Bilgisayarlı, cepli bu yüzyılda... Dünyayı, hâlâ öküzün boynunda döndürenler... Yasak haram diye yırtınsalar da 2026 gelecek! İsteyen ağaç süsleyerek, isteyen nar patlatarak... İsteyen kendi inancı, düşünceleri olanaklarıyla eğlenerek eğlenmeyerek karşılar. Takıntı yılbaşı değil, laiklik... 2025’teki can yakıcı, öfke kabartıcı olay oluşumları görmezden gelenleri... Saçma sapan savlarla ona buna saldıranları gazlayan kim? Son çeyrekte “muhalifin kafasına gözüne basma”yı iş edinerek siyasetçi(ler)den rol çalan kim? Demokrasilerin dördüncü gücü iktidara âşık, “basmak”tan basın!
Gözünü kulağını toplumsala kapatan... Uğur Mumcu’nun dediği gibi kalemini tarikat-ticaret-siyaset üçlüsüne sunan... Düğünlerde, uçaklarda, cami önlerinde, mitinglerde coşan güçlüye yaslanan... Karşıtlarına güçlünün parmağını sallayan çok dönek... Devlet destekli çok gazete, çok TV gördük.
“Seçkin” basınımız kendini küçük görme, yattığı yeri beğenmeme hastalığına tutulup... Adından, kimliğinden utanıp... Yüksek mi yüksek “tower”lar “plaza”larda yükseldiğine inanınca... “Medya”nın “medyatik” gazetecileri yazdıklarından çok siyasetle iç içe yaşadıklarıyla anılır olunca... “Basın” daralıyordu.
2002’den sonra iktidar tek, muhalif çoktu. “Statükocu, ulusalcı, laikçi Kemalistler”den iyi düşman mı olur? 2007’den başlayarak onlarca aydının, gazetecinin, askerin yargılandığı davaları köpürten de... 2010’daki halkoylamasında cumhuriyetle kavgalı sol liberallerin, cemaatlerin kampanyalarına, eğitimin dinselleşmesine fener tutan da... 2011-2018 arasında rejimi değiştiren iktidara koşulsuz arka çıkan da... Medyatikleşmeyi kaşı gözüyle eşleştiren medya oldu. Birçok gazete TV, sevilmeyen patronlardan alınıp... Gazetecimsileri baş tacı yapacak patronlara satıldı. “Basın” daraldıkça daraldı.
31 Mart 2024 yerel seçimlerinde iktidarın ikinci, CHP’nin birinci parti olması, yandaş medyanın dengesini bozdu. Alanı geniş, iktidar desteği güçlü medya, 19 Mart 2025’te İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, birçok CHP’li başkanın tutuklanmasıyla başka boyuta geçti. 1971 doğumlu Ekrem başkan “sahte” diplomayla “asrın suç örgütü”nü kurmuş... 54 yılda casusluktan yolsuzluğa saymakla bitmeyecek suçlar işlemişken medya durur mu? İlkbahardan kışa savcı(lar) dan önce sayısız iddianame yazıldı. Polisiye yazarları, bir iki gece “asrın suç örgütü”nü sorgulayan medyatik medyayı... Kaçak kadınları erkekleri, dolandırıcıları şıp diye bulan gündüzcü medyatikleri de izlese, “Türkiye Yüzyılı”nı resmeden, dili kapkara bir “bestseller” doğar.
Özgürlükler ekmek askıdayken, çocuklar bir bardak süte uzakken... Uyuşturucu, şiddet sokağa okullara inmişken yılbaşı haram... Yandaş gazetecimsilerin tek konusu da “CeHaPe...” Eski genel başkan ne demiş ne dememiş... Başkanlığı hileyle mi yitirmiş? Paralar pullar, gizli tanıklarla senaryolar kurgulayan... Doğma büyüme CHP takıntılı medyaya çanak tutanlar da CHP’lilik taslayanlar. İlk yalanı sonrakine altlık yapan aferin delisi gazeteciler gemi azıya almışken... İki yılda dört kez seçilen CHP genel başkanı soyadı adaşım Özgür Özel, sağdan soldan gelen topları alanlarda halkla yumuşatıp etkisizleştiriyor. Doğru durmanın bedelini ödeyen bir avuç gazeteciye ceza, hapis... Yılbaşını kutlamak günah... 2026’yı boş sofralar... Kayyumlar, tutsak siyasetçiler, gençler, gazetecilerle karşılayacağız!
12 Eylülcülerin ağzı bir “Tercüman” vardı. Evrengillerin aklından geçeni geçmeyeni duyurur, eksiği TRT tamamlardı. “Basın kartı”nı “yandaş kartı”yla değiştirenlerle... “Tercüman”lar doğdu çoğaldı da... Boş fıçı çok langırdar!