Mevcut anayasayı ve yasaları uygulamayan, demokrasi sabıkalısı bir yönetimin iyileştirme bahanesiyle bir “Yargı Reformu Strateji Belgesi” açıklaması aklı başında insanları inandıramaz. Mutlaka bir tuzak vardır işin içinde. AKP iktidarının ve Başyücelik’in her türlü marifetinden ağzı yanmış, aklını Ortak Akıl’a teslim etmemiş özgür ve akıllı her insan, ürkerek “Hiçbir şeyi iyileştirmeyin! Adil olun yeter!” diye düşünür.
TBMM’yi işlevsizleştiren, parlamanter demokrasiyi yok eden, demokrasinin temeli olan kuvvetler ayrılığı ilkesini tersine çeviren, Cumhuriyetin kurucu ilkelerine karşı savaş açan bir siyasetçinin demokrasiye olumlu katkıda bulunmasına ancak akılsızlık inanır.

***

Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin beş önemli maddesi ve eleştirisi:
1- İfade özgürlüğü güçlendirilip daha ileriye taşınacak. (İnandırıcılıktan uzak gereksiz bir çaba. Mevcut özgürlüklere saygı yeter!)
2- Tutukluluk süresi, soruşturma ve kovuşturma için ayrı ayrı düzenlenecek. (Gereksiz! Adil ve tarafsız olmak yeter!)
3- Makul sürede yargılamanın ihlaliyle ilgili şikâyetler için mekanizma kurulacak. (Makul sürede yargılama yapılabilir; şikâyet için özel bir mekanizma kurup milleti üzmeyin!)
4- Hâkim ve savcılara, coğrafi teminat güvencesi getirilecek. (İyi de, ertesi gün 3 bin bilmem kaç hâkim ve savcı neden tarumar edildi?)
5- Çevre, imar ve enerji için özel mahkemeler kurulacak. (Özel mahkeme gerekmez; rant, rüşvet ve avanta çeteleri korunmasın; havuza su pompalanmasın yeter.)

***

Meğer, Türkiye Barolar Birliği’nin “hörmetli” Başkanı Metin Feyzioğlu belgenin hazırlayıcılarındanmış ve “Açıklanan belgeyi sadece bir reform belgesi olarak görmüyorum, Türkiye’nin büyük kucaklaşmasının adı olarak nitelediğim Türkiye ittifakının yol haritası olarak görüyorum” diyesiymiş.
Genç arkadaş, geçmişte AKP’yi destekleyen “liboşlar”, “acayip” solcular, İkinci Cumhuriyetçiler, “Yetmez Ama Evetçi”ler, Ana Rahmine Haklı Düşenler bu partinin ve R.T. Erdoğan’ın geleceğine de kefil oluyorlardı. Günümüzün AKP ve Erdoğan destekçileri bunların geçmiş eylemlerinin “müteselsilen” sorumlu ortağı olurlar. Hukukçular bunun ne anlama geldiğini çok iyi bilirler. Ayrıca avukatlara Yeşil Pasaport verilmesi de kuyruklu masal. Avrupa Birliği’nden izin alamazlar. Avrupa Birliği Yeşil Pasaport furyasından son derece rahatsız. Avukatlara da verilmesi durumunda Yeşil Pasaport’a vize getirebilir.

***

Neden reform yapılıyor? Suç anayasada mı, yasalarda mı, yoksa vatandaşta mı? Anayasa ve yasalar, yönetmelikler adil olarak uygulandı mı? Hayır! Neden önce kendinizi düzeltmiyorsunuz, neden kendinizde reform yapmıyorsunuz?
Ülkenin AKP tarzı “daha fazla demokrasi”ye ihtiyacı yok. Cumhuriyete sadık, kendisi demokrat ve laik, adalete saygılı, tarafsız bir yönetime ihtiyacı var.

***

Balıkesir’de aralarında Anadolu Gençlik Derneği, Ensar Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti, TÜGVA, Kızılay gibi dernek temsilcilerinin bulunduğu bir heyet, Balıkesir İl Milli Eğitim Müdürü Yakup Yıldız’ı ziyaret etmiş. Görüşme sonrasında heyet adına açıklama yapan AGD İl Temsilcisi Ersin Güçlü, “Mezuniyet törenleri uygulamaları ile İslama aykırı ortamlarda gayri ahlaki davranışlar sergileniyor” demiş. (Sözcü, 31.5.2019)
Önce böyle anayasa ve yasa karşıtı İslamcı densizliklere izin verilmesin; okul, kışla ve camide siyaset yapılmasın; üniversite müdürleri yedi göbek sülalelerini kayırmasınlar; Din bu ölümlü dünyada joker olarak kullanılmasın; kuvvetler ayrılığına saygı duyulsun; “hakaret” takıntısından vazgeçilsin; 23 Haziran seçiminde mızıkçılık yapılmasın; bu kadar demokrasi yeter!

***

Demokrasilerde Tanrı kimsenin tapulu malı, Din kimsenin uşağı değildir!