Doğaya düşman, betona tapan..

30 Nisan 2022 Cumartesi

Biliyorum toplumsal gelişmelere duyarlı insanlar grubu içinde en yüksek oranlarda yer alan Cumhuriyet okurları, Gezi Parkı yargılaması gelişmelerinin her sürecini çok yakından izledikleri için, sonuç karara ilişkin haberler, bilgileri de, yaygın iletişim kaynaklarından, tartışmaları da içinde olarak ayrıntıları ile izlediler. Hukukun guguk yapıldığı süreçlerden henüz kurtulamadığımıza göre de, umutlu beklentilerin düş kırıklığını yaşamamak için, sonucuna dönük olarak en karamsarlar grubunun içinde olarak, beklentilerini yükseltmemeye çabalamışlardı. Panik atakların bile aklının ucundan geçemeyecek sonuç kararların hukukla ilişkili olamayacak ağırlığının şokundan kurtulabilmek hiç de kolay olamayacak.

“İnadına”, yazılı belgenin arşiv değerinin bilincinde olarak, tarihe kayıt düşmüş olmak, “Cumhuriyet arşivi kupürlerinden alınmıştır” diyebilmek üzere, bir kez daha kimi saptamaların altını çizmek, sizlerle de paylaşmak istiyorum.. Kavala, bahane, Erdoğan’a darbe tertibi şahane” başlığı altında çıkan pek çok ortak imzalı açıklamalar üzerinden kimi saptamaların en  özeti olabilecek boyutunu paylaşmakla yetiniyorum.

Düşün ki iki yıl önce davadan beraat alıyorsun, tahliye edilmen gerekirken bu sefer casusluktan suçlanıyorsun. İki yıl yattığın casusluktan bugün beraat ediyorsun ancak iki yıl önce beraat ettiğin davadan bugün müebbet alıyorsun. Adaletiniz zaten yok, anladık ki sizin gibilerde vicdan da yok.

Nasıl bir vicdandır ki bir insanın suçsuz olduğunu bile bile yıllarca hapishanelerde çürümesine göz yumsun? Nasıl bir kin? Nasıl bir düşmanlıktır, vicdanları kör etsin?

Bunlar sözde dindar geçinen insanlar.. Eline sapan almayanlar darbe ile hükümeti devireceklermiş. Hadi canım sen de..

***

198 edebiyatçı, yazar “Oradaydık, hâlâ oradayız” başlığı altında milyonların katıldığı, doğrudan içinde yer aldığı, ülkenin katılamayan milyonlarının da canlı yayınlardan izledikleri Gezi’yi en vurucu işlevleri anlattıkları ile özetleyivermişler. “Doğaya düşman, betona tapanların” Gezi üzerinden yaşadıkları saltanatlarının, iktidarlarının sonuna geldikleri, kaygı, korku, paniklerinin çıplak anlamının, vurgusunu paylaşmışlar..

“Hiçbir mahkeme, hiçbir yargılama, hiçbir ceza yok edemez. Gezi direnişini, ne çoktan yazıldığı tarihten ne geleceğimizden söküp alabilirler. Milyonların katıldığı bir direnişi sindirmek amacıyla, tümüyle hukuka aykırı olarak mahkûm etmeye, hiçbir egemenin gücü yetmeyecektir.”

Biliyorsunuz neden sonuç ilişkileri üzerinden yaşanan somut olaylara, tarihsel akışlara da bakmak olmazsa olmazlardan.. Bir başka belgeli haberin içine bakıldığında doğrudan Adalet Bakanlığı koltuğunda oturan kişilik üzerinden, geçmişteki dava dosyaları içinde yer almış, ülkemiz ve başka ülkelerdeki yargılamalarda, öylesine ayrıntılara uzanan belgeler bilgiler de var ki.. Pek çok yargılama sonrasında, itirafçılık yapmış olma koşulu ile tutukluluktan kurtulmuş, Suudilere sığınmış Rıza Sarraf ilişkileri söz konusu ki..

Tarihimizden pek çok askeri-sivil darbeler iktidarları süreçlerinde yaşanmış, bu ülkenin laik Cumhuriyet, Atatürk devrimciliği ile kazanılmış insan hakları, halkının aydınlanmacı gelişimleri üzerine, 1961 Anayasası, yaşamın her alanına yönelik yasal hakları üzerinden gelen topu topu 17 yıllık kazanımlarının tümüne dönük, düşünce özgürlüğü odakta, gençlik, işçi, meslek, siyasal örgütlenmelerinin tümü için geçerli, dünya ölçeklerini yakalayıp aşan gelişmelerin paniğinde estirilen terör, cezalandırma süreçlerinin turnusol kâğıdı ile kopyası gibi bir tablo ortaya çıkıyor. İnanın sonunda bütün darbelerin sonu geldiği gibi, davalar düşüyor, suçlananlar alınlarının akı ile, kaldıkları yerlerden yürümek üzere yaşama dönüyorlar..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bayram benim neyime? 9 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları