İstanbul Tiyatro Festivali’nde ‘Molière Maratonu’
Ayşegül Yüksel
Son Köşe Yazıları

İstanbul Tiyatro Festivali’nde ‘Molière Maratonu’

22.11.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

26. İstanbul Tiyatro Festivali’nde, 400. doğum yıldönümü kutlanan Fransız komedi yazarı Molière’in oyunlarına öncelik verildiği görülüyor. Yerli yapımlar yanında, Fransa’nın yaşayan en eski tiyatrosu, 1680’de kurulan Comedie-Française’de sahnelenmiş ve beyaz perde için uyarlanmış üç başyapıtın, “Hastalık Hastası”, “Kibarlık Budalası” ve “Tartuffe ya da İkiyüzlülük” oyunlarının gösterimleri de 12 Kasım’da “Molière Maratonu” başlığıyla Atlas 1948 Sineması’nda -üç ayrı seansta- sunuldu. Özgün ya da uyarlama metinleriyle ülkemizde sıkça sahnelenen bu oyunların Comedie-Française yapımlarını izleyebilmek bir ayrıcalıktı.

COMMEDIA DELL’ARTE DENEYİMİ

Molière, ortaçağ Fransız farslarının oluşturduğu güldürü geleneğini Commedia dell’Arte’nin tipleri ve oyunculuk biçemiyle kaynaştırarak Rönesans’ı 17. yüzyılda yaşayan ülkesinde, neoklasik Fransız komedisine damgasını vurmuştu. 

Molière, bir Cizvit okulunda papazlardan klasik kültür ağırlıklı sıkı bir eğitim gördükten sonra, onu ölümsüzlüğe ulaştıran, kahırlı ama parıltılı bir tiyatroculuk yaşamını seçiyordu. İlk topluluğunu kurduğunda 21 yaşındaydı. Deneyim eksikliğini, gırtlağına dek borca battığı için hapis yattıktan ve topluluğuyla birlikte Paris’ten kovulduktan sonra yaşadığı gezginci tiyatroculuk serüveni sırasında, özellikle de Rönesans İtalyası’nın ürünü, ünlü halk tiyatrosu Commedia dell’Arte’nin inceliklerini öğrendikten sonra giderecekti.

Molière tiyatrosu bir uçta güldürme amaçlı fars ögeleriyle bezelidir. Öteki uçta ise toplumsal yergi içeren keskin bir eleştirel yaklaşımı kucaklar. Molière aynı zamanda insanların kusurlarını ya da zayıflıklarını gözler önüne seren bir “karakter komedisi” ustasıdır. XIV. Louis döneminin toplumuna ve insanına gülmecenin gözlükleriyle bakar. Gördüğü, görgüsüzlük, para tutkusu, dinsel bağnazlık, bilgisizliği açığa vuran bilgiçlik, parasal/dinsel sömürü, çıkarcılık, yapaylık, sevgisizliktir. Bu özellikleri taşıyan insanları sahneye çıkartan yazar, eleştirisini yarattığı güldürü ortamında gerçekleştirir. Oyunlarının, birbirine çapraz ya da koşut gelişen olay kümecikleri içinde yaşanan aşk, baba-oğul, efendi-uşak, zengin-yoksul çatışmalarının ve sömürülen saf insanların içine düştüğü gülünç/acınası durumların, kurnazca oluşturulmuş dolantılar ve mutlu rastlantılar sonucu tatlıya bağlandığı bakışımlı (simetrik) yapısı, Antik Yunan ve Roma güldürüsünün oluşturduğu geleneğe göre kurulmuştur. Ne ki Molière’in “komik dünya görüşü” -tıpkı Shakespeare’inki gibi- “trajik dünya görüşü” ile iç içedir.

COMEDIE FRANÇAISE’DEN ÜÇ MOLIÈRE OYUNU

Festivalin “Molière Maratonu”nda izlenen oyunların ilki “Hastalık Hastası”ydı. Doktorluk uğraşını kazanç uğruna kötüye kullananların, saflığından yararlandıkları Argan’ın “hastalık hastası”na dönüşmesi sonucunda ortaya çıkan gülünç ve acıklı durumları dile getiren oyun, dönem giysilerini çağrıştıran ayrıntılarla bezeli kostüm tasarımı içinde, dramatik oyunculuk biçemiyle sunulmaktaydı.

