Dananın kuyruğu kopacak derken...
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Dananın kuyruğu kopacak derken...

15.09.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Dananın kuyruğu kopacak mı, bilmiyoruz. Herkes bugünkü davayı bekliyor. Başka bir şey düşünmek mümkün değilse, başka bir şey yazmak da mümkün olmuyordu. İşte bu nedenle bugünkü davanın klasörlerini taradım. Hafızayı tazeledim.

Image

Tuhaf değil. Hiç kullanmadığımız “butlan” kelimesi, hazirandan beri arama motorlarında patlama yapmış. Kim aratıyor diye bakınca, adeta CHP’nin seçim haritası çıkıyor.

Image

“Butlan”, “geçersiz”, “hükümsüz” demek. “Mutlak butlan davası”, CHP’nin 4-5 Kasım 2023’te, genel başkanın değiştiği kurultayın “kesin hükümsüz” sayılmasını konu alıyor.

Aslında ayrı ayrı mahkemelerde davalar açıldı. 6 ayrı dosya, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde birleşti.

17 Nisan, 26 Mayıs, 30 Haziran’da üç duruşma yaptı. Bugünkü duruşma dördüncü.

Bunun dışında, bu davayı ilgilendiren başka çeşitli dosyalar var. İmamoğlu’nun da aralarında olduğu 12 CHP’li hakkında, “oylamaya hile karıştırma” suçlamasıyla Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan dava en önemlisi. Özgür Çelik’in de aralarında olduğu 10 CHP’li hakkında, aynı suçlamayla İstanbul 72. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan dava bir diğeri. Bugünkü mahkeme, karara ilerlerken bu dosyaları da mahkemelerden talep etti.

HEDEFTEKİ 76 KİŞİ

Peki davayı açanlar ne istiyor?

Birden fazla kişi başvurarak aşağı yukarı aynı talepte bulundu. En bilineni Hatay’ın eski belediye başkanı ve son seçimdeki CHP adayı Lütfü Savaş. Savaş, verdiği dilekçede talebini şöyle anlatmış: “4-5 Kasım 2023 tarihinde gerçekleştirilen CHP kurultayının sonucunun çeşitli irade fesadı hallerine bağlı olarak işlenen suçlar kapsamında değiştirildiği göz önüne alınarak söz konusu kurultayın mutlak bir şekilde tüm sonuçlarıyla iptal edilmesi gerekli bulunmaktadır. Ne var ki dava konusu kurultaya irade fesadı karıştırarak parti yönetimine gelmiş olan CHP Merkez Yönetim Kurulu, Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu, açmış olduğumuz dava sürecinde delegeler ve diğer parti üyeleri üzerinde her türlü hukuksuzluğu yaparak baskı oluşturmaya çalışacağından öncelikle mevcut CHP Merkez Yönetim Kurulu, Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu’nun derhal verilecek tedbir kararı ile görevden uzaklaştırılmasını talep ediyoruz.”

Yani kurultayın iptal edilmesini, CHP’nin 3 Kasım 2023 tarihine geri döndürülmesini istiyorlar. Dilekçeden anlaşıldığı gibi genel başkan, 60 PM üyesi ve 15 disiplin kurulu üyesi, toplam 76 kişinin görevden alınmasını talep ediyorlar.

CHP’DEN KARŞI TEZLER

Elbette CHP Genel Merkezi’nin avukatları bu talebe karşı savunma yaptı. Beş temel tez ile yanıt verdi:

-Lütfü Savaş gibi kurultay delegesi olmayan davacılar için, “Dava açmakta aktif husumet ehliyeti ve hukuki yararı yoktur” dedi.

-Davanın en az üç ay içerisinde açılmadığı için zamanaşımına uğradığını söyledi.

-Kanuna göre “Adliye mahkemeleri, siyasi parti kararlarını denetleyemezler” ifadesini kullandı.

-Kurultayın iptaline dayanak yapılmak istenen olaylar için “Hiçbir gerçekliği yok, somut delil ileri sürülemedi” değerlendirmesinde bulundu.

-“Siyasi parti organlarına seçilmiş kişilerin tedbiren görevden uzaklaştırılması gibi bir talep hukuka aykırıdır” tezini işledi.

BEKLENTİYİ OLUŞTURAN GELİŞMELER

Sonuç olarak mahkeme her seferinde tedbir taleplerini reddetti. Buna gerekçe olarak tutanaklarına örneğin 19 Şubat’ta şunu geçirdi: “(...) ihtiyati tedbirin ancak yaklaşık ispat kurallarına göre değerlendirilebileceği, dava dilekçesi ve ekleri incelendiğinde davacının iddiasını yaklaşık ispat seviyesindeki delillerle ortaya koyamadığı, ayrıca uyuşmazlığın esasını çözecek mahiyette ihtiyati tedbir de uygulanamayacağı (...)”

Yani mahkeme “Elde delil yok” diyerek reddediyordu. Ancak o günden bu yana sözünü ettiğim ceza davaları açıldı. Mahkeme de bu dosyaları talep etti. Bu da davacıların “Artık karar verilebilir” görüşünü savunmasına neden oldu.

Ayrıca başta İmamoğlu olmak üzere davada suçlanan birçok ismin tutuklanması, İstanbul il binasına geçen hafta polisin girmesi, CHP’ye yönelik artan siyasi şiddet; başlangıçta önemsiz görülen davayı politik gündemin ortasına oturttu. Nitekim CHP Genel Merkezi de davada aleyhte karar çıkması durumunda “butlanı butlan kılmak için” için 21 Eylül’de olağanüstü kurultay kararı aldı. Haliyle bugün karar çıkar ya da çıkmaz ama herkeste “Çıkabilir” beklentisi ve hazırlığı var.

Bu arada şunu da hatırlatayım. Dosyaları tararken gördüm ki davacılar CHP’nin olası kararı geri çevirmek için 6 Nisan’da yaptığı olağanüstü kurultay için durdurma talep etmiş. Ancak o gün kabul görmemiş. Aslında davacılar, butlanın yanı sıra, “İradesi sakatlanmış delegeyle kurultay yapılamaz” teziyle, olağanüstü kurultay kararlarının durdurulmasını da hedefliyor.

İMAMOĞLU’NU TASFİYE HEDEFİ

Öte yandan herkes yargının siyasetin gölgesinde olduğunu, özellikle siyasi davaların hâkiminin siyaset olduğunu biliyor. MHP lideri Bahçeli, nisandan geçen cumaya, birbirine zıt sinyaller verdi. Erdoğan ise “Bizim değil, CHP’nin iç kavgası” diyerek renk vermemeye çalıştı. Adalet bakanı “İstanbul’daki karar Ankara’yı etkiler” teziyle kendince yol gösterdi. CHP lideri ise davadan lehlerine sonuç çıkacağından emin olduğunu defalarca ifade etti. Haliyle siyasi bir karar olacağını biliyoruz. Ancak siyasete bakarak anlayamıyoruz.

Davacılar “Butlan çıksın”, davalılar “Dava düşsün” derken hukukun dışına çıktığımızda daha açık bir süreç görüyoruz. Hep bir üçüncü ihtimal olacak. Şöyle ki... Son dönem adları, mahkemeleri, konuları değişse de CHP’ye yönelik davaların ortak bir hedefi var: İmamoğlusuz CHP. Erdoğan, mevcut CHP’yi “İmamoğlu’nun siyasetten tasfiye edildiği” bir çizgiye çekene kadar, CHP’yi kendi içinde ve toplum içinde tartışır ve tartışılır hale getirmeye çalışacak. Bu nedenle yargı, kaçınılmaz biçimde, kendi içinden, kılıcını CHP’nin ensesinde tuttuğu seçenekler eminim ki üretmeye çalışacak.

Yazı eskidi mi bilmem... Ancak yeni dediğimiz, eskinin başkalaşmış halinin kendisi değil midir?

İlgili Konular: #CHP

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025