Şeriatçı sinsi atak

02 Mayıs 2021 Pazar

AKP iktidarı, 17 günlük sözde “tam kapanma” döneminde marketlerde alkollü içki satışını yasaklama girişiminde bulundu. 

Önce Türkiye Tekel Bayiler Platformu Başkanı Kurucusu Özgür Aybaş, bir tweet atıp “Genelgede alkol satışı yasak diye bir ibare madde dahi yok. Maalesef üzülerek söylüyorum, 17 Mayıs’a kadar ülke genelinde pandemi ve ramazan ayı bahanesi ile alkol satışı yasaklanmıştır” dedi. 

Medya bunu “Alkol satışı resmen yasak!” diye duyurdu, sosyal medya birbirine girdi. 

Böyle bir yasağın hukuki dayanağı yok, yasa olmadan yapılamaz dedik ama medya da çoğunluk da yasak getirildiğine inandı. 

Ardından bazı tekel bayilerine, A4 kâğıdın yarısına yazılmış uyduruk bir yazının iki polis eşliğinde tebliğ edildiği duyuruldu. Bunun imzalanmaması için çağrı yapıldı.

O aşamada Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken, “herhangi bir yasak olmadığı için alkol satışına devam edileceğini” söyledi ancak sözlerine inanılmaz bir cümle daha ekledi: 

“Ama bunu Cumhurbaşkanı’na söyleyecek cesaretim yok...” 

Bu acz itirafından sonra neyse ki yasal hakları gündeme getirenler çıktı. Ankara Barosu ve İzmir’de de avukat Devrim Savran, kararın durdurulması için Danıştay’da ayrı ayrı dava açtı.

Yabancı haber ajanslarının yer vermesi üzerine turizm sektöründe iptaller yaşandığı duyuruldu.

Sonunda böyle bir yasak uygulanamayacağı için zincir marketler satışa devam etti. Ancak “Yazılı tebligat yok ama haberlerde söylendi” denilerek hukuk dışı cezalar kesildi, tekel bayilerine baskı sürdü, reyonların üstü çarşafla kapatıldı, bazı valiler açıklama yaparak yasağın var olduğunu duyurdu.

HİZBULLAHÇILARI SEVİNDİREN MÜDAHALE

Yurtdışında salgın nedeniyle alkollü içki satışına getirilen kısıtlamalar, sosyal mesafenin korunması için açık havada satışın yasaklanması ile ilgili; marketlerden alkollü içki alınıp evde tüketilmesi ile ilgili değil!

İçki satışının salgın ile herhangi bir ilgisi yokken, yayımlanan genelgelerde bayilerin içki satamayacağına dair atıf yokken, yaşanan olay ideolojik fırsatçılıktır. 

Hizbullah’a yakınlığıyla bilinen HÜDA-PAR’ın, “Son dönemlerde alınan en güzel kararlardan bir tanesi” demesinden de anlaşılacağı gibi içki satışı yasağı şeriatçı bir uygulamadır.

Bu olayda dehşetle gözlemlediğim şu oldu:

Padişahın fetva vermesi gibi şifahen ifade edilen bir karar ile yaşam tarzına müdahale edilebileceğini düşünenler var. Bir temel hakkı yasaklama girişimi karşısında, “Bunu yasal olarak yapamazsınız!” diyerek sonuç alınabileceğine inanmıyorlar. 

“Yasağın dayanağı ne” diye sorunca, “Reis emretmiştir; bu ülkede yasa dinleyen mi var?” şeklinde karşılık alıyorsunuz!

LAİKLİĞİ YENİDEN KAZANMA ZAMANI!

Şahsım devletinde anayasa ve yasaların yıllardır çiğnendiği doğru ama biz her defasında, hukuki haklarımıza sonuna kadar sahip çıkacağız. “Ramazan ayında alkollü içki satışını savunursak bize saldırırlar” diye düşünüp sinen muhalefet partileri gibi olmayacağız. 

Sol Parti’nin açıklamasındaki gibi “Bu karar hukuksuzdur ve laiklik ilkesine aykırıdır” diyeceğiz.  

Burası şeriat hukukunun geçerli olduğu Suudi Arabistan değil, geçen yazımda da belirttiğim gibi anayasasında hâlâ laik bir devlet olduğu yazan Türkiye Cumhuriyeti. “Laiklik mi kaldı? Güldürmeyin beni!” deyip geçmeyin. O ilkenin anayasada yazılı olması, hayati derecede önemlidir.  

Unutmayalım: 8 yıl önce, 18 yaşındaki kadın ve erkeklerin aynı evde kalması tartışılıyordu. O zaman başbakan olan Erdoğan, “Kız ve erkek öğrenci aynı evde olmaz, muhafazakâr yapımıza ters” diyerek bu konuda denetim kurmaya çalıştı.

Cumhuriyet gazetesi, 15 yıl önceki reklamında “Tehlikenin farkında mısınız” diye sorarken bugünler için uyarmıştı. O sırada liberal “solun” yayın organlarından Birikim’de ise bu reklam hakkında “Korku satmak” diye yazı yazıldı. 

Birileri laikliğe sahip çıkmak için hâlâ çekinedursun, “Kimsenin hayat tarzına karışmadık” diyen iktidar, evlerin içine müdahale etmeye başladı bile!

İçki satışını yasaklama çabası, rejimi değiştirmeyi hedefleyen karşıdevrimin son atağıdır. 

Bugün artık bu atağı püskürtme ve laikliği yeniden kazanma zamanıdır!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları