‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

24.11.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Parti diyoruz. Parçalara ayrılmaktan geliyor. Bu bölünme kötü değil, hayırlı. Modern toplumun en önemli siyasi aracı olan parti, toplumun aynı çıkar ya da aynı görüş etrafında bir araya gelmiş parçalarını temsil ediyor. İşçilerin ya da köylülerin partisi, muhafazakârların ya da milliyetçilerin partisi...

Gelgelelim...

Despotik rejimler toplumun parçalara ayrılmış halini, haliyle partileri tehlike sayıyor. Başka sınıfları, başka toplulukları, başka fikirleri yok etmenin yolu olarak “partisizleşme”yi görüyor. Dolayısıyla partileri ya kapatıyor ya da işlevsizleştiriyor. Tabelası var ama siyaset yapamaz, seçime girer ama iktidara gelemez, onu savunanlar var ama karşılık bulamaz. Sadece Türkiye’de değil, dünyada da partisizleştirilmenin öne çıkması tesadüf değil. Önce neoliberal düzen “ideolojileri” ölü ilan etti, ardından gelen baskıcı rejimler ise “kurumsallaşma”öldürdü. Toplumun başka çıkarları olan parçaları; örgütsüz, eylemsiz, görüşsüz kaldı. Siyaset “kendimin” dediğiniz partiye destek verdiğinizde bile aynı düzeni sürdürdüğünüz, çok sembollü ama tek partili düzene dönüştü.

‘AKP’Yİ AYAKTA TUTAN BENİM’

İkinci İmralı sürecinin tutanakları sızdı. Uzun sessizliğin ardından “tahrif edilmiş” olduğu söylendi. Gelgelelim, birincisi öyle değil. Kitap olarak da basıldı. Gerçekliğine dair hiçbir kuşku yok.

Masanın bir tarafında Öcalanın, bir tarafında Erdoğan’ın “Ben görevlendirdim” dediği devlet yetkililerinin, öte tarafında dönemin legal partisinin olduğu masada konuşulanlar “Bu dünyayı nasıl daha adil yaparız” içeriğinde değil. Bütün görüşmeler boyunca, kendisini Tanrı’nın dünyadaki gölgesi sanan Öcalan, o günün erki olan Erdoğan’a, “İktidarını sürdürmen için benimle işbirliği yapman lazım” mesajı veriyor:

“AKP’yi ayakta tutan benim”, “Biz AKP’yi çıkartan gücüz”, “İslamcıların 40 yıllık rüyasıydı, rüyalarını gerçekleştirdik, biz AKP’ye iktidarı altın tepside sunduk, bize bir teşekkür etmedikleri gibi ikinci Atatürk rolüne soyunup daha çok üstümüze geldiler”, “Bu güç (FETÖ’yü kastediyor) MİT’e de darbe planladı, ben hemen devreye girdim, ‘Bu darbedir’ dedim”, “Darbeyi önleyebileceğimi fark ettim ve süreci başlattım”, “Ben AKP’nin tam olarak oturması ve olgunlaşması için bilerek bekledim, sabrettim, AKP anlar dedik, AKP darbe ile uğraşırken başını belaya/derde sokmayalım dedik”, “Cezaevi müdürüne ‘Hakan Bey’i (Fidan) yalnız bırakmamak gerekir’ dedim, sözlü, yazılı iletişime geçtim”, “Umarım AKP de bizi yanlış anlamaz, yanlış anlarsa felaket olur”, “Başkanlık sistemi düşünülebilir, biz Tayyip Bey’in başkanlığını destekleriz”...

Uzatmayayım.

Her kritik dönüm noktasında “süreç” diye ortaya çıkan Öcalan, o günün iktidar bloku hangisiyse o iktidarı büyütme haritası sundu.

CHP’YE KURULAN İMRALI KUMPASI

Dahası var.

7 Haziran 2013’teki notlarda, Öcalan ve devlet görevlileri, Meclis’te kurulacak komisyona CHP’nin nasıl çekileceğini tartışıyor. “Demokratik Suriye olacak, Esad’a Ölmek istemiyorsan geri çekil’ diyeceğiz” diye başlayan konuşmada CHP’ye fiili bir operasyon konuşuluyor:

“Gerek adalet bakanıyla yaptığımız görüşmelerde gerekse Hakan Fidan’la yaptığımız görüşmede, CHP’nin geçmişte verip unuttuğu böyle bir araştırma komisyonu önerisi olduğunu, eğer bunu güncellersek CHP’nin bir yol ayrımına geleceğini, önergesine sahip çıkması durumunda sürece katılmış olacağını, reddetmesi durumunda siyaseten beş paralık duruma düşeceğini önerdik. AKP başlangıçta bunun önemini kavrayamadı, sıkıştıklarında bunu hatırladılar ve alelacele uyguladılar.”

