Bir Halk Yazarı
Ülkü Tamer
Son Köşe Yazıları

Bir Halk Yazarı

11.02.2012 04:59
Güncellenme:
Takip Et:
\n

\n

Shakespeare denilince aklıma (Hamletten bile önce) hemen Prof. Charles MacNeal gelir. Lisede Shakespeare öğretmenim.

\n

Shakespeare öğretmeni”...

\n

Evet, Shakespeare diye bir dersimiz vardı. Aritmetik gibi, Tarih gibi, Coğrafya gibi. Bir yıl boyu Shakespeare okuduk. Onu, dönemiyle birlikte, inceledik, didikledik, yorumlamaya çalıştık. Prof. MacNeal zaman zaman akşamları evine çağırırdı bizi. Çaylarımızı yudumlar, plaklardan Laurence Oliviernin, John Gielgudın, Maurice Evansın sesleriyle Hamleti, Macbethi, Kral Leari baştan sona dinlerdik. Öğretmenimiz To be or not to beyi üçünden de arka arkaya çalar, değişik yorumlara dikkatimizi çekerdi.

\n

***

\n

Prof. MacNeal önce şunu kazımıştı beyinlerimize: Shakespeare bir halk yazarıdır. Doğrusu, önceleri pek inanasım gelmemişti buna. O zamana kadar Shakespearei ancak aydınların, belli bir kültür birikimine sahip seçkin seyircilerin (ve okurların) tat alabileceği, anlayabileceği bir yazar olarak görmüştüm. Öğretmenim ona başka türlü bakmamı sağladı. Yıl sonunda ben de inanıyordum: Evet, Shakespeare bir halk yazarıdır. Önce öyküleriyle, yarattığı serüvenlerin kurgusuyla ilgisini çeker seyircisinin. Othello: Kıskanç Mağriplinin karısını öldürmeye kadar varan cinneti Kral Lear: Kızlarından darbe üstüne darbe yiyen talihsiz baba; düşman ailelerden iki gencin acıklı aşkı Macbeth: İktidar hırsına kapılmış, bu uğurda her şeyi göze almış karıkoca Hamlet: Babasının kanını yerde bırakmamaya yeminli, ama çelişkiler içindeki genç prens Venedik Taciri: Tongaya bastırılan tefeci Yahudi...

\n

Shakespeare, döneminin İngilteresinde, büyük çoğunluğu cahil seyircinin üç saat ayakta dikilerek bu öyküleri hep diri bir ilgiyle seyretmesini sağlayabilmiş bir yazardı. “Ayaktakımı”, sahnedeki alçaklıkları yuhalıyor, yürekli davranışları alkışlıyordu.

\n

***

\n

Öykü yeter mi? Yetmez elbet. Yetseydi, Michel Zevaco dünyanın gelmiş geçmiş en büyük sanatçısı olurdu.

\n

Shakespearein öykülerinin arkasında insan vardı. Sevgileriyle, kinleriyle, nefretleriyle, güçleriyle, tutkularıyla, çelişkileriyle, zayıflıklarıyla, değişimleriyle insanlar.

\n

Bu insanlar has bir sanatçının yeteneğiyle işleniyor, o öyküleri ölümsüz kılıyorlardı.

\n

***

\n

Shakespearein belki de en büyük özelliği, her türlü seyirciye (ve okura) seslenebilmesi. Dileyen, sadece serüvenlerle ilgilenir; dileyen, daha derinlere iner, öyküleri, olayları, kişileri, onların davranışlarını, aralarındaki ilişkileri inceler, yorumlar, bunlardan toplumsal, tarihsel, siyasal, ruhbilimsel dersler çıkarır.

\n

Sanırım yazarın aklından bile geçirmediği dersler.

\n

O sadece hayal gücünün dizginlerini koyuvermiş, sonra da yeteneğine sığınıp keyifle, coşkuyla, yazacağını yazmıştır.

\n

Yazdıklarının yorumlanmasını da bu işin uzmanlarına bırakmıştır.

\n

***

\n

Yazıyı, Shakespearei has bir halk yazarı olarak yorumlayıp dilimize aktaran Can Yücele anlattığım, sonra da o ünlü kahkahasını uzun uzun dinlediğim bir anektodla bitireyim:

\n

ABDnin en ünlü Shakespeare oyuncularından biri, sinema ve tiyatro sanatçısı John Barrymoredu.

\n

Barrymore, Hamletle ABDde uzun bir turneye çıkmış. Kent kent dolaşıp Shakespearein oyununu oynamışlar. Turnenin son temsilini San Franciscoda vermişler. Bir özelliği varmış bu temsilin: Barrymore, oyundan sonra seyircilerin Shakespeare üstüne sorularını yanıtlayacakmış.

\n

Çeşitli sorulardan, yanıtlardan sonra bir seyirci parmak kaldırmış:

\n

Hamlet, Opheliayla yattı mı?”

\n

Bir an düşünmüş John Barrymore.

\n

Sonra, Evet, demiş, “Chicagoda yattı.”

\n\n

Yazarın Son Yazıları

Notlar...

Devamını Oku
05.01.2013
Yoksul Köylü

Devamını Oku
29.12.2012
Hep Andığımız Memet Fuat

Devamını Oku
22.12.2012
Mücap-Adile- Selim

Devamını Oku
15.12.2012
Bir Tiyatro Anısı

Devamını Oku
08.12.2012
Doğru Bir Seçim

Devamını Oku
24.11.2012
Yeni Bir Kitaplık

Devamını Oku
17.11.2012
AST Yarım Yüzyılı Devirdi

Devamını Oku
10.11.2012
Sağım Solum Şair

Devamını Oku
03.11.2012
Bir Bayram Anısı

Devamını Oku
27.10.2012
Anılar: Adnan Özyalçıner

Devamını Oku
20.10.2012
Şen Olasın Halep Şehri

Devamını Oku
06.10.2012
Yaşasın Kurşunkalem!

Devamını Oku
29.09.2012
Sıfırcı Hoca'nın Sazenuşhan'ı

Devamını Oku
22.09.2012
Önce Dilinizi Öğrenin

Devamını Oku
15.09.2012
'Güneşin ve Ateşin Tadı'

Devamını Oku
08.09.2012
Genç Yazarlara

Devamını Oku
01.09.2012
Antep

Devamını Oku
25.08.2012
Tiyatronun Büyülü Işığıydı

Devamını Oku
18.08.2012
Kitabevi-Okur DeğilKitapçı-Okur İlişkisi

Devamını Oku
11.08.2012
Arif Güzel'leri Yaşatmalıyız

Devamını Oku
04.08.2012
Frankfurt Hazırlıkları Başladı

Devamını Oku
28.07.2012
Güle Güle Dodo

Devamını Oku
21.07.2012
Hiç Ödün Vermedi

Devamını Oku
14.07.2012
Vüs'at O. Bener...

Devamını Oku
07.07.2012
Peride Celâl (30.06.2012)

Devamını Oku
30.06.2012
Tiyatroculuğu Hemen Öğrenenler - 2

Devamını Oku
23.06.2012
Tiyatroculuğu Hemen Öğrenenler

Devamını Oku
16.06.2012
Tiyatroya Destek

Devamını Oku
09.06.2012
Üç Ölüm

Devamını Oku
02.06.2012
Gece Kimin Sahibi?

Devamını Oku
26.05.2012
Öğretmen (19.05.2012)

Devamını Oku
19.05.2012
Altunizade Maçları

Devamını Oku
12.05.2012
Sanat Yaşamın Bir Parçası Olmalı

Devamını Oku
05.05.2012
'Kolayca Yayımlatan' Yazarlar (21.04.2012)

Devamını Oku
21.04.2012
'Kolayca Yayımlatan' Yazarlar (21.04.2012)

Devamını Oku
21.04.2012
Hakkı Telif Beyefendi Nerede?

Devamını Oku
07.04.2012
Ortalık Barbara Cartland'lardan Geçilmiyor

Devamını Oku
31.03.2012
Baskının Yaratıcısı ve Uygulayıcısıydı

Devamını Oku
17.03.2012
Gazanfer Özcan'ı Gülümseyerek Anmak

Devamını Oku
18.02.2012