenlerden biri.

Bir gün Cumhurbaşkanı İnönü kampı ziyaret eder. O zaman Ankara kırsalında olan Dikmen’deki kampa gider. Komutanlar asker üniformalı gençlere “içtima” (açık havada, askeri düzende toplanma) emri verir.

İsmet Paşa öğrencilere hitaben yüksek sesle:

Nasılsınız gençler!” diye sorar ve gençlerden hep bir ağızda

Açııız!” yanıtını alır.

Ben bu olay zamanında 10-11 yaşında bir çocuktum. Anımsadıklarım yanlış mı diye bir konuşmamızda İsmet Paşa’nın saygın kızı Özden Toker’e sordum.

Haklısınız. Ben de anımsıyorum” dedi.

O öğrencilere de kimse disiplin soruşturması yapmadı. Tam tersine okuldaki yemekleri düzeldi.

Silahlı kuvvetlerimizde “disiplin” hem çok önemli hem de çok sıkıdır. Ama yukarıdaki iki olay nedeniyle hiçbir disiplin eksiği yaşanmadı.

Gelelim açıklamadaki teğmenlerin “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” dedikleri için ihraç edildiklerini ileri sürmenin TSK’ye yapılmış en büyük iftira olduğu görüşüne. Bu ihraç kararı sebebiyle Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bir şey söyleyen veya kınayan yok ki ortada ona bir iftira olsun. Söylenen ve kınanan, bu kararı verenlerle onları buna teşvik edenler.

Kaldı ki bu olay, silahlı kuvvetlerimizi itibarsızlaştırma çabasında olanların FETÖ’den, kumpaslarından alamadıkları sonucu alma konusunda belli ki aynı yerde durduklarını gösteriyor

Yazarın Son Yazıları

Nereye?

Taraflara bakarsanız “terörsüz Türkiye” amacına ulaşmak konusunda herkes mutabık.

Devamını Oku
06.12.2025
Kadın cinayetleri...

Nedir bu kadınlarımızın 21’inci asırda değil de çağımızdan 21 bin yıl öncenin mağara adamları kafasıyla yaşayan erkeklerden çektiği?

Devamını Oku
29.11.2025
Eğitimdeki felaket...

Yusuf Tekin, biliyorsunuz Türkiye’yi çağdaş uygarlığın önüne geçirmeyi ta 3 Mart 1924’te...

Devamını Oku
22.11.2025
Bu gidişle...

İyimserlerimiz ne kadar olumlu değerlendirmeler yaparlarsa yapsınlar, gerçek artık görmek istemeyenlerin de gözüne batıyor:

Devamını Oku
15.11.2025
Yargımız...

Baştan söyleyeyim: Bugün yaşadıklarımız hiç kimseyi mazur göstermez.

Devamını Oku
08.11.2025
İkiyüzlü müyüz, yüzsüz mü?

Tamam, hepimiz biliyoruz ki bireyler daha tez canlıdır.

Devamını Oku
01.11.2025
Anlayana...

Çok değil, geride kalan pazartesi günü ülkemizde güvenilir bir adalet sistemine kavuşmayı isteyenlerin özlediği bir toplantı Diyarbakır’da yapıldı.

Devamını Oku
25.10.2025
Reformdan korkmak

Öteden beri bir adalet bakanı “yargıda reform” amaçlı bir çalışma başlattıklarını müjdelese (!) benim içimde birtakım endişeler kıpırdamaya başlar.

Devamını Oku
18.10.2025
CHP’nin siyasi adresi...

Henüz üzerinden çok vakit geçmedi. Ama bir açıklama da çıkmadı.

Devamını Oku
11.10.2025
Bir o kalmıştı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD gezisi bu defa geçmişte yaptığı gezilere kıyasen çok daha büyük gürültüye yol açtı.

Devamını Oku
04.10.2025
Küstahlık...

Mesleki bir alışkanlık mıdır, yanlış bir göreneğin bir türlü terk edilememesi midir, bilmiyorum.

Devamını Oku
27.09.2025
Nihayet gitti...

O koltukta sekiz yıl oturdu ve gitti.

Devamını Oku
20.09.2025
Karışık kafalar

Çoğumuz gibi önceki gün benim de kafam karıştı.

Devamını Oku
13.09.2025
Bir CHP hikâyesi

Büyük Atatürk’e ve CHP’ye gönül vermiş hiç kimse önümüzdeki gibi bir karanlığı yaşayacağımızı düşünmemiştir.

Devamını Oku
06.09.2025
Cumhuriyetin iki düşmanı...

Bakanlığının yanılmıyorsam ilk ayı idi.

