Emniyet’te bir şeyler oluyor
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Emniyet’te bir şeyler oluyor

22.07.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Ters yönde koşarak treni durdurabilir miyiz?
Zıplayarak dünyanın çekiminden kurtulabilir miyiz? Başımızı çevirerek bir aşkın ruhumuzu fethetmesine meydan okuyabilir miyiz?
Cumhurbaşkanlığı forsundaki 16 yıldız kurduğumuz devletleri simgeliyor. Övünüyoruz. Ancak 16’sını da yıktığımız gerçeğini de bize hatırlatıyor.
Kurmanın, yükselmenin, yaratmanın sistemi var. Peki, yıkımın ve çöküşün çizgileri nasıl?
Cumhuriyet, kaideleri olan bir düzen. Kolonları yıkılırken ise süte su karışıyor. İlerleme ve gerileme yasaları ortadan kalkıyor. Yıllarca biriktirerek yükselenler bir gecede alaşağı ediliyor. Birikimsizler ise yıkan balyozlara tutunarak yukarı çıkıyor. Bir kez çöküşü kabul ettikten sonra engelleyemiyoruz.
Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya’nın bir gece yarısı görevinden alınmasından bahsediyorum. 47 yıldır polis üniforması giyiyordu. Yıllar sonra ilk kez Emniyet’e kendi içerisinden müdür atanmıştı. Veda ederken “teşkilat içinden 3’üncü kişi olarak, son 20 yılda ise teşkilat içinden ilk genel müdür olarak atandım” diyerek altını çizmişti. Her açıdan zor yükseliş, bir yıl dahi dolmadan son buldu.
Biri gider diğeri gelir” diyebilirsiniz. Tüm Uzakdoğuluları aynı millet sananlar gibi “tüm polisler aynı” da diyebilirsiniz. Ama Uzunkaya’yı ayıran bazı özellikler olduğu kesin.

Gülen’in özel hayatıyla başlayan hesaplaşma
Yakın dönemi takip edenler onun adını Hanefi Avcı, Sabri Uzun, Emin Arslan, Adil Serdar Saçan, Mustafa Gülcü, Orhan Özdemir, Faruk Ünsal gibi polisler ile hep aynı paragrafta gördü. Zira FETÖ’nün Emniyet teşkilatını ele geçirirken kavga ettiği, kumpas kurduğu polisler onlardı.
Uzunkaya için bir ayrıntı daha var. O, herkesçe muhafazakâr görüşe yakınlığıyla biliniyordu. Bir kardeşi Refah Partisi’nden AKP’ye uzanan milletvekilliği kariyerine sahipti. Buna rağmen “kandırıldık” diyenlerden farklı olarak uzun yıllardır FETÖ karşıtlığıyla biliniyordu.
Polis okulundan başlayan Fethullahçılarla ayrışması, 1991 yılında Emniyet’te ortaya çıkan hileli kura soruşturmalarına uzandı. Operasyonun gerçek hedefi olan Fethullahçılar, sahte ihbar mektuplarıyla, yalancı tanıklıklarla süreci yönlendirdi. Kendileri İstihbarat Dairesi’ni ele geçirirken “takunyalılar”ı görevden aldırmışlardı. Celal Uzunkaya da Fethullahçıların torbaya doldurduklarından biriydi.
FETÖ ile kavgası burada bitmedi...
Örgüt, Emniyet Müdürü Emin Arslan’ı uyuşturucu davasına sokarak tasfiye ettiği operasyonun bir benzerini Uzunkaya’ya yaptı. 2009 yılında bir ihbar mektubu marifetiyle polis muhbiri İrfan Erbarıştıran üzerinden çete davasına sokulan Mustafa Gülcü ve Celal Uzunkaya hapis cezası aldı.
Aslında hesaplaşma eskiye dayanıyordu.
Hanefi Avcı’nın Haliç’te Yaşayan Simonlar kitabında Erbarıştıran şöyle anlatılıyor:
“Bu elamanın bir başka özelliği ise geçmiş tarihte Fethullah Hoca hakkında olumsuz ve incitici isnatlarda bulunan bir rapor hazırlayan bir polis ajanı olmasıdır”.
Bir türlü açıkça söylenemeyen olay, 1990 yılında Erbarıştıran’ın Gülen’in özel hayatına dair bir bilgiyi vermesi, Uzunkaya ve Gülcü’nün bunu istihbarat formuna dönüştürerek Emniyet kayıtlarına sokmasıydı. FETÖ bunu hiç affetmedi. FETÖ yanlısı Ramazan Akyürek’in 2008 yılında İstihbarat Daire Başkanı olarak göreve gelmesinin ardından hesaplaşma başladı. Önce Mustafa Gülcü ve Celal Uzunkaya’nın sahte isimlerle telefonları dinlendi. Haklarında istihbarat toplandı. Nihayetinde Erbarıştıran’la birlikte çete sanığı yapıldı.
FETÖ kumpaslarının çöküşü onların da kaderini değiştirdi. Aldıkları cezalar bozuldu. Beraat edip görevlerine döndüler. Niyetleri, yıllarını çalan FETÖ ile bu kez başka koşullarda mücadele etmekti.

İktidara şikâyet edildi
Metastaz kitabını yazarken 2014’te İzmir Emniyet Müdürü olan Uzunkaya’nın çabasını da anlatmıştık. Uzunkaya, “FETÖ’nün Kandil’i” dediği İzmir’e polis olarak geri döndüğünde durumu şöyle anlatıyordu: “Devletin istihbarat birimlerini o döneme kadar elinde bulunduran bu yapı, kendisi ile ilgili tek bir kelime bilgiyi dahi arşivlerde tutmamıştır.”
Bomboş bir arşivle, örgütle mücadeleye başlayan Uzunkaya, AKP ile arasından su sızmayan Ahmet Küçükbay gibi FETÖ mensuplarına operasyon yapmıştı. Yetmemiş, “etkin pişmanlık” şemsiyesine sığınarak yargıdan kurtarılmaya çalışılan Küçükbay aleyhine tanıklık yapmıştı. Dava dosyalarına giren kayıtlara göre bu sırada Ankara’ya da şikâyet edilmişti.
Yıllar bana şunu öğretti: Cesur insanın mesleği yoktur. “Kasaptaki ete soğan doğramayan” komutanların hikâyelerini bu köşede okudunuz. FETÖ’nün güçlü olduğu dönemde suspus olan yargı mensuplarını biliyorsunuz. Durum polisler için de maalesef farklı değil.
Hanefi Avcı, 2010’da polis içinde FETÖ yapılanmasını açıklayınca İçişleri Bakanlığı onayıyla soruşturma başlatıldı. Mülkiye müfettişleri onlarca polise teşkilat içindeki Fethullahçıları sordu. Sabri Uzun, Mustafa Gülcü, Celal Uzunkaya ve Emin Arslan dışında bilgi veren bütün polisler özetle “biz Emniyet’te Fethullahçı görmedik” dediler.
Haliyle FETÖ’nün devlet içerisinde bir tür Tanrı gibi olduğu dönemde örgüte karşı çıkmış Celal Uzunkaya’nın, içinden çıktığı teşkilatın başına gelmesi sembol niteliği taşıyordu.
Ama olmadı...

Siyasi iktidarı memnun edemedi
Sebebi üzerine birçok yorum var.
Kimi Kılıçdaroğlu’na yapılan linç girişimini durdurmak için verdiği çabaya ve ardından jandarmayı eleştiren açıklamalarına bağlıyor. Kimi ise Süleyman Soylu ile aralarındaki kan uyuşmazlığına. Bazıları ise teşkilatta Mehmet Ağar döneminden gelenlerin yukarıya ilettikleri şikâyetlerinden bahsediyor. Uzunkaya’yı getirenin de götürenin de Erdoğan olmasından hareketle, Uzunkaya ile Erdoğan arasındaki bir anlaşmazlıktan söz edenler de var.
Hangisi doğru bilmiyoruz…
Birbirinden farklı tezlerin kesiştiği bir gerçek var. “Polis gibi polis” olmakta ısrar eden Uzunkaya, belli ki siyasi iktidarın beklentilerini karşılamadı. Emniyet’te çoktan çıkmış olması beklenen tayin ve terfi kararlarının ortada görünmemesi de tartışmasız bunun sinyali olarak görülüyor. Gecikme, Uzunkaya’nın “kendisinden yapılması istenenleri yapmamasına” bağlanıyor. Liyakat ile siyaset yarışmış gibi duruyor.
Sonuç...
Karar yazarı Ahmet Taşgetiren’i “yüksek seviyeli güvenlik görevlisi”nin arayıp FETÖ için “tevbe süreci”ni anlattığını bizzat Taşgetiren’in yazısında okuduk. Uzunkaya’nın henüz bir yılını doldurmadığı görevinden alındığını da aynı gün öğrendik.
Galiba hiçbir şey olmasa da bu kez kesin bir şeyler oluyor.

Yazarın Son Yazıları

Yarının kavgasına bugünden bakalım

Hareket bilinirse doğa öngörülebilir hale gelir.

Devamını Oku
25.12.2025
175 milyonluk cevap

Cevap verilemeyen her soru yeni sorulara gebedir.

Devamını Oku
22.12.2025
İddianame aşamasında bir anda dosyadan çıkan fezleke!

İnsan ne anlatırsa anlatsın ancak eylemiyle anlaşılır.

Devamını Oku
18.12.2025
Askerlerin 175 milyonu nereye gitti

“Senin” dediklerinin akıbetini sorunca senin sandığının senden ne kadar uzakta olduğunu görürsün.

Devamını Oku
15.12.2025
Ne olduğunu görmüyor musunuz?

Her “Bak” dediğimizde gözler kapanıyorsa işaret ettiğimizi gösterebilir miyiz?

Devamını Oku
11.12.2025
Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025