“Kibarlık Budalası”nın Mösyö Jourdain’ı ise kendisini eğitmeleri için tuttuğu öğretmenlerin maskaralaştırdığı, soyluluk meraklısı bir burjuvadır. Molière’in tiyatro-bale türündeki yapıtlarından biri olan oyunda, müzik, dans ve hareketle bütünleştirilmiş, “söz”ün yine de ön düzeyde olduğu bir performans sunuluyor. Oyun, sahnenin geri düzlemindeki görkemli dekor önünde, dönem giysilerinin çağdaş bilimkurgu ve çizgi film görüntüleriyle çakıştırıldığı bir görsel kıvraklık içinde gelişiyor.

Orgon adındaki dindar kişinin Tartüf adlı şarlatan tarafından kandırılarak sömürülmesi konusunu işleyen “Tartuffe ya da İkiyüzlülük” sahneye ilk çıkartıldığı 1664 yılında, XIV. Louis tarafından kilisenin baskısıyla yasaklanmıştı. Oynanmasına izin verildiği 1669 yılına dek iki kez daha yazılan, sansür baskısından bir türlü kurtarılamayan oyun, o günden bu yana, “dinsel ikiyüzlülük” olgusunu gözler önüne seren yürekli yaklaşımıyla, inanç sömürüsüne karşı çıkışın simgesi olarak gündemde kalmıştır. Yapıt, ilk kez sansürlenmemiş özgün metni ve özgün başlığıyla oynanıyor. Çağdaş giysiler içindeki oyun kişileri, olayın odağındaki anların -sahnenin ön düzeyindeki- beyaz platformda yer aldığı, yer yer ağır çekim duygusu veren modern bir yorumla devindiriliyor.

Molière oyunlarının günümüzde de dünyanın her yanında sahnelenmesinin temel nedeni, insanlığın, aradan geçen yüzyıllar içinde kusurlarını ve yanlışlarını sürdürmesi olmalı...

Yazarın Son Yazıları

28. Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali noktalandı

Festival çoğunlukla Çankaya Belediyesi’nin sahnelerinde yer aldı. Toplamda 12 farklı oyun salonu kullanıldı.

Devamını Oku
02.12.2025
‘Tiyatro hazinemiz’ sergileniyor

Takviminize not edin. 27 Kasım-31 Ocak tarihleri arasında İstanbul Depo’da tiyatro mirasımızın arşivleri sergileniyor. Tophane’deki bu sanat uzamının tam adresi: Depo/Tütün Deposu, Lüleci Hendek Caddesi No. 12 (E-posta adresi: depo@depoistanbul.net Telefon: 90 (212) 2923956)

Devamını Oku
18.11.2025
Meraklıları için tiyatro bilimi

Kitapların her bir bölümünün sonunda yer alan “ölçme ve değerlendirme”ye yönelik alıştırmalar, öğrencinin, eğitim sürecinde etkin bir katılımcı olmasını sağlıyor.

Devamını Oku
04.11.2025
Dergi yöneticisi Ozan Ertuğ

Ozan Ertuğrul Özüaydın’ı şiir meraklıları tanır. Çoğunlukla şiirlerini içeren 11 kitabı var. Yapıtlarını 4 ve 5 Ekim’de 22. Ankara Kitap Fuarı’nda imzaladı.

Devamını Oku
28.10.2025
DTCF Tiyatro Bölümü 61 yaşında

Ben bu öyküye ne zaman katıldım? İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı’nda lisansüstü öğrencisiyken tüm bölümlere sınavsız tiyatro dersleri veren Haldun Taner’in gözüne -yaptığım bir ödev nedeniyle- girmiştim. 1964’te, DTCF’de açılacak tiyatro bölümüne başvurmam için bana haber yolladı. Yurtdışında burslu olarak yüksek lisans yapmaya hazırlanıyordum; yolumu değiştiremedim. Ama sonunda da sevgili Taner’in sözüne geldim: 1978’de, çoluğa çocuğa karışmışken DTCF Tiyatro Bölümü’nün doktora öğrencisi oldum. Akademik kadrom ODTÜ ya da (sonra) DTCF İngiliz Dili ve Edebiyatı’nda olsa da tiyatro bölümünün altın çağını yaşadım. 1981’de başlayan derslerim göz açıp kapayıncaya dek 32 yıla ulaştı

Devamını Oku
07.10.2025
Tiyatroların iletişim alışkanlıkları

70 yıllık tiyatro seyircisi ve 50 yılı aşkın süredir aralıksız yazan bir eleştirmen olarak tiyatrolarla iletişim kurma üstüne düşündüğümde geçmiş yılları özlüyorum.

Devamını Oku
23.09.2025
12 Eylül’ün savurduğu sonbahar yaprakları

12 Eylül döneminin tiyatro eleştirisi çoğunlukla sahne olaylarındaki özensizliğe karşı çıkmaktadır. Bu aşamada gazetelerdeki kültür sanat sayfalarının küçülmeye, eleştiri yazılarının azalmaya başladığı görülür.

Devamını Oku
09.09.2025
Ferhan ve Müjdat gündemimizde

Ferhan Şensoy’u 31 Ağustos 2021’de 70 yaşındayken yitirmiştik. Yeni yapılan “Ferhangi Bir Yaşam” belgeseli seyircisiyle buluşmayı bekliyor. Müjdat Gezen ise 82 yaşında ve bir hafta önce hakkındaki soruşturma kapsamında ifade vermeye çağrıldı.

Devamını Oku
26.08.2025
Metin Sözen: Anadolu’yu kucaklamıştı

Değerli bilimadamı Prof. Dr. Metin Sözen’i 1 Ağustos’ta yitirdik. Yaşamını ülkemizin doğal, tarihsel, kültürel değerlerine sahip çıkılmasına adamış, yüce gönüllü bir insandı.

Devamını Oku
12.08.2025
Genco’ya ikinci mektup

Sevgili Genco, Sen gideli bir yıl oldu. Zaman çabuk geçiyor. İlk mektubumda (Cumhuriyet, 13.08.2024) ardında bıraktığın görsel-işitsel belgelerden söz etmiştim: Sanat yaşamın boyunca oluşturduğun sesli kitapları, fotoğraflarınla yorumladığın şiirleri, çevirilerini, plak ve kasetlerinde kayıtlı müzik çalışmalarını...

Devamını Oku
29.07.2025
Memet Baydur’un diyecekleri var

Okuduğunuz başlığı bir başka yazımda da kullanmıştım. Ölümünün üstünden 20 yılı aşkın bir süre geçmiş olmasına karşın, Memet Baydur’un bizlere diyecekleri sürüyor

Devamını Oku
15.07.2025
Zeynep Oral’la çalışırken eğlenmek

17 Haziran’da Metrohan’da ilk gösterimi yapılan “Bir Babıali Zirvesi” başlıklı, Habitat TV yapımı Zeynep Oral belgeselini henüz izleyemedim. Neyse ki Dikmen Gürün izlenimlerini geçen haftaki yazısında bir güzel dile getirmiş. Okurken belleğimde birikmiş, belge tadında Zeynep Oral olayları gözümün önüne gelmeye başladı. Bu yazıda Zeynep’le yaşanmış anlar var.

Devamını Oku
01.07.2025
İlhan Selçuk’un ‘Pencere’ köşesini anarken

Gazete ve dergi yazarlığım 50 yıla ulaştı. ​​Özgür basın dergisinde başlayıp çeşitli başka dergilerde ve ayrıca 45 yıl Cumhuriyet’te süren bu uğraşa -30 yıldır gazeteme iki haftada bir “Sahneden” köşesini yazmak da eklenmiş. Kolay iş değil.

Devamını Oku
17.06.2025
Oya Başak’ın kahkahası eksildi dünyamızdan

Prof. Dr. Oya Başak’ı bir hafta önce yitirdik. Cenazesindeki çelenklerden birinde “çocukların” yazıyormuş.

