Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

‘Bizim mahalle’de seçim taktikleri

20 Ocak 2024 Cumartesi

Vitrinde, kamuoyununu yönlendiren, bilgili, donanımlı, söyleyebileceği sözlerde dopdolu, ünlü gazetecilerimiz. Elbette halkın, seçmenlerin, her gün yenileri ile yüzleşip durdukları, dertlerinin, çaresizliklerinin, sorunlarının yansıtılmasında atlatma haber üretmenin yarışı içindeler. Sonuç olarak birbirinden çarpıcı, vurgun, haksızlık, acıların yansıtılması yarışının sonuçları ile dopdolu haberleri, birazcık birbirinin yinelenmesi gibi içerikleri ile yüz yüze kalıyoruz.

Ortak vurgulamalarda kuşkusuz dertlerin paylaşılması, halkın sorunlarının sahiplenilmesi, olumlu bilinçlendirme, yol göstericilik var. Elbette haberler, içerikleri üzerinden vurgulamalar hazırlayıcılarının aidiyetleri, beklentileri, amaçladıkları ile uyumlu olacak. Yeri gelmişken hiç unutmamanız gereken birçok önemli gerçeğin altını bir kez daha çizmek zorundayım. Ülkemizin öne çıkmış gazeteci, yorumcu sayılarına bakılarak Meclis’e en çok milletvekili sokmayı başaran grubun içine girdiğimizin altını çok kalın olarak çizmeliyim.

Her milletvekilliğinde anlamı, işlevi olan meslek grupları hepsi birden bir yana, gazeteci kökenliler her dönem ayrıcalıklı.

Ne de olsa medya çağındayız, insanın beyninin içine ahtapot gibi yerleşmiş pençe el simgesi, uluslararası, ulusal, meslek örgütlerimizin simgesi. En etkili silahı elinde tutan mesleğin sahipleri olarak sonuçta hep önde olmak saplantımız. Ne kadarı ile gerçekten toplumları uyarmak, ne kadarı ile kişisel yükselişin aracı yapmak bize, vicdanımıza kalmış. Gazetecinin adalet terazisini hangi ölçeklere göre kullandığı, varsa, kendi vicdanı içinde kapalı kutuda.

***

Hangisi olursa olsun, seçimler yaklaştığında söz konusu ayırımcı duruşlar çok daha çarpıcı göze batmakta. Önümüzde önce yerel, hemen arkasından genel seçimler sıraya girmişken, uzun soluklu “bizim mahalle”nin içinde yaşamışlar olarak, toplumsal sorumluluk, duyarlılık ile yola çıkanlarda, kendileri için gelecek bekleyerek oynayanları kimi yanılgılarımız her zaman için söz konusu olsa da çok kolay ayırma şansımız da artıyor.

Hele de içsel, mesleksel sorgulamalarımızda, örgütlerimizin çatısı altında fazlası ile yapılmış bilimsel çalışmaların sonuçlarını da izlemek şansını yakalamışsak. İnanmayacaksınız ancak kendi aramızdaki toplumsal, örgütsel çalışmaların yapıldığı etkinliklerde, gerçekler dillendirilirken en sıradan vurgulamalarda en çok kullanılan sözcükler “kamuoyunu güdüleme” ile başlar. Seçmen vatandaşların uyutularak seçimlerin kazanılması oyunlarının örneklerinin ardı arkası yoktur.

Kuşkusuz uluslararası, ulusal örgütlenmelerimizin sorumluluklarında kaçınılmaz olumlu arayışların öne çıkarılmaları çabaları söz konusu olacaktır. Tipik bir örnekleme ile ülkemizde, özelikle en baskın askeri, sivil darbeler üzerine, uluslararası örgütlenmelerimizin de desteğinde yapılan etkinlikler hep ön plana çıkmıştır. Size birkaç anımsatma ile, 12 Mart, 12 Eylül değil sadece, çok etkili sivil iktidar eliyle diktatoryal operasyonlar süreçlerinde, sadece insan hakları örgütlenmeleri değil, FIJ, uluslararası gazeteciler örgütlenmeleri içinde olarak, soluğu ülkemizde alma yarışına girmek zorunluluğunu duyumsarlar. Genel kurulları ile insan hakları ihlalleri kapsamlı duruşmaların izlenmesine kadar her zaman her yerde yerlerini alırlar.

Bu konuyu acil gündeme taşımama gelince elbette ortalığa saçılan kötü kokular üzerinedir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları