Ülkemiz siyasal yaşamında, büyük bir tıkanıklık ve neden olduğu kirlenmişlik yaşanmaktadır. Bunun nedeni statükocu siyaset anlayışları ve yönetimde kalıcılıktır. Partide, değişim ve yenileşmenin önü kapalıdır. Partiyi kendi mülkiyeti olarak gören kadrolar köşe başlarını tutmuş, partiye olabilecek yeni katılımların önünü kapatmaktadırlar. Parti bu haliyle örgütsel çalışma sürecine geçememekte, kongreden kongreye, seçimden seçime hareketlenen; üretmeyen ve çalışmayan, halktan kopuk ve halka güven vermeyen bir durumdadır. Mutlaka partinin demokratikleştirilmesi ve partide düzenin değiştirilmesi gerekiyor. 

SOSYAL DEMOKRASİ BEKLENTİSİ

Önümüzdeki kurultayda yapılacak tüzük değişiklikleri; parti tabanının, sosyal demokrat kamuoyunun ve ülkede demokrasi isteyen tüm toplum kesimlerinin beklentisini karşılayacak şekilde projelendirilmeli ve acil bir şekilde “partinin demokratikleştirilmesi ve halklaştırılması projesi” olarak kamuoyuna açıklanmalıdır. Gerçekleştirilecek bu değişiklikler, CHP için 1980 sonrası yaşanan yapısal sorunlar ve bitmek tükenmek bilmeyen iç kavgalar noktasında bir “devrim” olma önemindedir. CHP gerçekleştireceği bu dönüşüm ile “demokrasi ve düzen değişikliği” hedefleri için inançlı, bilinçli, üretken ve dinamik güçlü örgüt yapısına yönelik kendisini geliştirecektir. CHP, iç yaşamına yönelik yapacağı bu devrim ile ülkemizde; demokrasi ve çağdaş yaşam mücadelesinin gelişmesine önderlik yapabilir. Böyle bir gelişme kamuoyuna iyi  anlatılabilirse diğer partilerin tabanlarını o partilerin iç yapılarını sorgulamaya yönlendirebilir ve bu yolla demokrasi bilincinin toplumsallaşmasına önemli katkıda bulunabilir. CHP atılacak bu hızlı adımlarla, parti tabanında ve sosyal demokrat kamuoyunda büyük bir coşku yaratabilir ve aynı zamanda değişim diyen ama hiçbir şey üretmeyen esasta statükocu olan grupların çalışma alanı daraltılabilir ve etkileri zayıflatılabilir. 

Partide yapılacak bu devrim ile sürekliliğe dayalı yenileşmenin önü açılacak ve parti insan yetiştiren bir fabrika özelliğini kazanacaktır. Kurulacak sistem, partinin ideolojisinin ve siyasal hedeflerinin gereği; inançlı, bilinçli, parti mücadelesine bağlı ve katkı sunan örgüt yapısını geliştirmelidir. 

HUKUKUN BÜTÜN BOYUTLARI

Kurultay ile ilgili parti tabanında ve sol kamuoyunda büyük bir beklenti ve heyecan yaşanmaktadır. Dolayısıyla bu iş; günü kurtarmaya dönük, yarım yamalak ve geçiştirici düzenlemelerle yapılmamalıdır. Partide; tam demokrasinin uygulanacağı ve hukukun bütün boyutlarıyla çalışacağı yeni bir yaşam düzenine geçilmelidir. Kurultay; değişim ve yenileşme yönündeki, kamuoyundaki beklenti ve coşkuları kucaklamalıdır.

Demokrasi diyorsak demokrasilerde karar verici halktır. Partilerde de üye ve örgüt olmalıdır. Sosyal demokrasi, nasıl ki ekonomik yaşamda sömürüyü derinleştiren aracı ve tefeci düzenine karşı ise siyasette de aracılığa karşı olmalıdır. Halk doğrudan kendi aklı ve özgür iradesiyle siyaset sürecinin içinde seçme hakkını kullanmalıdır. Üyeler; söz sahibi olunca ve seçme yetkisini kullanınca, seçilenlerle üyeler arasındaki kopukluk ortadan kalkacak ve siyaset kurumu halkla bütünleşmiş olacaktır. Demokrasimiz işlevsellik ve gerçek özünü kazanmış olacaktır.

CHP’li demokrasi istemektedir. Halk, CHP’den demokrasi yönünde adımlar beklemektedir. Diliyorum CHP bu sınavdan umutlarımızı güçlendirerek çıkar. Başarılar CHP.

DOÇ. DR. HÜSEYİN MERT