Konuşma, “CHP mutlaka sürece girmelidir” diye bitiyor.

12 yıl sonra Esad’ın çekilişinden CHP’nin komisyonuna kadar garip bir şekilde tarih tekerrür etmiş.

İMRALI’DAN AÇILAN KAPI

Her şeyi özetlersek...

Emperyal sistemin Suriye’den başlayarak Filistin’den İran’a kadar Ortadoğu’yu yeniden tasarladığı süreçte, iktidar kendisine yer açmak için Öcalan kartını masaya koyuyor. Öcalan ise her zamanki alışkanlığıyla bugünün iktidar blokuna kendi iktidarlarını güçlendirecekleri partnerlik teklif ediyor. İmralı’dan başlayan yol emperyal Ortadoğu planlarına, masada başlayan hikâye yeni anayasalı iktidar hesaplarına uzanıyor. İktidarın Öcalan Meclis’e gelmiyorsa Meclis Öcalan’a gitsin” ısrarının nedeni bu. CHP’ye ise bu oyunun bozulmayacağını garanti edecek şekilde hem İmralı garantörlüğü hem İmralı garnitürlüğü dayatılıyor.

Herkesin hep bir olduğu, kimi muhaliflerin “devrimci Bahçeli” diyerek iktidarın koluna girdiği, kimi iktidardaşların “vatansever Öcalan” diyerek ittifaklarının sınırlarını yeniden çizdiği bu tabloda, CHP, hem kurucu hem parti olmaya denk düşen bir karar vermek zorundaydı. Lozan’dan Cumhuriyete, Anayasa’dan rejimin niteliklerine kadar bütün varoluşun İmralı İttifakı’yla çizildiği, herkesin hep bir olduğu koşulda, CHP ya teslim olacak ya ayrışarak kurucu değerleri savunmak zorunda kalacaktı. Öte yandan adına “taban” denen kendi destekçilerinin sesini duyması “parti” olmanın gereğiydi. Belki bugün kendi medyasından bile dayak yiyeceği ama yarını kazanacağı kararı verdi.

İKİ YÜZLÜ İMRALI SÜRECİ

Öte yandan...

CHP’nin de aralarında olduğu cumhuriyetçiler; demokrasi, anayasa, hukuk devleti derken iktidar “süreç”in 14 ayında bu çizgide tek bir adım dahi atmadı. Muhalefete yönelik operasyonlar, tutuklamalar, kayyumlar, baskılar ile sürecin kapısının toplumun hürriyetine açılmadığını ispatladı.

Remzi Kartal ile Avrupa’da buluşan Hüseyin Yaymanı İmralı’ya yollarken Remzi Kartal ile 10 yıl önce yapılıp yapılmadığı bile belli olmayan telefon konuşması nedeniyle CHP’li Ahmet Özer’i hapiste tuttu. Kendi “Öcalan Meclis’e gelsin” derken “Tecrit kalksın ne diyorsa duyalım” diyen Merdan Yanardağ’ı bir kez daha hapsetti. AİHM kararı uygulanır mı diye beklerken konu Gezi olunca kendi AYM kararlarını bile uygulamadı. Haliyle sorgulanacak samimiyet İmralı İttifakı’na güvenmeyenlerin samimiyeti değil.

“Hepimiz için” diye başlayan anlatıları kazıyın altındaki azınlık çıkarını göreceksiniz.

İlgili Konular: #İmralı

Yazarın Son Yazıları

Askerlerin 175 milyonu nereye gitti

“Senin” dediklerinin akıbetini sorunca senin sandığının senden ne kadar uzakta olduğunu görürsün.

Devamını Oku
15.12.2025
Ne olduğunu görmüyor musunuz?

Her “Bak” dediğimizde gözler kapanıyorsa işaret ettiğimizi gösterebilir miyiz?

Devamını Oku
11.12.2025
Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025