Çocuklarımız...
Sevgi Özel
Son Köşe Yazıları

Çocuklarımız...

17.04.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Çocuğum yok, çok çocuğum var. Pek çok insan hakları savunucusu yurtsever gibi her sevindirici olay oluşumda, can yakan her yıkımda benim de aklıma ilkin çocuklar düşer. Gözümün önünden gülen ağlayan çocuk yüzleri gelir geçer. Her gün 102 yaşındaki cumhuriyetimizin son çeyreğinde en çok cumhuriyetin küçük yurttaşlarını düşünüyorum.

1950’lerden bu yana iktidar olan, ulusçu tutucu görünerek toplumun din ve köken ayrımını siyasallaştıran, cumhuriyetin kuruluş felsefesiyle savaşımı savaşa çeviren sistem çocukları yurttaş olarak görmüyor. Aklın öncülüğüyle, çağdaş bilimsel verilerle beslenmesi gereken demokrasinin olmazsa olmazı laik eğitimle “yurttaşlık bilinci”ni kökleştirmiyor. Haftada bir eğitimin kural ve kurumlarıyla oynayarak çocuklarımızı yurttaş kimliğine yabancılaştırıyor.

Çağrıldığım kimi okullarda, 9-11 yaş arasındaki yavrularıma sık sık, “Siz kimsiniz?” diye soruyorum. Önce şaşırıyor, sonra gülüşe itişe kimlik tanıtımına başlıyorlar. Kimi adını soyadını, kimi yaşını cinsiyetini, esmer sarışın oluşunu söylüyor; çoğu ana babasının kızı oğlu olmakla övünüyor. Şaşırmıyor seviniyorum; ilkokullu minikler arasında ne çok şair, öykü yazarı, sporcu varmış... Bir iki okulda soruma inancını (dinini), kökenini belirterek yanıt arayan, birkaç dakikalığına ses tonu beden dili değişen, daha ilkokulda gülüşü puslanıveren miniklerle de tanıştım.

“Çocuklar siz yurttaşsınız! Türkiye Cumhuriyeti’nin onurlu yurttaşlarısınız!”

Şaşkınlıkları birkaç dakika sürüyor, “Ben iyi yurttaşım... Akıllıyım... Güzelim...” diye şakalaşmaya başlıyorlar. Yaşından büyüklerin tepkisi hazır... “Niçin bize sormadan yiyeceğimize giyeceğimize karar veriyorlar?” Büyümüş de küçülmüşler de var... “Niçin imza atamıyoruz... Oy veremiyoruz?”

“Size yurttaş kimliği kazandıran kim?”

“MUSTAFA KEMAL ATATÜRK!”

Onlarca kez 9-11 yaş arasındaki çocukların Mustafa Kemal Atatürk derken gözyaşını tutamadan haykırışına tanık oldum.

Okul buluşmalarında anneannelerinden büyük oluşumu görüp yaşımı soran, öğrenince çok şaşıran minik yurttaşlardan biri mutlaka, “Atatürk’ü gördünüz mü?” diye soruyor.

“Ben uyurken uyanıkken... Ülkem, ailem, siz çocuklarım için düşünürken, okurken yazarken sürekli Atatürk’ü görüyorum... Atatürk’ün ilkelerine, devrimlere emek vererek hep göreceğim!”

Onları yormadan, pırıl pırıl belleklerini boş kese gibi görmeden, duygu sömürüsü yapmadan hepsinin anlayabileceği kısa kısa tümcelerle verdiğim yanıt özetle bu... Gözyaşımı saklatan da hiç değişmeyen karşılık:

“Biz de göreceğiz öğretmenim!”

Ulusçu tutucu görünerek toplumun din ve köken ayrımını siyasallaştıran, cumhuriyetin kuruluş felsefesiyle savaşımı savaşa çeviren sözde demokratik sistem ne yaparsa yapsın ulusun aklından gönlünden onu silemiyor...

Çocuklarım, kalıtı “akıl ve bilim” olan, “Yurtta barış, dünyada barış” diyen Atatürk, bağımsızlığın kalesi TBMM’nin kuruluş günü 23 Nisanı size armağan etti.

Unutmayın, “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir!”

Çocuklar sizi, 21. yüzyılın bilgisayarlı dünyasında öğretmenden okuldan ayırıp imamlara tarikatlara bırakmaya... Size, “Değerlerime sahip çıkıyorum” savlı sözde “proje”ler, “Türkiye Yüzyıl Maarif Modeli”yle başka bir tarih ezberletmeye çalışıyorlar. Bu 23 Nisandan önce ablalarınız abileriniz ayağı yürüten baştır dediler. Biz, 102 yaşındaki Atatürk Türkiyesinin düşüncesi özgür, vicdanı özgür, bilimsel akla inanan gençleriyiz dediler! Onların yarattığı coşkuyla bu yıl TBMM’nin 105. yaşını da... 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı da ağız tadıyla kutlayacağız! 

Yazarın Son Yazıları

Gözlüye gizli yoktur...

Cumhuriyetin 102’nci yaşını, “Atatürk ilke inkılapları”nı yaşamıyla özdeşleştiren on binler kutladı.

