Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Çağın insan odaklı virüsü diktatörlük..
Ülkemizdeki tek adam rejiminden en alt sıralara, tabana yayılan diktatörlük isterisi salgınında, haksızlık, hukuksuzluk, yağma, vurgun, yolsuzluk, yoksulluk, yoksunlukta.. Üretilen sonuçları ile, ülkemiz insanının yaşamını OECD ülkeleri içinde hep en sonunda bırakmanın yanında, yaşamın en yaşamsal alanlarına dönük olarak da dünyanın sondan en gerilerde rekora koşturan sonuçları ile, insanca yaşam koşullarımızı karabasana çevirdi.. Derin bir umutsuzluk, depresyon, gülmeyi unutmuş yüzlerimizle, öfke içinde birbirimize saldırabilmek üzere gerekçesiz gerekçe yaratmadaki kurnazlıklarımızla, yarattığımız üçüncü sayfa haberlerimizi ana haberlere sığdıramaz olduk..
Anne, dayak yiyen oğlunun intikamını almak üzere soluğu okulda almış, öğretmene hesap soruyor. Dersini vemek hırsıyla kavga eden gencin ismini alamayınca evine koşup annesinden yardım istiyor. Anne, isim vermemek için direnen öğretmeni hastanelik edecek şiddetin uygulayıcı kahramanı oluyor.. Öğretmen örgütlerine şiddet mağduru arkadaşlarını savunmak kalıyor. Şiddet mağduru doktorların haklarının aranmasında, meslek örgütlerinin çaresizlik içinde sık sık başvurdukları eylemlerdeki gibi..
***
Kadir Has Üniversitesi’nden Prof. Mustafa Aydın’ın önderliğinde yıllardır yapılan araştırmaların son iki yılına ilişkin verilerle yapılan tartışmalar, ortaya çıkan sonuçları ile siyasal, cephesel tarafların mezheplerine göre sonuçları başlıklarına alarak, gerçekleri çarpıtabilmede de elbette çok elverişli olacağa benziyor.. Dün sabah, kimi ana bölümleri ile “Parametre” programında masaya yatırıldığında dikkatimi çekti. Cumhuriyet okurları ile paylaşmak isterim..
Ülkemiz insanının öncelikle “demokrasiyi destekleme zafiyetinin olduğu” gerçeğini ortaya çıkarıyor. Dünya ölçeğinde demokrasiyi destekleyenlerin oranının yüzde 55’lere düşebildiği gerçeği, ülkemiz adına hiç de parlak bir sonuç değil. Ankete katılanların yüzde 50 oranlarında güçlü lider arayışları da demokrasi algımız, birikimimiz adına ayıplı bir sonuç değil mi? Gerçi her iki sonucun, son yılların öne çıkan, zorunlu çıkarılan tartışma gündemleri ile bağlantılı, medyatik gündem güdülemeli, paylı olduğu gibi, geçici, yanıltıcı bir algılama çarpıklığı gerekçesi de olabilir. Yine de dünyada bir benzeri olmayan, ucube diktatörlük başkanlık modeli uygulamasına kapıları açan referandumda alınmış oy oranının üstünde bir sonuçla yüzleşmek acıtıcı.
Cumhur cephesinin tarafı olduklarını saklamadan ankete yanıt verenlerin elbette çok yüksek oranlarla Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde buluşuyor olmaları sürpriz değil. AKP ve MHP üyesi olmakla övünenlerin parti liderlerinin isteği doğrultusunda oylarına sadık kalacaklarını söylemeleri de. Dinci olduklarını saklamayanların önceki yıl yüzde 32 olan oranı geçen yıl yüzde 28 olarak biraz düşmüş. Orduya bağlılığı önde tutanların oranları da yüzde 30’dan yüzde 25’e inmiş. Ancak en yukarıdan en aşağıya doğru görevlendirmelerde uzmanlık arayışı hâlâ yüzde 38’lerde dolaşıyor.
Cumhur İttifakı’na bağlılıklarını saklamayanların Millet cephesinden en çok İmamoğlu’nun adaylığından çekinmeleri de sürpriz değil. Kirlenmeye ilişkin sorgulamalardan kaçınmaları da..
***
Parlamenter sisteme geçme ittifakı içindeki siyasal partilerin seçmenleri olduklarını söyleyen taraftan gelen anket yanıtları ise bugüne kadar yapılmış ilkeler çalışmalarının üzerine, bugünlere kadar işe yarayan bu temel ilkelerin ötesinde, gündem çalışmalarına da yer verilmesi gerektiği anlamına gelebilecek sonuçları da ortaya koyuyor. Prof. Mustafa Aydın, anket sonuçlarından, ekonomi, dış politika üzerinden de Millet İttifakı içinde ilkeler çalışmalarına ağırlık verilmesi gerektiği çıkarımını yapıyor.
Öncelikle geçmişin sağ ideolojileri çerçevesinde siyaset yapmış Saadet örnek, partileri başta olmak üzere, CHP ile İYİ Parti içinden seçmenler tabanın da güçlü politik slogan çalışmalarına gereksinimleri olduğunun altını çiziyor. Geçmişin parlamenter demokrasi içindeki zaaflarının Cumhur cephesinin saldırı odağında olması ile Kürt seçmenler ağırlıklı Cumhur cephesinden gelen tuzak saldırıların, Millet cephesinin yumuşak karnı yapılmak istenmesi gerçeğinin altını çiziyor.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev