Dil Devrimi 92 yaşında
Sevgi Özel
Son Köşe Yazıları

Dil Devrimi 92 yaşında

03.10.2024 04:01
Güncellenme:
Takip Et:

Kurtuluş Savaşı sürerken 1920’de kurulan TBMM’de eğitimi üstlenecek “Maarif Vekâleti” ile dinsel kurum ve kuruluşların sorumluluğunu üstlenecek “Şer’iye ve Evkâf Vekâleti” oluşturulmuştu. Savaş utkuyla sonuçlanınca Mustafa Kemal, 29 Ekim 1923’te cumhuriyetimizi kurdu. Birkaç ay sonra 3 Mart 1924’te, aynı gün çıkarılan üç yasayla hilafet kaldırıldı; “Şer’iye ve Evkaf Vekâleti”nin yerine Diyanet İşleri Başkanlığı kuruldu. 3 Martta dinsel eğitim kurumlarını kapsayan “Tevhid-i Tedrisat Kanunu” geçersiz kılındı, bütün okulları MEB’ye bağlayan Eğitim ve Öğretim Birliği Yasası kabul edildi. Bu üç yasayla halk egemenliğinin olmazsa olmazı laikliğin toplumsal temelleri atıldı.

Devrimler birbirini izliyordu; ama toplumun bütün katlarına inemiyordu. Halkın önünde hiçbir zaman mektup dilekçe yazamadığı Arap abecesiyle Arapça-Farsçanın boyunduruğu altındaki yapay dil Osmanlıca engeli vardı.   

Cumhuriyet, 5 yıl Arap abecesini kullandı. 1 Kasım 1928’de kabul edilen, Türkçenin seslerini karşılayan Harf Devrimiyle yurttaşlar hızla okuryazar oldu. Yazı değişmişti; ne ki Osmanlıcayı öğrenmek ve kullanmak da kolay değildi. Cumhuriyetin 9. yılında Mustafa Kemal dile de el attı. Önce ulusun tarih bilincini kökleştirmek için yasa çıkarmadan 12 Nisan 1931’de Türk Tarih Kurumu’nu; 12 Temmuz 1932’de, “Türk dilinin öz zenginliğini meydana çıkarmak, onu dünya dilleri arasında değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmek” amacıyla Türk Dil Kurumu’nu (TDK’yi) kurdu. TDK, 26 Eylül 1932’de, ilk Türk Dili Kurultayını düzenledi. 26 Eylülün Dil Bayramı olması kararı alındı. Atatürk dernek yapısındaki kurumlara, siyasanın güdümüne girmeden özgürce yaşasınlar diye vasiyetnamesiyle gelir bırakmıştı.     

Cumhuriyet, yazı ve dili değiştirerek inanç ve köken ayrılığı gözetmeden, egemenliğin kayıtsız koşulsuz sahibi olan herkese yurttaşlık kimliği kazandırmıştır. Bu iki devrim laik eğitimin ve düşünce özgürlüğünün özüdür; bilimsel laik eğitimle aydınlanmanın can damarıdır. 

Osmanlının çöküş dönemindeki aydınlar da yazıyla dilin değişmesini-yenileşmesini tartışıyorlardı. Ekin tarihimiz açısından ilginç olan Harf ve Dil Devrimleri yapılırken Atatürk’e ve devrimlere destek veren aydınların çoğu 1950’de Demokrat Parti iktidarıyla cumhuriyetçi kimliğini soyunup Osmanlı “münevver”liğine geçiş yapmıştı. Bu tarihten sonra Harf ve Dil Devrimleri “geçmişle bağları kopardı” denilerek dile emek verenler, “ne idüğü belirsiz manyaklar, cahil kasıtlı kişiler, fareler, havhavcılar, densiz dinsiz, cibilliyetsiz birtakım herifler…” diye; Dil Devrimi, “ruh hastalığı ve kuru inatçı bir taassub; ilmi tezyif ve istihkâr etme; hür teffekküre düşmanlık, cehalet hiyanet; Hitlercilik…” diye; yeni sözcükler “piç, leş” benzetmeleriyle TDK de “komünist yuvası” diye yüzlerce kez karalandı. 

1950-2000 arasında devrimin sözcükleri sık sık yasaklanmış, vasiyetnamesi çiğnenerek Atatürk kurumları kapatılmış; dinci-gerici iktidarlar laik cumhuriyeti yaralamıştı. Bugün de “Harf ve Dil Devrimleri geçmişle bağları kopardı” sakızı çiğneniyor.

Hangi geçmiş?

Yüzyıllarca matbaayı, bilim sanat, teknolojideki atılımları göremeyen; eğitimini, sandık sepetini yayılmacıya teslim eden; yazısı dili halka yabancı geçmiş mi? 

Bu iki devrim dili, dinle eşleştirilen; insanı, insana kul eden bağları iyi ki de kopardı. 

Dini orun ve çıkar aracı yaparak Harf ve Dil Devrimleri üzerinden Mustafa Kemal’e saldırmanın asıl nedeni budur. 

Her şeye karşın doğamız, tarihimizle direneceğiz!

92’nci Dil Bayramımız kutlu olsun!

Yazarın Son Yazıları

Gözlüye gizli yoktur...

Cumhuriyetin 102’nci yaşını, “Atatürk ilke inkılapları”nı yaşamıyla özdeşleştiren on binler kutladı.

Devamını Oku
27.11.2025
Atatürksüz olmaz!

Ulusun, çocuklarımızın Atatürk’ü sevmesini...

Devamını Oku
13.11.2025
Harf Devrimi 97 yaşında...

Ortak dilimiz Türkçe siyasal tartışmaların öznesi...

Devamını Oku
30.10.2025
Gerilim, gerginlik...

Kim gerilim içinde olmak, gerginlik yaratmak ister?

Devamını Oku
16.10.2025
Dünya bir, işin bin...

26 Eylül 1972’deki Dil Bayramını, Divanü Lûgatit-Türk’ün yazılışının 900. yıldönümünü dünyaca tanınmış 45 Türkbilimciyle kutlamıştık.

Devamını Oku
02.10.2025
MEB, 105 yaşında...

Bilip de bilmezden gelenlere...

Devamını Oku
18.09.2025
Eğitmeme sistemi...

Okulların açılacağı bugünlerde her alan savruluyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Karanlıkta boy veren, karanlıkta kalır...

Yakın geçmişte Atatürk’e sözle saldıran, baltayla anıtlarını kırmaya kalkışanlara...

Devamını Oku
21.08.2025
Hangi düşünce özgürlüğü?

Bu başlığı 2010’da kullanmış, birkaç ay önce benzer başlıkla ve kimbilir kaçıncı kez sormuştum.

Devamını Oku
07.08.2025
Ah kitap, vah eğitim...

Ay, kim bunlar, nerenin yandaşları... Niçin bas bas bağırıyorlar...

Devamını Oku
24.07.2025
Okuryazarlık...

Yazar kim, okur kim? “Okur” da “yazar” da aydınlanmaya ışık tutandır...

Devamını Oku
10.07.2025
Kitapsız dinlenceler

Yaz geldi. Dinlenmek, çalışanın çalışmayanın en temel hakkı...

Devamını Oku
26.06.2025
Yanaşma yandaş...

Elli yıldır siyasetçilerin, toplumun gözü önündekilerin kullandığı dili izliyorum.

Devamını Oku
12.06.2025
İktidar yenir mi, giyilir mi?

Öteden beri toplumbilimciler, aydınlar bilimsel yazıları söyleşileriyle özgür kürsülerde... Akla, bilime tutunanlar için belge bilgi kitaplar çuvallar dolusu...

Devamını Oku
29.05.2025
Canım öğretmenim...

Yetmişi yarıladım, onları hiç unutmadım.

Devamını Oku
15.05.2025
Dil kiri...

Dil kiri...

Devamını Oku
01.05.2025
Çocuklarımız...

Çocuklarımız...

Devamını Oku
17.04.2025
Bu bahar, başka bahar...

Bu bahar, başka bahar...

Devamını Oku
03.04.2025
Delikanlıyız!

Delikanlıyız!

Devamını Oku
20.03.2025
Kalem oynatmak...

Kalem oynatmak...

Devamını Oku
06.03.2025
Düşünce özgürlüğü mü?

Düşünce özgürlüğü mü?

Devamını Oku
20.02.2025
Dilim seni...

Dilim seni...

Devamını Oku
06.02.2025
Uğur Mumcu’yu dinleyelim...

Devlet çökertilince!

Devamını Oku
23.01.2025
Nâzım Hikmet 123 yaşında

Nâzım Hikmet 123 yaşında

Devamını Oku
09.01.2025
Bu yıl yenisi gelir mi?

Bu yıl yenisi gelir mi?

Devamını Oku
26.12.2024
Bağışlayabilir miyiz?

Bağışlayabilir miyiz?

Devamını Oku
12.12.2024
‘Kadim yalanlar...’

‘Kadim yalanlar...’

Devamını Oku
28.11.2024
Kötünün kötüsü...

Kötünün kötüsü...

Devamını Oku
14.11.2024
Cumhuriyet sonsuza dek yaşayacak!

Cumhuriyet sonsuza dek yaşayacak!

Devamını Oku
31.10.2024
İş işten geçmeden

İş işten geçmeden

Devamını Oku
17.10.2024
Dil Devrimi 92 yaşında

Dil Devrimi 92 yaşında

Devamını Oku
03.10.2024
Narinler, Sılalar...

Narinler, Sılalar...

Devamını Oku
19.09.2024
Bir kendimiz sevemedik

Bir kendimiz sevemedik

Devamını Oku
05.09.2024
Konuşmalıyız!

Konuşmalıyız!

Devamını Oku
22.08.2024
Düşünce özgürlüğü mü?

Düşünce özgürlüğü mü?

Devamını Oku
08.08.2024
Kuş uykusu bitti!

Kuş uykusu bitti!

Devamını Oku
25.07.2024
Atatürk’ün Türk Dil Kurumu 92 yaşında

Atatürk’ün Türk Dil Kurumu 92 yaşında

Devamını Oku
11.07.2024
Dilinizi eşekarısı...

Dilinizi eşekarısı...

Devamını Oku
27.06.2024
Tek sorun tabelalar mı?

Tek sorun tabelalar mı?

Devamını Oku
13.06.2024
Gençlerin ‘müfredat’ı

Gençlerin ‘müfredat’ı

Devamını Oku
30.05.2024