Devamını Oku
03.06.2025
Vasıf Öngören ‘Zengin Mutfağı’ ile ‘şimdi’ ve ‘burada’

“Zengin Mutfağı” oyunu neredeyse 50 yıldır sahnelerimizde yer alıyor. İşin hoşu, oyunun başkişisi Lütfü Usta’yı oynayan Şener Şen Usta da 1977’de ilk kez canlandırdığı bu karakteri son üç yıldır yepyeni bir seyirci kuşağına sunmakta.

Devamını Oku
20.05.2025
Bahar ölümsüzlük simgesidir

Bahar ölümsüzlük simgesidir

Devamını Oku
06.05.2025
Ahmet Özer’in 50. kitabı çıktı

Ahmet Özer’in 50. kitabı çıktı

Devamını Oku
22.04.2025
Son veda...

Son veda...

Devamını Oku
09.04.2025
Tiyatro biletleri uçuşta

Tiyatro biletleri uçuşta

Devamını Oku
08.04.2025
Shakespeare siyaset sahnesinde

Shakespeare siyaset sahnesinde

Devamını Oku
25.03.2025
Sanat Kurumu 78. yaşını sürüyor

Sanat Kurumu 78. yaşını sürüyor

Devamını Oku
11.03.2025
Nevra Serezli: Profesyonel tiyatroda 60 yıl

Nevra Serezli: Profesyonel tiyatroda 60 yıl

Devamını Oku
25.02.2025
İzmir D.T’den ‘Karıncalar / Bir Savaş Vardı’

İzmir D.T’den ‘Karıncalar / Bir Savaş Vardı’

Devamını Oku
11.02.2025
Heiner Müller’den ‘Medea’

Heiner Müller’den ‘Medea’

Devamını Oku
28.01.2025
‘Vatan Kurtaran Şaban’ günümüzde

‘Vatan Kurtaran Şaban’ günümüzde

Devamını Oku
14.01.2025
Broadway ya da West End biçeminde süper tiyatro

Broadway ya da West End biçeminde süper tiyatro

Devamını Oku
31.12.2024
Gonca Vuslateri Shakespeare oynamalı

Gonca Vuslateri Shakespeare oynamalı

Devamını Oku
17.12.2024
Özdemir Nutku anlatıyor

Özdemir Nutku anlatıyor

Devamını Oku
03.12.2024
Ankara’da tiyatronun renkleri

Ankara’da tiyatronun renkleri

Devamını Oku
19.11.2024
Festivalde üç Shakespeare oyunu

Festivalde üç Shakespeare oyunu

Devamını Oku
05.11.2024
‘Öteki’nin dramı

‘Öteki’nin dramı

Devamını Oku
22.10.2024
Ankara’da yeni bir tiyatro şenliği

Ankara’da yeni bir tiyatro şenliği

Devamını Oku
08.10.2024
Ateş Kuşu Semiha Berksoy

Ateş Kuşu Semiha Berksoy

Devamını Oku
24.09.2024
Tiyatromuzun belleği: Türkiye Tiyatro Vakfı beş yaşında

Tiyatromuzun belleği: Türkiye Tiyatro Vakfı beş yaşında

Devamını Oku
10.09.2024
Müşfik Kenter’i anarken...

Müşfik Kenter’i anarken...

Devamını Oku
27.08.2024
Genco’ya mektup

Genco’ya mektup

Devamını Oku
13.08.2024
Nilüfer Kent Tiyatrosu ile Daltabanlar ayrı düştü

Nilüfer Kent Tiyatrosu ile Daltabanlar ayrı düştü

Devamını Oku
30.07.2024
Hocamız Sevda Şener’i yitireli 10 yıl oldu

Hocamız Sevda Şener’i yitireli 10 yıl oldu

Devamını Oku
16.07.2024
Tiyatromuzun modernleşme süreci İngilizcede

Tiyatromuzun modernleşme süreci İngilizcede

Devamını Oku
18.06.2024
Nâzım’ın Ferhat ile Şirin’i

Nâzım’ın Ferhat ile Şirin’i

Devamını Oku
04.06.2024