Devamını Oku
27.11.2025
Atatürksüz olmaz!

Ulusun, çocuklarımızın Atatürk’ü sevmesini...

Devamını Oku
13.11.2025
Harf Devrimi 97 yaşında...

Ortak dilimiz Türkçe siyasal tartışmaların öznesi...

Devamını Oku
30.10.2025
Gerilim, gerginlik...

Kim gerilim içinde olmak, gerginlik yaratmak ister?

Devamını Oku
16.10.2025
Dünya bir, işin bin...

26 Eylül 1972’deki Dil Bayramını, Divanü Lûgatit-Türk’ün yazılışının 900. yıldönümünü dünyaca tanınmış 45 Türkbilimciyle kutlamıştık.

Devamını Oku
02.10.2025
MEB, 105 yaşında...

Bilip de bilmezden gelenlere...

Devamını Oku
18.09.2025
Eğitmeme sistemi...

Okulların açılacağı bugünlerde her alan savruluyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Karanlıkta boy veren, karanlıkta kalır...

Yakın geçmişte Atatürk’e sözle saldıran, baltayla anıtlarını kırmaya kalkışanlara...

Devamını Oku
21.08.2025
Hangi düşünce özgürlüğü?

Bu başlığı 2010’da kullanmış, birkaç ay önce benzer başlıkla ve kimbilir kaçıncı kez sormuştum.

Devamını Oku
07.08.2025
Ah kitap, vah eğitim...

Ay, kim bunlar, nerenin yandaşları... Niçin bas bas bağırıyorlar...

Devamını Oku
24.07.2025
Okuryazarlık...

Yazar kim, okur kim? “Okur” da “yazar” da aydınlanmaya ışık tutandır...

Devamını Oku
10.07.2025
Kitapsız dinlenceler

Yaz geldi. Dinlenmek, çalışanın çalışmayanın en temel hakkı...

Devamını Oku
26.06.2025
Yanaşma yandaş...

Elli yıldır siyasetçilerin, toplumun gözü önündekilerin kullandığı dili izliyorum.

Devamını Oku
12.06.2025
İktidar yenir mi, giyilir mi?

Öteden beri toplumbilimciler, aydınlar bilimsel yazıları söyleşileriyle özgür kürsülerde... Akla, bilime tutunanlar için belge bilgi kitaplar çuvallar dolusu...

Devamını Oku
29.05.2025
Canım öğretmenim...

Yetmişi yarıladım, onları hiç unutmadım.

Devamını Oku
15.05.2025
Dil kiri...

Dil kiri...

Devamını Oku
01.05.2025
Çocuklarımız...

Çocuklarımız...

Devamını Oku
17.04.2025
Bu bahar, başka bahar...

Bu bahar, başka bahar...

Devamını Oku
03.04.2025
Delikanlıyız!

Delikanlıyız!

Devamını Oku
20.03.2025
Kalem oynatmak...

Kalem oynatmak...

Devamını Oku
06.03.2025
Düşünce özgürlüğü mü?

Düşünce özgürlüğü mü?

Devamını Oku
20.02.2025
Dilim seni...

Dilim seni...

Devamını Oku
06.02.2025
Uğur Mumcu’yu dinleyelim...

Devlet çökertilince!

Devamını Oku
23.01.2025
Nâzım Hikmet 123 yaşında

Nâzım Hikmet 123 yaşında

Devamını Oku
09.01.2025
Bu yıl yenisi gelir mi?

Bu yıl yenisi gelir mi?

Devamını Oku
26.12.2024
Bağışlayabilir miyiz?

Bağışlayabilir miyiz?

Devamını Oku
12.12.2024
‘Kadim yalanlar...’

‘Kadim yalanlar...’

Devamını Oku
28.11.2024
Kötünün kötüsü...

Kötünün kötüsü...

Devamını Oku
14.11.2024
Cumhuriyet sonsuza dek yaşayacak!

Cumhuriyet sonsuza dek yaşayacak!

Devamını Oku
31.10.2024
İş işten geçmeden

İş işten geçmeden

Devamını Oku
17.10.2024
Dil Devrimi 92 yaşında

Dil Devrimi 92 yaşında

Devamını Oku
03.10.2024
Narinler, Sılalar...

Narinler, Sılalar...

Devamını Oku
19.09.2024
Bir kendimiz sevemedik

Bir kendimiz sevemedik

Devamını Oku
05.09.2024
Konuşmalıyız!

Konuşmalıyız!

Devamını Oku
22.08.2024
Düşünce özgürlüğü mü?

Düşünce özgürlüğü mü?

Devamını Oku
08.08.2024
Kuş uykusu bitti!

Kuş uykusu bitti!

Devamını Oku
25.07.2024
Atatürk’ün Türk Dil Kurumu 92 yaşında

Atatürk’ün Türk Dil Kurumu 92 yaşında

Devamını Oku
11.07.2024
Dilinizi eşekarısı...

Dilinizi eşekarısı...

Devamını Oku
27.06.2024
Tek sorun tabelalar mı?

Tek sorun tabelalar mı?

Devamını Oku
13.06.2024
Gençlerin ‘müfredat’ı

Gençlerin ‘müfredat’ı

Devamını Oku
30.05.2024