Devamını Oku
30.08.2025
Turp savaşı

Son mart ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından başlatılan “turp savaşı”, en azından benim anımsayabildiğim 80 yıllık siyasi geçmişimiz boyunca hiç görmediğim boyutlara ulaştı.

Devamını Oku
16.08.2025
Yoğun bakımdayız...

Bir an, hafızanızdaki makarayı geri sarın.

Devamını Oku
09.08.2025
Diplomasi bu mu?

Kendisini güçlü hisseden devletlerin sesi hemen her zaman üst perdeden çıkar.

Devamını Oku
02.08.2025
Bir dosta vefa borcu...

Duygular bayatlamaz. Vefa duygusu da öyledir: Altan’ı kaybedeli bugün bir hafta doluyor.

Devamını Oku
26.07.2025
Neyimiz doğru ki!?

Adalet ve Kalkınma Partisi, kan kardeşinden daha yakın müttefiki olan Milliyetçi Hareket Partisi’nin desteğiyle, uzun süredir TBMM’den geçirmek için verdiği öneriyi kabul edip yasalaştırdı.

Devamını Oku
19.07.2025
Ormanlar yanarken

Daha temmuzun ortasına bile ulaşamadık. Ama günlerdir kamuoyunu İzmir, Muğla, Antalya, Hatay, Aydın, Manisa, Sakarya’da çıkan orman yangınları işgal ediyor.

Devamını Oku
12.07.2025
Hem bağımlı hem taraflı...

Ebubekir Şahin Bey’in başında bulunduğu “RTÜK mezbahası” önceki gün yine giyotinini eline aldı ve kurbanlık koyun diye baktığı üç televizyon kanalına “Bu son! Bir kere daha canımızı sıkarsanız bu giyotin kellenize inecek” uyarısını yaptı.

Devamını Oku
28.06.2025
Biz kobay değiliz!

Gerçi hiçbir günün sabahı o günün akşamına uymayan bir dünyada yaşıyoruz.

Devamını Oku
21.06.2025
Gözümüz aydın (!)

Artık sadece iç politikalarda değil, dış politikada da -biz değil, gelişmiş dünya- şeffaflık aşamasına gelmiş görünüyor.

Devamını Oku
14.06.2025
Bunlar yalan mı?

Bir kısmını sevdiğim, takdir ettiğim, bazılarından hazzetmediğim 19 aydın birkaç gün önce ortak imzalarıyla kamuoyuna bir bildirge yayımladılar.

Devamını Oku
07.06.2025
Keşke sırf alay etseler...

Bağımsız bir anlayışla yayın yapan televizyon kanalları (onlar da üçü geçmiyor), akla mantığa yatmayan bir durumla karşılaşınca, siyasi iktidarı göstererek “Aklımızla alay ediyorlar” diyorlar ya..

Devamını Oku
31.05.2025
Anayasa demişken

Macaristan dönüşü Tayyip Erdoğan, uçakta gazetecilere, müjde mi vermek istedi, yoksa onların hep birlikte ayağa kalkıp “Hayır sayın cumhurbaşkanım! Bizi bırakıp da gidemezsiniz!” diye feryat etmelerine mi tanık olmak istedi, bilemiyoruz.

Devamını Oku
23.05.2025
PKK’nin palavraları

Ne tuhaf günlerden geçiyoruz farkında mısınız?

Devamını Oku
17.05.2025
Özgürlük engellenemez

Özgürlük engellenemez

Devamını Oku
10.05.2025
Nereden nereye?

Nereden nereye?

Devamını Oku
03.05.2025
İdrak olmayınca...

İdrak olmayınca...

Devamını Oku
26.04.2025
Böyle başa böyle tıraş

Böyle başa böyle tıraş

Devamını Oku
19.04.2025
İyi ki yanılmışım

İyi ki yanılmışım

Devamını Oku
12.04.2025
RTÜK’ün mubassırlığı

RTÜK’ün mubassırlığı

Devamını Oku
05.04.2025
Nasıl biter?

Nasıl biter?

Devamını Oku
29.03.2025
Bir dost uyarısı...

Bir dost uyarısı...

Devamını Oku
22.03.2025
Kafam karışık

Kafam karışık

Devamını Oku
15.03.2025
Neden o kadar çok?

Neden o kadar çok?

Devamını Oku
08.03.2025
Açıklama geldi

Açıklama geldi

Devamını Oku
01.03.2025
Bir ‘yeni Türkiye’ hikâyesi...

Bir ‘yeni Türkiye’ hikâyesi...

Devamını Oku
22.02.2025